Ara
26
2015
0

‘Joachim Raphaël Boronali’ kimdir?

esek


 

le_matin_boronali

28 Mart 1910 tarihli Le Matin Gazetesi’nde yayımlanan haberin kupürü…


Fransızcası iyi olan okuyucularımız için daha detaylı bir açıklama şurada;
https://fr.wikipedia.org/wiki/Et_le_soleil_s’endormit_sur_l’Adriatique


Ara
16
2015
0

ANZİN #3: “Muallak”

12341471_1540617279597166_1200139580780926201_n


anzin‘in “Muallak” temalı üçüncü sayısı, Kadıköy sularındaki şu mekânlarda;

Karga Bar, Coffee&Shop Cafe, Masal Evi, Sosyal Kitabevi-Sahaf

Diğer iller için bkz: https://www.facebook.com/anzinfanzin/
ya da irtibat ediniz, twitter: @anzinfanzin


12366452_1540597026265858_9000614963015437492_n

Çizimler: Nihan Şişli

Ara
10
2015
0

Görünü

20151201_143600

(detay)
by Canavar
Kadıköy-Moda


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
19
2015
0

ANZİN #2 (yeni ân…)

IMG_20151204_081751


anzin‘in ikinci sayısı, Kadıköy sularındaki şu mekânlarda;

Karga Bar, 26A Cafe, Mephisto Kitabevi, Coffee&Shop Cafe, Masal Evi,
Sosyal Kitabevi-Sahaf, Naboo Cafe, Akademi Kitabevi, İkinci Yeni Cafe

Diğer iller için bkz: https://www.facebook.com/anzinfanzin/
ya da irtibat ediniz, twitter: @anzinfanzin


IMG_20151204_081611

Eki
26
2015
0

Sergi İzlenimleri: “SESSİZLİĞİN TADINI ÇIKAR”

20151017_170556

 

Hakan Kamışoğlu, Recep Batuk ve Yiğit Yazıcı‘nın “Sessizliğin Tadını Çıkar” başlıklı karma resim sergisinin açılışı 17 Ekim 2015 tarihinde Göztepe-GaleriArk‘ta gerçekleşti.

Günümüzün siyasal karmaşasına maruz kalan sanatsal izleklerin, kendi varoluşlarını gizlediği/sakladığı özel bir “sessizlik alanı” sergideki tüm eserlerde vurgulanıyor. “Sualtı’nda kalmak, yaşamak” diyebileceğimiz sessiz, yoğun, tekil, bulanık ve kontrast bir duygudurumun serginin açılışına katılan tüm ziyaretçileri etkilediğini, sardığını fark ediyoruz. Bu güçlü imgeleme tanık olmak isteyenlerin,  “Sessizliğin Tadını Çıkar” başlıklı sergiyi ziyaret etmelerini öneriyorum. (Zy)

 

20151017_170000

20151017_171549

20151017_170438

20151017_172639

20151017_170543

sergiafis

Eki
14
2015
0

Kadıköy Duvarları’nda…

20151003_145638

 

20151003_145654
20151003_145858


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
01
2015
0

Söyleşi: ‘İki Yıldır #ŞiirSokakta’ (Dilek Şen)

“Kültür Servisi” adlı yeni kültür-sanat portalının sıkı taifesinden Dilek Şen, #ŞiirSokakta hareketiyle ilgili özel bir söyleşi gerçekleştirmiş. Söyleşinin tam metnine https://kulturservisi.com/p/iki-yildir-siirsokakta adresinden ulaşabilirsiniz.


Hamişler:

1/ #ŞiirSokakta hareketine ilişkin olarak 2014’te yapılmış bir başka söyleşi için: https://evvel.org/duvarlara-siir-baskini

2/ Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
21
2015
0

Banksy’den Disütopya Sergisi: “DISMALAND”

dismaland3

dismaland4


İngiltere’nin “North Somerset” adlı bölgesinde
Banksy’nin disütopya temalı sıkı sergisi “DISMALAND” açıldı!

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/
banksyden-sira-disi-bir-sergi-parki-dismaland-127041

Bkz: https://onedio.com/haber/banksy-terk
-edilmis-binayi-sergiye-cevirdi-569204
Bkz: https://www.thisiscolossal.com/2015/08/dismaland/
Bkz: https://mashable.com/2015/08/20/banksy-dismaland-vine-tour/


dismaland1

dismaland2


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden “Gerçeküstü” başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
31
2015
0

“Muazzam-Muntazam Kaos” (Sinem Şentürk)

EVV3L’in İzmir-Karşıyaka ile Kibrit Dergisi çevresindeki sıkı dostlarından Sinem Şentürk, “Muazzam-Muntazam Kaos” başlıklı özel çizimlerinden 14 paresini EVV3L’in takipçileriyle paylaştı. Şentürk’ün siyah dolmakalem ile gerçekleştirdiği çizimlerindeki desenvari varyasyonlar, “karmaşık sonsuzluk” diyebileceğimiz bir duygudurumsal mertebeyi ve özel bir tersimlemeyi imliyor. Kendisine paylaşımı için çok teşekkür ediyoruz. (Not: Sinem Şentürk’le sinemjms@hotmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.)


ss6

ss12

ss4

ss7

 ss13

ss11

ss5

ss9

 ss10

ss3

ss2

ss8

ss14


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sessizliğin Dilbilgisi” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sessizligin-dilbilgisi adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
21
2015
0

Duyguların güçlü oluşu…

duyguguclu


 “Duyguların güçlü oluşunu delilik zannediyorsunuz.”

(Kadıköy’de görülmüş bir duvar yazısı… Haziran 2015)


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
20
2015
0

Mural İstanbul 2015

muralist2015

Büyük duygu… Eylül ayına kadar sürecek…
Takip etmek için: https://www.facebook.com/muralistanbul


mistanbul

by QBIC
(Haziran 2015, Moda)


Viva la Mural İstanbul! (2012-2014)
Bkz: https://line.do/mural-istanbul/5lt/vertical


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
08
2015
0

Caferağa duvarlarından önemli bir mesaj…

ymayiz

“Kadıköy-Caferağa’da görülmüş politik bir ‘stencil’ çalışması”

by KULP
(8 Haziran 2015)


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

May
31
2015
0

biz insanlığın onuruyuz! her yerdeyiz!

icresim1

“Gezi eylemlerinin 2’nci yıl dönümünde, ressam Haydar Özay tarafından bir buçuk yıllık çalışmanın ardından tamamlanan 50 metrekare büyüklüğündeki “Gezi Resmi” isimli tablo, sergilenmeye başlandı. Karaköy’de bulunan TMMOB İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nin terasında yer alan tablonun açılışına ressam Haydar Özay, Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik, Abdullah Cömert’in annesi Hatice Cömert, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz, Gezi olaylarında gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya, TMMOB Mimarlar Odası Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, Taksim Dayanışması üyeleri ve çok sayıda ziyaretçi katıldı.”

Bkz: https://www.diken.com.tr/gezi-tablosu-ailelerle-bu-
resimdeki-renkler-gibi-yan-yana-durmaya-devam-ediyoruz/

Bkz: https://haber.sol.org.tr/turkiye/gezi-resmi-
sanatseverlerle-bulusuyor-biz-bunu-basardik-118075

Bkz: https://zete.com/gezi-resmi-icin-acilis-yapildi/

Bkz: https://direnisteyiz.net/haber/
gezi-yildonumunde-gezi-tablosu-acildi/

geziresmi

Nis
09
2015
0
Mar
25
2015
0
Mar
10
2015
0

Söyleşi: Uluer Oksal Tiryaki ile ‘gerçeğin sağlamlığı’ üzerine… (10 Mart 2015)

ulueroksal

“Arabesk veyahut Death Metal”
Uluer Oksal Tiryaki
Oyun Yayınevi, Kasım 2014

*


Kasım 2014’te ‘Oyun Yayınevi’ tarafından yayımlanan “Arabesk veyahut Death Metal” adlı şiir kitabı ve Kadıköy aurası ekseninde gerçeğin mihengini aradık… Uluer Oksal Tiryaki ile söyleştik/yazıştık...


 

Zafer Yalçınpınar: “Arabesk veyahut Death Metal” adlı ilk kitabındaki şiirlere birçok açıdan yaklaşılabilir. İlk önemli açı, bu şiirlerin duygusal bakımdan çok sert ve sınırları zorlayan, keskin bir açık dille yazılmış olması… Bazı şiirlerinde kullandığın özel kipleri ve bu kiplerin şiirlerindeki yerlemini birer “aparkat” olarak okuyorum. Şiirinin ihtiva ettiği öfke, gene, “bilge serserilik” olarak tanımladığım tuhaf bir izlenimi uyandırıyor bende… Bu durumun yaşamındaki karşılığını, yaşamsallığını çok merak ediyorum.

Uluer Oksal Tiryaki: Evet tanı doğru, ancak bulgulara bazı ilavelerle devam etmek mümkün; bana kalırsa, “Arabesk veyahut Death Metal” günümüz şiirinin sınırlarını, duvarlarını zorlayan bir kitap, duru bir dille yazılmış olması, sertliği bir yana her şeyden önce içinde yılların emeği var. Yazınsal olarak baktığımızda bana göre en mühim ayrım noktası, gerçekliğidir. Kitap bir zaman aralığını kapsıyor, böylelikle kişisel tarihten yola çıkarak yaşadığı çağı da anlatıyor. İkincisi; sert şiirden hareketle sert hayata varmak olası, şöyle ki şiirlerdeki sertlik günlük yaşamın asgari alanlarını da içinde barındırıyor. Bu kitabın özelliği, çağdaş metinleri bir araya getirip onlardan şiirler devşirmek değil, yaşadığımız zaman dilimine dair bariz gerçeklikleri barındırması ve bu gerçekliğe dair ip uçları vermesi, yine bu ip uçlarını verirken de şiirselliğinden ve ritminden asla taviz vermemesidir. Bu, kitabın köşe taşlarından birisi. Yaşamsal tarafına gelirsek; kitabın şairi ve kendisiyle çelişmemesi bana göre edebiyatın altın kuralıdır, ortaya bir ürün çıkarıyorsanız yalan söyleme, kendini gizleme, bazı şeyleri görmezden gelme gibi fiilere sahip olma lüksünüz yoktur. Yaşamın, sert ve binbir türlü zorlukla geçtiği bu ülkede/dünyada şiirin dili elbette sert veyahut daha da sert olmalıdır… Özetle; aparkatlar devam edecek.

Z.Y.: Şiirlerindeki diğer önemli açının ise epigram benzeri dizelerle oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu tip dizelerini Kadıköy’ün mezar taşlarına yazılabilecek ve 1000 yıl sonrasında önemle okunacak epigramlar gibi görüyorum. Örneğin “Suskunluk icat edilmedi, suskunluk hep oradaydı” şeklindeki dizen beni çok etkilemiştir. Bu dizeler nasıl oluşuyor zihninde?

U.O.T.: Sanırım, kafa yormayla oluyor. Bununla birlikte elbette sezgi gücü ve deneyim… Yazı yazarken mükemmeliyetçi olduğumu söyleyebilirim, zamanı gelen cümle şiirdeki yerini bulup oturuyor, fonetik oluşuyor, duygu, ses, kavram, nitelik… Fakat bunların hiçbiri kendiliğinden olmuyor, örneğin: bir şiirde, şiirden bağımsız bir aforizma gibi duran cümle bir başka cümleyle destekleniyor, bu salt tek başına bir cümleyle olabilecek bir şey değil, bütünlüğün içinden sıyrılabilen tümce akılda kalıcı oluyor, doğaldır, bu koroda sırayla soloya çıkan vokallere benziyor, eğer elinizde güçlü vokalistleriniz varsa her biri zamanı geldiğinde soloya çıkar, şayet yoksa bir bütünden solo yaratmaya çalışırsınız. Her şey başlı başına yetenekle ilgili ve ben kendimi bu konuda açıkça başarılı buluyorum. Suskunluk icat edilmedi, suskunluk hep oradaydı. çünkü tercih edilmiş sessizlik -değildir sessizlik, gürültünün içinden sıyrılabildiğin kadar sensin, gürültünün içerisinden alıp koparabildiğin kadar senin, maruz kaldığın gürültüde sesin gür çıkmalı, çünkü gürültünün tezahürü yine gürültüdür. Suskunluk icat edilmez, suskunluk hep oradadır bir fare kapanı gibi suskunluk sahibini bekler. Kadıköy’ün mezar taşları umarım birgün plaza inşaatları arasında kaybolup gitmez, zira epigramlar falan kimsenin umrunda değil.

Z.Y.: Oyun Yayınevi tarafından yayımlanan diğer şiir kitaplarında olduğu gibi Kadıköy aurası ve kafası şiirlerinde çok baskın olarak görülüyor. İyi-kötü, olumlu-olumsuz tüm karşıtlıklarıyla birlikte, günümüz Kadıköy’ünün sende bıraktığı birincil izlenim nedir? Hangi şiir, nasıl yazılıyor Kadıköy’de?

U.O.T.: Kadıköy benim için gerçekten önemli, burada olmayı seviyorum, burada yaşayan insanlara saygı duyuyorum; yazar, çizer, ressam bir sürü sanatçıya ev sahipliği yapmış olan Khalkedon bir kale değil de ne? Oyun Yayınevi bizler için gerçekten önemli bir mevzi, değerli abim Mehmet Şenol Şişli çok iyi niyetli bir oluşum ortaya koydu, bunu geliştirip devam ettirmek için ben de elimden geleni yapıyorum, mevziyi kaybetmek gibi bir niyetimiz yok. Kadıköy’de bir sürü şiir yazılıyor, yine Kadıköy’de okunuyor Kadıköy’ün dili çok seslilikten yana ve bu önemli bir avantaj. Benim için önemli olan tek konu gerçek, bazı insanların kelimesine bile tahammül edemediği gerçek kıstası sadece edebiyatta değil sanatın ve hayatın her alanında geçerli, beni genellikle içtenlikli insanlar etkiler, bunun dışındakiler sadece zırvalar ve günün birinde yok olup giderler. Bu, arkadaşlarına ve çevrendeki soytarılara benzer. İyi şiir dostundur, gerisi kalabalık.

Z.Y.: “Sıkı şiir” konusu hakkında bir şeyler sormak istiyorum. Günümüzün vasatî edebiyatını düşündüğünde, “Arabesk veyahut Death Metal”in duruşu hakkında neler söylenebilir? Edebiyat ortalığı şiir kitabına nasıl bakıyor; hangi tipoloji neler fısıldıyor, sağda solda sinsice?

U.O.T.: ‘Sıkı şiir’, evet, sıkı. Fakat bu ülkede genellikle “sıkı” çevreyle dönüyor bu işler, çevren falan yoksa ortaya çıkardığın yapıtla ilgili bir beklentiye girmemen gerekiyor, “Arabesk veyahut Death Metal” çıktığı günden itibaren böyle bir beklentim olmadı, bundan sonra da olası değil. Cünkü ben bu zamana dek hiçbir zümreyle birlikte hareket etmedim, edebiyat dergilerine rica ile şiir göndermedim, ‘şairim’ diyerek ortalıkta dolaşmadım, edebiyat ödüllerine başvurmadım -dolayısıyla ödülüm yok- fakat hâlâ itibarım var, dolayısıyla ödülüm yok. Yine bugüne dek her ortama girip çıkmadığım için kitaba dair beklentilerim nitelikli okurla sınırlı, kitaba bir şekilde ulaşmış, okuyup beğenmiş arkadaşlarla iletişimim oluyor ve bu benim için daha kıymetli. SoL gazetesinden Ömer Turan “Arabesk veyahut Death Metal’ için önsöz” başlığı ile bir yazı yazdı. 13 Ocak 2015 tarihli bu yazı benim için kitapla ilgili gayet yerinde bir olumlama… Bunun dışında elbette orada burada lafı dönmüştür. Vasat şiir- vasat şair- vasat adam- vasat kadın- vasat arkadaş… Vasat olana tahammülüm hiçbir zaman olmadı, vasat olduğu halde ‘bir numarasın’ diyerek götü kaldırılan onlarca insan var, bunun için kendinizi zorlamanıza gerek yok, genel olarak kötü olan aşikâr. Demin sıraladığım vasat dizisi tersine de dönebiliyor bazı durumlarda: Edebiyat adına tümevarım, şiir adına tümdengelim. Ben, Beşiktaş’ın Club Brugge’ü eleyeceğini düşünüyorum, İngiltere deplasmanları ve Liverpool maçları bizleri yanıltmadı.

Z.Y.: Yeni bir edebî çalışman, projen var mı? “Kaburga” adlı fanzin nasıl gidiyor?

U.O.T.: Tabiî yazılar, şiirler bitmez. Yazmaya devam ettiğim bir dosya daha var, ama bir yere yetişmek gibi bir niyetim yok ayrıca sürekli dosyalarla uğraşacak kadar boş vaktim de yok, zamanı geldiğinde tabiî ki ortaya çıkacaktır. Kaburga Zine iyi gidiyor, yeni sayı yolda. Zaman aralıklarını iyi değerlendirdiğimi söyleyebilirim. Takip edenler için güzel bir sayı daha geliyor. Kaburga her şeyden önce nitelikli bir iş. Bir kuşak hareketi gibi, böyle bir şeyi gerçekleştirdiğim için mutluyum, insanlara ulaşmak güzel bir his.

Z.Y.: Bu içtenlikli söyleşi için çok teşekkür ederim.

10 Mart 2015, Kadıköy

Şub
17
2015
0

Duvarda; Tipografik Tınılar (2)

20150205_102518

 

20150205_102550

 

20150205_102555

 

20150205_102417

Fotos: Zy
Kadıköy, 2015

Ayrıca bkz: https://evvel.org/duvarda-tipografik-tinilar

*


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
20
2015
0

by Klark

klark

by KLARK

Bkz: https://instagram.com/enklarkkent/

klark2


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Kas
04
2014
0
Eki
25
2014
0
Eki
02
2014
0

Duvarda: “Sanat Meraklısı” (Banksy)

banksy3

Efsanevi sokak sanatçısı Banksy’den yeni eser: Sanat Meraklısı
Bkz: https://www.diken.com.tr/yeni-banksy-calismasi-sanat-tutkunu/

banksy1


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Eyl
14
2014
0

Viva la Mural Stambol!

Viva la Mural İstanbul!
Bkz: https://line.do/mural-istanbul/5lt/vertical


52c2cd4c715153da5f000027_1409317642495_480


 

52c2cd4c715153da5f000027_1409318131378_480


 


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com