Kas
14
2013
0

İmge Sahaf’ın Efemera ve Dergi Modülü

20131108_135447

Kadıköy’ün 25 yıllık lider sahafı “İmge Sahaf”, dükkânına yeni bir dergi ve efemera modülü ekleyerek sahhaflık teamülünün geleceğine açılım sağlamaya çabalıyor; sosyolog Haluk Ceylandağ, İmge Sahaf’ın mutat yerinin hemen yanında dergi ve efemeralarla dolu yeni bir dükkân oluşturmuş. Yeni modülde yer alan eserlerin fiyatları -dükkândan satışlarda- son derece uygun/hesaplı görünüyor. Tüm edebiyat efemerası ve dergi heveskârlarına bu panayır benzeri yeni mekânı öneririm.

Hamiş: İmge Sahaf’ın koleksiyonunu https://www.imgesahaf.com/ adresinden inceleyebilirsiniz.

20131108_135306

Kas
10
2013
0

Kadıköy’de 15. Yıl

kadikoyde15

“gözüm kalmaz arkada
evlâdıma miras bu sevda!”

*

Kas
09
2013
0

“ODTÜ Ayakta!” Bildirisi (8 Kasım)

Bkz: https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/odtu-ayakta-akademisyenlerden-sert-tepki-haberi-82295

ODTÜ AYAKTA!!!

Biz, aşağıda imzası bulunan ODTÜ Öğretim Elemanları ve Çalışanları, hukuksuz olarak başlatılmış bulunan Ankara Anadolu Otoyolu – Konya Yolu bağlantısı inşaatına karşı bir süredir ODTÜ mensup ve mezunlarıyla başta 100. Yıl ve Çiğdem Mahallesi sakinleri olmak üzere Ankara halkı tarafından sürdürülen protestolar konusunda yetkililer tarafından izlenen vurdumduymaz tavrı, uygulanan polis şiddetini, ve 18 Ekim 2013 tarihinde ODTÜ arazisine Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin izinsiz girerek 3000’e yakın ağacı katletmesiyle giderek yoğunlaşan fiili ve ideolojik tüm saldırıları kınıyoruz.

ODTÜ arazisine yapılan fiili saldırıların mevcut “yol” inşaatı ile sınırlı kalmayacağı, başka “plan” oyunları ile Ankara’nın en önemli yeşil alanlarını hızla tahrip edecek rant alanı yaratma girişimlerinin gündeme geleceği, yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır. Bu girişimleri örtbas etmek için çeşitli seviyelerdeki iktidar yetkilileri, doğrudan doğruya ODTÜ’nün saygınlığına ve kurumsal kimliğine yönelik ideolojik temelli saldırgan açıklamalarıyla kamuoyunu yanıltmaktadır ki bu Türkiye’nin geleceği açısından kaygı vericidir.

ODTÜ’ye yönelik bu ağır saldırılara kimi kişi ya da grupların direnişlerini bahane eden iktidar yetkililerinin doğrudan ve çoğu kez de tüm bir kurumu hedef alarak kolluk kuvvetleri eliyle cezalandırma yaklaşımı; sınıfları, öğrenci yurtlarını, lojmanları ve tüm yerleşkeyi gaza boğarak eğitimi ve yaşamı engelleyen saldırıları haklı gösterme çabaları; zorbalığın kamu yönetimi tarzı olarak gittikçe yaygınlaşması kabul edilemez.

ODTÜ’nün öğrencisi, mezunu, çalışanı ve akademisyeniyle, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da doğaya, Ankara kentine, tüm Türkiye’ye ve dünyaya karşı sorumluluklarını, bilimin ve sağduyunun ışığında yerine getirme kararlılığında olduğunu, desteğine çok büyük önem verdiğimiz kamuoyuna bildiriyor, yetkililerden:

1. Hukuksuz yol inşaatının ivedilikle ve yasal süreç sonuçlanana kadar durdurulmasını;

2. ODTÜ’ye, öğrencilerimize ve tüm mensuplarımıza karşı kamu otoritelerince sürdürülen ideolojik ve fiziksel saldırılardan derhal vazgeçilmesini;

3. Bugüne kadar gerçekleştirilen izinsiz arazi işgali, kamu malı ağaçlara zarar verilmesi, üniversite binalarına, yurtlara ve lojmanlara ayrım gözetilmeksizin biber gazıyla saldırılarak eğitimin engellenmesi gibi hukuk dışı uygulamaların sorumlularının görevden alınmalarını;

4. Kent içi ulaşımda özel araç kullanımını teşvik eden karayolu inşaatları yerine, Türkiye’nin taraf olup onaylamış olduğu uluslararası anlaşmalara ve ilan edilmiş ulusal ulaşım stratejilerine uyacak şekilde toplu taşıma projelerine öncelik verilip, başlanmış olanların da hızla sonuçlandırılmalarını;

5. Kentsel projelerle ilgili planlama kararlarında ilgili tüm tarafların görüşlerinin alınması ilkesinin ülke çapında yaşama geçirilmesini

talep ediyoruz.

ODTÜ Öğretim Elemanları ve Çalışanları

Kas
03
2013
0

Fark: 4438

Bkz: https://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=36981

Fenerbahçe Spor Kulübü 2-3 Kasım 2013 Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu’nda başkan adaylarından Aziz Yıldırım 6821 oy Mehmet Ali Aydınlar ise 2383 oy aldı. Bu sonuçla Aziz Yıldırım, rekor oyla 11. kez Fenerbahçe Başkanlığı’na seçilmiş oldu. Kongrede toplam 9380 oy kullanıldı, 176 oy geçersiz sayıldı.

Ayrıca, Yönetim Kurulları için toplam 9370 oy kullanıldı. Aziz Yıldırım’ın listesi  6824 oy, Mehmet Ali Aydınlar’ın listesi ise  2362 oy aldı; 184 oyun ise geçersiz kullanıldığı açıklandı.

Seçim zaferinden sonra kürsüden salondakilere bir konuşma yapan Aziz Yıldırım şunları söyledi:

“Burada normal seçim kongresi yapmadık. Olağanüstü kongredeki amaç, 3 Temmuz’dan beri yaşadıklarımızın hesaplaşmasıydı. Kulüp içerisinde; günlük yaşayanlarla, gerçek Fenerbahçelilerin mücadelesiydi. Fenerbahçe’ye ihanet edenlerle, Fenerbahçe için hapse girenlerin, ’Dar ağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe’ diyenlerin mücadelesiydi. 2011’de şampiyon olduğumuz zaman Fenerbahçe-Ankaragücü maçında Trabzonspor’a çalışanların karşı listede olduğu bir mücadele yaşadık bugün. Ve onlar utanmadan buraya geldiler. Onlar gerçek Fenerbahçeliyse bu listeye girmemeleri ve buralara gelmemeleri lazımdı. Onlar Fenerbahçeli değil, günlük yaşayan insanlardır. Biz Fenerbahçe için varız, Fenerbahçe’nin neferleriyiz. Çocuklarımıza, bizden sonra geleceklere bu Fenerbahçe’yi, Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda teslim edeceğiz. Bunun dışında kimse bir şey beklemesin. Bu yıl Türkiye’de her branşta şampiyon olacağız. Yarın çıkıp demesinler ki bunlar yine şike yapacaklar diye. Biz sporcularımızla, yöneticilerimizle, kongre üyelerimizle, taraftarlarımızla, basında bizi tutan 3-5 gazeteciyle veya lehimizde yazanlarla beraber bunu tarih olarak yazacağız”

Kas
03
2013
0

Noam Chomsky’den ODTÜ Dayanışması İmza Kampanyası’na Destek

Bkz: https://haber.sol.org.tr/dunyadan/chomskyden-odtuye-destek-haberi-81912

Dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerden akademisyenler Orta Doğu Teknik Üniversitesi arazisindeki yol yapım projesine karşı çıkmak amacıyla başlatılan bir imza kampanyasına destek veriyor. Kampanyaya katılanlar arasında Noam Chomsky de var.

Türkiye ve dünyanın önde gelen üniversitelerinden pek çok akademisyen ODTÜ’den geçirilmek istenen yola karşı mücadele eden ODTÜ’lü öğrencilere destek veriyor. Aralarında Massachusetts Institute of Technology’den ünlü dil bilimci ve filozof Noam Chomsky’nin de bulunduğu akademisyenlerin imzaları “Solidarity with METU” (ODTÜ ile Dayanışma) başlıklı blog’da toplanıyor.

İmza kampanyasına Yale Üniversitesi, Boston Üniversitesi, Harvard Üniversitesi, Luiss Guido Carli Üniversitesi, Notthingham Üniversitesi, IRFAM, Deutsches Krebsforschungszentrum, Columbia Üniversitesi, Université Paris-Sud, CEPN, Université Paris, Cornell Üniversitesi, London School of Economics, Boğaziçi Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi yurtiçi ve yurtdışındaki pek çok önemli üniversitede görev yapan akademisyen destek veriyor.

Kas
01
2013
0

Virtüöz: Kerim Çaplı

2 Kasım Salı günü, 55 yaşında bir müzisyen, sessiz sedasız bu hayattan çekildi. Adını çok az kişi biliyordu ama bilenler için, Kerim Çaplı, bir dâhiydi. Davul, gitar ve klavyede virtüözdü. Vokalde de tüm yeteneğini gösterirdi. Çaplı’nın parlak başlayan hayatı, ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkları nedeniyle parlaklığını yitirerek sona ermişti…

1949’da İzmir’de doğan Çaplı’nın babası Erdoğan Çaplı müzisyen, annesi Azra Gün de opera sanatçısıydı. 6 yaşında ailece ABD’ye taşındılar. Daha on yaşında babasının konserlerinde bongo çalarak yer aldı. Bu performanslardan birini Ed Sullivan Şov’da yaptılar.

1964’te Groop Ltd. adlı bir grupta yer alıp The Beatles yorumları yaptı. Kendi yazıp vokal yaptığı iki şarkıdan oluşan bir 45’lik çıkardılar. Daha sonra The Heard adlı bir gruba geçen Çaplı, bu sefer gitar çaldı.

1965’te The Sundowners adlı gruba davulcu olarak katıldı ve adını Kim Capli olarak kullanmaya başladı. New York’ta ilk single’larını çıkardılar. Bir sene sonra Los Angeles’a taşınıp, bir single da orada çıkardılar. Şansları The Monkees’in 1967 turuna dahil edilmeleriyle döndü. Bu turnede Jimi Hendrix de yer almaktaydı. Çaplı da Hendrix ile tanışıp, beraber çalma şansına erişti. 1968’te grup ilk ve tek albümleri Captain Nemo‘yu çıkardı. Açılış şarkısı Sunny Day People şarkısını Dominick DeMieri ile yazdı. (2007 yılındaki yeniden basımda Çaplı’nın adı yazmamaktadır.) Easy Does it şarkısında ise vokalleri yaptı. Albümün kaydı bittikten sonra albüm daha yayınlanmadan gruptan ayrıldı.

1967’deki The Monkees turnesinde grup lideri Davy Jones ile tanışan Çaplı, grubun 1967 tarihinde çıkan albümü Pisces, Aquarius, Capricorn & Jones Ltd.‘de Hard to Believe şarkısının yazımına katılıp, enstrümanları çaldı. The Monkees, 1987 yılında 1967 turnesinden bir konseri Live 1967 adıyla yayınladı ve albümdeki 4 şarkıda The Sundowners ile beraber Kerim Çaplı da yer almaktaydı. Bir süre daha ABD’de yaşadıktan sonra aniden Türkiye’ye döndü.

Çaplı, Jimi Hendrix ile beraber Woodstock’ta bulundu. Çaplı, “Woodstock” filminde Hendrix’in ABD “Milli Marşı” çalmadan kısa bir süre önce hasta bir haliyle sahnede görünmekteydi…

Türkiye’ye döndüğü gibi askere gittikten sonra müzik çalışmalarına devam etti. MFÖ’nün uzun süre bateristliğini yaptı, Seyyal Taner, Nükhet Duru, Orhan Atasoy, Umay Umay ile beraber çaldı. 1985’te evlendi ve 4 çocuğu oldu. 1994’te eşinden boşandı.

Son yıllarında Batu Mutlugil, Sunay Özgür ve Yavuz Çetin ile kurdukları bar grubu Blue Blues Band’de bateri çaldı. Kerim Çaplı Band, gitar-vokalde Kerim Çaplı, gitarda Tansel Küçükseyhan , davulda Bozkurt Coşkunoğlu olmak üzere kuruldu. 1998’den itibaren davulda Deniz Alemdar, bass gitarda Tayfun Avdan ile İstanbul başta olmak üzere, Ankara’da ve Türkiye’nin güney kıyılarındaki turistik merkezlerde konserler verdi.

2 Kasım 2004’te beyninde oluşan ödem nedeniyle hayatını kaybetti.

Kaynak: Vikipedi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kerim_Çaplı

Eki
31
2013
0
Eki
31
2013
0

Akademisyenlerden ODTÜ’ye Destek Kampanyası (30 Ekim 2013)

 

Hükümet Tarafından Yapılan Hukuksuz Çevre Katliamına Karşı ODTÜ Direnişi’ne Destek Açıklaması

AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi, tüm itirazlara rağmen şehrin içinden geçen ve aynı zamanda ODTÜ arazisi olan ormanlık alanda yol yapım projesini başlattı.

ODTÜ kampüsü etrafındaki mahalle sakinlerinin yanı sıra ODTÜ öğrencileri ve emekçileri de bu projeye başından beri şiddetle karşı çıktılar. Öğrenciler, belediye ekiplerinin ağaçları kesmesine engel olabilmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi, üniversite yönetiminin projeye itirazlarını ifade ettiği yasal süreç devam ediyor olmasına rağmen 18 Ekim gecesi herhangi bir uyarı ya da yasal izin olmadan 3000 ağacı yok ederek bir çevre katliamı gerçekleştirdi. Belediye ekiplerinin gece baskınını inşaat araçları ordusu ve protestolara müdahale etmesi için kampüse sevk edilen çevik kuvvet polisleri takip etti. Bu arada, hükümet de sorunu çözmek için yargıdan geçen bütün olası yolları organize bir çaba ile engelledi. Polis inşaata karşı çıkan üniversite öğrencilerine yoğun biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmeye devam ediyor. Başka bir deyişle, ODTÜ’nün kendi ormanı için yürüttüğü mücadele, demokratik hakkı olan protesto ve ifade özgürlüğü mücadelesine dönüşmüştür.

Bu olaylar tıpkı Gezi Direnişi’nde olduğu gibi, hükümetin çevreyle ilgili konularda halkın endişelerini nasıl göz ardı ettiğini gösteriyor. ODTÜ’ye yapılan saldırı, hükümetin inşaat projeleri için kamusal yeşil alanları yok etme kararlılığının sadece bir örneğidir. Ayrıca bu durum hükümetin yüksek öğretimin özerkliğini yok etme çabasının da bir parçasıdır.

Biz, aşağıda imzası olan akademisyenler, Orta Doğu Teknik Üniversitesi kampüsündeki hukuksuz çevre katliamını ve polis şiddetini kınıyoruz. Bu, ODTÜ’ye ve Türkiye akademisine yapılan, etik olmayan ve kabul edilemez bir saldırıdır. Direnen tüm ODTÜ öğrencilerine, akademisyenlerine ve personeline sonsuz destek ve dayanışma içinde bulunduğumuzu bildiririz.

Dayanışmayla!

Destek vermek için adınızı ve bağlı olduğunuz akademik kurumun adını solidaritywithmetu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

(30 Ekim 2013, Cumhuriyet Gazetesi)
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/4894/ODTU_ye_uluslararasi_destek.html

Eki
31
2013
0
Eki
24
2013
0

Kadıköy, ODTÜ için ayakta…

Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448670

“Beşiktaş İskelesi’nde toplanan Abbasağa Forumu üyeleri  Her Yer ODTÜ Her Yer Direniş’ sloganları atarak Kadıköy’e geçerek Bahariye’de Boğa heykelinin önünde Kadıköy Forumu üyeleriyle buluştu. Yurttaşlar ODTÜ’de yol gerekçesi ile gerçekleşen ağaç katliamına ve ODTÜ direnişine yönelen polis şiddetine karşı yürüyüşe geçti.”

Eki
23
2013
0

“Gezi” sularından önemli başlıklar-3

Taksim Dayanışması’nın Açıklaması
Bkz: https://taksimdayanisma.org/377

Medyanın 4 aylık gezi güncesi (Emel Gülcan)
Bkz: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/150727-medyanin-dort-aylik-gezi-guncesi

Genco Erkal, Ferhan Şensoy ve Levent Kırca’ya Gezi cezası!
Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/genco-erkal-ferhan-sensoy-ve-levent-kircaya-gezi-cezasi-haberi-81421

Gezi Partisi kuruldu…
Bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=448376

Eki
21
2013
0

Haber: “Gezi Parkı Olayları, Çizgi Öykülerle Londra’da”

Free Word Center’in desteği ile ReFrame adı verilen yeni bir çizgi roman yakında yayına girecek.

ReFrame, Gezi Parkı Olayları’nı merkez alarak çizgilerle Türkiye’de yaşananları konu alacak.

Bkz: https://frpnet.net/haberler/cizgi-roman-haberleri/gezi-parki-olaylari-cizgi-oykulerle-londrada

Eki
19
2013
0

Bozcaada’nın karşısındaki termik santral projesi durduruldu!

Bozcaada’ya 30 km. uzaklıkta bulunan Ayvacık – Babadere mevkiinde yapılması planlanan termik santral, ilgili firmanın geri adım atması nedeniyle durduruldu.

Bkz: https://www.adaposta.com/?p=2177

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Eki
15
2013
0

Tamer Temel’in ‘Koyu Caz’ Yürüyüşü

Son birkaç gündür, Tamer Temel’in “Bir Kedi Kara” adlı proje albümündeki caz cümlelerini tekrar tekrar dinliyorum. Tamer’in bu albümü için kafamda dolaşan birincil kelime “koyu” oldu. Koyu, sıkı, hakiki bir caz albümü… Yani, albümde “light/hafif” diyebileceğimiz bir konsept ya da türev, ikincil bir caz tavrı yok: “Bir Kedi Kara”da 2010’ların has ya da öz cazı olarak tanımlayabileceğimiz sıkı bir müzikal tavırla karşılaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında tıpkı Ece Ayhan şiirleri gibi -henüz, nihai ânda- anlamlandırması pek de kolay olmayan ve “geleceğe uzanan” bir armonik yapısı var albümün… Sonuçta, albümün geneli için “diminished” tonlarla kurgulanmış diyebiliriz ki ben Ece Ayhan’ın poetikasında da aynı çizgiyi görüyorum: Tamer Temel’in Bir Kedi Kara’sı -hem edebiyatta, hem de diğer sanatsal salınımlar kapsamında- bir sürü örnekten daha tutarlı ve daha “çok” Ece Ayhan kavuşması/buluşması içeriyor, diye düşünüyorum. Ve albümü dinlerken içimde oluşan Ecevari-karaşın hisler, “müziğin poetikası”nı teyit eden bir alan derinliğine yönelerek, ona eklemleniyor…

Albümde Tamer Temel, saksafonuyla dörtlüye liderlik etse de projedeki mihenk enstrümanın -en azından tasarımsal açıdan- “piyano” olduğu seziliyor. Özellikle, albüme ismini veren Bir Kedi Kara’daki(no.3) piyano partisyonları bu durumu açıkça gösteriyor. Zaten en sevdiğim parça da o! Davul ise diğer enstrümanlara göre biraz geri planda kalmış, durmuş, azıcık memurlaşmış gibi.. Bas partisyonlarına baktığımda ayrı ve önemli birer mesele olarak duyumsadığım 7 ve 8 numaralı parçalar, “kontrpuan açısından” çok zekice yazılmış, çözülmüş ve beni diğerlerinden daha çok etkiliyor…

Nihayetinde, Tamer Temel ve dörtlüsünün “kara kedinin caz yürüyüşü” diyebileceğim “koyu” albümünü tüm Ece Ayhan ve cazseverlerin kaçırmaması gerektiğine inanıyorum.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar
15 Ekim 2013

Ayrıca bkz: https://evvel.org/tamer-temelin-bir-kedi-karasi

ba

Tamer Temel: saksafon

Serkan Özyılmaz: piyano
Cem Aksel: davul
Volkan Topakoğlu: kontrbas
Eylül Biçer: gitar
Kenny Wollesen: vibrafon

*

Eki
12
2013
0

“Hayâl” Dergisi’nin 47. sayısında edebiyat efemeraları…

Müslüm Çizmeci tarafından yayına hazırlanan “Hayâl” Dergisi’nin “Ekim-Aralık 2013” tarihli 47. sayısından söz etmemek imkânsız… Derginin dosya konusu “Edebiyat ve Mektup” olarak belirlenmiş. Edebiyat efemerasına ilgi duyan araştırıcılar için bu özel sayı bir hazine niteliğinde derlenmiş.

Özellikle, İlhan Berk’in kaleme aldığı bir mektup ve kartpostal ile Ece Ayhan’ın Arif Damar’a(nam-ı diğer Ece Ovalı’ya) yazdığı “inanılmaz derecede önemli” bir mektup benim ilgi-inceleme alanıma giriyor. Kısacası, Hayâl’in 47. sayısını edebiyat efemerası açısından Ocak-Ekim 2013 döneminin en sıkı “olayı” olarak görüyorum.

Kimse kaçırmasın, derim.

Sahicilikle
Zy

hayal47

Eki
09
2013
0

İlhan Berk’e “Ev” Ziyareti

“İlhan Berk,  ölümünün 5. yılında, “İlhan Berk’e Ev Ziyareti” Anma Sergisi ile Bodrum’dan Bursa’ya taşınıyor. 10 Ekim – 20 Kasım tarihlerinde, Bursa’da Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde; şeylerin, nesnelerin, taşların, çamurun, çöpün, evin, odanın, kapının, pencerenin, duvarın, tavanın, merdivenin, masanın, kâğıt kalemin şairine, İlhan Berk’e bir ev ziyareti yapılabilecek.”

Bkz:  https://www.radikal.com.tr/kultur/ilhan_berk_muzesi_bursaya_tasiniyor-1154524

Bkz: https://www.edebiyathaber.net/ilhan-berke-ev-ziyareti-anma-sergisi/

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
07
2013
0

Kitap: Yalnız Gezgin (Jack Kerouac)

yalniz-gezgin509141319

Bkz: https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/KitapDetay-685-yalniz-gezgin.html

“Beat kuşağı denince akla ilk gelen isim Jack Kerouac’ın bu ilk otobiyografik eseri, yazarın Kaliforniya’da demiryolu işçiliği, gemilerde kamarotluk, Cascade Dağı’nda yangın gözcülüğü yaparak yollarda geçirdiği yılların izini sürüyor. Amerika’dan Meksika’ya, oradan Fas’a, Fransa’ya ve İngiltere’ye uzanan bu yolculukta şehirlerin, dağların, okyanusların içinden geçerken heybesine attığı işçilik, meteliksizlik, alkol, yazarlık, yollardaki üç günlük tanışmalar, yalnızlık ama en çok da aylaklık anlatılıyor bu hikâyelerde.” (Tanıtım Metni’nden…)

Eki
06
2013
0

Haber: “Mersin’de kendini yakan simitçi öldü”

Bkz: https://www.radikal.com.tr/turkiye/mersinde_kendini_yakan_simitci_oldu-1154217

Mersin’de kendisini ve simit satmasına izin vermeyen kafeterya sahibini, üzerlerine benzin dökerek yakan Murat Özkör, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Olay 30 Eylül tarihinde Mersin Serbest Bölgesi girişinde meydana geldi. 45 yaşındaki Murat Özkör sabah saatlerinde Serbest Bölge girişinde tezgahta simit satarken, kafeterya sahibi Mehmet Kılıç, müdahale ederek başka yerde satmasını istedi. Bunun üzerine Özkör ile Kılıç arasında tartışma çıktı. Sinirlenen simitçi Murat Özkör, ‘Kendimi de yakarım, seni de yakarım’ diyerek ayrıldı. Kısa süre sonra üzerine benzin dökülmüş halde dönen Özkör, kafeterya sahibi Kılıç’a sarılıp çakmağı ateşledi. Alevler içinde kalan her iki kişiye kafeterya çalışanları ile çevrede bulunanlar su dökerek müdahale etti. Ancak alev topuna dönen Murat Özkör ağır yaralanırken Kılıç’ın ise sırtı yandı.

Yaralılardan Özkör Mersin Devlet Hastanesi’ne, Kılıç ise Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Acil serviste ilk müdahalesi yapılan simitçi Murat Özkör, sevk edildiği Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Seyyar satıcının kendisi ile birlikte ateşe verdiği kafeterya sahibi Mehmet Kılıç’ın tedavisi ise Mersin Devlet Hastanesi’nde sürüyor.

MUSTAFA ERCAN / DHA

Eki
05
2013
0

Taksim Dayanışması’nın Açıklaması (5 Ekim 2013)

Bkz: https://taksimdayanisma.org/basina-ve-kamuoyuna-bilgilendirme

“Basına ve kamuoyuna,

Siyasal iktidarın Mayıs ayından bu yana katlanarak artan baskı ve tehditlerini, polis şiddetinin yol açtığı insan hakları ihlallerini dünyaya, uluslararası kurumlara, ilgili ve duyarlı örgütlere raporlar sunarak anlatmak, bilgilendirmek üzere başlatılan çalışmalar devam ediyor. 03.10.2013 günü Avrupa Konseyi’nde görüşmeler yapıldı.

Türk Tabipler Birliği adına Prof. Dr. Feride Tanık, Taksim Dayanışması adına Mücella Yapıcı, ÇHD ve bu süreçte öldürülenlerin avukatları adına Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar, İnsan Hakları Derneği adına Cengiz Mendillioğlu, öldürülenlerin aileleri adına Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük’ün yer aldığı heyet, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Parlamenterler Assamblesi Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Christopher Chope, Parlamenterler Assamblesi Liberal ve Demokratlar Grup Başkanı Anne Brausser, Parlamenterler Assamblesi Türkiye İzleme Komitesi Sekreteri Sylvie Affholoer ile görüşmeler yaparak raporlarını sundu.

Prof. Dr. Feride Tanık, Haziran ayı boyunca uygulanan polis şiddeti sırasında Türkiye ölçeğinde bir günden fazla olmak üzere günde sekiz saatten fazla süreyle biber gazına maruz kalan 11 bini aşkın kişiden edinilen bulguları, ölümler, yaralanmalar konusundaki bilimsel verileri açıkladı. Ayrıca bu acımasız şiddet sırasında tıp mensuplarının mesleki etik ve görevleri nedeniyle şiddete uğrayan yurttaşlara verdikleri hizmetler nedeniyle uğradıkları baskıları ileterek Türk Tabipler Birliği tarafından hazırlanan raporu sundu.

Taksim Dayanışması Sekreteri Mücella Yapıcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçimlerden sonra açıklanan Taksim Meydanı ve Gezi parkını yok edecek proje ilanı üzerine 124 meslek odası siyasi parti mahalle derneği taraftar grubu ve insiyatiften oluşan Taksim Dayanışması’nın kuruluş amacını, barışçıl ve demokratik haklarını kullanırken uğranılan şiddeti, halen devam eden hukuksuz gözaltılar, tutuklamalar konusundaki endişeleri aktardı. Dünyadaki herkesi ve ilgili kurumları bu temel insanlık ve hak arayışı mücadelesini politik ve ekonomik çıkar çatışmaları alanından çıkarmaya hukuka demokrasiye ve insan haklarına saygı göstermeye çağırarak; Taksim Dayanışması’nın hazırlamış olduğu raporu ve Uluslararası Af Örgütü’nün Gezi olayları nedeniyle hazırlamış olduğu raporu sundu.

Av. Kazım Bayraktar, Mayıs ayından bu yana artan polis şiddetinin yol açtığı yaşam hakkı, toplantı ve gösteri hakkı ihlallerine, işkence ve kötü muameleye karşın iç hukuk yollarının giderek etkisizleştiğini ve işlemez hale geldiğini; yaygın bir biçimde suç işleyen polislerin ve amirlerinin hukuka ve yargıya karşı kollandığını, fiili bir dokunulmazlık sağlandığını; siyasal iktidar, yargı ve polisin ittifak halinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihlal ettiklerini ve bu ihlallerin ülke çapında yayılarak yoğunlaştığını; iç hukuk yollarının etkisizleşmesi nedeniyle doğrudan AİHM’ne başvurular hazırladıklarını; Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz ve Abdullah Cömert’in öldürülmeleri ile ilgili başvurularını 10.10.2013 günü AİHM’ne vereceklerini ifade etti ve hazırladıkları raporları Ethem Sarısülük ile ilgili başvurunun bir örneği ile dayanakları olan belgeler listesini, çok sayıda polis saldırısından derlenmiş video ve fotoğraflardan oluşan dijital kayıtları sundu.

İnsan Hakları Derneği Temsilcisi Cengiz Mendillioğlu, Türkiye’de yaşanan ve Mayıs ayından itibaren hızla artan insan hakları ihlalleri hakkında bilgi vererek İHD’nin hazırlamış olduğu raporu sundu.

Öldürülenlerin aileleri adına heyete katılan Mustafa Sarısülük ölümlerin aileler üzerinde yol açtığı etkileri, yaşadıkları olayları, yargıya ve iç hukuk yollarına olan güvensizliklerini anlattı.

Ayrıca heyet tarafından aynı gün, saat 13.00′te Avrupa Konseyi basın salonunda heyeti konseye davet eden Avrupa Konseyi Sol Parlamenterler Grubu adına Ertuğrul Kürkçü’nün takdimi eşliğinde basın toplantısı yapılarak raporlar basına sunuldu.

Avrupa Konseyi’de görüşmelerini tamamlayan heyet, Avrupa Parlamentosunda yapacağı görüşmelerden sonra 10.10.2013 günü AİHM önünde basın açıklaması yaparak hazırlanan başvuru dosyalarını Mahkemeye teslim edecek.”

Türk Tabipler Birliği Temsilcisi Prof. Dr. Feride Tanık
Taksim Dayanışması temsilcisi Mücella Yapıcı
ÇHD temsilcisi ve Sarısülük ailesi vekili Av. Kazım Bayraktar
İHD temsilcisi Cengiz Mendillioğlu
Aileler adına Mustafa Sarısülük

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com