Elias Cannetti
“kulakmisafiri” (Elli Karakter), Çev: Şemsa Yeğin, Payel Yay., 1994, ss. 71-72
Ayrıca bkz: “kürsücambazı”
Elias Cannetti
“kulakmisafiri” (Elli Karakter), Çev: Şemsa Yeğin, Payel Yay., 1994, ss. 71-72
Ayrıca bkz: “kürsücambazı”
Elias Cannetti
“kulakmisafiri” (Elli Karakter), Çev: Şemsa Yeğin, Payel Yay., 1994, ss. 57-58
Ayrıca bkz: “Yitirmeci”
Elias Canetti
“İnsanın Sılası (Notlar)”, Çev: Ahmet Cemal, İyi Şeyler Yay., 1996, s.72
Tan Dergisi’nin Aralık 1982 tarihli 8. sayısında Ahmet Cemal’in çevirisiyle yayımlanan “Yazarın Uğraşı” adlı yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/yazarinugrasi.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.
Geçenlerde, edebi eserlerimde kullanmak için bir “anti-kahraman” yaratmak istedim kafamda.
Oturup bu konu üzerine çalışayım, düşüneyim, dedim.
Nasıl biri olmalı?
Örneğin, Moliere‘in teatral ve ironik seslenişini kullanıp -henüz- var olmayan bu anti-kahramana “haşmetmeap!” diye hitap edebiliriz.
Ya da bu anti-kahramanı dünyadaki tüm kötücül doksozofinin (genel geçer kanaat teknisyenliğinin) mucidi olarak tanımlayabiliriz.
Bilemiyorum… Düşünmeye devam ediyorum.
Her düğünün damadı, her cenazenin papazı!
Üniversite mezunu olmadığı halde, çeşitli retorikler kullanarak kendisini evrensel bilginin üzerinde konumlayabilen bir ağ örücü!
Eli uzun, her yere değebilir!
Üniversite mezunu olmadığı halde her bilimsel sempozyumun içerik belirleyicisi, her eleştirel operasyonun komutanı, her bilginin ve yorumun efendisi! Sanırsın… Bir ordinaryüs!
Ödül törenlerinin, yazar-çizer ortamlarının baş tacı! Sergi açılışlarının bir numaralı konuşmacısı! Her yerin onur konuğu…
Medya ustası! Başyazar! Büyük mentor!
Hep en önde… Hep en hızlı!
Dünyayı su bassa, o bir ördek gibi dünyanın üzerinde yüzecek!
Bilemiyorum.
Aslına bakarsanız, vazgeçtim böyle bir anti-kahraman düşünmekten!
Dünyamıza bunu yapamam. Böyle bir anti-kahramanı icat etmek dünyamıza ve insanlık tarihine geri dönüşü olmayan bir kötülük sunar! Edebiyat dünyamız, böyle bir anti-kahramanı daha kaldıramaz!
Kendi kendime gülüyorum…
Elias Canetti’nin “Kulakmisafiri” adlı kitabına (Payel Yayınları, 1994, Çeviren: Şemsa Yeğin) ve bu kitabıyla yarattığı 50 karaktere selâm olsun!
Kanal İstanbul… Asgari ücret… Yeni yıl?
Önce, bu yazıda anlatmaya çalıştığımız anti-kahramanlardan kurtulmalıyız! Çünkü anti-kahramanların ülkesinde ‘Kanal İstanbul’ da ‘Asgari Ücret’ de ‘Yeni Yıl’ da anlamsızdır!
Zafer Yalçınpınar / 28 Aralık 2019
Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm köşe yazılarını https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar adresinden okuyabilirsiniz.
Alman edebiyatından çok sayıda eseri Türkçe’ye
kazandıran, ayrıca roman, öykü ve denemeleriyle de tanınan
Ahmet Cemal, kalp sorunu nedeniyle hayatını kaybetti:
https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/yazar-cevirmen-
ahmet-cemal-hayatini-kaybetti-204808
Ahmet Cemal tarafından gerçekleştirilen ve
EVV3L kapsamında bulunan çeviri/yazı
fragmanlarından bazıları aşağıdadır:
Yazarın Uğraşı (Elias Canetti)
https://evvel.org/yazarin-ugrasi-elias-canetti
Zamandışı şimdiki zaman… (Hermann Broch)
https://evvel.org/zamandisi-simdiki-zaman
Scritti Corsari (Pier Paolo Pasolini)
https://evvel.org/scritti-corsari-pasolini
Çifte uçurum… (Hermann Broch)
https://evvel.org/cifte-ucurum
İnsanoğlunun Sesi (Ingeborg Bachmann)
https://evvel.org/insanoglunun-sesi-ingeborg-bachmann
Artaud Tiyatrosu Üzerine… (Marianne Kesting)
https://evvel.org/artaud-tiyatrosu-uzerine-marianne-kesting
Yapıt (Ingeborg Bachmann)
https://evvel.org/yapit
Kader Ağıtları (Hermann Broch)
https://evvel.org/kader-agitlari-hermann-broch
Bir Zamanlar Moda’da… (Ahmet Cemal)
https://evvel.org/bir-zamanlar-modada-ahmet-cemal
Şiddetin Dili (Ahmet Cemal)
https://evvel.org/siddetin-dili-ahmet-cemal
Elias Canetti’nin notlarından… (1959)
https://evvel.org/elias-canettinin-notlarindan-1959
S. Zweig’dan M. Gorki’ye mektuplar…
https://evvel.org/s-zweigdan-m-gorkiye-mektuplar
Ona gölgeyi ver. (Paul Celan)
https://evvel.org/ona-golgeyi-ver
Elias Cannetti
“kulakmisafiri” (Elli Karakter), Çev: Şemsa Yeğin, Payel Yay., 1994, ss. 21-22
Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=canetti
Kedi, gücü, fareyi yakalamak, onu ele geçirmek, pençelerinin arasında tutmak ve nihai olarak da öldürmek için kullanır. Ama fareyle oynarken bir başka etken daha vardır.
Kedi farenin gitmesine izin verir, biraz kaçmasına, hatta arkasına dönmesine fırsat tanır; bu süre boyunca fare artık güce maruz değildir. Kedinin egemen olduğu uzam, fareye yaşattığı umut anları, bir yandan da bütün bu zaman zarfında onu yakından izlemeyi sürdürmesi ve onu yok etmeye gösterdiği ilgiyi ve yok etme niyetini asla elden bırakmaması; bunların hepsine, gerçek iktidar gövdesi ya da daha basit bir biçimde, iktidarın ta kendisi denebilir.
Elias Canetti
“Kitle ve İktidar”dan…
(…) Nilgün Marmara ve Tezer Özlü. Bence ikisi de erkekti! Hodri meydan anlamında. Adımlarını geri almazlardı. (…) Yabancı dili çok iyiydi Tezer’in. Ellias Canetti’nin kitabını “Körleşme” diye çevirdiler. Tezer, “Aslında Körleşme değil, Kamaşma” demişti. Nilgün Marmara’nın en belirgin özelliği; Mülkiyet Duygusu’nun olmamasıdır. Kızıltoprak’taki evinde oturuyorlardı. Evlenecek. Ev kocasının. Salonun parkeleri bir milim inceltildi, yeniden cila yaptılar. Haftasonları onlarda kalıyordum. “Bak ne güzel oldu” dedim. “Misafirler için artık salonu kullanmayın, benim kaldığım odayı kullanın.” Dedim. O da “İnsanlar kullanmayacaksa ne işe yarar!” demişti. Nilgün Marmara’nın nikâh şahidiydim. Kadıköy’deki nikâhta hiç süslenmedi, gelinlik giymedi. Şöyle bir mavi sürmüştü gözüne, herhalde rimel. Ben bazen Tezer Özlü ile Nilgün Marmara’yı birbirine karıştırırım. Sahi, Nilgün Marmara ile Tezer Özlü yaşadı mı patron?!
Ece Ayhan
Öküz Dergisi, Sayı: 2000/2, s.2
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com