Ara
20
2024
--

ne yapılabilir denizin dibinde / en büyük gemiler gömülü / ve bu tırmanış iyi değil / en uzun geceden

En Uzun Geceden, Zafer Yalçınpınar
The Poet House, (pdf, 20 sayfa, 19 mb)



“En Uzun Geceden” adlı şiirle
birlikte üç etkin “yan okuma” yapılabilir:

/1/ Çizgi
/2/ Dudağının Kenarındaki Çizgi
/3/ En Kısa Gündüzden


Zafer Yalçınpınar‘ın tüm şiirleri ve şiir kitapları şu adresten ücretsiz olarak okunabiliyor: https://bit.ly/zypsiir

Ara
19
2024
--

“Geriye doğru atılan adımlar da aslında geleceğe gider.” (Werner Herzog)

(…) Suzuki’nin gömüldüğü yere şerpalar piramit yapmışlardı. (…) Onoda sanki kocaman yumruklarla ona vuruyorlarmış, sanki bu karlı dağların inanılmaz gücü, bu buzullar, bu uçurumlar onu orta yerinden ikiye ayırıyorlarmış gibi bir sızı hissetti. Taşın önünde durdu. Üstünde dua yazan küçük bez parçasının rüzgârda salınması daha önce bir yaşamın olduğunu anımsatan tek şeydi. Onoda’nın yüzü yine dondu, etrafındaki her şey gibi. Selam durdu. Bulutlar bir anlığına çekingen bir ışığın sızmasına izin verdi. Ne deprem ne gök gürültüsü. yalnızca sessizlik. (…)

Bir serseri ya da dilenci gibi görünebilirim,
Ama sen durgun ay, sen ruhumun parıltısının şahidisin.

(…) Attığı her adım geçmişti, bir sonraki adım da gelecek. Ayağını kaldırdığı an geçmişte kalmıştı bile, ayağını çamura basacağı o ansa hâlâ gelecekteydi. Şimdiki zaman neredeydi öyleyse? Bir santim de olsa ileri atılmış bir adım gelmekte olandır, arkada kalan santimse geçmiştir. Ve böyle böyle, giderek küçülerek, milimler halinde, algılayamadığımız sonsuz milimetreler halinde devam eder. Biz şimdiki zamanda yaşadığımızı sanıyoruz, ama aslında şimdiki zaman diye bir şey olamaz. Gidiyor muyum, yürüyor muyum, savaşıyor muyum? Peki o zaman düşmanı yanıltmak için geri geri gittiği o yollar ne olacak? Geriye doğru atılan adımlar da aslında geleceğe gider.
(…)

Werner HERZOG
Dünyanın Alacakaranlığı’ndan… 2024

Çev: Pınar Akkoç

Ara
19
2024
--

Tümülüs’ün oluşum süreci… (Ahmet Ali Uzun)

Emre Siyahoğlu: Tümülüs’ün oluşum süreci nasıl gelişti? Tümülüs’ü kendince nasıl ve hangi yönlerden tanımlarsın?

Ahmet Ali Uzun: Tümülüs benim için aslında çok yabancı sayılmaz, yer verdiğim mitolojik karakterler ve ögeler gereği ilk kitabım Mitologya’da ele almadığım bir panteonu, başka bir dünyanın inanışından dile getirdim diyebilirim. Aradaki en önemli fark; Tümülüs’te Türk Mitologyası’nın Promete’si sayılan Ülgen’in etrafında dönen yörüngeler, gezegenler, peşi sıra gelen sayıklamalar ve histerilerin onun ağzından ve benim aklımdan dile gelişi söz konusu iken; Mitologya’da ise birden fazla karakterin birbirleriyle farklı diyalogları ve bu diyalogların hepsinin kendi içerisinde pişmesi ve son noktayı, sahne biterken bir perde olarak indirmesi söz konusu.

İşlediğim temanın bana zuhur edişi başta o dönemde yaptığım araştırmalara, okumalara ve gözlemlediğim bağdaşımlarla gerçekleşiyor. Altyapıda her zaman bir neden-sonuç ilişkisi var, boşluklar bilinçli ve eksik. Tam burada Kam devreye giriyor. Kam ve Şamanlık geleneği bizim köklerimizi anlatan doğa ile aramızdaki köprü niteliğini taşıyan kültürel, spiritüelve mistik bir miras. Tümülüs’te aslında yapmak istediğim bunların kafamdaki çarklarda nasıl bir kıvama geleceğini görmekti. Bu şiir dosyası için gökte kümülüs, yerde ise “Tümülüs” arasına sıkışan bir zihnin kurtuluşunu hatırlama çabası diyebilirim. Nordik ve Yunan Mitolojilerine kıyasla daha arka planda kalmış olan Türk Mitologyası bu konuda halen bakir alanlara sahip. Olasılıklar sonsuz.

Kaynak: https://kendineozgu.substack.com/p/kendineozgu03-mailimde-yeni-bir-dijital


Satın almak için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/mitologya/675327.html

Ara
17
2024
0

Şiir: “Ehl-i Terk” (Z. Yalçınpınar)

Ehl-i Terk

1/
yaşayarak
yanıyor
uz

2/
küçük bir çınar
geleceği gözlüyor
iki sokağın kesişiminde

3/
yer
imde
adada

4/
açıp kapaman
_______gözlerini
akrebin ateş çemberinden
___________kurtulması gibi

(…)

6/
kırılmaz bir camla
ördüm kalbimi
________acıya
sınırsız mutsuzluk
________acıyla

(…)

8/
karıncalanan sol kalbim!
seninle alevlenir bu dünya
içten içe
____anlam bulur
ve kendine uzanışının
sonu yoktur

(…)

11/
kötüler kötülüklerini tazeledi
havalandı tüm yanlışlar
bulutlar kaçtı deniz mavi vermez oldu
______________________ gökyüzüne

12/
sayaçlarıyla gelen mühendislerin tersine doğru
hangi yanlış daha yanlış hesapladım
en büyük yanlışı nerde yaptıysak
_________________evimizi oraya kuralım

(…)

14/
neresi kapanmak üzereyse oraya
___________________taşıdım
tahta sobayı
______yaktım
bu şiiri
____bir tığ ile yazdım

 

Zafer YALÇINPINAR
“Çalmayan”, Kendi Yayınları, Eylül 2014


Hamiş:

Yalçınpınar’ın tüm şiir kitaplarını ücretsiz pdf olarak buradan okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.

 

Ara
16
2024
--

YANKI ODASI // 17. Bölüm // 15 Aralık 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası’nın 17. Bölümü, 15 Aralık 2024


18. Bölüm’ün yayın tarihine/saatine ilişkin bilgiler/güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Ara
15
2024
--

John Steinbeck Kitapları (Felemenkçe ve Fransızca)

(Kapak görüntülerini büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)

Cennetin Doğusu
Fransızca, Mondiales, 1954
(Tam Metin-Cep Kitabı Baskısı: 1970)
Kapak Resmi: Daniel Dupoy
Çeviren: J. C. Bonnardot

“de vliegenvanger”
(Sinekkapan -Kuşu/Bitkisi-)
Felemenkçe, 1965
Meulenhoff, 3. Baskı,
Kapak Tasarımı: Friso Henstra,
Çeviren: Tjebbo Hemelrijk
(Türkçe’ye ‘Ay Battı’ adıyla çevrilmiştir.)


(Kapak görüntülerini büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)

“Tortilla Flat”
Fransızca, Denoél, 1961
(Tam Metin-Cep Kitabı Baskısı: 1982),
Kapak Çizimi: Jean-Paul Théodule
Çeviren: Brigitte V. Barbey
(Türkçe’ye ‘Yukarı Mahalle’ adıyla çevrilmiştir.)

“Fareler ve İnsanlar”
Fransızca, Gallimard, 1949
(Tam Metin-Cep Kitabı Baskısı: 1970)
Kapak Fotoğrafı: Cornell Capa
Çeviren: Murice-Edgar Coindreau


EVV3L kapsamındaki John Steinbeck Arşivi:
1/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck
2/ https://evvel.org/ilgi/john-steinbeck/page/2


Kitaplara ulaşmamızı sağlayan ‘Zaman Tüneli Sahaf’
Hüseyin Bey’e teşekkürlerimizle…

Ara
13
2024
--

“Zaman, ikisinin birbirine kenetlenmiş bakışları arasından bir at sürüsü gibi geçti.” (Yan Lianke)

(…) Kör köpek, bir kuyunun dibi gibi karanlık olan gözlerini gökyüzüne dikti. (s. 43)
(…) İhtiyar, gözlerini dikmiş kurda bakıyordu.
Kurt da gözlerini dikmiş ihtiyara bakıyordu.
Bakışları çarpıştı, parlak bakışlarından çıkan çatırtı ıssız vadide acı acı yankılandı. Damlayan suyun sesi kulakları sağır eden bir mavilikteydi. Güneş, dağın ardına düştü düşecekti. Zaman, ikisinin birbirine kenetlenmiş bakışları arasından bir at sürüsü gibi geçti. Önlerindeki uçurumun kan kırmızısı solarken, dağın tepesindeki soğuk hava eteklere doğru inmeye başladı. (…) Kaçamak bir şekilde çatlamış dudaklarını yalayınca dilinin sanki dikenlere sürtündüğünü hissetti. (s. 55)
(…) İhtiyar, güneşin dağın ardında batarken çıkardığı sesin dağdan aşağıya bir yaprak gibi düşmesini duydu. (s.56)
(…) Ölüm sessizliği, ihtiyarla kurt sürüsünün üzerine karanlık bir dağ silsilesi gibi çökmüştü. (s.59)
(…) İçine düştükleri çıkmaz, ihtiyarla lider kurdun arasında asma bir köprü gibi duruyor, gözlerini her kırptıklarında korkunç bir şekilde bir o yana bir bu yana sallanıyordu. (…) Zaman, içine düştüğü o çıkmazda sessizce kağnı çeken yaşlı bir öküz gibi ilerlerken, yavaştan ihtiyarın iradesini de eziyordu. (…) İhtiyardan beş-altı adım uzakta, yarım daire şeklinde dizilmiş, rüzgâr yiyip yağmur içmiş kayalar gibi dimdik ayakta, gözlerini bile kırpmadan ona bakıyorlardı. (s.61)
(…) Gece yarısı, zamanın sesi iyice yeşillendi. (s. 64)
(…) Yere uzanmış dokuz kurt, solgun ay ışığı altında yeni sürülmüş bir tarlaya benziyordu. (s.66)
(…) dağın sırtı o kadar sessizdi ki yaklaşan gecenin ayak sesleri bile duyuluyordu. (s. 76)
(…) başağın yeni doğmuş bir bebeğin saçları yumuşaklığında, süt beyazı püsküller vermiş olduğunu gördü, (s. 77)

Yan Lianke
“Günler, Aylar, Yıllar”, Çev: Erdem Kurtuldu
Jaguar Kitap, 15. Baskı, 2023

Ara
10
2024
--

“Tümülüs” (Ahmet Ali Uzun)

“Tümülüs”
Ahmet Ali Uzun
Aralık 2024, 18 Sayfa
okumak için: https://upas.evvel.org/tumulus.pdf


Tümülüs; göğün on altıncı katında yaşadığına inanılan ve iyiliklerin tanrısı olduğu düşünülen Ülgen’in insanlara ateş yakmayı öğretmesini kendi ağzından ele alırken, Ahmet Ali Uzun aynı zamanda hem kendinin hem de Ülgen’in varoluş sorgulamaları ve sayıklamalarıyla beraber şiirini işleyerek aynı sancıları okura da yansıtmayı amaçlıyor. Gökte kümülüs yerde ise “Tümülüs” arasına sıkışan bir zihnin kurtuluşunu hatırlama çabası…


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Kas
27
2024
--

Beyin Çürümesi (Brain Rot)

Oxford Sözlüğü ‘brain rot’u yılın kelimesi seçti. Türkçe karşılığı ‘beyin çürümesi’ olan kelime sosyal medyanın gereksiz ve eğlence amaçlı kullanımını ifade ediyor. Bir senenin eğilimlerini ve ruh halini niteleyen ‘brain rot’ kelimesi altı aday sözcük arasından 37 binden fazla kişinin katılımıyla seçildi.

‘Brain rot’un sözlük anlamı ‘önemsiz ve zorlayıcı olmayan içeriklerin aşırı tüketimi sonucu kişinin zihinsel durumunun ve entelektüel halinin bozulması’ olarak tanımlandı. BBC‘nin haberine göre kelimeyi ilk kez 1854’te Henry David Thoreau kullanmıştı. Yılın kelimesine aday gösterilen diğer sözcükler şöyleydi:

  • Sosyal medyada sorumlu davranmayı ifade eden ‘dignified (ağırbaşlı)’
  • Bir ürünün fiyatını talebe göre değiştirmeyi belirten ‘dynamic pricing (dinamik fiyatlandırma)’
  • Bir konuda arka plan bilgisi olup kolektif anlatı haline gelen bilgi için kullanılan ‘lore’
  • Romantizm ve fanteziyi birleştiren kurgu türünü niteleyen ‘romantasy’
  • Yapay zekâyla üretilmiş düşük kaliteli içerikler için kullanılan ‘slop’

Kas
26
2024
--

Ufuktan atlar geçene kadar içeceğim… (Onur Sakarya)

(…)
Bir müzik çalıyor, kalbimin kulakları patlıyor
(…)
Evim tek oda, bir çek yat,
Gözlerimle tavanda bir düş yaratıyorum.
(…)
Sobam var, gel ısın.
Elim var, gel tut.
Kalbim var, parçala.
(…)
Cansu, artık aşağı doğru dua ediyorum
(…)
Ablanla karşılaştım
(…)
Sen hamal Cafer’in oğlu, bir bok yapamazsın, dedi
Belki de herkes haklıdır Cansu
(…)
Ufuktan atlar geçene kadar içeceğim…

Onur SAKARYA
“Tekliler”, Plüton Yayın, ss.153-154

Kas
25
2024
--

“Myriorama” (Toprak Şems Tezcan & Nurefşan Büyükmelli)

“Myriorama”
Toprak Şems Tezcan
& Nurefşan Büyükmelli
Kasım 2024, 22 Sayfa
okumak için: https://upas.evvel.org/myriorama.pdf


‘Panorama’nın atası olan ‘Myriorama’ tekniği, yeniden düzenlenip farklı resimler oluşturulabilen, uyumlu arka planlar üzerinde insan, bina ve diğer görsellerin bulunduğu bir dizi resimli kartı tanımlıyor; söz konusu kartlar herhangi bir sırayla düzenlenebilir ve böylelikle tahayyül edilen manzaraların çeşitli şekillerde zihnimizde bütünlemesine olanak sağlar. İki perdeden oluşan bu şiir kitabında Myriorama tekniği, benzeşen alan derinlikleri uygulanarak şiir tiyatrosunu andıran bir ‘Şey’e evrilmiş, bu sayede Toprak Şems Tezcan ve Nurefşan Büyükmelli, zihinlerimizde yaratabileceğimiz tekinsiz sahnelerdeki görüngülerle tekrar ve tekrar oynayabilme fırsatı sunuyor bize… Myriorama artık ne bir kart ne bir tiyatro, ne de bir şiir! Sadece ve sadece okurun zihninde farklı şekillerde yaratılabilecek bir “Şey”.


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler: , ,
Kas
23
2024
--

Nâzım Hikmet Anı Odası’ndan Görüntüler


Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde
bulunan Anı Odası’ndan Görüntüler
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız…)



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
22
2024
--

#FenerKongreye


7 Aralık 2024 tarihindeki 1-0’lık Beşiktaş mağlubiyetinden sonra aşağıdaki istatistik şöyle revize oldu: 33 Derbi, 14 mağlubiyet, 13 beraberlik, 6 galibiyet… Yazıklar olsun!



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe ilgilerine https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
22
2024
--
Kas
14
2024
--

Upas Yayın’ın 50. Kitabı: “Otuz İki Kısım Tekmili Birden İLHAN BERK” (Sıddık Akbayır)

“Otuz İki Kısım Tekmili Birden
İLHAN BERK”
Sıddık Akbayır
Ağustos 2024, 34 Sayfa
okumak için: https://upas.evvel.org/32ilhanberk.pdf


Sıddık Akbayır, hazırladığı biyografi ve portre çalışmalarıyla yakın dönem edebiyat tarihine çözümleme-karşılaştırma açısından en çok katkıyı sağlayan araştırmacılardan biridir. Akbayır’ın 2008 yılında İlhan Berk’e dair kaleme alarak çeşitli şiir mecralarında yayımladığı sıra dışı portre çalışmasını -bir kez daha- okurun ilgisine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.


Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz. EVV3L kapsamındaki İlhan Berk Arşivi’ne ise https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
12
2024
--

(…) Toprağın güvenli yumuşak rahmi… (George Orwell)

(…)

George ORWELL
“Aspidistra”, 1936, Çev: Şemsa Yeğin

Kas
11
2024
--

Tekliler’den… -bir son söz- (Onur Sakarya)

(…)
Ufuktan atlar geçene kadar içeceğim…

Onur Sakarya
“Tekliler”, Plüton Yay., Eylül 2023, s.154

Kas
10
2024
--

YANKI ODASI // 15. Bölüm // 10 Kasım 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı

Zafer Yalçınpınar‘ın YANKI ODASI şurada:
https://www.youtube.com/channel/UC9E2wBnQTNSVuDvaFfMuzOQ


Yankı Odası‘nın 15. Bölümü’nde Yalçınpınar, 2009 yılında yayımlanan ikinci şiir kitabı Meydansız‘ı (ve Meydansız’ın yayımlanışıyla eşanlı olarak Beyoğlu-Odakule Sanat Galerisi’nde gerçekleşen Taş Uçak Şiir Sergisi‘ni) anlatıyor…


16. Bölüm, 17 Kasım 2024 Pazar günü 22.00‘da İlhan Berk Özel Yayını olarak youtube kanalında canlı gerçekleşecek…

Yayın saatine ilişkin güncellemeler/değişiklikler için lütfen sosyal medya hesaplarımızı takip ediniz. (instagram: @evvelfanzin twitter: @calmayan)

ya da Yalçınpınar’ın YouTube Kanalı’na abone olunuz:
https://youtube.com/@zaferyalcinpinar


Hamişler:

1/ Yalçınpınar’ın kendisiyle konuşmalarının tümü şurada: https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar

2/ Yalçınpınar’ın özgeçmişine ve tüm kitaplarına (pdf olarak) şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.info

Kas
08
2024
--

Okur Buluşması: BAHÇEDEN HAİKULAR // TAYFUN POLAT (12 Kasım 2024, Salı, 19.30, KARGART, Kadıköy) (Moderatör: Zafer Yalçınpınar)

12 Kasım 2024 salı günü saat 19.30’da kadim dost Tayfun Polat‘la yeni şiir kitabı ‘Bahçeden Haikular‘ üzerine söyleşecek, Upas Yayın ve dostlarıyla birlikte KARGART‘ta (https://maps.app.goo.gl/FA6gPPKwhrkz8f479) özel bir poetika çalışması gerçekleştireceğiz.

Bahçeden Haikular’ın basılı nüshasını https://www.dr.com.tr/kitap/bahceden-haikular/edebiyat/siir/turk-siiri/urunno=0002129017001 adresinden satın alabilir, tam metin dijital nüshasını ise https://upas.evvel.org/bahcedenhaikular.pdf adresinden okuyabilirsiniz. (Tayfun Polat’ın Upas Yayın kapsamında yayımlanan tüm eserleri -pdf olarak- şurada yer alıyor: https://upas.evvel.org/?tag=tayfun-polat)

Kas
06
2024
--

Cemal Süreya ve Fenerbahçe Spor Kulübü

(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayın..)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
05
2024
--

İrfan Alış yaşamını yitirdi…

“Türk rock grubu Peyk’in solisti İrfan Alış, beyne pıhtı atması sonucu 53 yaşında hayatını kaybetti. Haber, Peyk’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamayla duyuruldu. Grubun açıklamasında Alış’ın ölüm nedeni paylaşılmazken ”İrfanımızı bu sabah kaybettik” denildi. (…)

İrfan Alış, 1991 yılında kurulan Peyk grubunun solisti olarak tanınıyor ve aynı zamanda grubun şarkı sözlerini de yazıyordu. Grup, geçen yıl sahneye konulan ‘Hamiyet’ müzikaliyle büyük ses getirmişti. Alternatif müzik sahnesinin en sevilen isimlerinden biri olan Alış, COVID-19 salgını döneminde müzisyenlerin yaşadığı zorlukları ve müzik sektöründeki telif hakları sorunlarını gündeme getirmesi ile dikkatleri üzerine çekmişti. (…)

Haberin tam metnini okumak için: https://haber.sol.org.tr/haber/peyk-grubunun-solisti-irfan-alis-yasamini-yitirdi-395950


Kas
04
2024
--

Upas Yayın, 6 Yaşında!


Sıkı şiire öncelik vermek ve imgelemin
özgürleşmesini sağlamak için oluşturduğumuz
Upas Yayın6 yaşında!

Yayımladığımız 51 kitabımızla birlikte
tüm dostlarımızı selamlıyoruz…


(Temmuz 2024)


6. YIL ÖZEL YAYINI
(2 Kasım 2024, Yankı Odası)

Konuklar: Emir Alisipahi & Cem Onur Seçkin 


UPAS YAYIN MI? O DA NEDİR Kİ!
(Söyleşi, EKİM 2019)

Zeynep Meriç: Upas Yayın’ı kurmaya ne zaman karar verdiniz? Bu oluşumda sizi tetikleyen en önemli olay veya olgu nedir?

Zafer Yalçınpınar: Tahakkümlerden ve ezberlerden uzak bir özgür yayıncılık projesi oluşturmayı yıllardır düşünüyordum. 15 yıldır evvel.org kapsamında çeşitli edebiyat çalışmaları gerçekleştiriyorum. Çevremdeki dostlar, özellikle şiir ve poetika kapsamında evvel.org’un çok değerli bir arşiv ihtiva ettiğini, bununla birlikte fazlasıyla kişisel olduğunu sürekli dile getiriyorlardı. Haklılardı. En başından beri evvel.org’u kişisel not defterim, edebiyat ve şiir kapsamında tutulmuş bir not defteri olarak tasarlamıştım. Tuhaftır, okuyucunun ilgisini çekti falan… Neyse… 2018 yılında, evvel.org’un sub-domain’i olarak “upas” başlığını kullanmaya ve burada özgür bir şekilde dijital kitaplar yayımlamaya karar verdim. Balzac’ın bir kitabında ‘Upas’ ismiyle ve ‘Upas Ağacı’nın hikâyesiyle karşılaşmam, çok belirleyici ve tetikleyici oldu. Şu an Türkiye’de, Upas’ın dışında, şiiri, poetikayı ve imgelemin özgürleşmesi gibi kavramları yayın politikasının orjinine yerleştiren, şiiri öncelikli gören, bu kapsamda elini taşın altına koyan sadece bir-iki yayınevi var. Çünkü şiir -özellikle de sıkı şiir- iktisadi bir varoluş sergileyemiyor, satmıyor, okuru ve takipçisi az… Anlayanı ve ilgileneni de az… Bu duruma, böylesi bir çaresizliğe ve imkânsızlığa -kendimce- bir son vermek istedim.

Zeynep Meriç: Upas’ın poetikaya öncelik veren özgür bir yayın girişimi olduğunu belirtiyorsunuz. Peki, Upas’ta sadece şiir mi yer alıyor, diğer edebi türlere yer veriyor musunuz? Okurların arzuları mı size ışık tutuyor?

Zafer Yalçınpınar: Upas Yayın’da yer alan eserlerin özünü şiir ve poetika oluşturuyor. Bizim mihenk taşımız da turnusol kâğıdımız da şiirdir. Şibolet gibi… -Araştırın bakalım ‘Şibolet’ ne demekmiş- Sonuçta, öyküler, roman parçaları, roman karakterleri, polisiye, mizah, popüler kültür falan bizim dışımızda. Bizim önceliğimiz şiir… Sıkı şiir… Deneysellik, avangard, dada, gerçeküstü, letterizm, görsel şiir gibi kavramları kapsam-içi görüyoruz. Bu konuda azıcık katıyız. Sıkı şiiri ve imgelemin özgürleşmesini dert edindik. Yaşamdaki şiirselliğin arttırılması, şiir birikiminin arttırılması, şiir dilinin geliştirilmesi, sezgisel ve bilişsel bir auranın yaratılması, şiirin dilimizdeki sürdürülebilirliği, şiirsel yükün ihtiva ettiği kalp, vicdan ve hakikat duygusu bize yol gösteriyor. Tabiî ki okurumuzu da önemsiyoruz: Sıkı, olgun, güçlü ve geleceği belirleyen bir şiir dilini ve poetikayı okura sunarak, böyle yaparak okurlarımızı önemsiyoruz.

Zeynep Meriç: Upas’ın varoluşunda İlhan Berk ve Ece Ayhan’ın önemi nedir? Bu doğrultuda şiirsel çizginizden ödün verdiniz mi hiç? ‘Dilin imkânlarının genişletilmesi’ gerekliliğinden mi yanasınız sürekli?

Zafer Yalçınpınar: Şiirsel çizgimizden ve şiirsel maksadımızdan ödün vermeyiz. İlhan Berk ve Ece Ayhan da taviz vermemiştir. Sıkı şairlerin en büyük özelliği budur. Tarihsel varoluş, yazgı veya lanetimiz böyledir maalesef… Ece Ayhan ve İlhan Berk’in önemi, Dünya’daki 1950 şiir hareketinden yola çıkarak 2020’lere uzanmayı başaran dilsel uzgörü çizgilerini Türkçe’de oluşturabilmelerinde gizlidir. Felsefi bir boyut, yaşama alan derinliği katan dilsel bir sınırsızlık… Türkçe’deki şiir dilinin günümüze uzanan en başarılı motiflerini bu iki şairin zihnindeki bilişsel harita belirlemiştir. Dikkat ederseniz ‘İkinci Yeni’ akımı demiyorum. 1950 şiir hareketi diyorum. Ve bu durumu derinlemesine araştırmayı sizlere bırakıyorum.

Zeynep Meriç: Basılı nüshalarınızın olmadığını söylemiştiniz. Peki, ilerleyen süreçte bu mümkün mü? Basılı nüshaya geçiş için Upas’ta büyük değişiklikler olabilir mi?

Zafer Yalçınpınar: Olabilir. Fakat şu an böyle iyiyiz. Gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Ne kendimizi ne de şiir okurunu ekonomik bir külfet altına sokmak istemiyoruz. Şiiri neo-liberal sisteme sokmak istemiyoruz. Dijital yayıncılığın, yeni nesil yayıncılığın güzelliği de budur zaten… Şiire neo-liberal girişimci bir tavır yüklemek isteyen muhteris tipolojiden de yıllardır -açıkça söylüyorum- nefret ediyoruz.

Zeynep Meriç: Okurlarınız yayınlarınıza nasıl ulaşabilir? Sitedeki etkinlikleri nasıl takip edebilir?

Zafer Yalçınpınar: Cevap sorunuzda bulunuyor zaten… Cep telefonunuzdan, tabletinizden veya bilgisayarınızdan upas.evvel.org adresini ziyaret etmeniz yeterli… Tek tıklamayla kitaplarımızı, tüm paylaşımlarımızı ücretsiz olarak indirip pdf biçeminde okuyabiliyorsunuz, arşivleyebiliyorsunuz. Sosyal medyada da çok aktifiz. Duyurularımız da etkinliklerimiz de… Kısacası, her şey bir tık uzağınızda… Daha ne olsun. Büyük hizmet!

Zeynep Meriç: Bilginin bu denli karmaşık ve kirli olduğu dönemde basılı yayının azalmasını ve dijital yayınların çoğalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu durum yayımlanan eserlerin değerini arttırıyor mu, azaltıyor mu?

Zafer Yalçınpınar: Vallahi, bizim yayınladığımız eserler Mars gezegeninin dilinde yazılmıyor. Türkçe yazıyoruz… (Gülüyor) Aynı harfler, aynı dil… Kâğıdın üzerinde veya kitabın içinde olsun ya da ekranda dijital kitap biçeminde olsun son derece özenli ve titiz çalışıyoruz. Şiir dili, redaksiyon, mizanpaj ve diğer tasarımsal öğeler konusunda basılı yayınların çoğundan özenliyiz. Belki, koleksiyonerler için bazı basılı deneylerimiz de olacak gelecekte… Bakacağız.  

Zeynep Meriç: Upas’ı bundan sonra nerede göreceğiz?

Zafer Yalçınpınar: Upas Yayın’ın poetikası bir fısıltı gibi yayılır. Hiç ummadığınız bir anda bizim yayınlarımızla veya bizatihi bizimle karşılaşabilirsiniz. Fakat şunu söyleyebilirim; kitap fuarlarında, mikrofon arkalarında ya da ışıltılı podyumlarda birer dünya güzeli veya doksozof gibi kırıtmayacağımız kesin!

Zeynep Meriç: Devam eden veya başlayacağınız yeni bir proje var mı? Son olarak neler söyleyeceksiniz?

Zafer Yalçınpınar: Birçok gayretimiz var. Şiir aurasına, şiirsel alan derinliğine görsel ve işitsel eklemler sağlamak istiyoruz yakın gelecekte… Sıkı şiiri desteklemeye ve şiire öncelik vermeye devam edeceğiz. Son olarak, ne diyeyim, gözünüz, kulağınız upas.evvel.org’da olsun. Ve tabiî ki bu çevik söyleşi için de sana çok teşekkür ederim.

Zeynep Meriç: Ben teşekkür ederim… Samimi yanıtlarınız için asıl….

25 Ekim 2019

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com