Bugün (19 Ağustos 2014) Edebiyat Haber adlı web sitesinde yayımlanan “Kültür Bakanlığı Hangi Yazarlara Destek Verdi?” başlıklı haber, konuya uzak olanlar için ilgi çekici-çarpıcı görünüyor. Ancak, bu haberin sunduğu bilgiler ile haberde ayrıntıları anlatılan türden bir ‘hakkaniyetsizlik’, edebiyatta yıllardır uygulanan ‘haksızlık yordamı’nı bilen ve “Yeni Sinsiyet” olarak tanımladığımız kötücül oligarşiyle yıllardır mücadele eden sahici insanlar için beklenen, tahmin edilen, gerçekleşmesine ‘kesin’ gözüyle bakılan bir kötülük ânı olmalı sadece…
Konu basit; devlet tarafından belirlenen 463.000 TL toplamındaki bir parasal fon, “yazım desteği” olarak 40 kişiye üleştirilmiş. Bu 40 kişiyi seçenler ise mutat ve malum zevatlar… Konunun devamını haberdeki ifadeyle aktarırsak; “(…)toplam destek bedelini ve hangi türlere destek verdiğini açıklayan bakanlığın, hangi yazarların, hangi yapıtlarıyla ve ne kadar yararlandıklarını açıklamaması dikkat çekmiş.”
Edebiyat Haber taifesi haklıdır. Fakat meselenin “dikkat çekme”yi aşarak, “önlem alma” mertebesinde tartışılıyor olması gerekirdi. Söz konusu 463.000 TL‘nin dağıtılmasında görev alan seçici kuruldaki isimlerin mutat ve malum davranışlarından, şimdi de ‘parasal destek’ alan edebiyatçıların isimlerinin açıklanmamasından, saklanmasından, ‘hakkaniyetsizlik’ durumunun oluşacağı belli. Ayrıca, Taylan Kara’nın kaleme aldığı “Türkiye’de Edebiyat Ödülleri Nasıl Verilir?” başlıklı eleştirel analiz ile bu analizin çevresinde gelişen tartışmalar, son birkaç aydır tüm kalb ve vicdan sahibi insanların kafasında -bir alarm gibi- çınlıyor… Hakkaniyetsizlik apaçık ortada; artık, mızrak çuvala sığmıyor yahu!
‘Yazım Desteği’ olarak reklam edilen parasal fonun dağıtım sisteminde gördüğümüz açıkları, ihmalleri ve teknik hataları şimdilik eleştirmiyoruz. Meselenin o tarafını geleceğe sakladık. Fakat, konunun getirdiği/getireceği hakkaniyet yoksunluğunu -evvel.org çevresi olarak- bir hafta önce kaleme aldığımız “Yeni Bir Kötülük Enstrümanı ve Başlangıcı: “Edebiyat’ta Fon Yönetimi” başlıklı yazımızda ifade etmiştik. Bu yazıyı iyi/doğru okumak ve meselenin arka-planını araştırmak gerekiyor…
Sonuçta, Yeni Sinsiyet’in yeni enstrümanı olan “Fon Yönetimi”ndeki bu ilk hakkaniyetsizlikler sadece ufak birer başlangıçtır. Yeni Sinsiyet, elindeki ‘Fon Yönetimi’ enstrümanını bir ‘mezalim alanı’na dönüştürecek: Gerçek edebiyat okurları ve sahici insanlar, önümüzdeki yıllarda, haysiyetli ve sıkı edebiyatçıları, yazarları, şairleri ve eserleri “mum”la arayacaklar…
Bugün, “Bu paradan bana da düşer mi, bana da verirler mi acaba?” şeklinde yaklaşarak hakkaniyetsizliği eleştirmeyen küçük ortaklar, yarın, “çıra gibi” yansalar da karanlığı dağıtamayacaklar.
Bunları böylece kafanıza mıhlayın: Aydınlık adına…
–