“Bakar…”
by Ed
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sokak Sanatı ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.
“Bakar…”
by Ed
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sokak Sanatı ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.
11 Mart 1989
Oruç Aruoba
“Yedi Martı Çeşitlemesi”nden…
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Oruç Aruoba ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
425.
(…)
Unutma, çocuklar için bir sözcüğün gerçekte tamamiyle farklı iki anlamı olduğuna // olabileceğine // inanmak (ya da bunu kabullenmek) ne denli zordur.
Felsefenin ereği, dilin birdenbire bittiği yere bir duvar örmektir.
Felsefenin sonuçları, herhangi bir gizli saçmalığın; ya da, anlama yetisinin dilin sınırlarına // sonuna // toslaması sonucu aldığı şişlerin keşfedilmesidir. Bu şişler, bizim bu keşifin değerini anlamamızı // öğrenmemizi // sağlar.
Bizim soruşturmamız ne tür bir soruşturma? Örnek olarak verdiğim durumları, olabilirlikleri açısından mı soruşturuyorum? Ya da olgusallıkları açısından? Hayır, yalnızca olanaklı olanı getiriyorum, yani dilbilgisel örnekler veriyorum.
Felsefe tümceler içinde değil, bir dil içinde konur ortaya.
Nasıl yasalar, onları çiğneme eğilimi varsa // çiğnendikleri zaman // önem kazanırsa, bazı dilbilgisel kurallar da ancak filozoflar onları çiğnemek istedikleri zaman önem kazanır.
(…)
Ludwig Wittgenstein
Felsefe Soruşturmaları’nın ön-çalışmalarından biri olan “Büyük Daktilo-Metin(Big Typscript)”den…
Çeviren: Oruç Aruoba, 1992
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm “Wittgenstein” ilgilerine https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)sevdamız / büyüyor omuzlarımızda(…)
birgün girsek biz mezara/ gözümüz kalmaz arkada
evlâdıma miras bu sevda! (…)
HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ!
Fenerbahçe Taraftarı
***
1 Ekim 2011
Futbol
Fenerbahçe Spor Kulübü: 4
İstanbul Büyükşehir Belediyesi: 213 Ekim 2011
Bayanlar Voleybol
Fenerbahçe Universal: 3
Galatasaray Medical Park: 115 Ekim 2011
Erkek Basketbol
Fenerbahçe Ülker: 88
Trabzonspor: 6312 Aralık 2011
Futbol
Bursaspor: 0
Fenerbahçe Spor Kulübü: 218 Aralık 2011
Futbol
Fenerbahçe Spor Kulübü: 1
Tirabizonspor: 031 Aralık 2011
Erkek Basketbol
Fenerbahçe Ülker: 80
Galatasaray Medicalpark: 79
devamı gelecek…
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.
E V V E L’in sahici dostları ve sıkı takipçileri,
Yeni Sinsiyet Tipolojisi’ne ve söz konusu tipolojinin enstrümanlarına karşı verdiğimiz mücadelenin önümüzdeki dönemde (Eylül 2011-Haziran 2012) çetinleşeceği haberini, 26 Eylül 2011 tarihinde E V V E L Fanzin sayfalarından ve sosyal medya platformlarından “herkese” duyurduk. (Bkz: https://evvel.org/yerden-goge-kadar-duyurulur-basliyoruz)
Geçtiğimiz on yılda peydahlanan yayıncılık ve edebiyat istismarlarına -haysiyetsizliğe, hilebazlığa, fetbazlığa, liyakatsızlığa, muhterisliğe, editör olmayan editörlere, şair olmayan şairlere, ödül olmayan ödüllere, dergi olmayan dergilere, yayınevi olmayan yayınevlerine- karşı çıkarak oluşturduğumuz cephede kendimizi içeriksel, eylemsel ve hukuksal açıdan “yerden göğe kadar haklı” gördüğümüzü, sahici edebiyatın ve sıkı şiirin savunusunda sonuna kadar mücadele edeceğimizi açıkça bildirdik. Önümüzdeki dönemde, Yeni Sinsiyet kavramı etrafında çeteleşenleri ve işbu çetenin icra ettiği hileleri, sahtekârlıkları, yayıncılık istismarlarını yaşanan olaylarla, belgelerle, sorularla, kavramlarla, analizlerle ve hepsinden önemlisi “isimleriyle” birlikte ifşa edeceğiz.
Bugüne kadar “Yeni Sinsiyet” üzerine yazdığım yazılarda kavramsal açıklamalara, çıkarımlara ve mevcut kötücül ortamın bilişsel ayrıntılarına yer vererek “Yeni Sinsiyet” başlığının çerçevesini işaret etmeye çalıştım. Şiir-şair-editör-yayınevi ilişkilerindeki hilelerin ve sahtekârlıkların ayrıntılarını, taraflarını, çeşitli yazışmaları, kurumları, belgeleri ve isimleri ifşa etmeyi pek düşünmedim. Ancak, bugünkü merhalenin geleceği biçimlendirişindeki ciddiyet, Yeni Sinsiyet çetesinin muhterisliği ve sergilenen haysiyetsiz tavırlar fikrimi (iyi niyetimi) değiştirdi. Önümüzdeki dönemde tüm arkaplanıyla birlikte işbu çetenin mensuplarının isimlerini, yaşanan olayların tarihlerini, taraflarını ve belgelerini, tanıklıklarını ve tavırlarını “ateşli bir sabır” eşliğinde, üşenmeden, tek tek ifşa edeceğiz.
Söz konusu ifşaat ve içerdiği tartışmalar, tanıklıklar, ayrıntılar, analizler, belgeler -yani her şey- “DAVALI” adını verdiğimiz E V V E L Fanzin başlığının altında derli toplu olarak yer alacak ve gelişmeler doğrultusunda sürekli güncellenecek. DAVALI başlığına her daim şu adresten ulaşabilirsiniz:
https://evvel.org/ilgi/davali
Yeni Sinsiyet tipolojisini, şiir ve edebiyat dünyasında yaşanan olayları, hileleri, aktörleri, ilişkileri ve bunlara karşı 2006 yılından beri verdiğimiz mücadelenin ayrıntılarını (yani önümüzdeki aylarda gerçekleştireceğimiz ifşaatı) doğru bir şekilde kavrayabilmeniz ve anlamladırmanız amacıyla bazı yazıları bir “Ön-Hazırlık” şeklinde okumanız çok faydalı olacaktır. Bu yazıları -kronolojik olarak- aşağıda dikkatinize sunuyorum:
İLK/TEPKİSEL YAZILAR (2008-2010)
1/ “Editörcülük Oynamak”
Şubat 2008, S Gazetesi(gaSte), Sayı:111
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i15.html2/ “Damperli Ödül Furyası ve Saygınlık Cukkalamak”
Mayıs 2008, S Gazetesi(gaSte), Sayı:113
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i17.html3/ “Şaircilik, Yazarcılık Oynayanlar ile Oynamayanlar”
Ağustos 2008, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i19.html4/ “Yıllık Geyiği”
Mart 2010, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i20.html
YENİ SİNSİYET ÜZERİNE KAVRAMSAL YAZILAR (2010-…)
1/ “Yeni Sinsiyet ve Bazı Enstrümanları”
12 Nisan 2010, BirGün Gazetesi
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i21.html2/ “Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin ‘Biz’ Söylemi ve Retorik Arsızlığı”
26 Eylül 2010, BirGün Gazetesi
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i22.html3/ “Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı”
Ocak 2011, Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i23.html4/ “Yerli Edebiyat Üzerine…”
Mart 2011, Karga Mecmua
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/k23.html
ÖZGEÇMİŞLER (…-2011)
1/ “Özgeçmiş”
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/d1.html2/ “Edebiyat Geçmişime Baykuş Bakışı”
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/baykusbakisi.html
Haysiyetimiz ve “insan” oluşumuz, bizim en sahici gücümüzdür. Bana (bendenize) ne olursa olsun, başıma ne gelirse gelsin E V V E L’e duyduğunuz inancı, hakikat yolundaki kalb ve vicdan duruşunuzu “gözünüz gibi” korumanızı diliyorum.
Hepinizi hakikatin gönül ateşiyle, yani “ateşli bir sabırla” selamlıyorum.
Sahicilikle…
Zafer Yalçınpınar
29 Eylül 2011 / İstanbul
zaferyal@gmail.com
www.evvel.org
www.zaferyalcinpinar.com
Geçenlerde, “Arkeoloji ve Sanat” dergisinin editörü Sn. Nezih Başgelen tarafından Urfa’daki “Göbekli Tepe” kazıları üzerine gerçekleştirilen çok sıkı bir sunuma misafir oldum. Neolitik çağa ait bu buluntuyla -dünyanın en eski tapınağının ortaya çıkarılmasıyla- birlikte hem bilimsel, hem de disiplinler arası ilişkiler düşünüldüğünde insanlık tarihi için yeni çıkarımların, yeni bir farkındalığın ve yeni bir poetikanın oluşabileceğini/varlığını sezdim. Göbekli Tepe kazılarına ilişkin çeşitli ön-bilgilere şu iki adresten ulaşabilirsiniz:
https://www.gobeklitepe.info/
https://www.gobeklitepefilm.com/
Orada, soğuk suda, karadan uzakta, her gece sisin gelmesini bekledik ve sis geldi, pirinç makineyi yağladık, taş kuledeki sis fenerini yaktık. Kendimizi kurşuni gökyüzünde iki kuş gibi hissederek, McDunn ve ben ışığı gönderdik, kırmızı, sonra beyaz, sonra yine kırmızı, yalnız gemileri gözlemek için. Eğer ışığımızı görmezlerse, o zaman da Ses’imiz vardı, pus parçaları içinden titreyen Sis Düdüğü’müzün büyük, derin çığlığı, martıları, dağılan oyun kâğıtları gibi ürkütüp kaçıran, dalgaları yükselten, köpürten.
(…)
Ray Bradbury
“Son Yaya”, Çev: İrma Dolanoğlu, Nisan Yay., 1986, s.5
1991’de kaleme aldığı “Dört Açık Kıyı Düşü” adlı şiirlerine Aruoba’nın kitaplarında rastlamıyoruz. Şiirlere https://zaferyalcinpinar.com/dortacikkiyi.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.
Hamiş: Şiirleri EVV3L’e ulaştıran Zerrin Boynudelik’e çok teşekkür ederiz.
2. Hamiş: Önümüzdeki günlerde Aruoba’nın “Yedi Martı Çeşitlemesi” adlı şiirlerini de EVV3L kapsamında yayımlayacağız.
3. Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Oruç Aruoba ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/oruc-aruoba adresinden ulaşabilirsiniz.
E V V E L’in sahici dostları ve sıkı takipçileri,
Bildiğiniz gibi 2006 yılının son aylarından beri “Yeni Sinsiyet” adını verdiğimiz bir tipolojiyle mücadele ediyoruz. Bu mücadele zaman zaman kişisel boyutlara indirgenmişse de aslında -parçaları/kişileri birleştirdiğinizde ve ayrıntıları dikkatlice incelediğinizde, görürsünüz ki- hakikat, sıkı şiir ve imgelemin özgürleşmesi yolundaki bir “kalb ile vicdan” mücadelesidir. Hangi vicdansız çeteye ve bu çetenin mutat zevatlarına, alçaklıklara karşı olduğumuz da tüm edebiyat ve sanat ortamınca (ortalığınca) biliniyor. Sözkonusu çetenin menfaatleri doğrultusunda biçimlendirdiği “Antoloji”, “Şiir Yarışması ve Edebiyat Ödülleri”, “Jüricilik”, “İçsiz ve Temelsiz Edebiyat/Sanat Etkinlikleri”, “Yayıncılık İstismarları”, “Turizm Faaliyetleri” ve “Üleştirmenlik” gibi enstrümanlarıyla da mücadele içindeyiz. Her fırsatta ve mekânda bağıra bağıra söyledik; “haysiyetsizliğe, hilebazlığa, fetbazlığa, liyakatsızlığa, muhterisliğe, editör olmayan editörlere, şair olmayan şairlere, ödül olmayan ödüllere, dergi olmayan dergilere, yayınevi olmayan yayınevlerine ve bunların “Yeni Sinsiyet” doğrultusundaki kullanımlarına, kısacası cehalete ve cehaletin amaçladığı melanet ortamına karşıyız!” Tüm bunlara “insanlık” adına karşıyız!
“İnsandan çok eşyaya benzeyen” ve “duvar saatleri gibi ahmak” olan bu çeteye karşı verdiğimiz mücadele, önümüzdeki dönemde (Eylül 2011-Haziran 2012 arasında) daha da çetinleşecek. Bu kapsamda, E V V E L Fanzin olarak gereken teknik tedbirleri aldık. Bilgilerimizi, verilerimizi, belgelerimizi ve arşivimizi, düzenledik, teknik becerilerimizi ve imkânlarımızı yeniledik. Kalb ve vicdan yoluna inanmayan “yalancı dostları” ve “kifayetsiz muhterisleri” etrafımızdan uzaklaştırdık. İçeriksel, eylemsel ve hukuksal olarak kendimizi bu mücadelede “yerden göğe kadar haklı” görüyoruz. Hakkımızı savunmak için de tüm varlığımızı (neyimiz, kimimiz varsa onu) ortaya koyarak savaşacağız.
Önümüzdeki dönemde hukuksal, kuramsal ve eylemsel olarak yeni dosyalar açacağız, yeni sorular soracağız, herkesi şaşkınlık içinde bırakacak ve sahte kanaatleri yıkacak ifşaatlarda bulunacağız. Her merciiye ve mertebeye bu ifşaatları taşıyacağız, ileteceğiz, edebiyat ortamındaki gölge oyunlarını, mevcut aktörlerin kim olduğunu ve ne yaptıklarını teker teker, sabırla anlatacağız. Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin yayıncılık dünyasında ve edebiyat ortamında çevirdiği sahtekârlıkları, pazarlıkları, fetbazlıkları, kirli ilişkiler ile üçkâğıtçılıkları, belgeler ve derinlemesine yorumlar aracılığıyla ifşa edeceğiz.
Ustam Oruç Aruoba’nın şu sözleri yaşamımın ve mücadelemin şiarı olmuştur:
“Yaşamın, seni ulaşman gereken düzeyin altında tutmağa çalışan eğilimlerle (bu arada kendininkilerle de)savaşmakla geçecek. –Bu yüzden de, ulaşman gereken düzeye ulaşamayacaksın; yani, başarılı olacak o eğilimler, sonunda. Zaten, belki, istedikleri de budur:
Senin, onlarla savaşmak yüzünden, ulaşman gereken düzeyin altında kalman…
Ama savaşacaksın, gene de: sonuç her iki durumda da aynı olmayacak mı zaten – sen, zaten, ulaşman gereken düzeyin altında kalmayacak mısın ki? –Ama, savaşırsan, en azından (nereye gelebilirsen) geldiğin düzeye savaşarak gelmiş olacaksın –bu da boşuna olmayacak.”
(Oruç Aruoba, “De Ki İşte”, Metis Yayınları, 2001, s.44)
Haysiyetimiz ve “insan” oluşumuz, bizim en sahici gücümüzdür. Bana (bendenize) ne olursa olsun, başıma ne gelirse gelsin E V V E L’e duyduğunuz inancı, hakikat yolundaki kalb ve vicdan duruşunuzu “gözünüz gibi” korumanızı diliyorum.
Hepinizi hakikatin gönül ateşiyle, yani “ateşli bir sabırla” selamlıyorum.
Sahicilikle…
Zafer Yalçınpınar
26 Eylül 2011 / İstanbul
Önemli Not: Aşağıdaki adreslerde yer alan başlıkları, yazıları ve belgeleri dikkatlice incelemeniz, 2006 yılından bu yana verdiğimiz mücadelenin ayrıntılarını kavramanız ve hangi tipolojiyle, ne boyutta mücadele ettiğimizi anlamanız açısından çok önemlidir;
1-Yeni Sinsiyet ve Bazı Enstrümanları
2-Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin “Biz” Söylemi ve Retorik Arsızlığı
3-Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı
4-https://evvel.org/evvel-fanzin-tum-edebiyat-kahyalarina-karsidir
5-https://evvel.org/ilgi/lobut
“Tek Gözlü”
Foto: Z. Yalçınpınar
Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com/kendinianlatan/kendinianlatan.html
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ada” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/mermer-adasi adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)Bazen “bilinç akımı” deyimi küçültücü bir anlamda kullanılır. Özellikle bu kavramın zayıf bir benzerini göz önüne aldığımızda, yani fersiz bir ışık gibi ıpıldayan bilincin hareket edermiş gibi görünüp gerçekte durgun suya dönüştüğü zamanlarda… Fakat ne zaman insan bilinci binbir zorlukla dolu, görkemli çağımızın tehlikeli bir biçimde zengin olduğu, capcanlı, birbiriyle boğuşan, en trajik ve en kahramanca şeylerin hepsini birden içine alır ve bu bilincin akışı çağın en keskin kayalarına çarpıp göğsü kana bulanan bir sele dönüşür, o zaman bilinç akımı iç içe geçmiş, birbirinden koparılıp ayrılamayan, iç dökme, vaaz verme türünden doğal şeyler olarak algılanır.
İşte ben de Nâzım Hikmet’in şiirini böyle duyumsayıp algılıyorum. Onun şiirinde insanoğlunun yaşadığı, geniş geniş soluk aldığı her şey vardır. Nâzım’ın şiiri, damlalardan oluşmuş bir selin coşkun akması gibidir. Yatağından taşarak akan sel üzerindeki burgaçlar, dibindeki kayalarla birlikte nereye yöneleceğini bilir. Şiirlerinde Nâzım’ın iç dökmesi, vaaz vermesi capcanlı, karmaşık, isyan eden, yanılan, seven, nefret eden, bütün bunlara karşın nereye ve niçin gittiğini bilen bir insanın iç dökmesi, vaaz vermesidir. (…)
Konstantin Simonov
“Kardeşim Nâzım”, Cem Yay. 2002, Çev: Mehmet Özgül, s.101
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.
Sıkı dostum ve kardeşim Vedat Kamer’in yardımıyla aşağıdaki teknik değişiklikleri gerçekleştirdik:
1-E V V E L, hizmet aldığı sunucuyu ve hosting firmasını değiştirdi. Böylelikle daha hızlı ve güvenilir bir mekâna taşındık.
2-Bugünden itibaren E V V E L’e ulaşabileceğiniz web sitesi adresi; https://www.evvel.org
(Not: Eski bağlantı adreslerine yönlendirme sağlandı. Tüm eski bağlantı adreslerimiz de şıkır şıkır çalışıyor. Böylelikle zerre kadar bilgi, belge, veri ya da bunlara erişim kaybı yaşamadık.)3-Zafer Yalçınpınar’ın kişisel web sitesine ulaşabileceğiniz adres de değişti. Artık Zafer Yalçınpınar’ın kişisel web sitesine https://www.zaferyalcinpinar.com adresinden ulaşabilirsiniz. (Önceki maddede bahsettiğim teknik yönlendirmeler bu site için de geçerli kılındı. Zerre kadar bilgi, belge, veri ya da bunlara erişim kaybı yaşamadık.)
Tüm E V V E L takipçilerine hayırlı ve uğurlu olsun.
Sahicilikle
Zy
Alevi Kurumları öncülüğünde 26 Eylül Pazartesi günü saat 11.00’de Doğuş Üniversitesi Acıbadem Kampüsü önünde bir protesto eylemi yapılacağı duyuruldu. 2 Temmuz öncesinde yaptığı açıklamadan dolayı Sivas – Madımak katliamını yapan zihniyeti kollayan ve katilleri besleyen, ödüllendiren zihniyetle mücadele eden Sivas’ta katledilen şair/yazar Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok Akatlı’yı işten atarak cezalandıran üniversite yönetimi protesto ediliyor.
Devrim Altıkulaç’ın kişisel web sitesine https://www.devrimaltikulac.com adresinden ulaşabilirsiniz.
22 Eylül 2011 tarihi itibariyle Evvel Fanzin Facebook Profili (https://www.facebook.com/evvel.fanzin) kapanmıştır. Bu profilin yerine şu iki mekânı kullanabilirsiniz:
Yeni Profil:
https://www.facebook.com/evvelfanzin2Evvel Fanzin’in Facebook Sayfası:
https://www.facebook.com/pages/EVVEL/122869847791951
Boğaziçi Kitap Günleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz poetik atraksiyona birkaç sıkı dostun dışında katılım sağlanmadı. Bu durumun birçok nedeni var. Her şeyden önce soruşturmayı ve duyurularını aceleye getirdik. Bununla birlikte, sorduğumuz soru da “kazık” bir soruydu: “İmgeleminiz, imgelem, imge, im, özgür müdür?” Soruşturmaya başlarken muhtemel katılımcıların söz konusu devasa soru karşısında, komik bir terminde (5-7 gün içerisinde) cevap veremeyeceğini, cevap vermekten imtina edeceklerini biliyorduk. Ama gene de “insan”ları poetika ve imgelem üzerine düşünmeye sevk etmekten, dürtmekten kendimizi alamadık. Bu içeriksel ve organizasyonel Son Kişot’lukların yanısıra “Google Dokümanlar/Formlar” uygulamasıyla ilgili teknik aksaklıklar da yaşadık. Mevcut aksaklıkları Google’a bildirdik ama bir sonuç ya da açıklama alamadık. Şaşırdık, garipsedik, içerledik filan…
Her şeye rağmen, kanımda, canımda ve tüm varlığımda -coşkuyla- hissederek şunu ifade edeyim:
“İmgelemin Özgürleşmesi başlığı ve mücadelesi gelecek yılların başlıca poetik odağı/tözü olacak… Bu nedenle saatlerinizi kontrol ediniz; sıkı şiir ve sahici edebiyatla iştigal eden herkes “İmgelemin Özgürleşmesi” üzerinde sezinlemeye, düşünmeye, araştırmaya ve okumaya başlamalıdır!”
Sonuçta, ilginiz için de ilgisizliğiniz için de çok teşekkür ederim.
Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
22 Eylül 2011 Sabahı
Hakan Kamışoğlu, 90’ların ortasından bu yana Polikinik Dilemma kapsamındaki çalışmalarını, sergilerini ve eserlerini takip ettiğimiz sıkı bir Evvel Fanzin dostu… Bu tanışıklığın yanı sıra 491‘e de ilk sayılarından beri destek veriyor, yazıyor, çiziyor, imliyor… Geçenlerde, Swankmajer’in yaklaşımını ve tekniğini anımsatan sıkı bir video çalışmasını bizlerle paylaştı. Kamışoğlu’nun “yapıbozum/söküm ve yeniden yapılanma” öğelerini imlediği “Anatomi Atlası” adlı dijital kolajına https://zaferyalcinpinar.com/anatlasi.mp4 adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
Düşünceleri öylesine açık ve netti ki, hava gibi, su gibi işimize yarıyordu.
(…)
Ülkülerine sıkı sıkıya bağlı bir kişiydi. Onun ülkülerine inancı sözlerle sınırlı kalmıyordu (hoş, bir ozan olarak söz onun en etkili silahıydı); bir yurttaş olarak sorumluluğunu biliyor, çekinmeden ileri atılıyordu. Bilgece öğüt vermelerle yetinmeyip örnek olarak kendini ortaya koyması çok etkileyiciydi. Bunun sonucunda Nâzım’ın yanındayken ülkemizin gerçek yurttaşı olduğumuzu söyleyebilmek için bütün gücümüzü kullanarak, elimizden geleni yapıp yapmadığımzı düşünmek zorundaydık. Toplumsal olaylara iyimser bakışı sayesinde yaşantımızın eksik yönlerini bulup çözüme ulaşmaya çalışıyor, sorunlarımızın geçici olduğuna yürekten inanıyordu.
(…)
Arkadi Raykin
“Kardeşim Nâzım”, Cem Yay. 2002, Çev: Mehmet Özgül, s.80
Exdergi ve taifesi için ne desem az… Sezar’ın hakkını Sezar’a, Spartaküs’ün hakkını da Spartaküs’e teslim etmek gerekiyor; son zamanlarda bu kadar heyecanla okuduğum ve takip ettiğim, içerik ve tasarım güzeli bir dergi -hatta, tabiî ya- yeni bir yayıncılık türü/kafası olmamıştı. Exdergi taifesinin işaret ettiği sıkı maksat, hem içerik hem de teknik olarak “mihenk taşı” sayılabilecek bir töz ve uzgörü ihtiva ediyor. Exdergi ve taifesi için “Şahane yahu, yürüyün be, kim tutar sizi!” demek geliyor içimden… (Bu coşkulu duyguduruma -inanın ki- ne zamandır kapılmamıştım.)
Ayrıca, Exdergi’nin 3. sayısı Oyun Güzel Eki’yle birlikte yayımlanmış. “Oyun Güzel Eki”ne ilişkin olarak bir iki noktayı özellikle vurgulamak gerekiyor; Exdergi taifesi, söz konusu Oyun Güzel Eki’ni oluştururken 1985 yılında yayımlanan “Mor Köpük” adlı felsefe dergisinin Oyun Özel Sayısı’ndan esinlenmiş. Böylelikle ortaya son yılların en zekice projesi ile “oyun irdelemesi”nin felsefi atraksiyonlarından/salınımlarından oluşan -tam da arşivlik- bir eser çıkmış. Bu bağlamda önce Ali Rıza Esin’i, sonra da Exdergi ve taifesini yerden göğe kadar tebrik ediyorum.
Z. Yalçınpınar / 20 Eylül 2011
Hamiş: Exdergi’nin üçüncü sayısına ve Oyun Güzel Eki’ne şu adresten ulaşabilirsiniz: https://exdergi.com/nesriyat/exdergi-3/
2. Hamiş: Söz, Mor Köpük Dergisi’nden açılmışken, Evvel Fanzin kapsamında yayımladığımız bazı Oruç Aruoba ilgilerine de işaret etmek gerekiyor. Mor Köpük Dergisi’nde yayımlanan bazı Oruç Aruoba yazılarına şu adresten ulaşabilirsiniz: https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=6812
Bugün, Nâzım Hikmet’in “Şeyh Bedreddin Destanı” adlı kitabını koleksiyonuma katabilmenin coşkusunu yaşıyorum. “Yeni Kitabcı” adlı kitabevinden 1936’da yayımlanan bu edisyonun kapak tasarımını Ali Suavi Sonar gerçekleştirmiş. Kitabın içinde Suavi Sonar imzalı bir “Genç Nâzım Hikmet” portresi de bulunuyor…
Kitabı bana ulaştıran sıkı sahaf Korhan Akman‘a (İkarus Sahaf’a) ne kadar teşekkür etsem azdır. (Sıkı sahaf Korhan Akman, ayrıca, Cahit Sıtkı Tarancı’ya ait çok önemli efemeraları ve belgeleri de bana ulaştırdı. Önümüzdeki günlerde bu önemli efemeraları ayrıntılarıyla birlikte Evvel Fanzin kapsamında paylaşacağım.) Zy
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz. “İmzalı” ilgiler ise https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinde bulunuyor.
“canyüzlü”
Foto: Z. Yalçınpınar
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/a18.html
Ayrıca bkz: Kendini Anlatan
Boğaziçi Kitap Günleri kapsamında başlattığımız “Poetik Soruşturma”da bazı teknik aksaklıklar oluştu. (Google Dokümanlar uygulamasındaki form üzerinden girilen bilgilere/cevaplara -nedense- ulaşamıyoruz. Konuyu Google’a bildirdik, ancak henüz bir sonuç, açıklama alamadık.) Bu nedenle aşağıda yer alan sorumuza vereceğiniz cevabı zaferyal@gmail.com adresine e-posta olarak gönderirseniz seviniriz. (Son gönderim tarihi 22 Eylül 2011 sabahıdır.)
“Poetika” ile “Yaşantı” arasındaki “geçişsizlik veya geçişlilik” hakkında neler düşünüyorsunuz?
(“İmgeleminiz” veya “imgelem” veya “imge” veya “im”, özgür mü?)
İlginiz, desteğiniz ve katılımınız için şimdiden teşekkür ederiz.
Sahicilikle
Zy
Sait Faik’in vefatının ardından Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi, 1 Haziran 1954 tarihli 62. sayısını Sait Faik’e ayırmış. Dergide ilginç bulduğum bazı kupürleri-örneğin Zahir Güvemli’nin Sait Faik’e ilişkin anılarını- yukarıda paylaştım. Bunların dışında, Ercüment Tuncalp tarafından kaleme alınmış olan “Sait Faik ve Sürrealizm” başlıklı yazı, gözüme çarptı. İşbu yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/saitfaiksurrealizm.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden, “Yeditepe Dergisi” ilgilerine ise https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.
Şükret Gökay’ın “Kucak Kucaklı Sevgiler” başlıklı anlatısına https://zaferyalcinpinar.com/sevgiler.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com