Nis
12
2015

Dehanın Kokusu

(…)

“Oysa insan dediğiniz durduğu yerde şekillenmez; bir deha yetiştirebilmek için, evvela onun kök salabileceği, boy atabileceği toprağa sahip olmamız gerek, yazık ki bizim toprakların hali içler acısı. O kadar fazla kimyasal gübre kattık ki içine, gerçek bakteriler yok oldu, sahtelerini yapmaya mecbur kaldık! Neşterlerin ve idollerin zaferidir bu, beyinleri ameliyat masalarında yapay olarak yaşatacağız ama yürekleri sedyede unuttuk! Meydanda o kadar fazla çakma deha var ki, gerçek bir tanesi kazara ortaya çıkacak olsa, kimse ona inanmayacak, kafayı modayla bozmuş bu kalabalık tarafından alay konusu olacak.”

“Fakat, eğer gerçek bir dehadan bahsediyorsak, dolayısıyla bizzat bir kuvvetten, kendiliğinden moda olması gerekmez mi?”

“Bu yanılgıdan hemen kurtarayım sizi, işte yaptığım deney: Umimi bir tuvaletin içine bir şişe parfüm boşalttım, giren çıkan, önünden geçen çok oldu ama bir kişi de çıkıp ‘Beyefendi, burası ne kadar güzel kokuyor!’ demedi. Yeni olanı algılayamadılar, malum kokuya o kadar alışmışlardı ki.” (…)

Francis Picabia
“Kervansaray”, Çev: Ayberk Erkay, YKY, 2015, s. 24


Hamişler:

1/Ayrıca bkz: https://evvel.org/demek-zamaninda-491i-bosuna-cikarmamisiz

2/Önemli bkz: https://evvel.org/?s=picabia

3/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Gerçeküstü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com