Bir şeyler söylemek, bu şeylerin söylenebilir olduğunu göstermek demektir aynı zamanda.
(…)
“Çılgın bir ot gördüm
Adını öğrendiğimde
Onu daha güzel buldum”
Görülünce güzelleşti, adlandırılınca daha da güzelleşti.
(…)
Güzel ya da çirkin, her yüzün ardında birisi vardır.
Gördüğüm kişi onda ne gördüğümü bilmez.
Ben de beni gören kişinin bende ne gördüğünü bilemem.
Dostlarımla birlikteyken, bana en az tanıdık gelen yüz kendi yüzümdür.
(…)
Yarasalar birkaç milyon yıl önce tamamen radara benzeyen bir “sonar” geliştirmişlerdir. Yarasaların hedeflediği böcekler de onların gönderdiği dalgaları bozmayı bilir ki, bu 1992’deki Körfez Savaşı sırasında keşfedilip kullanılan bir tekniktir.
Doğa zekâ parıltıları saçar. Ne zaman yeni bir teknik icat etsek, doğanın uzun zamandır onun efendisi olduğunu ve onu bizden çok daha iyi kotardığını keşfederiz.
Hubert Reeves
“Boşluk Bakışımın Biçimini Alıyor”, Tübitak Popüler Bilim Kitapları, 2001