“…Konuşursunuz kendi kendinize, türlü sorular geçer usunuzdan, yanıtlarını ararsınız, bulursunuz, bulamazsınız da o sorularla yetinirsiniz, onlara bir biçim vermeye çalışırsınız. Biçim vermek, budur bence, bu olmalıdır yazarın kaygısı. Doğuveren sorulara da, onlara bulduğu yanıtlara da gereken biçimi verebilmek. Nedir biçim vermek? Biçim vermek –soru olsun, yanıt olsun- bir düşünüyü(pensee’yi), bir görüdü (idee’yi) belirtmek, ışığa çıkarmak, açıklığa, seçikliğe erdirmek demektir…
“Yazarken konuşursunuz kendi kendinizle dedim. Neler bulur, neler öğrenirsiniz! Bir betik gibidir içiniz açılıverir… Kendi kendinizi okursunuz yazarken, o betikten de çok nenler öğrenirsiniz…”
“Ama bu okuma sizi her zaman zenginleştirmezmiş, boşluğunuzla da karşı karşıya bırakabilirmiş… Olsun, gerçek özdenliğe yaklaşabilmek için bunu da göze almalı…”
Nurullah Ataç
6 Mart 1957