(…) Ben bugünün ve dünün eseriyim. Fakat içimde bir şey var ki, yarının, yarından sonranın ve daha uzak bir istikbalindir. Ben eski ve yeni şairlerden bezginim. Bence hepsi sathidirler. Ve sığ sulardır. Derinlere dalamamışlardır. Onun için duyguları dibe nüfuz edememiştir. Biraz şehvet biraz can sıkıntısı. Onların en çok düşündüğü bu idi. Onların saz tıngırtıları bir hayaletin hışırtılarıdır. Seslerin içliliğinden ne anlıyorlardı?
Onlar temiz de değillerdi. Derin görünsün diye bütün sularını bulandırmışlardır. Ve böylelikle barıştırıcı görünmek istediler. Fakat bence aracı, karıştırıcıdırlar. (…) Ah, ben ağımı onların denizlerine daldırdım ve balık avlamak istedim. Fakat daima eski bir tanrının başını çektim. Böylece deniz ancak bir taş vermiş oldu. Bizzat onlar da denizden gelmiş olabilirler. Tabii içlerinde inci vardır. Fakat kabuklu hayvanlara o nispette benzerler. (…)
F. Nietzsche
“Zerdüşt”ten…
(Şairlere dair…)