Ara
24
2012
0

KargART: “Filmini Kap Gel” (29/12/2012)

*

“Filmini Kap Gel”
29 Aralık 2012 Cumartesi, Saat: 14.00
KargART, Kadife Sok. Kadıköy

Ayrıntılar için bkz:
https://www.kargart.org/tr/etkinlikler/
filmini-kap-gel-kargart-gosterim

*

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Ara
23
2012
0

kar-altı

“kar-altı”, 2012
Fotos: Z. Yalçınpınar

*

Ayrıca bkz:
https://zaferyalcinpinar.com/kendinianlatan/kendinianlatan.html

*

Ara
22
2012
0

RUSYA ile AMERİKA’NIN AŞK HİKÂYESİ (Andrei Voznesenski)

Benim ülkemde ve seninkinde, hepsi yatağa girecekler
ve tüm gece boyunca benzer şekilde pinekleyecekler.

Tek bir altın ay var, ışığı çifte.
O aydınlatır benim ülkemi de seninkini de.

Bedavadır -ya da ne bileyim, düşük fiyatlı.
Senin için güneşin doğuşu, benim için batışı.

Gün ortasında esen soğuk bir rüzgâr,
ne senin suçun ne de benim, boşver.

Senin yalanlarının da benimkilerin de arkasında
acı ve aşk varoluyor anavatanlarımızda.

Umut ederim ki vatanlarımızda, birgün, gelecekte
kurtuluruz tüm gerizekâlılardan, durmazlar önümüzde.

Andrei Voznesenski, 1977  
Çev: Zafer Yalçınpınar

Ara
22
2012
0

E V V E L, şiire bakar…

İlhan Berk
“BAKMAK”

Dergilerdeki Yazıları (1962-65 ve 1975-77)

Hazırlayan: Zafer Yalçınpınar
Mart 2011

indir
(PDF/60 Mb.)

*

1962-65 ve 1975-1977 yılları arasında “Yeni Ufuklar” ile “Milliyet Sanat” adlı dergilerde yayımlanan bu inceleme yazılarının bütününü, imgelem, şiir dili, dize tekniği, doğu-batı şiiri gibi konular kapsamında çok değerli, İlhan Berk’in kendi poetikasına ilişkin ayrıntılı açıklamaları kapsamında ise örneklerle dolu ve aydınlatıcı bir derleme olarak görüyorum. Ayrıca, İkinci Yeni şiir akımının 1950′den günümüze uzanan imgesel yaklaşımındaki kökenleri, getirdiği yenilikleri ve oluşturduğu poetikanın gerekçelerini de İlhan Berk’in bu güçlü inceleme yazıları aracılığıyla kavrıyoruz. (Zy)

*

*

Ara
22
2012
0

Şiir: Eleni’nin Elleri (İlhan Berk)

Bir gün Eleni’nin elleri geliyor
Her şey değişiyor.
İlk İstanbul şiirden çıkıp yerini alıyor
Bir çocuk ilk gülüyor
Bir ağaç çiçek açıyor.

Eleni’den önce
Daha ben çocuktum daha tütüne daha kahveye alışmamıştım
Sabahları, akşamları bilmiyordum daha
Bir gün bakıyorum akşam ellerimde gözlerimde
Bir gün sabah her yanım.

Eleni geliyor
Dünyaya bakıyorum
Dünya sanıldığı kadar küçük değil o gün anlıyorum
Sanıldığı kadar üzgün değiliz dünyada
O gün bütün şiirleri yakmalı yeniden yazmalı diyorum
Brise Marine’i yeniden
Yeniden Annabel Lee’yi.
Eleni ile anlıyoruz
Bu gökyüzü niçin kalkıp gelmiş
Deniz niçin başını alıp gitmiş onunla anlıyoruz.

Bir gün Eleni’nin elleri geliyor
Bir sokaktan ilk defa deniz görünüyor.

İlhan Berk

Ara
21
2012
0

Caz şairi Patricia Barber’ın yeni albümü: “Smash”

 

Caz şairi Patricia Barber’ın yeni albümü “Smash”,
22 Ocak 2013’te dünyaya geliyor…
Bkz: https://www.patriciabarber.com

Patricia Barber hakkında irdelediklerimiz için;
https://evvel.org/?s=patricia+barber

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Patricia Barber” ilgilerine https://evvel.org/?s=patricia+barber adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
21
2012
0

Siyasa’dan…

Siyasadan iki yazı… gayet sıkı…

*

Çarpık doğdu, yamuk öldü…
Bkz: https://birdirbir.org/taraf-carpik-dogdu-yamuk-oldu/

*

Uslu durursan belki şeker yiyebilirsin…
Bkz: https://papazincayiri.blogspot.com/2012/12/uslu-durursan-belki-
seker-yiyebilirsin.html

*

Ara
20
2012
0

[ E V V E L içinde evvel ] Ocak 2012

 

 

E V V E L  Fanzin kapsamında Ocak 2012‘de yayımlanan başlıkları incelediğimizde edebiyat, şiir ve poetika ilgileri açısından  Ocak 2012‘nin çok verimli geçtiğini, E V V E L ‘ in takipçilerine sıkı ve sağlam bir içerik sunduğunu görüyoruz.

(Sanki, “Poetika 2012 Anket Çalışması”na ve “Özgür İmgelemin Uzgörüsü“ne ön-hazırlık olarak düşünülmüş Ocak 2012…)

OCAK 2012’den BAZI ÖNEMLİ/DEĞERLİ BAŞLIKLAR/PAYLAŞIMLAR:

“Şiir üstüne” (Hermann Hesse)
Bkz: https://evvel.org/siir-ustune-hermann-hesse

“Yeni bir açıklık ve kavrayışın doğacağı saati beklemek” (R.M. Rilke)
Bkz: https://evvel.org/yeni-bir-aciklik-ve-kavrayisin-dogacagi-saati-beklemek-r-m-rilke

Octavio Paz’da “Şiir Dili”
Bkz: https://evvel.org/octavio-pazin-siir-dili

Şiirsel Yük
Bkz: https://evvel.org/siirsel-yuk-2

“Çünkü şiir, her şeyden önce kendimizden başka biri olmamak için savaşır.”
Bkz: https://evvel.org/cunku-siir-her-seyden-once-kendimizden-
baska-biri-olmamak-icin-savasir-ilhan-berk

Video: “En sonunda mihenk taşı olarak kendini koyacaksın” (Ece Ayhan)
Bkz: https://evvel.org/video-en-sonunda-mihenk-tasi-olarak-
kendini-koyacaksin-ece-ayhan

Buluntu: “Yeni Sesler, Çatlak” (Ece Ayhan)
Bkz: https://evvel.org/buluntu-yeni-sesler-catlak-ece-ayhan

unreferierbar
Bkz: https://evvel.org/unreferierbar

İmbilim Ders Notları’ndan… (Bilge Karasu)
Bkz: https://evvel.org/imbilim-ders-notlarindan-bilge-karasu

“Görüntünün Morfolojik Metaforu” (Necmi Karkın)
Bkz: https://evvel.org/goruntunun-morfolojik-metaforu-necmi-karkin

Sessizliğin İçinde…
Bkz: https://evvel.org/sessizligin-icinde

Buluntu: “Dünyada ne görüyorsak şiir için görsek!” (İlhan Berk, 1954)
Bkz: https://evvel.org/buluntu-dunyada-ne-goruyorsak-siir-icin-
gorsek-ilhan-berk-1954

“Seni Sefiller’in yazarı yaptık, daha ne istiyorsun.” (Hayalet Oğuz)
Bkz: https://evvel.org/seni-sefillerin-yazari-yaptik-daha-ne-istiyorsun-hayalet-oguz

Bedri Rahmi Röportajı (1964)
Bkz: https://evvel.org/bedri-rahmi-roportaji-1964

Nâzım Hikmet (Philippe Soupault)
Bkz: https://evvel.org/nazim-hikmet-philippe-soupault

Sait Faik çevrilebilir mi?
Bkz: https://evvel.org/sait-faik-cevrilebilir-mi

Ara
18
2012
0

Sergi: Valerio Adami – Abidin Dino

Galeri Nev’de…
Bkz: https://www.galerinev.com

Ayrıca, Galeri Nev, 15.03.2013 – 06.04.2013 tarihleri arasında “Abidin Dino 100 yaşında!” başlıklı bir sergi düzenleyeceğini de müjdeliyor…

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Abidin Dino” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/abidin-dino adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
16
2012
0

Meydan Larousse’da…

(…)
1960’lı yıllar gözönünde tutulduğunda, Meydan Larousse şüphe yok ki merkezdeydi. Yayın yaşamına 1970 yılında girmekle birlikte, öncesinde geniş bir zaman dilimine yayılan o ansiklopedi ve sözlük çalışması, hemen her okur yazarın evine konuk olmuş, yıllar yılı temel başvuru kaynağı olarak kullanılmıştı. Meydan Larousse, çalışanları ve dışarıdan düzenli katkıda bulunanlarıyla bizim kültür dünyamızda bir “ocak” niteliği üstlenmiş, efsanesi alıp yürümüştü. Demirbaş çalışanlarından Ece Ayhan’dan birebir dinlediklerimle, Birgül Ergev’in yazılı anılarını birleştirdiğimde, ortamın sürekli figürleri arasında “şef” Hakkı Devrim, Nezihe Araz, Vedat Günyol, Selâhattin Hilav, Berke Vardar, Ece Ayhan, Hilmi Yavuz ve “o sıralar kimsenin tanımadığı Oğuz Atay” isimleri öne geçiyor.
(…)

Enis Batur
“Oğuz Atay’ın ‘2.5 Tarafı Denizlerle Çevrili’ Hissiyat Coğrafyası”
NTV Tarih, Sayı: 47, Aralık 2012, s.32

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Ara
15
2012
0

Kaypak Ruhlar (Andrei Voznesenski)

Sizden nefret ediyorum ve kaypak ruhlarınızdan, onlar ki
her rejime göre şekilendirirler kendilerini.

Kaypak ruhlu adamlar , esneyerek sırıtırlar size, sonuna dek açarlar ağızlarını,
ve tıpkı bir ahtopot gibi, sıkıca sararlar dört bir tarafınızı.

Kaypak adam, al pudralarını sürer gizlice:
suratına bir fiske atsan, yapışıp kalır sanki elin üzerine.

Kaypak editör korkarak tutar elindeki seneryoyu,
yazar saplanıp kalmıştır metnin bir köşesinde.

Kaypaklığın kol gezdiği bir ofis vardı eskiden
“evet” lerin nazikçe “hayır” lara dönüştürüldüğü.
Acıyorum sana, seni kaypak sersem, bomboş geçmişin,
sanki tamamen silinmiş mazin.

Ne tutkuları silip yok ettiniz siz, ne büyük düşünceleri
ama ne mutlu, ne heyecanlıydınız yaparken bunları, öyle değil mi?..

Tüm bu pisliklerin üzerinde yükselen, namert bir adamsın sen
bir maça ası, şans getirmeyen…

Andrei Voznesenski
Çev: Duygu Gündeş

Ara
14
2012
0

Otoportre (Andrei Voznesenski)

Traşsız ve cılız, köşeli bir suratla
Günlerdir yatağımın üzerinde
_______________________uzanıp durmakta.

Merdivenden aşağı demir gibi bir gölge sarkmakta,
dudakları devasa ve şişkin, saklı ve parlak.

“Selam size Rus şairleri, –sesi arzuyla çınlıyordu—
Size bir ustura mı versem, belki de bir tabanca?
Sizler dahi değil misiniz? Hafife alın tüm bu kaosu…
Büyük ihtimalle günah çıkarma dualarınızı söylersiniz şimdi?
Veya bir gazete alıp, bir sütunu kesip
duyduğunuz utancı örtebilir misiniz sigara sarar gibi?”

Ben yanındayken o neden sana sarılıyor?
Ne cüretle atkımı üzerinde deniyor?
Göz ucuyla sigaralarımı süzüyor… Heyhat!

Uzak dur benden, uzak dur
İmdat! İmdat!

Andrei Voznesenski, 1963
Çev: Duygu Gündeş-Zafer Yalçınpınar

Ara
13
2012
0

Erdal Eren için… (M. Kızılcalıoğlu)

Erdal Eren için;

düşüyor denize
kuşluk vakti gençliğin
tek yaprak* gibi.

* mızrak

Metin Kızılcalıoğlu

Ara
13
2012
0

Japonca’da Nâzım Hikmet Kitapları ve Künye-Baskı Notları

Daha önce, sahhaf Emin Nedret İşli ve dostu Nobuo Misawa’nın buluntuladıkları mücevherlerden bazılarını “Japonca’da Nâzım Hikmet” başlığıyla Evvel Fanzin kapsamında paylaşmıştık. Şimdilerde, sağolsun Nobuo Misawa, işbu özel Nâzım Hikmet kitaplarının Japonca künye ve baskı bilgilerini de düzenlemiş/dilimize çevirmiş. Japonca’da yayımlanan Nâzım Hikmet kitaplarının kapak görüntülerine (künye ve baskı bilgileriyle beraber) https://zaferyalcinpinar.com/japoncanazimhikmet.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
12
2012
0

Martılarımla…

“Martılarımla…”

Heybeliada, 2012
Foto: Zy

*

Ayrıca bkz: Kendini Anlatan

*

Ara
11
2012
0

Bilgi ve Etik

(…)
Emmanuel Levinas’da, modern merkezci ahlâk felsefecilerinin kuşkuyla karşıladığı üç farklı yaklaşım vardır.

İlki, modern kültürün merkezsizleşmiş olduğu kabul edilir, en azından Max Weber’in kültürel (değer) alanların farklılaşması hakkındaki dahiyane teorisinin piyasaya çıkmasından beri. Bilindiği gibi Weber modern dünyayı çoktanrılı Olimpos’la karşılaştırır; her kişi (en azından, her sahici kişi) çoğulcu bir evrende kendi kutsalını seçer; farklı insanlar kendine farklı tanrılar bulur. Her alanın kendi -içkin- ahlâkı vardır ve belli bir alanda ikamet eden insanlar, bu alana-içkin ahlâkiyatıdiğer alanlara taşıyamazlar. Değerlerin merkezsizleşmesi ahlâkın da merkezsizleşmesiyle sonuçlanır. (…)

İkincisi, bilgi ve paradigmalar değişir. Bilgi hâlâ kümülatif bir ürün olarak görülebilirse de, onun yaklaştığını söyleyebileceğimiz bir merkez noktası yoktur. Bir merkeze yaklaşma tasavvuru metafizik bir kurgudur; merkez diye bir şey yoktur. Belki bilgimiz hâlâ bir yerlere yaklaşmaktadır, ama biz nereye doğru yaklaşması gerektiğini bilemeyiz; demek ki hiçbir yere yaklaşmıyor. (…)

Üçüncüsü, yaklaşılacak hiçbir şey olmadığına göre, hepsinden önce, hem doğru bilginin hem de normların haklılığının nesnelliği (veya öznelerarasılığı) tesis edilmelidir. (…) Bir söyleme katılanların üzerinde anlaşmaya vardıkları şeyler, söz konusu olan bilgiyse “doğru”, normlarsa “haklı” diye adlandırılacaktır. Biçim (söylem), içeriği (doğrunun veya iyinin hakikati) üretir. Her türlü söylemin etiği bu doğrultudan hareketle ahlâki sorunları keşfeder, bununla birlikte, en başta adil ya da uygun bir usulün ne olduğu meselesi olmak üzere birçok şeyde anlaşamayabilirler. Sonuçta, söylem-öncesi ahlâki sezgiler, tıpkı bilim-öncesi bilgi türleri gibi ele alınır.
(…)
Kant için etik ve bilgi arasındaki fark, iki söylem türü arasındaki fark değildi. Aralarında mutlak bir ayrım vardı, kayıtsız şartsız özsel bir fark. (Ahlâkiyat ve kavrayış -özgürlük ve doğa- arasında tefekkür ürünü yargılarla -güzel ve doğanın erekselliği- dolayım kurulması, ahlâkiyata mutlak anlamda merkez kazandırılması sürecini değiştirmez, daha çok, doğayı bu merkeze yaklaştırır veya onunla uyum içine sokar.) Ahlâkta kişi, aşkınlıkla bağlantılıdır (aşkın özgürlük belirler); bilgide her şey içkindir ve içkin kalır. Kişi, aşkınlığa pratik olarak bağlanır, içkinliğe ise teorik. Eğer insan bu tabloyu değiştirir ve iki söylemi (teorik ve pratik) birden tartışmaya başlarsa ahlâk, aşkınlıkla dolaysız ilişkisini kaybeder ve böylece bir tür bilgiye indirgenmiş veya dönüştürülmüş olur. ahlâki söylemde, benzer kültürlerde yaşayan kişiler, beraberce, hangi normların akla yatkın veya akılcı olduğunu (ve tabii tersi de) ortaya çıkarır. Ahlâki söylem eylem hakkında pek bir şey söylemez ve eğer söylüyorsa, o artık bir eylem değildir. Kötülük timsali bir insan, söylem düzleminde en iyi ya da en doğru fikirlere sahip olabilir.
(…)

Agnes Heller
“Günlük Hayatın Temel Etiği”
Çev: Ertuğrul Başer

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Ara
09
2012
0

Modern Doğa (Andrei Voznesenski)

Kırmızı inekler
asfaltın üzerine serilmişler.
Sıcak asfalta uzanmış tembellik ediyorlar.
Yanlarından sürüp geçiyoruz
çünkü kutsaldır inekler!
Merak ediyoruz neden,
otoyola böylesine sâdıklar.

“Yaşlı sığırtmaç, cevapla bizi:
Bu inekler neden delirdi?” “Tanrı korusun!
İşin aslı şu ki sinekler asfaltı sevmez.”
Şu modern inekler! Gerçekten de bilgeler!

Anladı kurnaz olanlar! Şu dahi sığırlar!
Şanssız ve zavallı sineklerin tersine.
“Sinekler asfaltın kanserojen olduğunu
_________________________biliyorlar.”
Şu modern sinekler! Gerçekten ne kadar da bilgeler!

Andrei Voznesenski, 1979
Çev: Duygu Gündeş-Zafer Yalçınpınar

Ara
06
2012
0

Kitap: “Ve günler yürümeye başladı.” (Galeano)

Eduardo Galeano
“Ve günler yürümeye başladı”
Çev: Süleyman Doğru

Sel Yayıncılık – Kasım 2012

Bkz: https://www.selyayincilik.com/kitaptanitim.asp?kod=857

*

Ara
06
2012
0

Dave Brubeck… hüzünle…

Dave Brubeck, “Time” Dergisi’nin kapağında… (8 Kasım 1954)
Çizim: BORIS ARTZYBASHEFF

“İkinci dünya savaşı sonrası caz müziğinin en önemli isimlerinden Amerikalı piyanist Dave Brubeck, 92. yaş gününden bir gün önce, 91 yaşında kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.

‘Take Five’, ‘Blue Ronda a la Turk’ gibi dönemine ve müzik tarihine damgasını vurmuş bestelerin sahibi ve aksak ritmlerin kralı Brubeck, ikinci dünya savaşı sonrası değişen caz müziğinin en önemli icracılarından biri olmuştu. Alto saksafoncu Paul Desmond ile 5/4, 6/4 hatta 7/4’lük eserler veren Dave Brubeck, batı yakasının doğurduğu en büyük caz müzisyenlerinden biri haline gelmişti.

8 Kasım 1954’te ‘Time’ dergisine kapak olan efsane piyanist Brubeck, Louis Armstrong’dan sonra dergiye kapak olan ikinci caz müzisyeni olmayı başarmıştı. “

5/12/2012, Radikal Gazetesi Haberi

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com