Kas
03
2013
0

Noam Chomsky’den ODTÜ Dayanışması İmza Kampanyası’na Destek

Bkz: https://haber.sol.org.tr/dunyadan/chomskyden-odtuye-destek-haberi-81912

Dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerden akademisyenler Orta Doğu Teknik Üniversitesi arazisindeki yol yapım projesine karşı çıkmak amacıyla başlatılan bir imza kampanyasına destek veriyor. Kampanyaya katılanlar arasında Noam Chomsky de var.

Türkiye ve dünyanın önde gelen üniversitelerinden pek çok akademisyen ODTÜ’den geçirilmek istenen yola karşı mücadele eden ODTÜ’lü öğrencilere destek veriyor. Aralarında Massachusetts Institute of Technology’den ünlü dil bilimci ve filozof Noam Chomsky’nin de bulunduğu akademisyenlerin imzaları “Solidarity with METU” (ODTÜ ile Dayanışma) başlıklı blog’da toplanıyor.

İmza kampanyasına Yale Üniversitesi, Boston Üniversitesi, Harvard Üniversitesi, Luiss Guido Carli Üniversitesi, Notthingham Üniversitesi, IRFAM, Deutsches Krebsforschungszentrum, Columbia Üniversitesi, Université Paris-Sud, CEPN, Université Paris, Cornell Üniversitesi, London School of Economics, Boğaziçi Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi yurtiçi ve yurtdışındaki pek çok önemli üniversitede görev yapan akademisyen destek veriyor.

Kas
01
2013
0

Sıkı davulcu Kerim Çaplı’yı saygıyla anıyoruz…

2 Kasım 2004’te vefat eden sıkı davulcu
Kerim Çaplı‘yı saygıyla anıyoruz.


Virtüöz: Kerim Çaplı
https://evvel.org/virtuoz-kerim-capli

1967′de Kerim Çaplı
https://evvel.org/1967de-kerim-capli

Hard to Believe (by Jim Capli)
https://evvel.org/hard-to-believe-by-jim-capli

Kerim Çaplı: Renkli Sağlam Uzun Aksak
https://zaferyalcinpinar.com/k7.html

Kerim Çaplı’nın Çocukluğu
https://evvel.org/kerim-caplinin-cocuklugu

Piano Pasha “Erdoğan Çaplı” ve 14 Yaşındaki Oğlu “Kerim Çaplı”
https://evvel.org/piano-pasha-erdogan-capli-ve-14-yasindaki-oglu-kerim-capli

KERİM ÇAPLI’YI UNUTMADIK!
https://evvel.org/kerim-capliyi-unutmadik

Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı
https://evvel.org/yavuz-cetin-ve-kerim-capli

Kerim Çaplı’nın ünlü bir davul solusunu
https://zaferyalcinpinar.com/kerimcaplimobydick.flv
adresinden arşivleyebilirsiniz.

kargamecmuakerimcapli

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kerim Çaplı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
01
2013
0

Virtüöz: Kerim Çaplı

2 Kasım Salı günü, 55 yaşında bir müzisyen, sessiz sedasız bu hayattan çekildi. Adını çok az kişi biliyordu ama bilenler için, Kerim Çaplı, bir dâhiydi. Davul, gitar ve klavyede virtüözdü. Vokalde de tüm yeteneğini gösterirdi. Çaplı’nın parlak başlayan hayatı, ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkları nedeniyle parlaklığını yitirerek sona ermişti…

1949’da İzmir’de doğan Çaplı’nın babası Erdoğan Çaplı müzisyen, annesi Azra Gün de opera sanatçısıydı. 6 yaşında ailece ABD’ye taşındılar. Daha on yaşında babasının konserlerinde bongo çalarak yer aldı. Bu performanslardan birini Ed Sullivan Şov’da yaptılar.

1964’te Groop Ltd. adlı bir grupta yer alıp The Beatles yorumları yaptı. Kendi yazıp vokal yaptığı iki şarkıdan oluşan bir 45’lik çıkardılar. Daha sonra The Heard adlı bir gruba geçen Çaplı, bu sefer gitar çaldı.

1965’te The Sundowners adlı gruba davulcu olarak katıldı ve adını Kim Capli olarak kullanmaya başladı. New York’ta ilk single’larını çıkardılar. Bir sene sonra Los Angeles’a taşınıp, bir single da orada çıkardılar. Şansları The Monkees’in 1967 turuna dahil edilmeleriyle döndü. Bu turnede Jimi Hendrix de yer almaktaydı. Çaplı da Hendrix ile tanışıp, beraber çalma şansına erişti. 1968’te grup ilk ve tek albümleri Captain Nemo‘yu çıkardı. Açılış şarkısı Sunny Day People şarkısını Dominick DeMieri ile yazdı. (2007 yılındaki yeniden basımda Çaplı’nın adı yazmamaktadır.) Easy Does it şarkısında ise vokalleri yaptı. Albümün kaydı bittikten sonra albüm daha yayınlanmadan gruptan ayrıldı.

1967’deki The Monkees turnesinde grup lideri Davy Jones ile tanışan Çaplı, grubun 1967 tarihinde çıkan albümü Pisces, Aquarius, Capricorn & Jones Ltd.‘de Hard to Believe şarkısının yazımına katılıp, enstrümanları çaldı. The Monkees, 1987 yılında 1967 turnesinden bir konseri Live 1967 adıyla yayınladı ve albümdeki 4 şarkıda The Sundowners ile beraber Kerim Çaplı da yer almaktaydı. Bir süre daha ABD’de yaşadıktan sonra aniden Türkiye’ye döndü.

Çaplı, Jimi Hendrix ile beraber Woodstock’ta bulundu. Çaplı, “Woodstock” filminde Hendrix’in ABD “Milli Marşı” çalmadan kısa bir süre önce hasta bir haliyle sahnede görünmekteydi…

Türkiye’ye döndüğü gibi askere gittikten sonra müzik çalışmalarına devam etti. MFÖ’nün uzun süre bateristliğini yaptı, Seyyal Taner, Nükhet Duru, Orhan Atasoy, Umay Umay ile beraber çaldı. 1985’te evlendi ve 4 çocuğu oldu. 1994’te eşinden boşandı.

Son yıllarında Batu Mutlugil, Sunay Özgür ve Yavuz Çetin ile kurdukları bar grubu Blue Blues Band’de bateri çaldı. Kerim Çaplı Band, gitar-vokalde Kerim Çaplı, gitarda Tansel Küçükseyhan , davulda Bozkurt Coşkunoğlu olmak üzere kuruldu. 1998’den itibaren davulda Deniz Alemdar, bass gitarda Tayfun Avdan ile İstanbul başta olmak üzere, Ankara’da ve Türkiye’nin güney kıyılarındaki turistik merkezlerde konserler verdi.

2 Kasım 2004’te beyninde oluşan ödem nedeniyle hayatını kaybetti.

Kaynak: Vikipedi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kerim_Çaplı

Kas
01
2013
0

“Gezi” kitraplarına bir bakış (Sanem Yardımcı)

Gezi Parkı, İstanbul’da bir parkken, gölgesinde soluklanılacak ağaçlara ev sahipliği yaparken, Türkiye tarihinin en kalabalık, en renkli direnişinin adresi, geleceğe dair umudun, daha iyi bir yaşamın sembolü haline geldi. Apansız karşılaştığımız hızla uyum gösterdiğimiz direniş günleri, kolektif yaşam pratiklerini, dayanışma deneyimlerini, belleklerimize soktu. Böylesi bir kalkışmanın, bir araya gelmenin, yayıncılık dünyasına yansıması şaşırtıcı değildi elbette. Direnişin yarattığı heyecana paralel olarak, yayıncılık dünyası sadece kitaplarda değil, Türkiye’de yayınlanan neredeyse tüm dergilerde de direnişi kendine konu edindi. Direniş bir haftayı henüz doldurmuşken günce şeklinde ilk kitap yayınlanmıştı. Bu yayıncılık faaliyeti hızından bir şey kaybetmeden, bugün bizim sayabildiğimiz kadarıyla 42 kitaba ulaştı ve bir Gezi literatürü oluştu. (…)

Yazının tam metnine https://birgunkitap.blogspot.com/2013/10/gezi-kitaplarna-bir-baks-sanem-yardimci.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
31
2013
0

Gezi ve Yeni Çevre Tahayyülleri

(…)Katılımcılığın yanında, mekânsal üretimin süreç odaklı tasarlanması da oldukça önem arz eder. Son ürün odaklı tasarım yapının tasarımla birlikte  sonuçlanması gerektiği illüzyonunu ve ilelebet sabit kalması gerektiği saplantısını beraberinde getirir. Yapıyı mimarın ortaya koyduğu ideal son halinden saptırmaya çalışan tüm kullanıcılar tam da bu mantık çerçevesinde düşman addedilirler. (…) Bu manada mekâna kullanıcıları tarafından mümkün olduğunca az müdehale edilmesini öngören son ürün odaklı mimarlık anlayışı, mekânsal üretimin sonuç ürün yerine süreci merkeze aldığı yeni bir anlayışla değiştirilerek işe başlanabilir. Tam da bu noktada, Gezi olayının ta kendisi, süreç odaklı ve performatif bir mekân örüntüsü olarak tanımlanamaz mı? İnsanların Atatürk Kültür Merkezi’nin cephesini kendi arzuladıkları slogan ve flamalarla yeniden değerlendirmeleri, Gezi Parkı’nı kendi çadırlarıyla yeniden örgütlemeleri, kendi kitaplıklarını inşa etmeleri, kendi kürsülerini icat etmeleri, kendi yeme içme paylaşımlarını ve kendi sağlık birimlerini örgütlemeleri (…)ürünleşmeyen fakat süreçleşen yeni bir şenlikli mekân kültürünün nüvesi olamaz mı? (…)

Gökhan Kodalak
“Gezi ve Yeni Çevre Tahayyülleri”
Direnişi Düşünmek (2013 Taksim Gezi Olayları), Monokl Yay., 2013, ss. 128-129

Eki
31
2013
0

Ekolojik Duyarlılığın Tuzaklı Biçimleri

(…) Doğa, nostaljik ekoloji anlatısının varsaydığı gibi kusursuz döngülerin ve organik birlikteliklerin dengeli ve uyumlu bedeni değildir, aksine doğa, üzerinde bitimsiz ontolojik çıkar çatışmasının yaşandığı, insanın katkısı olmadığı zamanlarda dahi türlerin yok olup, yenilerinin türediği, endüstriyel üretimin icat edilmediği zamanlarda dahi buzul çağlarının ve dramatik katastrofların yaşandığı, dolayısıyla her daim sonuçları belirsiz muazzam deneylerin işlem gördüğü kaotik bir lehimdir. (…) Doğa’nın işleyişini insanın toplumsal hayatında hâkim kılmaya çalışmanın bir anlamı yoktur; fakat bu aynı zamanda insanın doğa üzerinde hâkimiyet kurmasını ve kendinden menkul kadir-i mutlak yetkinliği üzerinden doğayı kendisine madun kılmasını da gerektirmez. (…)

Bir diğer tuzak doğayı sömürmeyi ekolojik bir duyarlılık gibi sunan ve lüks tüketimi sosyal sorumluluk kisvesi altında pazarlayan kozmetik ekoloji anlayışıdır. Bu anlayış ekolojik duyarlılığın, toplumsal sorumluluğun ve hatta etiğin metalaştığı bir dünyayı tasvir eder; artık ekstra bir ücret karşılığı frapaççinonuzu yudumlarken Guantanamo’daki yerel çiftçilere yardım edebilir ve Afrika’daki fakir çocukların eğitimine katkıda bulunabilirsiniz. Amaç, sorunun kaynağı üzerine kafa yormanızı ve meselenin politikleşmesini önlemek ve sistemin ekolojik ve aynı derecede ekonomik sorunsallar karşısındaki strüktürel yetersizliğini gizlemek adına, sizin sadece bir bardak kahve satın alarak, birilerine sms’le üç kuruş para yollayarak kurtlu organik elmalar tüketerek veya %15 enerji tasarruflu eko-konutta oturarak, yani güzergâhları önceden belirlenmiş, evcilleştirilmiş kurulmuş sisteme çomak sokmadan, vicdanınızı kısa yoldan rahat tutmanızdır. (…)

Gökhan Kodalak
“Gezi ve Yeni Çevre Tahayyülleri”
Direnişi Düşünmek (2013 Taksim Gezi Olayları), Monokl Yay., 2013, ss. 121-122

Eki
31
2013
0
Eki
31
2013
0

Akademisyenlerden ODTÜ’ye Destek Kampanyası (30 Ekim 2013)

 

Hükümet Tarafından Yapılan Hukuksuz Çevre Katliamına Karşı ODTÜ Direnişi’ne Destek Açıklaması

AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi, tüm itirazlara rağmen şehrin içinden geçen ve aynı zamanda ODTÜ arazisi olan ormanlık alanda yol yapım projesini başlattı.

ODTÜ kampüsü etrafındaki mahalle sakinlerinin yanı sıra ODTÜ öğrencileri ve emekçileri de bu projeye başından beri şiddetle karşı çıktılar. Öğrenciler, belediye ekiplerinin ağaçları kesmesine engel olabilmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi, üniversite yönetiminin projeye itirazlarını ifade ettiği yasal süreç devam ediyor olmasına rağmen 18 Ekim gecesi herhangi bir uyarı ya da yasal izin olmadan 3000 ağacı yok ederek bir çevre katliamı gerçekleştirdi. Belediye ekiplerinin gece baskınını inşaat araçları ordusu ve protestolara müdahale etmesi için kampüse sevk edilen çevik kuvvet polisleri takip etti. Bu arada, hükümet de sorunu çözmek için yargıdan geçen bütün olası yolları organize bir çaba ile engelledi. Polis inşaata karşı çıkan üniversite öğrencilerine yoğun biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmeye devam ediyor. Başka bir deyişle, ODTÜ’nün kendi ormanı için yürüttüğü mücadele, demokratik hakkı olan protesto ve ifade özgürlüğü mücadelesine dönüşmüştür.

Bu olaylar tıpkı Gezi Direnişi’nde olduğu gibi, hükümetin çevreyle ilgili konularda halkın endişelerini nasıl göz ardı ettiğini gösteriyor. ODTÜ’ye yapılan saldırı, hükümetin inşaat projeleri için kamusal yeşil alanları yok etme kararlılığının sadece bir örneğidir. Ayrıca bu durum hükümetin yüksek öğretimin özerkliğini yok etme çabasının da bir parçasıdır.

Biz, aşağıda imzası olan akademisyenler, Orta Doğu Teknik Üniversitesi kampüsündeki hukuksuz çevre katliamını ve polis şiddetini kınıyoruz. Bu, ODTÜ’ye ve Türkiye akademisine yapılan, etik olmayan ve kabul edilemez bir saldırıdır. Direnen tüm ODTÜ öğrencilerine, akademisyenlerine ve personeline sonsuz destek ve dayanışma içinde bulunduğumuzu bildiririz.

Dayanışmayla!

Destek vermek için adınızı ve bağlı olduğunuz akademik kurumun adını solidaritywithmetu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

(30 Ekim 2013, Cumhuriyet Gazetesi)
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/4894/ODTU_ye_uluslararasi_destek.html

Eki
31
2013
0
Eki
29
2013
0

dürüst

“Müzik dürüsttür.”

Patricia Barber

Eki
29
2013
0

Lou Reed: “Bende karışık mevzular yoktur.”

“Hubert Selby. William Burroughs. Allen Ginsberg. Delmore Schwartz. Bu adamların, böyle az bir alanda basit kelimeler kullanarak ulaştıkları şeyi gerçekleştirebilmek istedim. Eğer bu yazarların yaptıklarını yapıp bunu davul ve gitarla sunabilirsem diye düşündüm, bu yeryüzündeki en muhteşem iş olur. Basit bir fikirdi. Bende karışık mevzular yoktur.

[Ruhani atam] Edgar Allan Poe’yu çocukken okuduğumda kavrayamamıştım. Sonraki yıllarda Halloween için Geveze Yürek okuması öncesinde dank etti. Yazdıklarını anladım ve yüksek sesle okudum. Oturup Poe okuyacaksanız yanınızda sözlük de bulunduracaksınız. Kelimeler konusunda olağanüstü bir bilgin ve kullandığı birçok kelime ilk kullanımında gizemli kalıyor. Dolayısıyla tümüne baktım Raven isimli çalışmada sesin tınısının onun gibi çıkması için yazdım.”

Lou Reed

Bkz: https://www.futuristika.org/lou-reed-benim-tanrim-rocknroll/

Eki
29
2013
0

“Şiirin zamanı yoktur.” (Onat Kutlar)

Broy Dergisi’nin Mart 1986 tarihli 5. sayısında Onat Kutlar’ın şiir üzerine düşüncelerine (poetikaya bakışına) rastladım. “Şiirin zamanı yoktur” başlıklı söyleşiyi Nesrin Arman gerçekleştirmiş. Söyleşinin tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/siirinzamaniyoktur.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
27
2013
0
Eki
27
2013
0
Eki
26
2013
0

Nâzım’ın iki “yeni” şiiri…

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448768

“Dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in iki yeni şiiri daha ortaya çıktı. Nâzım Hikmet’le ilgili çalışmalarıyla tanınan yüksek mimar Melih Güneş, dünyaca ünlü şairin iki şiirini gün ışığına çıkardı.”

(…)

ılık bir suya
bırakıyorum kendimi uykuya.
Rüyalarım mükemmel:
Hep dışardayım.
Kâinat güneşli, kâinat güzel.

(…)

Nâzım Hikmet

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
24
2013
0

Kadıköy, ODTÜ için ayakta…

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448670

“Beşiktaş İskelesi’nde toplanan Abbasağa Forumu üyeleri  Her Yer ODTÜ Her Yer Direniş’ sloganları atarak Kadıköy’e geçerek Bahariye’de Boğa heykelinin önünde Kadıköy Forumu üyeleriyle buluştu. Yurttaşlar ODTÜ’de yol gerekçesi ile gerçekleşen ağaç katliamına ve ODTÜ direnişine yönelen polis şiddetine karşı yürüyüşe geçti.”

Eki
24
2013
0

Açık Radyo: “Badiou’nun Sesine Kulak Verdik”

badiou_istanbul

Bkz: https://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=32165&cat=100

“Günümüzün önemli ve radikal iki düşünürü ve yükselen yeni muhalefetin de önemli destekçilerinden Alain Badiou ve Slavoj Zizek iki hafta önce İstanbulday’dı. Monokl Yayınları tarafından Bakırköy Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen “Küreselleşme ve Yeni Sol” başlıklı konferansa katılan Badiou ve Zizek, konunun başlığıyla sıkı sıkıya bağlı olan Gezi direnişine dair de pek çok şey söylediler.

Açık Dergi’nin “Gezi Okumaları” köşesinde Badiou’nun Gezi direnişi için “Ben de kendimi bu hareketin tam ortasında hissediyorum,” dediği konuşmasına kulak verdik.”

*

A. Badiou / Ses Kaydı, Mp3, 21 mb/23 Ekim 2013
https://archive.org/download/AlainBadiou_yeniSolVeGezi/Ararsiv20131021__alainBadiou.mp3

*

Eki
24
2013
0

Oğul: “Bekir Tunga Uyar”

18 Eylül 2011 tarihli Vatan Gazetesi’nde üzücü bir haberle karşılaştık…

Bkz: https://haber.gazetevatan.com/turgut-uyarin-oglu-bakimevinde/400512/7/yasam

“İkinci Yeni akımının önemli şairlerinden Turgut Uyar’ın oğlu 60 yaşındaki Bekir Tunga Uyar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin barınma merkezinde kalıyor…

“Arz-ı Hal”, “Türkiyem”, “Dünyanın En Güzel Arabistan’ı”, “Tütünler Islak”, “Her Pazartesi”, “Divan”, “Göğe Bakma Durağı”, “Toplandılar” “Kayayı Delen İncir”, “Dün Yok mu”, “Büyük Saat” gibi başlıca şiirleriyle tanınan, İkinci Yeni akımının önemli şairlerinden Turgut Uyar’ın 4 çocuğundan biri olan Bekir Tunga Uyar, annesinin 1,5 yıl önce vefat etmesinin ardından Gölcük ilçesinde kirada kaldıkları evden ayrılarak yakınlarının tavsiyesiyle barınma ihtiyacını Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Barınma Merkezi aracılığıyla gidermeye başladı.

Uyar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’da reklam sektöründe çalıştığı sırada tanıştığı Sıla Bektaş ile 1976 yılında evlendiğini, evliliğin ilk yıllarında çok mutlu bir yaşam sürdürdüklerini, 1978 yılında kızları Turna’nın dünyaya geldiğini söyledi.

Bir süre sonra anlaşamadıkları için boşandıklarını ve kızları Turna’nın velayetinin boşandığı eşinde kaldığını dile getiren Uyar, Amerika’da ikamet eden kızını yaklaşık 20 yıldır görmediğini bildirdi.

Reklam sektöründe başarılı işler yaptığına, Barış Manço ve yönetmen Osman Sınav gibi ünlü isimlerle çalışma imkanı bulduğuna değinen Uyar, iş hayatından sıkılarak 1999 yılında Kocaeli’nin Gölcük ilçesi Değirmendere Mahallesi’nde kiraladığı evde annesi Yezdan Şener ile yaşamaya başladığını, annesinin 1,5 yıl önce vefat etmesinin ardından yakınlarının tavsiyesiyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Barınma Merkezi’nde kalmaya başladığını kaydetti.

İlk defa böyle bir yerde kaldığı için kendini ilk günler tuhaf hissettiğini ifade eden Uyar, şöyle konuştu:

“Merakla, hayretle etrafıma bakardım. Ama zamanla alışıyor insan, ne kadar yabancılık çekse de… Kaldığım yer de Kocaeli’de çok kozmopolit bir yer. İsteseniz biraraya getiremeyeceğiniz insanlar birlikte yaşıyor. Bu durumun tatlı olan yönleri de acı yönleri de var. Dünyanın acımasızlığının farkına burada varıyorum. Burada her yerden, her çeşitten, kendince her şeyi yaşamış insan tipleri var. Ben de onlardan birisiyim. Şu an yaşamımı burada sürdürmekten memnunum. Çok farklı insanlar, kalıcı bir yer bulunana kadar bir arada ev sıcaklığında yaşatılıyor. Yarın ne getirecek bilmiyoruz, ama delicesine bağlıyız yaşama. Burası ’beni kurtaracak’ diye bakıyorum. Daha batmış değilim, kendimi toparladım zannediyorum. Burada bana çok yardımcı oluyorlar.”

İş yaşamında çeşitli şirketlerde hep prodüksiyon görevlisi olarak çalıştığına değinen Uyar, Osman Sınav ile çalıştığını, sektörün yoğun iş temposu dolayısıyla bir ’istememezlik’ durumunun söz konusu olduğunu, bunun da aile yaşantısını olumsuz etkilediğini ifade etti.

“Reklam sektöründe çalışan insanların manevi olarak doymuş olmaları gerekiyor” diyen Uyar, şöyle devam etti:

“Maddi olarak çok iyi şartları olan, insanı maddi anlamda doyuran bir meslek. Osman Sınav ile ayrıldıktan sonra kısa bir süre 7’den 77’ye adlı televizyon programında Barış Manço ile çalıştım. Bir iki televizyon dizisinde görev aldım. Kocaeli’ye geldiğim zaman zaten sektörle bir ilişkim kalmamıştı. Fizik olarak çok yorgundum. Sektörde zaman kavramı yok. Bir çekim iki gün sürüyorsa iki gün uykusuz kalıyorsunuz. Çok fazla sorumluluk var. Acımasız sektörde görev yaptığım sürece kendimi çok yalnız hissettim. Reklam ve televizyon sektöründe çalışmak isteyen kişiler işlerini sevmeli. Her sabah ’iyi ki iş var’ diyerek işe gitmeli.”

Kızı Turna ile yaklaşık 20 yıldır yüz yüze görüşemediğini, yeniden görüşme gibi bir çabası da olmadığını kaydeden Uyar, “İnsan zamanla her şeye alışıyor. Araya zaman girdikçe insan unutuyor zaten. Alıştım, ’böyleymiş’ diyorum, böyle gidiyor. Mutlu olsunlar bana yeter. 3 yaşında bir torunum da var, adı Clea. Bende fotoğrafları var, hırçın bir kıza benziyor. ’Clea’ Latince ’hırçın kız’ anlamına geliyor zaten” dedi.”

Eki
23
2013
0

“Gezi” sularından önemli başlıklar-3

Taksim Dayanışması’nın Açıklaması
Bkz: https://taksimdayanisma.org/377

Medyanın 4 aylık gezi güncesi (Emel Gülcan)
Bkz: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/150727-medyanin-dort-aylik-gezi-guncesi

Genco Erkal, Ferhan Şensoy ve Levent Kırca’ya Gezi cezası!
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/genco-erkal-ferhan-sensoy-ve-levent-kircaya-gezi-cezasi-haberi-81421

Gezi Partisi kuruldu…
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448376

Eki
21
2013
0

Mermer Adası’nda Ekim (2)

ekimadasi9

Fotoğraflar: Z. Yalçınpınar
Marmara Adası-Ekim 2013

ekimadasi5

Ayrıca bkz: kendini anlatan

ekimadasi2

“Paçanoz Kaya”

ekimadasi4

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Adalar Kültürü” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/mermer-adasi adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
21
2013
0

Haber: “Gezi Parkı Olayları, Çizgi Öykülerle Londra’da”

Free Word Center’in desteği ile ReFrame adı verilen yeni bir çizgi roman yakında yayına girecek.

ReFrame, Gezi Parkı Olayları’nı merkez alarak çizgilerle Türkiye’de yaşananları konu alacak.

Bkz: https://frpnet.net/haberler/cizgi-roman-haberleri/gezi-parki-olaylari-cizgi-oykulerle-londrada

Eki
19
2013
0

Şiir: Gece Görüşleri (Zafer Yalçınpınar)

1.
mükemmel bir gece
sokak lambasının
______cızırtısı dışında
mükemmel sessiz
her şey kendisi gibi
tek hece

2.
en geç soluyan yeryüzünü
ve en son solan gökyüzüne
tüm yaprakları gözleşmiş
bahçedeki akasyanın
şerhli uygunsuz
birer bakış

3.
iğneli iğneli duruyor
uzaktaki çam ormanı
sabırla bekliyor
savaş zamanını

4.
bir su yolunun kendinden çıkması
kendine dönmesi kendinden
geçmesi kendine
gelmesi

5.
ay
bir gökyüzü lambası
iyi giyimli ve umutlu
bir sanatçı

6.
alacakaranlıkta
ağaçların yosunlu
evlerin çatlak
iplerin çürümüş
tarafıyım

7.
ağların içene doluşan habersiz balıklar
koşuşturması partal bir şehrin
tüm yalanların paylaşılması
fazladan mutsuzluk
trafik çoğalması
sabaha karşı
dolantı

8.
işyerlerindekiler
iğrendirdiler
bize bakan yönünü
her şeyin
gündüzünü

Zafer Yalçınpınar
18 Ekim 2013

 

Hamiş: Yalçınpınar’ın şiirlerine https://zaferyalcinpinar.com/siir.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
19
2013
0

Mermer Adası’nda Ekim (1)

ekimadasi6

ekimadasi1

ekimadasi8

Fotoğraflar: Z. Yalçınpınar
Marmara Adası-Ekim 2013

*

ekimadasi7

Ayrıca bkz: Kendini Anlatan

*

Hamiş: Evvel fanzin kapsamında yayımlanan “Adalar Kültürü” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/mermer-adasi adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com