Şub
26
2014
0

“Paco de Lucia ile tanışmak” (Z. Yalçınpınar)

Şaka maka, aradan 20 yıla yakın zaman geçmiş: 1995’ti sanırım, gitar çalmaya yeni başlamışım -bir sene filan olmuş- ve lise öğrencisiyim.

Yaz tatili için (o zamanlar sahip olduğu tüm özellikleriyle, Türkiye’nin en güzel akdeniz kasabası olarak gördüğüm) Antalya-Kaş’a gitmiştim. Uzun Çarşı yokuşunda, dayımın ortağı olduğu ve Kütahya tipi el-boyaması seramik ürünlerin satıldığı bir dükkânda çalışıyor, boş vakitlerimi de akustik gitar çalarak, müzik dinleyerek, okuyarak yani akdeniz avarelikleri diyebileceğim şeylerle meşgul olarak geçiriyordum.

sokak

Bir gece, dükkânı kapadıktan sonra, Uzun Çarşı’ya paralel küçük ve sevimli ara sokaklarda avare avare  gezinirken, etkileyici bir gitar ezgisi kulağıma çarptı. Duraksadım, dikkatlice dinlemeye başladım. Sonra, gitar ezgilerine keman ezgileri de eklendi. Müziğin geldiği yöne doğru yürüdüm ve tuhaf bir mekânla karşılaştım. Eski plakların, kitapların, müzik kasetlerinin ve notaların satıldığı bu tabelasız, tuhaf, yarı dükkân yarı ev diyebileceğim mekânda iki uzun saçlı adam, enstrümantal bir parçayı son derece serbest (önlerinde nota olmadan) ve coşkulu biçimde çalıyorlardı. Gitaristin, klasik gitar klavyesindeki müthiş gezintisi, parçanın kulağa değişik gelen armonisi ve ritmi beni çok etkilemişti. (Sonradan, bu etkinin nedenlerinin “arpej ustalığı” ve “flamenko ruhu” olduğunu öğrenecektim.)  Onları rahatsız etmemeye çalışarak, gittim bir kenara oturdum, bu iki müzisyeni hayranlıkla izledim. Parça bittiğinde çok etkilendiğimi ve hatta bu şarkıdan büyülendiğimi söyledim iki tuhaf müzisyene… Birbirlerine bakıp bana güldüler. Gitarist, kısık bir sesle “Paco de Lucia’nın parçası bu, flamenkocudur ve yurtdışında çok ünlüdür.” dedi.  İşte, Paco de Lucia’nın ezgileriyle tanışmam, 1995 yılında Kaş’ta, Erkan Abi’nin o tuhaf dükkânvari evinde böylece gerçekleşmiştir.

Ardından, Erkan Abi’nin dükkânına her gün bir saat kadar uğrar oldum. İlk olarak, Paco de Lucia’nın “Entre Dos Aquas”  (1975) (bkz:https://www.youtube.com/watch?v=0o8vszqVL2U) adlı eserini çalışmaya başladık. Birkaç haftada parçanın genel hatlarını çıkarmıştım, öğrenmiştim. Bu parça -göreceli olarak- Paco de Lucia’nın en kolay çalınabilir parçasıydı. İkili olarak (iki gitarla da) genel hatlarıyla icra edilebiliyordu. Sonra, Erkan Abi, Paco de Lucia’nın John Mclaughlin ve Al Di Meola ile birlikte trio olarak gerçekleştirdiği “Friday Night in San Francisco” (1981) adlı efsane performans kayıdını (kasetini) dinletti bana. Performansın açılış (A1) şarkısı olan “Mediterranean Sundance” (bkz:https://www.youtube.com/watch?v=nlaCZ106b5w) iyi bir gitarist ve müzisyenin ne demek olduğunu kavramak açısından çok önemliydi. Erkan Abi’de ‘Friday Night in San Francisco’nun notaları da vardı. Notaların fotokopisini ve kasetin bir kopyasını aldım ve tüm yaz, boş vakitlerimi  şarkıları dinleyerek, çeşitli bölümleri gitarda çalmaya çalışarak geçti. 1996 kışı da öyle…

images

Sonuçta, bu ufak akdeniz kasabası hatıram, Paco de Lucia’nın müziğiyle tanışıklığım ve ‘Friday Night in San Francisco’ adlı albüm, müziğe-müzisyene bakışımı kökünden değiştirmiş, geliştirmiş, daha da önemlisi o dönemki pop gitaristi geyiklerinden de beni sonsuza kadar korumuştur, diyebiliriz.

Zafer Yalçınpınar
26 Şubat 2014

Hamiş: Müziğe ve müzisyene bakışımı geliştiren bir trio proje albümü daha vardır: “Rite Of Strings” (Al Di Meola, John Mclaughlin, Stanley Clarke)

Oca
01
2014
0

Hendrix Müzesi

Bkz: https://www.radikal.com.tr/kultur/londradaki_evi_muze_oluyor-1168814

Rock tarihinin en önemli isimlerinden biri kabul edilen Jimi Hendrix’in 1968 yılında İngiltere’nin başkenti Londra’da kiraladığı ve “hayatımda sahip olduğum tek ev” diye nitelendirdiği apartman dairesi, müze oluyor.

“Heritage Lottery Fund” adlı vakıf, Brook Street’deki çatı katı dairesinin, Hendrix’in 1968’de kız arkadaşı Kathy Etchingham ile birlikte yaşadığı ve haftalık 50 dolar kira ödediği dönemdeki haline benzetebilmek için yaklaşık 2 milyon dolar harcanacağını açıkladı.
Tüm zamanların en iyi gitaristlerinden biri olan Hendrix, 1966 yılında ABD ’den Londra’ya ilk geldiğinde henüz tanınmayan bir müzisyendi. Olağanüstü yeteneği kısa sürede Londra’daki müzik çevrelerinde kulaktan kulağa yayılmış, John Lennon, Eric Clapton, Pete Townshend ve Mick Jagger Hendrix’i çaldığı yerde dinlemeye gitmişti. Hendrix, grubu “Jimi Hendrix Experience” ile 1967’de “Purple Haze”, “Foxy Lady” gibi kendisini dünya çapında bir yıldız yapan şarkıların bulunduğu “Are You Experienced” albümünü yayınlamıştı.

1968’te, tüm zamanların en iyi rock albümleri arasında gösterilen “Electric Ladyland” albümünü yayınlayan Hendrix, 1970’te henüz 27 yaşındayken bir otel odasında ölü bulunmuştu.

Ünlü müzisyenin müzeye dönüştürülecek evinde yaşamından, kariyerinden ve müzik mirasından kesitler sergilenecek.
1721’de inşa edilen binada Hendrix’ten 200 yıl önce de ünlü besteci George Frideric Handel yaşamıştı. Hendrix’in daire numarası 23, Handel’inki ise 25’ti. Ünlü müzisyenin “ Su Müziği” ve “Messiah” gibi eserlerini bestelediği ve 1759’ta yaşamını yitirdiği ev, 2001’de müzeye dönüştürülmüştü.

Radikal Gazetesi

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Kas
09
2013
0

Jimi Hendrix 70 yaşında…

Jimi Hendrix, 70’inci yaş gününde de unutulmadı. Bob Smeaton, hazırladığı belgeselle gitar efsanesinin ölümsüzlüğüne sonsuzluk katacak…

Bkz: https://www.radikal.com.tr/kultur/iyi_ki_dogdun_jimi_hendrix-1159322

Kas
01
2013
0

Sıkı davulcu Kerim Çaplı’yı saygıyla anıyoruz…

2 Kasım 2004’te vefat eden sıkı davulcu
Kerim Çaplı‘yı saygıyla anıyoruz.


Virtüöz: Kerim Çaplı
https://evvel.org/virtuoz-kerim-capli

1967′de Kerim Çaplı
https://evvel.org/1967de-kerim-capli

Hard to Believe (by Jim Capli)
https://evvel.org/hard-to-believe-by-jim-capli

Kerim Çaplı: Renkli Sağlam Uzun Aksak
https://zaferyalcinpinar.com/k7.html

Kerim Çaplı’nın Çocukluğu
https://evvel.org/kerim-caplinin-cocuklugu

Piano Pasha “Erdoğan Çaplı” ve 14 Yaşındaki Oğlu “Kerim Çaplı”
https://evvel.org/piano-pasha-erdogan-capli-ve-14-yasindaki-oglu-kerim-capli

KERİM ÇAPLI’YI UNUTMADIK!
https://evvel.org/kerim-capliyi-unutmadik

Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı
https://evvel.org/yavuz-cetin-ve-kerim-capli

Kerim Çaplı’nın ünlü bir davul solusunu
https://zaferyalcinpinar.com/kerimcaplimobydick.flv
adresinden arşivleyebilirsiniz.

kargamecmuakerimcapli

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kerim Çaplı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
01
2013
0

Virtüöz: Kerim Çaplı

2 Kasım Salı günü, 55 yaşında bir müzisyen, sessiz sedasız bu hayattan çekildi. Adını çok az kişi biliyordu ama bilenler için, Kerim Çaplı, bir dâhiydi. Davul, gitar ve klavyede virtüözdü. Vokalde de tüm yeteneğini gösterirdi. Çaplı’nın parlak başlayan hayatı, ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkları nedeniyle parlaklığını yitirerek sona ermişti…

1949’da İzmir’de doğan Çaplı’nın babası Erdoğan Çaplı müzisyen, annesi Azra Gün de opera sanatçısıydı. 6 yaşında ailece ABD’ye taşındılar. Daha on yaşında babasının konserlerinde bongo çalarak yer aldı. Bu performanslardan birini Ed Sullivan Şov’da yaptılar.

1964’te Groop Ltd. adlı bir grupta yer alıp The Beatles yorumları yaptı. Kendi yazıp vokal yaptığı iki şarkıdan oluşan bir 45’lik çıkardılar. Daha sonra The Heard adlı bir gruba geçen Çaplı, bu sefer gitar çaldı.

1965’te The Sundowners adlı gruba davulcu olarak katıldı ve adını Kim Capli olarak kullanmaya başladı. New York’ta ilk single’larını çıkardılar. Bir sene sonra Los Angeles’a taşınıp, bir single da orada çıkardılar. Şansları The Monkees’in 1967 turuna dahil edilmeleriyle döndü. Bu turnede Jimi Hendrix de yer almaktaydı. Çaplı da Hendrix ile tanışıp, beraber çalma şansına erişti. 1968’te grup ilk ve tek albümleri Captain Nemo‘yu çıkardı. Açılış şarkısı Sunny Day People şarkısını Dominick DeMieri ile yazdı. (2007 yılındaki yeniden basımda Çaplı’nın adı yazmamaktadır.) Easy Does it şarkısında ise vokalleri yaptı. Albümün kaydı bittikten sonra albüm daha yayınlanmadan gruptan ayrıldı.

1967’deki The Monkees turnesinde grup lideri Davy Jones ile tanışan Çaplı, grubun 1967 tarihinde çıkan albümü Pisces, Aquarius, Capricorn & Jones Ltd.‘de Hard to Believe şarkısının yazımına katılıp, enstrümanları çaldı. The Monkees, 1987 yılında 1967 turnesinden bir konseri Live 1967 adıyla yayınladı ve albümdeki 4 şarkıda The Sundowners ile beraber Kerim Çaplı da yer almaktaydı. Bir süre daha ABD’de yaşadıktan sonra aniden Türkiye’ye döndü.

Çaplı, Jimi Hendrix ile beraber Woodstock’ta bulundu. Çaplı, “Woodstock” filminde Hendrix’in ABD “Milli Marşı” çalmadan kısa bir süre önce hasta bir haliyle sahnede görünmekteydi…

Türkiye’ye döndüğü gibi askere gittikten sonra müzik çalışmalarına devam etti. MFÖ’nün uzun süre bateristliğini yaptı, Seyyal Taner, Nükhet Duru, Orhan Atasoy, Umay Umay ile beraber çaldı. 1985’te evlendi ve 4 çocuğu oldu. 1994’te eşinden boşandı.

Son yıllarında Batu Mutlugil, Sunay Özgür ve Yavuz Çetin ile kurdukları bar grubu Blue Blues Band’de bateri çaldı. Kerim Çaplı Band, gitar-vokalde Kerim Çaplı, gitarda Tansel Küçükseyhan , davulda Bozkurt Coşkunoğlu olmak üzere kuruldu. 1998’den itibaren davulda Deniz Alemdar, bass gitarda Tayfun Avdan ile İstanbul başta olmak üzere, Ankara’da ve Türkiye’nin güney kıyılarındaki turistik merkezlerde konserler verdi.

2 Kasım 2004’te beyninde oluşan ödem nedeniyle hayatını kaybetti.

Kaynak: Vikipedi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kerim_Çaplı

Eki
29
2013
0

dürüst

“Müzik dürüsttür.”

Patricia Barber

Eki
15
2013
0

Tamer Temel’in ‘Koyu Caz’ Yürüyüşü

Son birkaç gündür, Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı proje albümündeki caz cümlelerini tekrar tekrar dinliyorum. Tamer’in bu albümü için kafamda dolaşan birincil kelime “koyu” oldu. Koyu, sıkı, hakiki bir caz albümü… Yani, albümde “light/hafif” diyebileceğimiz bir konsept ya da türev, ikincil bir caz tavrı yok: “Bir Kedi Kara”da 2010’ların has ya da öz cazı olarak tanımlayabileceğimiz sıkı bir müzikal tavırla karşılaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında tıpkı Ece Ayhan şiirleri gibi -henüz, nihai ânda- anlamlandırması pek de kolay olmayan ve “geleceğe uzanan” bir armonik yapısı var albümün… Sonuçta, albümün geneli için “diminished” tonlarla kurgulanmış diyebiliriz ki ben Ece Ayhan’ın poetikasında da aynı çizgiyi görüyorum: Tamer Temel’in Bir Kedi Kara’sı -hem edebiyatta, hem de diğer sanatsal salınımlar kapsamında- bir sürü örnekten daha tutarlı ve daha “çok” Ece Ayhan kavuşması/buluşması içeriyor, diye düşünüyorum. Ve albümü dinlerken içimde oluşan Ecevari-karaşın hisler, “müziğin poetikası”nı teyit eden bir alan derinliğine yönelerek, ona eklemleniyor…

Albümde Tamer Temel, saksafonuyla dörtlüye liderlik etse de projedeki mihenk enstrümanın -en azından tasarımsal açıdan- “piyano” olduğu seziliyor. Özellikle, albüme ismini veren Bir Kedi Kara’daki(no.3) piyano partisyonları bu durumu açıkça gösteriyor. Zaten en sevdiğim parça da o! Davul ise diğer enstrümanlara göre biraz geri planda kalmış, durmuş, azıcık memurlaşmış gibi.. Bas partisyonlarına baktığımda ayrı ve önemli birer mesele olarak duyumsadığım 7 ve 8 numaralı parçalar, “kontrpuan açısından” çok zekice yazılmış, çözülmüş ve beni diğerlerinden daha çok etkiliyor…

Nihayetinde, Tamer Temel ve dörtlüsünün “kara kedinin caz yürüyüşü” diyebileceğim “koyu” albümünü tüm Ece Ayhan ve cazseverlerin kaçırmaması gerektiğine inanıyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar
15 Ekim 2013

Ayrıca bkz: https://evvel.org/tamer-temelin-bir-kedi-karasi

ba

Tamer Temel: saksafon

Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

Eyl
29
2013
0

Kerim Çaplı’nın Çocukluğu

kerimcaplicocuk

Sıkı davulcu Kerim Çaplı‘nın çocukluk fotoğrafı…

Ayrıca bkz: renkli sağlam uzun aksak

*

Hamiş: Evvel Fanzim kapsamında yayımlanan “Kerim Çaplı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
23
2013
0

John Coltrane 87 yaşında!

johncoltrane12
“John Coltrane ve Miles Davis”
*

(…)
Sert dokulu, köşeli, geniş ve karanlık bir tonu vardı. Birçok saksofoncu tizlerle çaldığında tonunun genişliğini kaybeder ya da peslerde çaldığında ajilitesini yitirir. Coltrane, tizlerde ve peslerde de enstrümanına son derece hakimdi. O kadar yetkin ve ustaca doğaçlardı ki, Sonny Rollins, Charlie Parker veya Lee Konitz’in olağanüstü hızına ve ajilitesine alışmış olan dinleyicileri bile etkilerdi. Coltrane’in çalışında, kulağa ilk çarpandan fazlası vardı. Hızlı ve olağanüstü bir tona sahip bir saksofoncu olmaktan öteydi. Kendini denetleyen ve yaptığı işi mercek altına alan acımasız bir şekilde eleştiriden geçiren, çok ciddi ve mizahtan uzak bir zanaatkârdı. Kariyerinde zayıf olduğu tek bir an bile yoktur. Bu açıdan Charlie Parker’a yakındır.50’lerin sonunda, Coltrane sık sık, 16’lıklarla dolu, uzun cümlelerle dolu yoğun sololar atardı. Notalar, saksofonundan sanki bir şelale şeklinde çıkıyordu, ama bu notalar dinleyiciye rastgele de fırlatılmıyordu. Her bir nota, hızlı çalınsa bile dikkatlice seçiliyordu. Bu notalar melodik bir fikrin ortasına çok mantıklı bir şekilde oturuyordu. Coltrane’in bu dönemde çaldığı cümleler, bugüne kadar yaşamış yüzlerce müzisyen tarafından etüd edildi ve kopya edildi.Coltrane’in üzerine çalınması zor akor dizilerine olan ilgisi, geniş tonu Coleman Hawkins’i de etüd ettiğine işaret ediyor. Duke Ellington’ın star solocusu alto saksofoncu Johnny Hodges, Coltrane’in ilk etkilendiği müzisyenlerdendir. Bu iki müzisyenin ortak özellikleri vardır. Coltrane’in tonunun derinliği ve doluluğu Hodges’ı andırır. Coltrane’in süslemeleri de Hodges’ı andırır. Coltrane’in tiz bir hedef notaya doğru, gam notalarını bir merdiveni tırmanır gibi çalması, Hodges’ın da en belirgin özelliklerinden biridir. İki müzisyen de baladları çok özenle çalar.

Coltrane’in imzalarından biri tiz notalarda “ağlamak”tır. Özellikle 1960’lardaki kayıtlarında bu tekniği sıkça kullanır. Bu tekniği, Earl Bostic’ten almış olabilir.

Zaman zaman Coltrane, birçok frekansın aynı anda duyulduğu sesler çıkartırdı. Bu seslere “multiphonic” adı verilir, ve bu sesler yer yer akor çalınıyormuş izlenimini yaratır. Coltrane’in 1959’da yaptığı “Coltrane Jazz” albümündeki “Harmonique” adlı parçasında, bu metodu melodiyi çok sesli hale getirmek için kullanır, ama 1960’ların ortasında sololarında bir climax(?) yaratmak için multiphonicleri sık sık kullanır (“Meditations”, “Expression” ve “Live in Seattle” adlı albümlerinde multiphonicleri sık sık duyabiliriz). Albert Ayler’la birlikte, John Coltrane tansiyon yaratmak adına tiz notalarda multiphonic çalma fikrini popülarize etmiştir.

Lester Young’ın favori cümleleri, ve notalarında “bend” etme özelliği tespit edilebilir. Ve Dexter Gordon’ın dolu ve karanlık tonundan, legato stilinden de izler taşır. Coltrane, Gordon ve Young, üçü de birbirine bağlı aralıksız çalınan notalardan oluşan uzun cümleler kurarlardı. Bu cümlelerde neredeyse hiçbir staccato (vurgulu) çalınan nota bulamazsınız.

(…)

Şevket AKINCI
John Coltrane: ‘Gelecek onun sazından çıkıyor’
23 /9/ 2013, soL gazetesi

Hamiş: Şevket Akıncı’nın sıkı yazısının tam metnine https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/john-coltrane-gelecek-onun-sazindan-cikiyor-haberi-80038 adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: Evvel fanzin kapsamında yayımlanan “Caz” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/caz-cumlesi adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
14
2013
0

Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı Caz Cümlesi Hakkında…

ba

Tamer Temel‘in “Bir Kedi Kara” adlı caz projesi yayımlandı… Ece Ayhan’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı efsanevi şiir kitabındaki imgelemin -imgesel alan derinliğinin- “haklı çağrışımları” yavaş yavaş ve doğru bağlamlarla sıkı mecralara akıyor. Böylelikle Ece Ayhan’ın imlediği şiirsel alan derinliği “yeniden, yeniden, yeniden” -ve “gördüm, gördüm, gördüm” tümcesiyle birlikte- genişliyor. Birilerinin (sıkı ve sahici bir şairin, Ece’nin!) “60”lı yıllardan günümüze uzanan bir “poetika”yı önceden “sezebilmiş” olması, beni, içinde bulunduğumuz  şu “inanılmaz imkânsız” çevrimsel dönemde çok heyecanlandırıyor. Kısacası, Tamer Temel’in caz projesi, Ece Ayhan’ın poetikasına yönseyecek sahici ve sıkı bir proje! St. Louis çevresinde takılan “Chris King” ve “Poetry Scores” adlı Amerikan şiir taifesinin projeleri (2008: https://evvel.org/ece-ayhan-amerikan-sokaklarinda-da-dolasiyor) ve “Blind Cat Black” adlı zombi filminin Türkiye Gösterimi gibi… (2010: https://zaferyalcinpinar.com/bcbbulten.pdf )

Cazcı Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı “caz projesi albümü”nün tanıtım videosuna https://www.youtube.com/watch?v=uaOIItCLRW4 adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Tamer Temel: saksafon
Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

1. Hamiş: Her şeyden ayrı olarak; Cem Aksel’in albümdeki davul cümleleriyle özel olarak ilgileniyorum… 2007’de yazdığım ve “Meydansız” adlı kitabımda yer alan şu şiir nedeniyle;


“Ece Ayhan” için bir davul cümlesi


Hi-Hat, Trampet ya da “Gece”:

mürekkep gece denizine bakarak
kolaçan ediyor geceyi dümdüz
bakışsız bir kedidir kara gece
ve ece
havada karada denizde…
-sus-
iki gece yüz yüze


Cowbell ya da “Ecel”:

ecel ecel ecel
-sus-
yüksek ecel kaldırımdan ecel zarlarını ecel atar ecel adımını
ecel adını ecel sarkıtıp ecel Karaköy’de ecel tutar ecel zarları
-sus-
düşeş gelir ecel


Alto Tom;

ya da atak
“geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk”


Ziller ya da “Biz”:

“korkuturuz
bizzzzz bir şairi şiir yazsın için ölümle
korkuturuz”


Tom tom:

“dom!”

 

27 Ocak 2007 – Erenköyü
Zafer Yalçınpınar

 

2. Hamiş: Tamer Temel’in albümünü E V V E L’e haber veren -kardeşim- Barış Yarsel‘e çok teşekkür ederim.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden, “Caz” başlıklı ilgilerin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/caz-cumlesi adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
28
2013
0

JJ Cale hayatını kaybetti.

JJ+Cale

“Eserleri birçok önemli isim tarafından yeniden söylenen, efsanevi müzisyen JJ Cale hayatını kaybetti. Kendi Facebook hesabından yapılan açıklamada sanatçının geçirdiği kalp krizi sonrası California’da kaldığı hastanede yaşamını yitirdiği söylendi. 1938’de Oklahoma’da doğan Grammy ödüllü müzisyen, ‘Tulsa sound’ denilen ve blues, rockabilly, country, caz etkileşimleriyle şekillenen türün de yaratıcıları arasında sayılıyordu. 1960’larda kendi kayıtlarında drum machine’i ilk kullanan isimlerden biri olarak folk etkisindeki akranları arasında farklı bir yere sahip Cale’in şarkıları seneler boyu birçok isim tarafından seslendirildi. Eric Clapton’ın ‘Cocaine’ ve ‘After Midnight’ı, Randy Crawford’un ‘Clyde’ı, Lynyrd Skynyrd’ın ‘I Got the Same Old Blues’u yeniden seslendirilen JJ Cale şarkılarından sadece birkaçı…”

Bkz: https://www.radikal.com.tr/kultur/jj_calee_veda-1143689

Tem
09
2013
0

‘Quartette Humaine’ (Bob James, David Sanborn, Steve Gadd, James Genus)

Bkz: https://www.radikal.com.tr/kultur/halicte_efsane_cazcilarin_gecesi-1140978

“Popüler cazın efsanevi isimleri bu akşam İstanbul Caz Festivali kapsamında Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geliyor. Çıkardığı 85 albümün yanı sıra, Grammy dahil birçok ödül kazanan Bob James’e, tüm zamanların en başarılı ve ilham verici saksofon virtüozlarından David Sanborn eşlik edecek. Bu isimlerle, stüdyo bateristlerinin en iyisi olarak adlandırılan Steve Gadd ve basta harikalar yaratan James Genus aynı sahneyi paylaşacak. 1986’daki Double Vision ortaklığından sonra ilk defa bir araya gelen James ve Sanborn, bu yıl Steve Gadd’le birlikte kaydettikleri ‘Quartette Humaine’ albümünün dünya turnesi kapsamında İstanbul’a uğruyor.”

Haz
06
2013
0

Boğaziçi Caz Korosu’ndan Gezi Parkı için geliyor: “Çapulcu musun vay vay…”

capulcu155

Boğaziçi Caz Korosu dün Gezi Parkı eylemine destekteydi. Hazırladıkları şarkı ise büyük ilgi gördü. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda halkın direnişi sürüyor. Dün Gezi Parkı’ndaki direnişe destek veren Boğaziçi Caz Korosu hazırladığı şarkıyla büyük ilgi gördü. (Kaynak: soL haber portalı)

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/bogazici-caz-korosu-
capulcu-musun-vay-vay-eylemci-misin-vay-vay-haberi-74244

Şub
20
2013
0

İstanbul’da Büyük Gün: 30 Nisan 2013

Bkz: https://www.ntvmsnbc.com/id/25423659/

Her yıl 30 Nisan’da gerçekleştirilen Uluslararası Caz Günü, dünyanın dört bir yanından insanları caz müziğini kutlamak, bu müziğin kökenleri hakkında bilgilendirmek ve farklılıkları aşan bir iletişim biçimi olarak sahip olduğu önemli rolü vurgulamak amacıyla bir araya getiriyor.

Bu yıl Uluslararası Caz Günü’nün merkezi İstanbul olacak. UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova konuyla ilgili olarak “30 Nisan’da gerçekleştirilecek 2013 Uluslararası Caz Günü kutlamasının ‘Ev Sahibi Kent’inin İstanbul olacağını açıklamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Küresel kültürlerin buluşma noktası olarak İstanbul, cazın geniş etkisini vurgulamak için ideal bir yer. Geçen seneki ilk Uluslararası Caz Günü’nün büyük başarısının bir uzantısı olarak İstanbul ve dünyanın çeşitli yerlerinde resmi kutlamalar, konserler ve eğitim programları düzenlenecek” dedi.

İstanbul’da gerçekleştirilecek kutlamalar 30 Nisan Salı sabahı Galatasaray Lisesi’nde, Herbie Hancock ve Wayne Shorter önderliğinde, lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek özel bir performansla başlayacak. Aynı akşam, Aya İrini Müzesi’nde düzenlenecek konserde ise, aralarında piyanistler John Beasley, George Duke, Robert Glasper, Herbie Hancock, Abdullah Ibrahim, Keiko Matsui ve Eddie Palmieri; vokalistler Al Jarreau, Milton Nascimento ve Dianne Reeves; trompet sanatçıları Hugh Masekela, İmer Demirer ve Christian Scott; bas sanatçıları James Genus, Marcus Miller ve Ben Williams; davulcular Terri Lyne Carrington ve Vinnie Colaiuta; gitaristler Bilal Karaman, John McLaughlin, Lee Ritenour ve Joe Louis Walker; saksafon sanatçıları Dale Barlow, Igor Butman, Jimmy Heath, Wayne Shorter ve Liu Yuan; klarnet sanatçıları Anat Cohen ve Hüsnü Şenlendirici; kemancı Jean-Luc Ponty; perküsyon sanatçısı Pedro Martinez ve önümüzdeki haftalarda açıklanacak diğer özel konukların bulunduğu, dünyanın dört bir yanından gelen yıldız müzisyenler aynı sahnede buluşacak. Etkinliğin müzik direktörlüğünü John Beasley üstleniyor.

Ara
21
2012
0

Caz şairi Patricia Barber’ın yeni albümü: “Smash”

 

Caz şairi Patricia Barber’ın yeni albümü “Smash”,
22 Ocak 2013’te dünyaya geliyor…
Bkz: https://www.patriciabarber.com

Patricia Barber hakkında irdelediklerimiz için;
https://evvel.org/?s=patricia+barber

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Patricia Barber” ilgilerine https://evvel.org/?s=patricia+barber adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
06
2012
0

Dave Brubeck… hüzünle…

Dave Brubeck, “Time” Dergisi’nin kapağında… (8 Kasım 1954)
Çizim: BORIS ARTZYBASHEFF

“İkinci dünya savaşı sonrası caz müziğinin en önemli isimlerinden Amerikalı piyanist Dave Brubeck, 92. yaş gününden bir gün önce, 91 yaşında kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.

‘Take Five’, ‘Blue Ronda a la Turk’ gibi dönemine ve müzik tarihine damgasını vurmuş bestelerin sahibi ve aksak ritmlerin kralı Brubeck, ikinci dünya savaşı sonrası değişen caz müziğinin en önemli icracılarından biri olmuştu. Alto saksafoncu Paul Desmond ile 5/4, 6/4 hatta 7/4’lük eserler veren Dave Brubeck, batı yakasının doğurduğu en büyük caz müzisyenlerinden biri haline gelmişti.

8 Kasım 1954’te ‘Time’ dergisine kapak olan efsane piyanist Brubeck, Louis Armstrong’dan sonra dergiye kapak olan ikinci caz müzisyeni olmayı başarmıştı. “

5/12/2012, Radikal Gazetesi Haberi

Kas
09
2012
0

stingistanbul

26 Kasım 2012’de,
STiNG
İstanbul’da…

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Eki
31
2012
0
Tem
30
2012
0

Açık Radyo’da: İlhan Mimaroğlu üzerine…

Murat Meriç, İlhan Mimaroğlu’nu ve müziği anlatmaya devam ediyor…

Açık Radyo’da gerçekleşen söyleşilerin kayıtlarına https://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30203&cat=100 adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com