Ağu
27
2010

Hareketsizliğin Araştırılması (Philippe Petit)

Hareketsizlik ipte dansın gizidir. Özsuyudur.
Ona “ulaşabilmek” için zaman o kadar önemli değildir.
Yoksa “yaklaşmak” için mi demeliydim?
(…)
En uygun adımlarınızı atarak ipin ortasına gelin.
Dengenizi sağlayın. Bekleyin. Sırık yatay durumla karışacak, beden iki güçlü ve sabit ayak üstünde duracaktır: Bundan sonra hızla hareketsizlik gelir.
Bunu düşüneceksiniz.
Hareketsiz sanacaksınız kendinizi; kımıldamıyorum artık, hareketsiz durumdayım.
Ya gözeten ve başıboş dolaşan bakışlarınız? Ağaçlarda dolaşan bakışlarınızı yakaladım. Ya kafanızın içindeki, soldan sağa kekeleyen düşünceler? Yağmur mevsiminde dereler gibi çağıldayan damarlarınızdaki kan? Ya saçlarınızdaki rüzgâr? Ya havada sallanan ip? Çiğnediğiniz ve yuttuğunuz hava? Ne gürültü patırtı ama!
(…)Nefesinizi tutacağınız anı kollayın. Dünya ötesi bir ağırlık, soluğunuzu yönelteceğiniz bu ip karşısında ezecektir sizi; hava ipin bir ucundan girecek, ip boyunca yavaş yavaş yol alacak, ayaklarınızın altını delecek, bacaklarınızdan yükselecek, bedeninizi istila edecek ve nihayet burun deliklerinize ulaşacaktır. Ve bu hava aynı şekilde aynı yerden geri dönecektir; aşağı inecek, her kasın çevresinde akacak, ayak çizgilerinizle birleşecek, iple bütünleşecek olan havayı dudaklarınızın ucundan yavaşça atacaksınız. Havayı yarı yolda bırakmayın, geldiği gibi ipin ucundan kaçıncaya kadar peşinden ayrılmayın. Solunum, yavaş, gevşek, ip gibi uzun olacaktır.
Beden, iple, bir kaya gibi bütün olacaktır bir şekilde.
Denge objesini hissedeceksiniz. İp siz olacaksınız.

Philippe Petit
“İp Cambazı”, Çev: İsmail Yerguz, Sel Yay., 2006, s.38-39

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com