Buyrun buradan yakın; Orhan Pamuk 2006 nobel Edebiyat ödülünü aldı. 1,4 Milyon dolara sahip oldu. Üzerinde “DÜNYA Güzeli” yazan bir kuşağa sahip oldu. Podyumlardaki prestiji arttı.
-
Tüm Bölümler
(2024) (Playlist)1. Bölüm (12/5/24)
2. Bölüm (19/5/24)
3. Bölüm (26/5/24)
4. Bölüm (29/5/24)
5. Bölüm (02/6/24)
6. Bölüm (09/6/24)
7. Bölüm (27/6/24)
8. Bölüm (13/7/24)
9. Bölüm (25/7/24)
10. Bölüm (05/8/24)
11. Bölüm (22/8/24)
12. Bölüm (20/10/24)
13. Bölüm (28/10/24)
13,5. Bölüm (31/10/24)
14. Bölüm (2/11/2024)
15. Bölüm (10/11/2024)
16. Bölüm (17/11/2024)*
Sıkı şiire öncelik vermek ve imgelemin özgürleşmesini sağlamak için UPAS‘ı oluşturduk!
Kitaplarımızı aşağıdaki bağlantıları tıklayarak ücretsiz olarak okuyabilir ve pdf dosyası biçimde arşivleyebilirsiniz.
* Oruç Aruoba
Usta Defteri* Zafer Yalçınpınar
Dipsiz Göl* Cem Onur Seçkin
Davud Yaldızlı Kargalar* Tayfun Polat
Bahçeden Haikular* Sıddık Akbayır
İlhan Berk Portresi* Tolga Özbey
Japonya’da… Yeraltı Gitar Gürültüsü* Çağdaş Erçelik Sahnenin Heykeli *
Ozan Ergün
Hikâyesizler* Mert Can Aksoy
İshak* Serpil Çetinkaya
Yeşil Rüzgârlar…* Cemal Soykök
Tipoloji
*Gamze Duman
Hatırlayamıyorum
*Doğu Avkapan
Karşı Oyulan* Mustafa Eren Karakaş
Vecihli Duvar* Ayhan Çetin
Boğuk Kent* Emir Alisipahi Saudade * Rafet Arslan Kadıköy’den Son Çıkış * Sıddık Akbayır
Ece Ayhan Portresi* Zafer Yalçınpınar
Ölümcül Defter* E. Ese
Özgür ve Yalnız…* Tan Tolga Demirci Kolajlar
*İlhami Tunç Gençer
Yeni Ses, Eski Can*
Şahin ÇetinSessizlik Nesnesi, Canavar * Fatih Balcı
Kanıksamadan* Berna Erkün
Kırsallar* Cem Onur Seçkin Sinek Balesi * Ceren Fındık
En İçteki Yer* Tuğba Karaduman
İnşirah* Mert Can Aksoy
Gerinme
*Emrah Sönmezışık
İkindiliklerde/Kırık Küp* Emrah Sönmezışık
İkindiliklerde/Cumba* Eren Burhan
Ölü Deve Dikeni* Zafer Yalçınpınar
Şegaf* Mert Can Aksoy
Geceye Hû
* Emir Alisipahi
Sıfatsız Tamlama* Emrah Sönmezışık &
Zafer YalçınpınarZor/Konuşma * Janset Karavin
Uç Doğu -Yek-* Tayfun Polat
Anafor* Rafet Arslan
Kirli Çıkın* M. Egemen Bostancı
Gölge Haramileri
*Berk Cömert Az * Mehmet Kerem Baysal
Bir Methiye
*Cengizhan Koçyiğit
Alakok ile Nevmit* Tan Tolga Demirci
Varoluş Denemeleri* Yonca Enderer
Mai
* Furkan Berber
Bir Ürkekliği Yaşatmak* Doğuş Furat
Sarı Kedinin Günlüğü* Göktürk Yaşar
Bir Sayıklama ve…* Zafer Yalçınpınar
ilhanberkiğne* Zafer Yalçınpınar
Kötü
*Duygu Gündeş
Çeviri Şiirler* *
*
*
KILAVUZ
KATEGORİLER
İLGİLER:
3. Dalga 491 Abidin Dino ALMANAK Bedri Rahmi Bildiri Caz Cümlesi davalı DAĞLARCA DUVARDA Duygu Gündeş E-Kitap Ece Ayhan Enver Ercan Evvel Fanzin gerçeküstü Görsel Şiir imzalı john steinbeck Julio Cortázar Kadıköy kara deryalarda bir Fenersin Kendimle Konuşmalar Kerim Çaplı Kuzgun Acar Lobut Ludwig Wittgenstein Mermer Adası Meydansız Oktay Rifat Oruç Aruoba pdf Poetika Çalışmaları Rüzgâr Defteri Sait Faik Sessizliğin Dilbilgisi Taksim Gezi Parkı Taş Uçak UPAS Uğur Yanıkel Yavuz Çetin Yeditepe Dergisi Yeni Sinsiyet Zafer Yalçınpınar İlhan Berk-
SON YAZILAR
- YANKI ODASI // 16. Bölüm // İLHAN BERK’E SAYGI // ÖZEL YAYIN // 17 Kasım 2024 // 1. KISIM // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar
- Video: İLHAN BERK’İN POETİKASI (Zafer Yalçınpınar anlatıyor…) (13 Ağustos 2024)
- Upas Yayın’ın 50. Kitabı: “Otuz İki Kısım Tekmili Birden İLHAN BERK” (Sıddık Akbayır)
- İlhan Berk 106 Yaşında!
- Cezaevinde Ece Ayhan tarafından İlhan Berk’e yazılmış iki mektup… (1969)
- (…) Toprağın güvenli yumuşak rahmi… (George Orwell)
- Biyografi / Portre: ECE AYHAN (Sıddık Akbayır)
- Tekliler’den… -bir son söz- (Onur Sakarya)
- YANKI ODASI // 15. Bölüm // 10 Kasım 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı
- Okur Buluşması: BAHÇEDEN HAİKULAR // TAYFUN POLAT (12 Kasım 2024, Salı, 19.30, KARGART, Kadıköy) (Moderatör: Zafer Yalçınpınar)
- İrfan Alış yaşamını yitirdi…
- Upas Yayın, 6 Yaşında!
- José Mourinho’dan TS-FB (3 Kasım 2024) Maçı Sonrası Beyanat…
- YANKI ODASI // 14. Bölüm // UPAS YAYIN’IN 6. YILI // 2 Kasım 2024 // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı // Zafer Yalçınpınar, Emir Alisipahi, Cem Onur Seçkin & Anıl Yurdakul
- Felsefi Bir Anı: “Yaşamın Anlamını Dinliyorlardı.” (Âşık Veysel ile Oruç Aruoba)
- YANKI ODASI // 13,5. Bölüm // Bütünleme Yayını // 31 Ekim 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı
- “İyi ve kötü artık anlam taşımıyordu, yalnızca başarı ve başarısızlık söz konusuydu.” (George Orwell)
- SAHAFLAR VE İKİNCİ EL KİTAPÇILAR / SÖZLÜ TARİH ARŞİVİ (Anıl Yurdakul)
- YANKI ODASI // 13. Bölüm // 28 Ekim 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı
- “Şiirin projelendirilecek türden endüstriyel bir varoluşu yoktur.” (Zafer Yalçınpınar, 2014)
- ECE AYHAN VİDEO ARŞİVİ
- Video: FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA’YA SAYGI (Zafer Yalçınpınar anlatıyor…) (10 Ekim 2024)
- İMZA KAMPANYASI: Ali Koç’u İstifaya Çağrı!
- YANKI ODASI // 12. Bölüm // 20 Ekim 2024 // Zafer Yalçınpınar // YouTube // Canlı Yayın Tekrarı
- Reks Sineması KADIKÖY’DÜR!
GİRİŞ, ÇIKIŞ…
YATAY GEÇİŞ
dipsiz göl (basılı nüsha)
(Aralık 2023)
dipsiz göl
(2023)
usta defteri (basılı nüsha) (2021)
usta defteri (2021)
şegaf (2020)
dudağının kenarındaki çizgi (2020)
en uzun geceden (2020)
ölümcül defter
(basılı nüsha) (2022)
ölümcül defter (2019)
kötü (2018)
tarihinsancısı (2017)
"2006-2021" Konuşmaları
"Poetika 2013" Odaklanmaları
"Poetika 2012" Uzgörü Çalışması
50 Yılın Ardında;
"İkinci Yeni"
2011 Soruşturması
Denizaltı Edebiyatı Bildirisi
(27 Kasım 2009)
ORUÇ ARUOBA İlgileri
ECE AYHAN Web Sitesi
İLHAN BERK ilgileri
NÂZIM HİKMET ilgileri
SAİT FAİK ilgileri
KUZGUN ACAR ilgileri
Zafer Yalçınpınar'ın
Kişisel Web Sitesi
Rüzgâr Defteri (2015)
Çalmayan Şiir (2014)
"İKİ"
2011-2013 Şiirleri'nden
Ara İmgelem
"DADALIada"
Zafer Yalçınpınar
(2000-2012 Ada Fotoğrafları)
"KIZGIN" Zafer Yalçınpınar
(2009-2011 şiirlerinden ara imgelem)
491
P.A.T! (Puşt Ahali Tarifesi)
2007-2009 Tüm Sayılar
(26 mb.)
*
P.A.T! 2007-2009 İçerik İndeksi
*
E V V E L Fanzin'in
issuu'daki
pdf alanı
*
GEÇMİŞ AYLAR
- Kasım 2024 (15)
- Ekim 2024 (17)
- Eylül 2024 (19)
- Ağustos 2024 (12)
- Temmuz 2024 (27)
- Haziran 2024 (19)
- Mayıs 2024 (27)
- Nisan 2024 (5)
- Mart 2024 (2)
- Şubat 2024 (29)
- Ocak 2024 (2)
- Aralık 2023 (15)
- Kasım 2023 (5)
- Ekim 2023 (9)
- Eylül 2023 (4)
- Ağustos 2023 (9)
- Temmuz 2023 (10)
- Mayıs 2023 (7)
- Nisan 2023 (9)
- Mart 2023 (3)
- Şubat 2023 (15)
- Ocak 2023 (16)
- Aralık 2022 (6)
- Kasım 2022 (9)
- Ekim 2022 (3)
- Eylül 2022 (11)
- Ağustos 2022 (8)
- Temmuz 2022 (7)
- Haziran 2022 (10)
- Mayıs 2022 (10)
- Nisan 2022 (17)
- Mart 2022 (12)
- Şubat 2022 (6)
- Ocak 2022 (12)
- Aralık 2021 (8)
- Kasım 2021 (17)
- Ekim 2021 (12)
- Eylül 2021 (19)
- Ağustos 2021 (14)
- Temmuz 2021 (11)
- Haziran 2021 (13)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (13)
- Mart 2021 (18)
- Şubat 2021 (15)
- Ocak 2021 (11)
- Aralık 2020 (9)
- Kasım 2020 (14)
- Ekim 2020 (16)
- Eylül 2020 (7)
- Ağustos 2020 (14)
- Temmuz 2020 (12)
- Haziran 2020 (2)
- Mayıs 2020 (21)
- Nisan 2020 (14)
- Mart 2020 (15)
- Şubat 2020 (12)
- Ocak 2020 (13)
- Aralık 2019 (15)
- Kasım 2019 (23)
- Ekim 2019 (17)
- Eylül 2019 (19)
- Ağustos 2019 (14)
- Temmuz 2019 (9)
- Haziran 2019 (25)
- Mayıs 2019 (23)
- Nisan 2019 (21)
- Mart 2019 (19)
- Şubat 2019 (14)
- Ocak 2019 (14)
- Aralık 2018 (25)
- Kasım 2018 (17)
- Ekim 2018 (18)
- Eylül 2018 (20)
- Ağustos 2018 (8)
- Temmuz 2018 (17)
- Haziran 2018 (17)
- Mayıs 2018 (20)
- Nisan 2018 (18)
- Mart 2018 (16)
- Şubat 2018 (16)
- Ocak 2018 (15)
- Aralık 2017 (13)
- Kasım 2017 (24)
- Ekim 2017 (28)
- Eylül 2017 (22)
- Ağustos 2017 (15)
- Temmuz 2017 (23)
- Haziran 2017 (22)
- Mayıs 2017 (29)
- Nisan 2017 (22)
- Mart 2017 (14)
- Şubat 2017 (8)
- Ocak 2017 (26)
- Aralık 2016 (17)
- Kasım 2016 (20)
- Ekim 2016 (13)
- Eylül 2016 (10)
- Ağustos 2016 (17)
- Temmuz 2016 (6)
- Haziran 2016 (16)
- Mayıs 2016 (12)
- Nisan 2016 (12)
- Mart 2016 (13)
- Şubat 2016 (20)
- Ocak 2016 (24)
- Aralık 2015 (27)
- Kasım 2015 (19)
- Ekim 2015 (30)
- Eylül 2015 (14)
- Ağustos 2015 (9)
- Temmuz 2015 (19)
- Haziran 2015 (19)
- Mayıs 2015 (14)
- Nisan 2015 (22)
- Mart 2015 (23)
- Şubat 2015 (25)
- Ocak 2015 (30)
- Aralık 2014 (17)
- Kasım 2014 (26)
- Ekim 2014 (38)
- Eylül 2014 (31)
- Ağustos 2014 (24)
- Temmuz 2014 (27)
- Haziran 2014 (46)
- Mayıs 2014 (40)
- Nisan 2014 (58)
- Mart 2014 (33)
- Şubat 2014 (30)
- Ocak 2014 (41)
- Aralık 2013 (34)
- Kasım 2013 (31)
- Ekim 2013 (48)
- Eylül 2013 (64)
- Ağustos 2013 (39)
- Temmuz 2013 (79)
- Haziran 2013 (111)
- Mayıs 2013 (24)
- Nisan 2013 (43)
- Mart 2013 (26)
- Şubat 2013 (25)
- Ocak 2013 (32)
- Aralık 2012 (36)
- Kasım 2012 (39)
- Ekim 2012 (39)
- Eylül 2012 (22)
- Ağustos 2012 (25)
- Temmuz 2012 (36)
- Haziran 2012 (29)
- Mayıs 2012 (33)
- Nisan 2012 (38)
- Mart 2012 (39)
- Şubat 2012 (41)
- Ocak 2012 (66)
- Aralık 2011 (44)
- Kasım 2011 (33)
- Ekim 2011 (48)
- Eylül 2011 (46)
- Ağustos 2011 (33)
- Temmuz 2011 (35)
- Haziran 2011 (44)
- Mayıs 2011 (44)
- Nisan 2011 (48)
- Mart 2011 (40)
- Şubat 2011 (41)
- Ocak 2011 (35)
- Aralık 2010 (34)
- Kasım 2010 (27)
- Ekim 2010 (38)
- Eylül 2010 (34)
- Ağustos 2010 (60)
- Temmuz 2010 (23)
- Haziran 2010 (37)
- Mayıs 2010 (50)
- Nisan 2010 (58)
- Mart 2010 (64)
- Şubat 2010 (58)
- Ocak 2010 (45)
- Aralık 2009 (36)
- Kasım 2009 (46)
- Ekim 2009 (46)
- Eylül 2009 (30)
- Ağustos 2009 (10)
- Temmuz 2009 (16)
- Haziran 2009 (15)
- Mayıs 2009 (15)
- Nisan 2009 (14)
- Mart 2009 (11)
- Şubat 2009 (11)
- Ocak 2009 (5)
- Aralık 2008 (11)
- Kasım 2008 (4)
- Ekim 2008 (13)
- Eylül 2008 (4)
- Ağustos 2008 (6)
- Temmuz 2008 (9)
- Haziran 2008 (11)
- Mayıs 2008 (9)
- Nisan 2008 (9)
- Mart 2008 (15)
- Şubat 2008 (12)
- Ocak 2008 (18)
- Aralık 2007 (10)
- Kasım 2007 (10)
- Ekim 2007 (5)
- Eylül 2007 (11)
- Ağustos 2007 (12)
- Temmuz 2007 (9)
- Haziran 2007 (13)
- Mayıs 2007 (15)
- Nisan 2007 (5)
- Mart 2007 (7)
- Şubat 2007 (7)
- Ocak 2007 (13)
- Aralık 2006 (9)
- Kasım 2006 (7)
- Ekim 2006 (7)
- Eylül 2006 (11)
- Ağustos 2006 (6)
- Temmuz 2006 (14)
- Haziran 2006 (13)
- 0 (1)
E V V E L, Paylaşıyor:
İLETİŞİM İÇİN:
-
EVVEL.ORG'un kapsamı, içeriği ve taşıdığı pdf dokümanları Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com
SERDAR KURU’nun “ORHAN PAMUK DOSYASI” adlı YAZISI:
Orhan Pamuk Dosyası
Sevgili dostlar edebiyata olan ilgimden dolayı aslına bakarsanız yazı
insanlarının ufak tefek hatalarını maruz görür ve onları çok gündeme
getirmemeye çalışırım. Çünkü yazar dünyayla sıkıntısı olan insandır ve
temel olarak yaptığı sıkıntısını yazıya dökmektir. Bunu en iyi kendimden
bildiğim için yazı insanlarının bazı çıkışlarını çok önemsemem. Orhan
Pamuk’un son yaptığı açıklamalarla beni “yazara dokunma” prensibimi
bozmak zorunda bıraktırdığı için üzgünüm. Nedense edebiyatçılarımız
siyaset yapmadan duramıyorlar ve bu siyasetlerde ne hikmetse hep
vatanımız aleyhine oluyor.
İstihbarat dünyasında “kuş yumurtası üretmek” diye bir değim vardır.
Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 sene sonra yapmak istediğiniz uzun
vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provakatörler
lazım ve en güvenilir provakatör kendi yetiştirdiğinizdir. Bu iş için
yetenekli ama geleceği parlak olmayan zayıf karakterli bir “yumurta”
bulunur. Mesela bu genç üniversitede devşirilir ve aşama aşama önce
öğretim görevlisi daha sonrada medya parlatmaları ve şirket
sponsorluklarıyla ülkede sözü dinlenen bir Profesör haline getirilir.
Gerekirse tüm araştırma ve kitapları da eline hazır olarak verilir.
Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur
ve ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş
ve çatlayıp güzel bir kuş olma zamanı gelmiştir. Belirlenen zamanda bu
profesör medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalarda farklı faaliyetlere girişirler. Neyse konu uzun benim yerim dar ama ilgilenenler için Doğu Bloğunun çöküş dönemine bakmalarını salık veririm.
Bu alakasız konudan sonra gelelim Orhan beye. Ferit Orhan Pamuk Beyin
(kimsenin bilmesini istemediği göbek adı Ferit’tir) ülkesine bu kadar
muhalif olmasını hiç anlayamamışımdır. Hani fakir ve hayatını zorluklar
içinde geçirmiş birisi olsa belki anlayacağım ama Orhan Pamuk sülalece
aristokrat tabakasına mensuptur ve bugün eleştirdiği devletin çok ekmeğini yemiştir. Mesela dedesi Cumhuriyetin ilk mühendislerindendir ve özellikle Atatürk, İnönü dönemlerinde yapılan demiryolu hamlesinde büyük ihaleler alıp kısa zamanda zengin olmuştur. Oğulları bu koca servetin büyük kısmını sefahatle tüketseler de Orhan Pamuk’un zengin bir hayat sürmesine yetecek kadar servet kalmıştır. Babası deseniz Türk özel sektörünün duayenlerinden Gündüz Pamuk. Amerikanın IBM şirketinin Türkiye’ye atadığı ilk genel müdürlerden. 1959-1964 yılları arasında IBM firmasının tüm devlet birimlerine ve silahlı kuvvetlere sattığı cihazları pazarlayan kişi. 1964 yılından sonra Koç Holding’de Aygaz Genel Müdürlüğü, Koç Holding Plan Grubu Başkanlığı, Arçelik müdürlüğü yapmış ayrıldıktan sonra iki senede PETKİM’in başında bulunmuştur. Yani Orhan Pamuk’un babası Türkiye’nin başarılı özel sektör yöneticilerinden biri. Bu kadarda değil Gündüz Pamuk İsmet Paşa’nın yakın dostudur ve SODEP’in kurucularındandır. Kısacası Pamuk ailesi dönemlerinde zengin oldukları Halk Partisine büyük bir sadakatle bağlı.
Anne tarafı deseniz o da aristokrat. Anne tarafından büyük dedesi 1700’lü yıllarda Girit Valiliği yapmış İbrahim Paşa. İbrahim paşa geniş torun yelpazesine sahip ve bu kanaldan Orhan Pamuk’un ilginç akrabaları
var. Mesela Hürriyet Gazetesinde edebiyat yazıları yazan papyonlu Doğan Hızlan ve eski İş bankası genel müdürü Ferit Basmacı Orhan Pamuk’la uzaktan akraba. Karısı Aylin Pamuk bile aristokrat. Aylin hanımın anne tarafı Beyaz Rusya’dan göç etmiş ve daha sonra Osmanlı hizmetine girmiş bir Rus soylusuna dayanmakta. Babası ise Osmanlı Adliye Nazırı Kazım Beyin oğlu. Kısacası sevgili dostlar bugün Türkiye’deki sisteme binlerce eleştiri yağdıran Orhan Pamuk bu eleştirileri yapacak en son kişidir çünkü Osmanlıdan beri bu ülkeyi yöneten aristokrasinin tam bir üyesi kendileri. Peki Orhan Pamuk’ta oluşan bu sistem düşmanlığı nereden kaynaklanıyor ve acaba “yapay” bir düşmanlık mı sorularına cevap arayalım.
Orhan Pamuk’un hayatının ilk evrelerine baktığımız zaman koca bir
başarısızlık olduğunu görüyoruz. 30 yaşına kadar iki okul değiştirmiş ve
sırf askerliğini kısa dönem yapmak için Gazetecilik okumuş bir insan. İlk
başlarda ressam olmak isterken sonra yazarlığa sarıyor. Yıllarca evinin
odasına kapanarak ödüller alan ama kimsenin para vermek istemediği
romanlar yazıyor. Tam artık buraya kadarmış aşamasına geldiği anda
sihirli bir değnek değmiş gibi Orhan Pamuk’un kitapları satmaya ve
yurtdışında tanınmaya başlıyor. Peki bu sihirli değnek acaba nerede
değmiş olabilir. Benim kanaatimce bu değneğin izini Amerika’da sürmek
lazımdır.
Amerika’ya gitmeden önce Orhan Pamuk üzerinde derin etkileri olduğu
anlaşılan birisinden bahsetmek lazım. Bu kişi Orhan Pamuk’un erkek
kardeşi Şevket Pamuk. Şevket Pamuk Orhan Pamuğun ilk dönemlerinin aksine oldukça başarılı bir insan. Amerika’da Yale,Berkeley gibi sağlam
üniversitelerde ekonomi okuduktan sonra Türkiye’de bir çok üniversitede
ders veren Şevket Pamuk Osmanlı ekonomisi üzerinde tanınmış bir uzman.
Kendisi pek çok yabancı üniversitede Osmanlı ve Türkiye ekonomisi üzerine dersler vermiş. Bu üniversitelerden en ilginci İsrail’de bulunan Negev BenGurion üniversitesi. İsmini İsrail’in ilk başbakanı,İsrail’in
kurucularından ve hatta anarşik faaliyetleri yüzünden Osmanlı tarafından Filistin’den kovulacak kadar fanatik siyonist olan David Ben Guriondan almıştır. Üniversitenin derslerini MOSSAD’ında ilgiyle takip edip raporlar hazırlattığı bir “Ortadoğu Çalışmaları” bölümü bulunmakta. İşte sayın Şevket Pamuk böylesine kaliteli bir bölümde ders verebilecek kadar yetenekli bir ekonomi uzmanımız. Ben Gurion üniversitesinin başında 14 sene Dünya Bankasında çalışmış ve daha sonra bu başarılarından ötürü Rotary ve Lions klüplerinin 2000 yılının adamı olarak seçtikleri Prof.Avishay Braverman bulunmakta. Böylesine başarılı bir ekonomistin yönettiği üniversitede ekonomi dersi vermenin önemini anlamışsınızdır. İşte Orhan Pamuk’un kardeşi Şevket Pamuk bu kadar değerli bir hocamız.
Evet biz Orhan Pamuk’un Amerika yolculuğuna dönelim gene. 1985-1988
arasında tam üç sene Amerika’da kaldı Orhan Pamuk. Bu dönemde Amerika’da harıl harıl kitap yazmanın dışında çok önemli bir kursuda başarıyla bitirdi. Bu kurs Iowa üniversitesi bünyesinde verilen International Writing Program (IWP) isimli çok ilginç bir kurs. Kursun amacı dünyanın değişik bölgelerinden gelen ve kendilerinde potansiyel görülen yazarların Amerikan hayatını tanımaları ve kitaplarını yazabilecek güzel bir ortama kavuşmaları. Bu “iyiliksever”programın bünyesinde her sene 20 kadar yazar ağırlanıyor. İşte Orhan Pamuk’un bu kurstan sonra hayatı değişti. Yani onun deyimiyle “Bir kursa gitti hayatı değişti”.Bu arada kurstan 2004 senesinde mezun olan bir başka Türkün ismi de Mahir Öztaş aklınızda bulunsun çünkü geleceği parlak. İnsan düşünmeden edemiyor bu üniversite bu kadar insanı çağırıp onları aylarca yedirip içirecek ve ağırlayacak parayı nereden buluyor diye. Cevabı basit. Bu yazar eğitim kursu programının baş sponsoru Amerikan Dışişleri Bakanlığı.
Orhan Pamuk’un şansı Amerika’da bundan sonra oldukça açılıyor.
Baktığımız zaman Orhan Pamuk’un Amerika’da basılan kitaplarının
tamamına yakını aynı yayınevinden çıkmış. Bu yayınevi Random House.
Yayınevinin sahipleriyse dünyaca ünlü Alman Bertelsmann yayıncılık.
Bertelsmanın kurucusu ve şu anda emekli hayatı süren dünyanın en
zenginlerinden Reinhard Mohnda sihirli değnek örneklerinden. Bay Mohn
İkinci Dünya Savaşında general Rommelin Afrikakorps birliğinde asteğmen olarak savaşıyor. Burada Amerikalılara esir düşerek Kansasda bir esir kampına tıkılıyor. O zamana kadar kitaplara ilgi duymayan Mohn biranda kitap sever oluveriyor. Savaştan sonra komünizm tehdidi altındaki ülkesine dönen Mohn aniden bir yayınevi açarak ilahi kitapları ve dini kitaplar basmaya başlıyor. İşte Bertelsmanın kuruluşu böylesine mütevazi. 1991 senesinde emekli olduğu zaman Bertelsmann dünyanın en büyük yayıncılarından ve kendiside karun kadar zengin. Bu Amerikalılar asteğmen Mohna esir kampında ne yedirdilerse adam başarının sırrını buluveriyor bir anda. Bertelsmanın bir diğer ilginç özelliği Doğan Holdingle 2001 senesinde Müzik piyasasına yönelik bir ortaklığa gitmeleri. Bu ortaklığın tüm görüşmeleri bizzat Aydın Doğan’ın kızı Hanzade tarafından yapıldı. Buna göre şu an Türkiye’de yayınlanan pek çok yabancı müzik albümü hep bu ortaklığın sayesinde Türkiye’ye ulaşıyor. İşte bu büyük grup Orhan Pamuk’u çok sevmiş olacak ki tüm kitaplarını satsa da satmasa da ısrarla onlar basıyorlar.
Orhan Pamuk’un en büyük başarılarından biride dünyaca ünlü IMPAC
Dublin ödülünü almış olması. Bu ödül öylesine basit bir plaket değil
tabii ki çünkü ödül jürisi “Benim adım Kırmızı” kitabını öylesine
beğenmiş ki birde hediyesi olarak 115 bin dolar vermişler. Peki bir Türk
yazarına kendisiyle aynı mesleği yapan çoğu meslektaşının hayatları
boyunca bir arada göremeyeceği meblağı veren kurumun arkasındaki güç kim. Bu şirket ödüle ismini veren IMPAC şirketi.
IMPAC tüm dünyada yaygın yönetim danışmanlığı hizmetleri veren bir
Amerikan şirketi. Yönetim danışmanlığı adı altında güzel istihbarat
hizmetleri verdiği de bilinir. Şirketin başındaki Dr James Irwin
İrlanda’yı ve kitapları çok sevdiği için böylesine güzel bir ödül ortaya
çıkarmış ve her sene başarılı bir yazara bu ödül veriliyor. Edebiyatsever dostumuz bay Irwin çok da aktif birisi. Kendisi Amerikanın önde gelen Cumhuriyetçilerinden ve Amerikan ordusuyla arası harika. O kadar harika ki Amerikan Askeri akademisi West Pointden üstün hizmet ödülü almış.
Orhan Pamuk’a verilen ödülün sponsoru bay James Irwin “International
Democratic Union” derneğinin de baş üyesi ve muhasebecisi. Bu dernek
dünya çapındaki merkez sağ partileri bir araya getirmek için kurulmuş.
Kurucuları arasında Ronald Reagan,Margaret Thatcher,Baba George Bush, Helmut Kohl ve Jack Chirac gibi önemli isimlerde bulunmakta. Derneğin Türkiye’den de iki üyesi var. Bunlar Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi. Derneğin şu anki başkanı Avustralya’nın Amerikan yanlısı
başbakanı John Howard.
James Irwin bunun dışında Washintonda bulunan “Center for Democracy” derneğinin de üyesi. Tüm dünyaya Amerikan demokrasisi getirme amacındaki bu derneğin en ilginç siması artık hepimizin tanıdığı Henry Kissinger. Kissinger dendi mi o demokrasinin nasıl geleceğini hepiniz tahmin edersiniz herhalde.
Orhan Pamuk’un otuz yaşlarına kadar odasından çıkmayan biri olarak
çok büyük aşamalar kaydettiği büyük bir gerçek. Şu anda kazandığı ünün ve paranın keyfini çıkarmakla meşgul. Taksim meydanına yakın ve muhteşem boğaz manzaralı teras katında yeni eserleriyle uğraşıyor. Duvarlarında Japon edebiyatına kadar tasnif edilmiş yüzlerce kitap bulunan lüks dairesini sadece çalışma amaçlı kullanıyor ve bazen de yakın dostlarıyla yemek yiyor. Bu eve sık sık gelen yakın dostlardan biride Yahudi asıllı Amerikan gazetecisi Jeri Liberdi. Bu şahsiyeti hafızası güçlü okurlar hatırlayacaklardır. Kurucusu olduğu insan hakları izleme komitesini temsilen Türkiye’deki insan hakları ihlallerini konu alan bir rapor yazmıştı. Sonra bu rapor kitap haline de dönüştürüldü. Bu raporda Türk ordusunun Kürtlere katliam yaptığını iddia edilmiş ve Türk ordusuna açıkça “serseriler” diye hitapta bulunulmuştu Bu kitabın çevirisini yapan Ertuğrul Kürkçü ve Ayşe Nur Zarakoğlu hakkında dava açılınca Jeri Liber onlara destek vermek için hemen Türkiye’ye gelerek mahkemelere katılmıştı. Herhalde Sayın Orhan Pamuğun fikirlerinin oluşmasında Jeri
Liberle özel teras katında yaptığı yemekli sohbetlerin büyük etkisi
olmuştur.
Evet sevgili dostlar uzun bir yazının sonuna geldik. Keşke Orhan Pamuk
gibi yazarlarımız bu şekilde açıklamalar yapmasa da bizde
edebiyatçılarımızla ilgili böyle uzun yazılar yazmasak. Bu arada yazıyı
yazarken sabahı etmişiz gene ve dışarıdan kuş sesleri geliyor. “Kuş
sesleri” çok güzel ama her “kuşun” sesi değil tabii ki.
5.2.2005
Serdar Kuru