Haz
05
2014
0

Neoliberal Öznel İmgelerin İki Katmanlı Reddi

(…)

Nüfusun çoğunluğu açısından ekonomik bir özneye dönüşme (“insan sermayesi”, “kişisel girişimci”), sanki bütün bunlar bir şirketin nihai kâr-zarar hanesinin bir parçasıymışçasına, maaş ve gelirlerdeki azalma, iş güvencesizliği, işsizlik ve yoksulluğu yönetme talebinden öte bir şey değildir. Ve kapitalizm, tekrarlanan “finansal” bozgunların yarattığı krize daha da battıkça, giderek artan oranda bilgi ve veri toplumu ile görkemli özneleştirmelerine (bilişsel işçiler, simge manipülatörleri, mücadeleci yaratıcılar ve kazananlar) dair retoriğini terk etmektedir. Kriz, borcu ve boyun eğdirme kiplerini, yani borçlu insanı öne çıkarır.

Kredi ve finans aracılığıyla herkesin zenginleşeceğine dair vaatler bir kez çökünce, geriye kalan tek politika sadece kreditörlerin, yani sermaye “varlıklarının” sahiplerinin korunması olur. Özel mülkün merkezîliğini onaylamak adına, “üretim” ve “öznellik üretimi” arasındaki bağlantı, borç ve borçlu insan temelinde oluşturulur. Borç ekonomilerinde, sermaye her zaman bir özneleştirme noktası işlevi görür; ancak bu, yalnızca bazılarını “kapitalistler”, ötekileri “işçiler” olarak değil, aynı zamanda “kredi verenler” ve “borçlular” olarak imlemek amacıyla yapılır. Borçlu insanın negatif bir özneleşme süreci tecrübe ettiği açıktır; borçlu insan -sürekli peşlerinde koşulsa da- bilgi, etkinlik ve hareketlilik akışlarının, salt baskıcı ve geriye giden bir özneleştirmeye vardığı bir durumun semptomudur. Bu artık bir yenilikçilik, yaratıcılık, bilgi veya kültür meselesi değil, vergi vermeyi reddederek “refah devleti”nin faydalarından cömertçe beslenen sermaye sahiplerinin toplumun diğer kesimlerinden “ayrılması” meselesidir. Bunun sonucunda, üretim kavramının çok net olmasından, “finansal krizin” sırf ekonomik bir kriz değil; aynı zamanda her bireyi bir iş sahibi, bir işletme, bir hissedara dönüştürmeyi arzulayan ve ABD’de ipotek teminatlı menkul kıymetlerin çöküşüyle mutlak bir başarısızlığa uğrayan neoliberal yönetişimin bir krizi olduğu sonucu çıkarılabilir. Ekonomik başarısızlık ile iş sahibi, hissedar ve girişimcinin öznel imgelerinin üretimindeki başarısızlık arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu başarısızlıkların kökeni, neoliberal öznel imgelerin iki katmanlı reddinden kaynaklanır: “insan sermayesi”ne dönüşmenin reddi ve krizle birlikte “borçlu insan”a dönüşmenin reddi.

(…)

Maurizio Lazzarato
“Mevcut Krizde İtaatsizlik ve Politik Özneleştirme”

Çev: Nâzım Hikmet Richard Dikbaş


İşbu yazının tam metnine https://saltprogramlar.blogspot.com.tr/2014/06/mevcut-krizde-itaatsizlik-ve-politik.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Haz
05
2014
0

Dosya: “Sürrealizm ve Mimarlık”

Skop Dergi‘nin bu yakınlarda tamamlanan “Sürrealizm ve Mimarlık” başlıklı dosyasını yeni fark ettim… Sıkı çevirilerin derlendiği dosyanın editörlüğünü Nur Altınyıldız Artun gerçekleştirmiş. Bazı yazıları ve bağlantı adreslerini aşağıda paylaşıyorum.


-“Sürrealist Mimarlık Manifestosu” (Jean Arp, Çev: Nur Altınyıldız Artun)
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/surrealist-mimarlik-manifestosu/1949

-“Sürrealist Mimarlık Kuramları, Fantezi ve Tekinsiz”
(Anthony Vidler, Çev: Renan Akman)
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/surrealist-mimarlik
-kuramlari-fantezi-ve-tekinsiz/1963

-“Çözünür Kent: Sürrealist Paris Algısı” (Roger Cardinal, Çev: Nur Altınyıldız Artun)”
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/cozunur-kent-surrealist-paris-algisi/1964

-“Sürrealizm, Mit ve Modernite” (Dalibor Veseley, Çev: Nur Altınyıldız Artun)
Bkz: https://www.e-skop.com/skopdergi/surrealizm-mit-ve-modernite/1937


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sürrealizm” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
04
2014
0

“Kuşlar, öldüklerinde sadece düşerler.” (Andrea Bajani)

BantMag‘ın Haziran 2014 tarihli 31. sayısında,  Andrea Bajani tarafından kaleme alınmış “Olur Böyle Şeyler” adlı çok etkileyici bir hikâyeyle karşılaştım. Hikâyenin imgesel düzlemi ve konuyu/odağı/haksızlığı işleyiş biçimi beni -yazınsal olarak- büyüledi. “Olur Böyle Şeyler”, 2008 yılında, İtalya’da yayımlanan “İşçilikten Ölmek” adlı derlemede yer almış. Annalena Di Giovanni’nin İtalyanca’dan İngilizce’ye, ardından da Doruk Yurdesin tarafından İngilizce’den dilimize çevrilmiş bu sıkı hikâyenin tam metnine https://bantmag.com/news/bant-mag-no31den-fitratinda-var adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

 

Kuşlar, öldüklerinde sadece düşerler.

Çoğunlukla onları fark edecek kimse yoktur. Onu vuran avcı ve avlayacak olan köpek hariç, kimse. Sonra avcı kuşun gökteki kısa hikâyesini izler, böğürtlenlerden sıyrılıp geçen köpek onu buluverir. Uçaklar, bulutların üzerinde infilak ettiklerinde, sadece düşerler. Başta çoğunlukla onları fark edecek kimse yoktur. Uzaklardaki bir yerde, ekranındaki küçük bir ışık noktasının çıldırdığını gören bir radar görevlisi hariç, kimse. Ve bir de uçağın bulutları yırtıp gürültüyle ve bütün o yolcularıyla yerde patlarken gören biri.

Ve yıldızlar da. Öldüklerinde, sadece düşerler. Çoğunlukla gündüz vakti olur bu, kimse fark etmez. Ama gece olursa, iğne başı kadar bir ışığın uzaklarda karanlığı deldiğini ve yine karanlığa gömüldüğünü gören bir kimse hep vardır.

Ama sen, sen sadece öldün ve orada kaldın.

(…)

Andrea Bajani

 

Haz
04
2014
0

Yeldeğirmeni’ne Yeni “Mural” (by Mariusz Waras)

Polonyalı sanatçıların işbirliğiyle devam eden  “Common Experience” etkinliği kapsamında ortaya çıkan ilk mural çalışmayı, maruz kaldığımız mezalim ortamını tarif etmek açısından ve “sokak sanatı” imkânlarının “imgelemin özgürleşmesi” meselesinde vites arttırdığını fark etmek yolunda  son derece önemli/yerinde/başarılı buluyorum. Mural, “Mariusz (M-city) Waras” tarafından gerçekleştirilmiş. (Zy)

10296562_10152385363461597_455968757230103646_n


Hamiş: E V V 3 L  kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
04
2014
0
Haz
01
2014
0

Elleri Var Özgürlüğün (Oktay Rifat)

DSCN2328

 

Her Şiirin Sonu

………
Tuzun saat gibi işlediğini duyacaksın,
Dörtnala kalkan ağaçların uğultusunda.
Her fiskede çın çın ötecek denizin sırçası,
Suyun sudan arındığını duyacaksın
(…)
Bakacaksın bulutların ipi elinde,
Dağı taşı sensin güden;
Sensin kum tanesini, bir, bir daha bölen,
Böldükçe büyüyen yitiren yalnızlığı.
Açmadan geçeceksin kapılardan,
İçmeden kanacak susuzluğun.
Sonsuzluğun boyu bir karıştan
Üç beş parmak uzun!

(…)

Her Akşam

Biz her akşam döşeklerde sarmaş dolaş,
Başlarımız en ürkek yıldıza yaslı,
Düşlere harcarız paramızı.
O masal her akşam sıyrılır kınından.
Gönlünce, usul usul bitsin diye mum,
Uyur, ölümle açarız aramızı.

(…)

OKTAY RİFAT


Hamişler:

1. Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Oktay Rifat” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Ayrıca bkz: Oktay Rifat’in Önemi (Zafer Yalçınpınar)

May
29
2014
0

issuu’da E V V E L : 241 parça…

evvelissuu

E V V E L fanzin ilgileri kapsamında yayımlanan
241 parça özgür neşriyat, derli toplu olarak issuu‘da!

bkz: https://www.issuu.com/adabeyi/stacks
bir başka açı: https://issuu.com/adabeyi/docs

iyi okumalar dileriz.

*

May
29
2014
0

Üsküdar Cezaevi’nden Bir Mektup (Sabahattin Ali, 1947)

Sevgili Aliye,

(…)

Ben dün İstanbul Cezaevi’nden Üsküdar Cezaevi’ne nakledildim. Çünkü İstanbul Tevkifhane, cezası katileşenleri buraya gönderiyor. Burası daha sakin, daha rahat ve vukuat da olmuyor. (…)

Cezaevi Karacaahmet’e yakın, üzülecek hiçbir şey yok. Her şey düzelir, hele Filiz hiç üzülmesin. Okullar başlamadan çıkarım. Yeni davalar o kadar ehemmiyetli değil. Siz gelirken bana şunları getirin:

1-Pijama, eski sarı ayakkabılar, mayo, çamaşır.
2-Şu kitaplar:
a)Misafir odasındaki raftan:
Bros: Der Pharao(Firavun)
Ehrenburg: Der Fall von Paris (Paris Düşerken)
b)Oturma odasındaki raftan:
Steinbeck: Früchte das Zorns (Gazap Üzümleri)
Norah Lofts: Hölle der Barmherzigkeit (Merhamet Cehennemi)

Bunları muhakkak beraber getirin. Oradaki arkadaşlar ne vaziyette? Cevdetler, Muvaffaklar ne yapıyor? Rebia benim cezanın tasdik edilmiş olduğunu öğrenip daha evvelden bana bildiremez mi idi? Hiç olmazsa ona göre işlerimi tanzim ederdim ve tevkif böyle ani olmazdı.

Ne ise, arkadaşlara, (ama sahiden arkadaş olanlara) selam.
(…)

Sabahattin Ali
“Canım Aliye, Ruhum Filiz” (Mektuplar)
Haz: Sevengül Sönmez, YKY, Kasım 2013, s.141-143

 

May
29
2014
0

Çeviri

Bana kızıyorsunuz ama,
Size ne yaptım,
Balıklar açıkta kaldıysa bana ne?
Deniz içe dönüktü, çevirdim,
Fena mı yaptım.

İlhan Demiraslan
“Türk Şiirinde Hiciv, Taşlama, Yergi”
Haz: Mehmet Semih, Miyatro Yay., 1983, s. 198

May
28
2014
0
May
28
2014
0

Gezi Tanıklığı (Emin Özmen)

Bkz: https://www.worldpressphoto.org/multimedia-gallery/2014/witnessing-gezi

Emin Özmen’in çektiği ‘Gezi Tanıklığı’ isimli film, protestoları ve polis şiddetini, 31 Mayıs 2013 günü Taksim Meydanı’ndaki sessiz oturma eylemine yapılan müdahaleden itibaren belgeliyor.

May
28
2014
0

31 Mayıs’ta; “Meydandayız!”

Taksim Dayanışması’nın Basın Açıklaması (27 Mayıs 2014)
Bkz: https://taksimdayanisma.org/meydandayiz

MEYDANDAYIZ!

Taksim Meydanı ve Gezi Parkı başta olmak üzere yaşam ve yaşam alanlarımıza müdahale ederek topluma dayatılan projelerin gerçekleştirilmesi uğruna etik, bilim, teknik ve hukuk tanımaz iktidarın ısrarlı çabaları, 27 Mayıs 2013 tarihinde amansız ve hukuksuz bir şiddete dönüşmüştür.

Taksim Dayanışmasının “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiş; 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren ülkenin dört bir yerine yayılarak yepyeni ve evrensel bir boyut kazanmıştır.

Gençlerin yaratıcı zekâsı, annelerin kucaklayan şefkati, işçilerin emekten gelen gücü, kadınların gür sesi, LGBTİ bireylerin biz de varız çığlığıyla büyüyen “Gezi Direnişi”, ülkemiz toplum, kent ve demokrasi tarihinde ortadan kaldırılamayacak onurlu bir iz bırakmıştır.

Ancak iktidar, dünyaya örnek olacak bu dayanışma ve direnişten hala korkmakta, “Geziciler” olarak bizi dillerinden düşürmemekte; yolsuzluklarını, cinayetlerini katliamlarını unutturmak için hukuksuz polis şiddetini teşvik eden, adaletsizlik ve cezasızlıkla cesaretlendiren politikalar eşliğinde ülkemizi ciddi bir gerilim ortamına sürüklemektedir.

Bu nedenle ülkenin neredeyse bütün meydanları, parkları, mahalleleri ve kentleri abluka altına alınmakta; 300’den fazla emekçinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı’nın yasını tutmamız,1 Mayıs Emek ve demokrasi bayramını kutlamamız, 8 Mart Dünya Kadınlar günü meydana olmamız, akıl almaz polis şiddetiyle kaybettiğimiz çocuklarımızın cenazesinde bile bir araya gelmemiz engellenmektedir.

Ancak bilinmelidir ki; muktedirlerin çaresizliğinin ve korkaklığının göstergesi olan bu kirli politika, şiddet ve adaletsizliğe karşın bizler; en yalın, en çıplak ve en haklı halimizle; bizi biz yapan bütün değer ve renklerimizle, sarsılmaz bir sağduyu, direnme gücü, kararlılık ve inanılmaz bir yaratıcılıkla, yaşamın olduğu her alanda bir aradayız ve meydandayız…

Taksim Dayanışması olarak taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmediğimizi tekrar hatırlatmak için 31 Mayıs’ta Taksim’de, meydandayız!

Biz milyonlarca insan, onlarca ayrı dille, sesle, renkle bir aradayız; meydandayız!

3-5 ağacımızla, arzumuzla, fikrimizle, insan olma hasretimizle, umudumuzla, direnişimizle, birlikte nefes aldığımız her yerde, meydandayız!

Katliamlarınıza, yolsuzluklarınıza isyanımızdan, yağmaladığınız kentlerimize, doğamıza, yaşam alanlarımıza, bütün ortak değerlerimize sahip çıkmamızdan korkup kapattığınız meydanlar için meydandayız!

Bizler; işçiler, işsizler, emekçiler, güvencesizler, göçmenler, öğrenciler, halklar, görmezden geldikleriniz.. Görüyor musunuz, biz meydandayız!

Durmadığımız, sessiz kalmadığımız, boyun eğmediğimiz için; fabrikalarda, madenlerde, tersanelerde, plazalarda ölümüne, güvencesiz, sendikasız, taşeron çalışmayı gün be gün daha da şiddetle reddettiğimiz için; yaptıklarınızın üzerini örten medyanıza güvenmediğimiz, adaleti bizleri cezalandırdığınız mahkemelerinizde bulamadığımız için her yerdeyiz. Meydandayız!

Bizler ürettiklerimizle, mahalle evlerimiz, fabrikalarımız, bostanlarımız, forumlarımızla, yarattığımız yeni renklerimizle, sizin yok ettiklerinize karşı var ettiklerimizle, adaletimizle meydandayız!

Bizler, ETHEM, ALİ İSMAİL, MEHMET AYVALITAŞ, MEDENİ, HASAN FERİT, AHMET, ABDULLAH, MEHMET İSTİF, FADİME ANA, BERKİN ELVAN, UĞUR KURT, AYHAN YILMAZ ve SOMA’DA KAYBETTİĞİMİZ CANLAR için meydandayız!

WALL STREET’TEN SİNTAGMA’YA PUERTA DEL SOL’DAN TAKSİM’E, meydandayız! 31 Mayıs’ta meydandayız!

Ankara’da meydandayız, İzmir’de meydandayız; Antakya’da, Eskişehir’de, Bursa’da, Adana’da, Mersin’de, Diyarbakır’da, ülkenin dört bir yanında, meydandayız!

Meydanlarımızı,  parklarımızı, sokaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve yaşamımızı özgür kılmak için meydandayız!

TAKSİM DAYANIŞMASI
Bkz: https://taksimdayanisma.org/meydandayiz

May
27
2014
0

27 Mayıs 2013’ten Günümüze Gezi Parkı Direnişi

27 Mayıs 2013
Gezi Parkı’nın Asker Ocağı caddesine bakan duvarın 3 metrelik kısmı gece 22:00 civarında yıkıldı. Aynı zamanda 5 ağaç da yerinden söküldü. Taksim Dayanışma grubunun üyeleri iş makinalarının önüne geçerek daha fazla yıkım yapılmasının engelledi. Ardından bu gruptan 50 kişi parkta çadır kurarak sabaha kadar nöbet tuttu.

(…)

Çizelgenin tam metnine https://www.baskahaber.org/2014/05/27-mays-2013ten-gunumuze-gezi-park.html adresinden ulaşabilirsiniz.

May
27
2014
0

#şiirsokakta web sitesi

Direnişle birlikte deviniyor ve sıkı şiirin imgelemini sokaklara, insanlara taşıyor…
Bkz: https://siirsokakta.com.tr


May
24
2014
0

“SAİT FAİK Araştırma Atölyesi” ve “SAİT FAİK Odaklı Bilişsel Haritalama” Süreci (25 Mayıs 2014 // Sait Faik Müzesi // Burgazada)

sait

“SAİT FAİK ARAŞTIRMA ATÖLYESİ”
Zafer Yalçınpınar, Canan Cürgen, Tekin Deniz, Şükret Gökay

25 Mayıs 2014 Pazar, Saat: 13.30
Burgazada, Sait Faik Müzesi
*

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/731145363611464/


25 Mayıs 2014 tarihinde, 13.30-17.00 saatleri arasında, Burgazada, Sait Faik Müzesi’nde “Sait Faik Araştırma Atölyesi” bilgilendirme sunumları gerçekleştirilecektir. Sait Faik’in edebiyatına ve yaşamına dair yeni yöntemler, bulgular ve bakış açıları elde etmek amacıyla, Sait Faik Müzesi çevresince gönüllülük esasında yürütülen çeşitli araştırma faaliyetleri ve çalışmaları, etkileşimli olarak katılımcılarla paylaşılacaktır. Etkinliğin içerdiği başlıklar aşağıdadır:

-Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin Amacı, Kapsamı
Canan Cürgen

-Sait Faik Odaklı Bilişsel Haritalama Süreci
Zafer Yalçınpınar, Şükret Gökay

-Sait Faik Üzerine Mahmut Makal ile
Gerçekleştirilen Söyleşiden İzlenimler
Tekin Deniz

-Müze Gezisi ve Bazı Buluntular

 

Özel Vurgu: EVV3L taifesi ve tüm hakiki dostlar, Türkiye’de edebiyat alanında gerçekleştirilen ilk “Bilişsel Haritalama” deneyimine davetlidir.


 Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

 

May
23
2014
0

“Into The Wild” üzerine…

Efsanevi “Into The Wild” üzerine içselleştirilmiş, hakiki, güzel bir yazı:
https://beatkusagi.com/wild/

May
22
2014
0

İstifa

Kuruluş-planlama sürecine dahil olduğum “Ve Yayınevi” fikrinden, çeşitli ailevi nedenlerden dolayı 6 Mayıs 2014 tarihi itibariyle istifa ettim.
Arkadaşlara yolculuklarında başarılar dilerim.

Zafer Yalçınpınar

May
21
2014
0

Muhtar Lüpen

(…)

muhtarlupen

(…)

İhsan Oktay Anar
“Galîz Kahraman”, İletişim Yay., 2014, s.160-161

May
19
2014
0

Gramsci’nin Külleri (Pasolini)

I
Mayısın değil bu kirli hava,
karanlık yabancı bahçeyi
daha da karartıp, kör pırıltılarla

ışıtan… Tevere’nin girintilerini,
Lazio’nun tepelerini
büyük bir yarı çember gibi

perdeleyen açık sarı damların üstündeki
köpüklü gökyüzü… Yazgılarımız gibi
sevgisiz bir ölüm indiriyor,

güz mavisi eski duvarların üstüne.
Dünyanın boğuntusunu taşıyor içinde,
bir de, yaşamı yenilemek için tüketilen içtenlikli

yoğun çabanın yıkıntılar içinde yittiği
on yılın bitimini;
sessizlik kısır ve nemli
(…)

P.P. Pasolini
“Gramsci’nin Külleri”, Çev:Rekin Teksoy, Nisan yay., 1993 s.5

May
17
2014
0

Gezi Forumları Yoğurtçu Parkı’nda SOMA için Buluşuyor…

“Gezi Forumları Dayanışması, Soma’daki işçi katliamının ardında yatan tüm gerçeklerin ve sorumluların ortaya çıkarılmasının sonuna dek takipçisi olan herkesi, tüm forumları ve Gezi bileşenlerini, Soma gündemiyle toplanmak üzere 18 Mayıs Pazar günü saat 13.00’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda ortak foruma çağırıyor.”

Bkz: https://www.facebook.com/events/247843148740258/250493018475271

May
16
2014
0

Bakışsız Bir Kedi Kara, ISSUU’da geziniyor…

E V V E L’in sıkı dostları ve takipçilerinin bildiği gibi yıllardır bıkmadan usanmadan, hiçbir karşılık beklemeden yani “hakiki emek” vererek Ece Ayhan üzerine araştırmalar gerçekleştiriyoruz. Bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan buluntuları ilkin 2008 sularında, Ece Ayhan Web Sitesi’nde birleştirdik. (Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html) Ardından, 2011 sularında Ece Ayhan İndeksi’ni oluşturduk. (Bkz: https://bit.ly/eceindeks) Şimdilerde, E V V E L kapsamında yayımladığımız Ece Ayhan buluntularının bazılarına, ISSUU’dan da ulaşabilirsiniz… Ece Ayhan’ın tüm “hakiki” dostlarına iyi okumalar diler, selâm ederiz: https://issuu.com/adabeyi/stacks/f9d46897391e4a149f049bb2f9bb3429 

 

İlhan Usmanbaş’ın Bakışsız Bir Kedi Kara Açıklamaları
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/bakissizbirkedikarausmanbasaciklama

Ece Ayhan Üzerine Söyleşi (Deniz Fidan-Zafer Yalçınpınar, 2010)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/komurundonusmesiuzerineeceayhan

Ece Ayhan Söyleşisi (Önay Sözer, 1966)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanonaysozer

Şiir ve Ece Ayhan (Fatma Akerson, 1977)
https://issuu.com/adabeyi/docs/siirveeceayhan

Gümüşlük 1983 (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhangumusluk1983

“Mektup İşsizdir Dom!” (Ece Ayhan, 1980)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanissizmektupaci

Ece Ayhan Nahit Hanım Mektup
bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/nahithanimamektuplar

Biz bir şairi şiir yazsın için ölümle korkuturuz dom zafer yalçınpınar
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/biz_bir___airi___iir_yazs__n_____in

Ece Ayhan’ın Yaşaması İçin Sergi
https://issuu.com/adabeyi/docs/ozaninyasamasiiciin

Çok Eski Adıyladır (Ece Ayhan’ın Kendi El Yazısı Dipnotlarıyla)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/cok_eski_adiyladir

Zafer Yalçınpınar-Eren Barış Söyleşisi 2007
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanerenbaris2007

Zafer Yalçınpınar-Dr. Erdoğan Kul Söyleşisi 2010
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/12_temmuz_2010-birg__n_gazetesi

“Ece Ayhan ABD’nin Sokaklarında da Dolaşıyor”
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhan-abd

Ece Ayhan’ın Evini Koruyamadık
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhan___n_evini_koruyamad__k

Ece Ayhan Sevgi Özdamar Mektup 1995
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/sevgi__zdamarmektup

Kötülük ve de ötesi (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/kotuluk_otesinden

Nurullah Ataç (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanaileofkesi

Ece Ayhan’la Konuşmak (Arslan Kaynardağ)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_la_konu__mak

Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/saitfaikinacikyadagizlikismekanlari

Arslan Ebiri Üzerine Mektup (Ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_aslan_ebiri_mektup

Iyilik de kötülük de yalnız insanlardan gelir (ece Ayhan)
Bkz: https://issuu.com/adabeyi/docs/iyilik_de_k__t__l__k_de

Özcan Yalım-Ece Ayhan Konuşması
https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_caglar_anlatiyor

Ece Ayhan’dan Güngör Aydın’a Mektuplar
https://issuu.com/adabeyi/docs/ece_ayhan_gungor_aydin_mektuplar

Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/kar____la__t__rmal___tarih_ve___iir

Onat Kutlar’ın İshak’ı Üzerine Tartışma (Ece Ayhan, Önay Sözer, Demir Özlü)
https://issuu.com/adabeyi/docs/ishak_uzerine

Ece Ayhan’dan Arif Damar’a Mektup (1981)
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanarifdamarmektup

Lanetlenmiş Bir Şaire Sorular (İlhan Berk ile Ece Ayhan Söyleşisi)
https://issuu.com/adabeyi/docs/lanetlenmi___bir___aire_sorular

“Dışlanacağımı Biliyordum” (Ece Ayhan)
https://issuu.com/adabeyi/docs/d____lanaca____m___biliyordum

Ece Ayhan-Ahmet Necdet Mektup
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhananecdet

Bakışsız Bir Kedi Kara (İlhan Usmanbaş Bestesi)
https://issuu.com/adabeyi/docs/usmanbasbbkk

2012 Sularında Ece Ayhan Adası
https://issuu.com/adabeyi/docs/eceayhanadasi

Ece Ayhan Çağlar- “Takma Göz”
https://issuu.com/adabeyi/docs/takmagoz


Hamiş: Evvel Fanzin’in ISSUU alanında yer alan tüm özgür neşriyatların indeksine https://evvel.org/issuuindeksi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

May
15
2014
0

ERTELENDİ: Ece Ayhan için “SİVİL KARA SÖYLEŞİLER” (17-18 Mayıs 2014 // Don Kişot Sosyal Merkezi)

ECE AYHAN ETKİNLİĞİ SOMA FELAKETİ NEDENİYLE ERTELENMİŞTİR.

*

ECE AYHAN İÇİN “SİVİL KARA SÖYLEŞİLER”
17-18 Mayıs 2014

Don Kişot Sosyal Merkezi
Duatepe Sk. No : 15 Yeldeğirmeni / KADIKÖY

*

efemera10

Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/543867652390038

*

ECE AYHAN ETKİNLİĞİ SOMA FELAKETİ NEDENİYLE ERTELENMİŞTİR.


ETKİNLİK PROGRAMI:

17 Mayıs 2014 Cumartesi

11:00 – 13:00  Ece Ayhan Belgeselleri (Gösterim)
13:00 – 15:00 “Ece Ayhan ve İmgelemin Özgürleşmesi”  Zafer YALÇINPINAR
15:00 – 17:00 “Ece’nin Gençleri” Küçük İSKENDER

18 Mayıs 2014 Pazar

11:00 – 13:00  “İlhan Usmanbaş Müziğinde Ece Ayhan” Ece İDİL
“Ece Ayhan Şiirinin Çağdaş Müziğe Sunduğu Olanaklar” Evrim Hikmet ÖĞÜT
14:00 – 16:00  “Rimboud ve Lautreamont Okuru Ece Ayhan” Ahmet SOYSAL
17:00 – 19:00   Blind Cat Black “Sürreal Zombi Filmi” (Gösterim)

 


 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” başlıklı ilgilerin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com