Son 1-2 yıl içerisinde, Milliyet Sanat Dergisi’nin Abdi İpekçi yönetiminde çıkan -80 öncesi- ilk dönem sayılarının hepsini didikledim, inceledim. (Bazılarını da koleksiyonuma kattım.) 1950-65 yılları arasındaki “keşmekeş”i ve sonrasında oluşan 1965-80 döneminin aurasını bütünsel olarak değerlendirdiğimizde, kitle ile sanat etkileşimi bağlamında, kitlenin toplum bilincine evrilmesindeki sanatsal etkenlerin görülmesi ve bu etkenlerin geribildirimlerinin derli toplu olarak ele alınması açısından Milliyet Sanat Dergisi’ni ve yazar çevresini eşsiz derecede önemli, günümüzdeki çevrimsel eğilimlerin/söylemlerin analizi yolunda da son derece hakikatli buluyorum.
Milliyet Sanat Dergisi’nin 4 Aralık 1978 tarihli 300. sayısı bir “özdeğerlendirme özel sayısı” olarak yayımlanmış. Bu özel sayı, ülkemizin edebiyat-sanat tarihini önemseyenler için okunması elzem bir sayıdır: Vedat Günyol‘un, Hüsamettin Bozok‘un, Tütengil‘in, Cemal Süreya‘nın, Şükran Kurdakul‘un “dergicilik ve sanat dergiciliği” eksenli özdeğerlendirme yazıları, bize, o günden bugüne (olumlu ya da olumsuz, nereden bakıyorsanız oradan) hangi merhalede bulunduğumuzu anlamamız için çok önemli çıkarımlar sağlıyor. (Hatta, biraz kendinizi zorlarsanız -eğer idrak kanallarınız bütünüyle tıkanmış değilse- söz konusu çıkarımların aydınlığında bir vizyon sahibi olmaya da çalışabilirsiniz.)
Milliyet Sanat’ın 300. sayısı, dergicilik konularının yanı sıra “Tiyatro-Resim-Sinema Seyircisi” ve “Edebiyat-Dergi Okuru” tipolojilerinden de bahsediyor: Cemal Süreya, Ferit Edgü, Onat Kutlar, Muhsin Ertuğrul, Atilla Dorsay gibi isimler kendi hayat hikâyeleriyle birlikte konuya yaklaşıyorlar.
Hepsinden önemlisi; Milliyet Sanat’ın ilk 300 sayısında yer alan yazı dizilerinin ve soruşturmaların konu başlıklarını içeren listeler de bu özel sayıda yayımlanmış.
Sonuçta, Milliyet Sanat Dergisi’nin 1978 tarihli bu özel sayısındaki özdeğerlendirmelere ve diğer her şeye https://zaferyalcinpinar.com/ms300.jpg (11 mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.
Z. Yalçınpınar
Hamişler:
1- Milliyet Sanat’ın işbu özel sayısında, Varlık Dergisi ve çevresinde yer alan yazarlardan hiçbirinin bulunmaması (yer bulamaması) ve buna karşın Yeditepe’nin yayımcısı olan Hüsamettin Bozok’un fikirlerinin yer bulması edebiyat tarihimizin uzamında hem ilginç, hem de doğru bir editöryal tutum olarak dikkatimi çekti.
2- Özel sayıda, dosya dışı olarak “Nâzım Hikmet, ‘ömrünün üç büyük vesikası’nı anlatıyor!” başlıklı bir yazı da var. Önümüzdeki günlerde bu yazıyı ve içerdiği ilginç hikâyeleri de Evvel Fanzin kapsamında paylaşacağım.