Oca
21
2012
0

Kitap: “Yaşadım” (Bedri Rahmi)

Bedri Rahmi Eyüboğlu, “Yaşadım”
Şiir ve Desenler, Ada Yayınları, 1977

*

Kitabı, koleksiyonuma ulaştıran Aydedim Sahaf’a çok teşekkür ederim. (Zy)

*

Bedri Rahmi’nin “Bedri ve Eren” desenlerinden biri…

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden, Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerine ise https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
19
2012
0

1974: Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu’nun Yazmaları

Milliyet Sanat Dergisi’nin 11 Ocak 1974 tarihli 62. sayısında Nüvit Özdoğru, Bedri Rahmi ile Eren Eyüboğlu’nun birlikte hazırladığı “yazma”ları  ve ikilinin sanat yolculuğundaki aşamaları, durakları, değişimleri irdeleyen bir incelemede bulunmuş. Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/eyubogluyazmalari.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerine https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
19
2012
0

Bedri Rahmi’nin Duvar Çalışmaları


Brüksel Uluslararası Sergi, 1958

*

Marmara Oteli, 1967, Çakıltaşı Mozaik

*

Cam Gözlü Balık, 1972

*

NATO Genel Merkezi Mozaik Pano, 1959

*

Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ) Mozaik Pano I, Unkapanı, 1963

Ayrıca bkz: https://www.facebook.com/pages/
Bedri-Rahmi-Eyüboğlu/40965230483

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerine https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
12
2012
0

Kitap: Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler (Oktay Rifat)

1946
Kapak: Emin Barın

*

Nurullah Berk’in kitapta yer alan çizimlerinden…

*

Hamiş: Kitabı koleksiyonuma ulaştıran Aydedim Sahaf’a çok teşekkür ederim. (Zy)

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Oktay Rifat ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
09
2012
0

Aydedim Sahaf

Yelken Dergisi, Sayı:33, 1964
Kapak Deseni: Eren Eyüboğlu

Kadıköy Sahaflar Çarşısı’nda (Moda Sineması Kafkas Pasajı’nda) yer alan Aydedim Sahaf ve Derya Aydedim’le, tezgâhında satışa sunduğu “Yelken” dergileri sayesinde tanıştık. İki ay önce açılan Aydedim Sahaf’ın dükkânı, edebiyat, şiir -özellikle de 1955-75 baskısı eserler- kapsamında çok kuvvetli ve geniş bir arşiv ihtiva ediyor. Şiir, edebiyat  ve edebiyat dergisi heveskârlarının tümüne -geç kalmadan, ivedilikle- Aydedim Sahaf’a uğramayı, Derya Bey’le tanışmayı ve sözkonusu sıkı rafları incelemeyi “şiddetle” tavsiye ediyorum.  (Zy)

 

Aydedim Sahaf’ın İletişim Bilgileri:
daydedim@gmail.com
0 533 033 70 64

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Kadıköy ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
29
2011
0

Portreler, 1935 (Nâzım Hikmet)

Bugün, Nâzım Hikmet’in 1935 baskısı “Portreler” adlı hiciv kitabını koleksiyonuma ekleyebilmenin coşkusunu yaşıyorum. “Yeni Kitabcı” adlı kitabevinden yayımlanan “Portreler”in kapağını Ali Suavi Sonar tasarlamış. Kitabın beni en çok ilgilendiren özelliği Nâzım Hikmet’in “Cevap” adlı sıkı şiirlerini içermesi… (Zy)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
20
2011
0

Bedri Rahmi’nin Otoportreleri

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Otoportreleri’nden örnekler…

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler: ,
Ara
20
2011
0

Nü…

“Nü”
Bedri Rahmi Eyüboğlu

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler: ,
Ara
19
2011
0

Büyük Pazar Müzayedesi’nde İmzalı Kitaplar (24 Aralık 2011)

24 Aralık 2011 Cumartesi günü, Point Hotel Barbaros‘ta gerçekleşecek olan “Büyük Pazar Müzayedesi”, edebiyat efemerası koleksiyonerleri ve heveskârları için son derece kıymetli eserler sunuyor.

Nâzım Hikmet’in el yazısı, şiirlerinin Rusça çevirilerini içeren bir imzalı kitabı ve Nâzım Hikmet kitaplarının tümünün ilk baskılarını içeren özel bir koleksiyon, Ahmet Muhip Dıranas’ın “Kaybolanlar” başlıklı yazı defterleri, çeşitli şair ve yazarların Ahmet Muhip Dıranas’a imzaladığı kitaplar, Sabahattin Ali’nin el yazılarından oluşan efemeralar, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun kumaş üzerine işlediği özgün baskılar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Cahit Külebi, Asaf Halet Çelebi, Halim Şefik, Orhan Veli, İlhan Berk, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Can Yücel  gibi sıkı isimlerin imzalı kitapları… Hangi birinden bahsetsem ki?

Eserler, müzayede günü olan 24 Aralık 2011’e kadar Point Hotel Barbaros’un kütüphanesinde sergileniyor. Mutlaka görülmeli, ziyaret edilmeli bu eserler…

Zy

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
04
2011
0

Kuzguncuk Sahaf’ın Web Günlüğü

İstanbul’un ilginç ve sıkı sahaflarından biri de Kuzguncuk Sahaf… Kuzguncuk Sahaf’ın sahibi Bahadır Bey, dükkânına ilişkin bir “blog sitesi” açmış ve Ekim 2011’den beri çeşitli atraksiyonlarda, paylaşımlarda bulunuyor. Kitap koleksiyonerlerine ve heveskârlarına Kuzguncuk Sahaf’ın web günlüğünü takip etmelerini öneriyorum: https://kuzguncuksahaf.blogspot.com

Ara
04
2011
0

Balıkta… (Abidin Dino)

Abidin Dino’nun bir deseni…

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
27
2011
0

1983: Kitap Kapakları Konusunda Bir Söyleşi

Kitap kapakları konusunda bir söyleşi… 1983 yılında Milliyet Sanat Dergisi’nde yayımlanmış. Söyleşinin tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/kitapkapaklariuzerine.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
20
2011
0

Tuşenin Güzelliği: Eren Eyüboğlu

Resim sanatının insanlığa sağladığı  “tuşenin güzelliği”ni ve önemini  görmek isteyenler, Eren Eyüboğlu için hazırlanan web sitesini ziyaret edebilirler; https://ereneyuboglu.com

Eki
28
2011
0

Kitaplar… kitaplar… kitaplar ve koleksiyon…

Pazar Mezatı taifesi, bugünlerde, “kitap koleksiyonculuğu ve edebiyat efemerası” adına çok faydalı mübadelelere vesile oluyor. (Örneğin, G. Apollinare ve P. Êluard’ın yaşamına/eserlerine ait efemeraların derlenmesiyle oluşan, 1968 ve 1971 Gallimard baskısı iki önemli kitabı geçen haftalardaki “Pazar Mezatı” organizasyonları sayesinde koleksiyonuma kattım, katabildim.)

Bu haftasonu (30 Ekim 2011 Pazar günü) gerçekleşecek Pazar Mezatı, satış listesini imzalı, ilk basım ve nadir kitaplara ayırmış. Listeyi incelediğimizde edebiyat tarihimiz açısından çok önemli şairlerin, yazarların ilk basım ve imzalı eserlerinin yanısıra, çağdaş plastik sanatlara yönelik albüm ve kataloglar da dikkat çekiyor… (Anlaşılan bu haftasonu kitap koleksiyonerleri için çetin geçecek!)

Kitap koleksiyonculuğundan söz açmışken, koleksiyonumun envanterini çıkarma çalışmalarımda %60 seviyelerine gelmemin (yani işin yarısını aşmamın) mutluluğunu paylaşmak, sanırım, kendimi avutmak açısından yerinde olacaktır. Kütüphanemde yer alan koleksiyon kitaplarımı diğerlerinden ayırmak, tasnif etmek, ekslibris eklemek ve kayıt altına almak, en az koleksiyon yapmak kadar (okumak, düşünmek, araştırmak, takip etmek ve satın almak kadar) zor bir şeymiş meğer… Koleksiyonumun envanteri ve tasnifi açısından -özellikle 1980 sonrası basılan kitap, katalog, albüm, fanzin ve dergilerde- büyük kayıt eksikliklerim var hâlâ… Bu işi ertelememek gerekiyor, ki zaten herkese önerim şudur: Kitaplarınıza değer vermeye başladığınız -hatta kitap okumaya başladığınız- ilk andan itibaren her şeyin kaydını, envanterini ve okuma notlarınızı oluşturun mutlaka. Bu işe sonradan kalkıştığınızda inanılmaz zaman ve emek harcamak gerekiyor. Koleksiyonunuz kapsamında aradığınız kitabın yerini bulamamanız, özelliğini hatırlamamanız, hepsinden önemlisi kafanızda oluşan o “kaybetmek hissi, endişesi” filan da cabası…

Z. Yalçınpınar

1. Hamiş: Ekim 2011’in son günleri itibariyle kitap koleksiyonumun envanterine PDF dosyası olarak şu adresten ulaşabilirsiniz; https://zaferyalcinpinar.com/koleksiyon.pdf

2. Hamiş: Envanter ve kayıt işini tamamladıktan sonra (2012 yılı içerisinde) koleksiyonumda kitapları bulunan yayınevlerine ve işbu don kişotların yayıncılık geçmişine, yayın mizaçlarına, editöryal özelliklerine ilişkin sıkı bir yazı kaleme almayı düşünüyorum.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
19
2011
0

Bir taşbaskı…

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bir taşbaskı çalışması (1958)

(Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan…)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
17
2011
0

Dağlarca İmzaları ve “Karşı Duvar” Dergisi

Fazıl Hüsnü Dağlarca imzalı bazı kitaplar…
(Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan)

*

(…)Dağlarca 1959 yılında İstanbul Aksaray’da Kitap Kitabevi’ni açar. Bu kitabevini açtıktan bir süre sonra kendini bir yere kapatılmış hisseder Dağlarca. Bu duygudan kurtulmak için, şiirle gündelik hayatı ve günceli birbirine yaklaştırma çabasının en somut ürünü olan ‘deneysel’ Karşı Duvar dergisini kurar.
Aynı zamanda Dağlarca’nın kullandığı bir eğitim aracıdır Karşı Duvar. Dergi, yayınevinin büyük vitrinine insan boyunda bir karton yerleştirip, üzerine günün konularıyla ilgili şiirler asmasıyla oluşur. 15 günde bir değiştirilen bu şiirlerin bulunduğu vitrin, geceleri de aydınlatılır.
Karşı Duvar, kısa bir süre içinde büyük ilgi toplar. Gece de aydınlatıldığından derginin önünde günün her saatinde okurlar bulunur. Memet Fuat, Türkiye’nin en çok okunan yayını olduğunu söyler bir konuşmasında.
Dağlarca’nın bir anısı, derginin gördüğü yoğun ilginin en güzel kanıtlarından biridir. Bir gün yaşlı bir adam uğrar kitabevine, “Ben ta Kadıköy’den geliyorum. Derginin üç gün önce değişmesi gerekiyordu, iki kez daha geldim, hâlâ değişmemiş” diyerek şaire sitemde bulunur. Dergiye yazıları yerleştiren kişinin hasta olduğunu, bu nedenle de geciktiğini söyleyen Dağlarca çıkacak sayının şiirlerini yaşlı adama verir. Yaşlı adamın sevinci, Dağlarca’yı çok mutlu eder.(…)

Semiha Şentürk
“Dağ gibi şiirleriyle Dağlarca”, Milliyet Gazetesi, 18 Kasım 2008

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Dağlarca” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
11
2011
0

55 Yıl Sonra; Cahit Sıtkı Tarancı’nın Karanfili

“Cahit Sıtkı Tarancı’nın Resmi ve Karanfili”
(Z. Yalçınpınar Arşivi’nden…)


2010 yılının sonbaharında, sıkı sahaf Korhan Akman (İkarus Sahaf), Cahit Sıtkı Tarancı‘nın 1946 tarihli “Otuz Beş Yaş” adlı şiir kitabından ilk bahsettiğinde, kitapla fazlaca ilgilenmemiştim ve şöyle demiştim Korhan’a: “Cahit Sıtkı’nın ‘Otuz Beş Yaş’ şiiri iyidir, herkesçe bilinir filan… Fakat imgelem ve şiir tekniği olarak düşündüğümde Cahit Sıtkı şiiri beni pek ilgilendirmiyor!” Korhan, bana ve benim şiir konusundaki tuhaf tavizsizliğime alışık olduğu için tavrımı sakince karşıladı ve yarı şakayla; “Peki Zafer, kızma yahu…” dedi. Bu konuşmanın üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Eylül ayında Korhan’la -5. Beyoğlu Sahaf Festivali’nde- tekrardan görüştük. Şiir ve poetika üzerine orta derinlikli bir paylaşım daha yaptık ve ardından Korhan’ın bana ayırdığı Ali Suavi Sonar kapak tasarımlı, 1936 baskı tarihli “Nazım Hikmet- Şeyh Bedreddin Destanı” adlı kitabı Korhan’dan devir/satın aldım. Korhan, birden, nedense, gene Cahit Sıtkı Tarancı’nın ‘Otuz Beş Yaş’ adlı şiir kitabından söz açtı: “Bak abi, geçen sene sana söylediğim bu kitap sadece kitaptan ibaret değil… Adamın biri, Cahit Sıtkı’nın 1956’daki hazin vefatından sonra bazı gazete kupürlerini, önemli tartışmaları kitabın arasına iliştirmiş. Bu adam, sanıyorum, Cahit Sıtkı’nın cenazesine de katılmış ve cenazesinde yakasına taktığı ya da ne bileyim dağıtılan karanfillerden birini de saklamış… Tam senlik bir hikâye… Sen bunu yazarsın, paylaşırsın…” diyerek kitabı ve tüm efemeraları elime tutuşturdu, hediye etti. O anda “İşte sahici sahaflık budur!” diye düşündüm ve kendi kuşağımdan birinin -Korhan Akman’ın- tüm sahiciliğiyle, menfaat ilişkilerinden uzak bir “sahaf” ve şiir heveskârı olarak bana destek çıkması beni çok mutlu etti. Onur duydum ve coştum.

Şimdi, sıkı sahaf Korhan Akman’a verdiğim sözü tutmanın zamanı geldi çattı; Cahit Sıtkı’nın Viyana’da vefat ettiği 13 Ekim 1956 senesinin üzerinden 55 yıl geçmesine birkaç gün kaldı -yani, Korhan’ın bana hediye ettiği efemeraları EVV3L takipçileriyle paylaşmanın tam sırasıdır:

Cahit Sıtkı’nın vefatına ilişkin efemeraları biriktiren ve adını bilmediğimiz, adından emin olamadığımız bu kişinin sakladığı ilk kupür, Cahit Sıtkı’nın vefatından önce tedavi için Viyana’da bir hastaneye yatırılmasının haberidir. 11 Ekim 1956 tarihli Tercüman Gazetesi’nde yer alan bu habere https://zaferyalcinpinar.com/cahitsitki4.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. Dikkatimi çeken ikinci kupür ise Cahit Sıtkı’nın naaşının Viyana’dan Ankara’ya getirilerek defnedilişine ilişkin… 27 Ekim 1956 tarihli Zafer Gazetesi’nde yayımlanan “Cahit Sıtkı’yı nasıl toprağa verdik” başlıklı habere https://zaferyalcinpinar.com/cahitsitki5.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. Asıl, Cahit Sıtkı Tarancı’nın vefat ettiği 13 Ekim 1956 tarihi ile defnedildiği 27 Ekim 1956 tarihi arasında yayımlanan yazılardan bazıları, bir şairin vefatının ardından gerçekleşen polemikvari/eleştirel söylemler nedeniyle oldukça ilginç… Örneğin Çetin Altan, 20 Ekim 1956’da Cahit Sıtkı’ya ilişkin bir radyo konuşması gerçekleştiriyor.  Ertesi gün -21 Ekim’de- Şahap Sıtkı İlter adlı biri çıkıp, Çetin Altan’ı ve Cahit Sıtkı üzerine söylediklerini eleştiriyor. (Bu iki metnin kupürüne de https://zaferyalcinpinar.com/cahitsitki6.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.)  Her şey bir yana, görülüyor ki Cahit Sıtkı üzerine en hakikatli ve vefalı sözleri Bedri Rahmi Eyüboğlu söylemiş… Bedri Rahmi’nin 15 Ekim 1956’da Cumhuriyet Gazetesi’nde “Cahit Sıtkı için” kaleme aldığı yazıya https://zaferyalcinpinar.com/cahitsitki7.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Sonuçta, sizlere paylaştığım bu efemeralar, “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder / Dante gibi ortasındayız ömrün (…) Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? / Bir namazlık saltanatın olacak/ Taht misali o musalla taşında.” dizelerini yazan ve 46 yaşında vefat eden bir şair ile tüm zamanların yüklendiği şiirselliğin “içinde” çok önemli bir yer tutuyor.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar
9 Ekim 2011


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
07
2011
0

Şiirsel Maksat: “Narteks Sahaf ve Kitap Müzesi”

Aşağıda bulunan metin, Narteks Sahaf (Sıtkı Altuner), Kitap Müzesi, bir koleksiyoner olarak edebiyat üzerine imzalı kitap ve efemera toplamaya başladığımdan bu yana duyduğum en güzel yaşantı hikâyesi, karşılaştığım en hakikatli fikir ve maksat… Bunu, bu coşkuyu yerden göğe desteklediğimi bildiririm. (Zy)

NARTEKS SAHAF VE KİTAP MÜZESİ

İlk Ateş

Enstitü yanıyor! Enstitü yanıyor!” çığlıklarıyla bütün Pazarören halkı enstitüye doğru koşmuştu. Ben de annem ve teyzemle oraya gitmiştim. Enstitünün bahçe duvarlarından hiçbir şeyi göremiyordum, parmak uçlarımda yükselerek bir aralıktan baktım. Enstitünün çatı katında çıkmış yangın. Binadan kara kara dumanlar yükseliyor. Enstitü öğrencilerinin bir kısmı kütüphanenin de bulunduğu çatı katındalar. Ellerine geçen tüm kitapları aşağıya fırlatıyorlar. Yangını izleyen halkta büyük bir sessizlik ve korku olduğunu anımsıyorum. Çatıdan fırlatılan kitaplar enstitü bahçesine doğru düşerken kuşların kanat çırpmasına benzeyen bir ses çıkarıyorlar. Ben o an “Kuşlar yanıyor!” diye bağırmışım.

 “Delice Bir Koşu”

 Anadolu’nun gitmediğim bölgesi kalmadı. Öğretmenlik için gittiğim her yerde elimde bir bavul olurdu. Bu bavulda kıyafetler vs. vardı. Bu bavulun dışında dinamit sandıkları… İçinde elbette kitaplar. Böyle bütün Anadolu’yu gezdim. Gittiğim her okulda kütüphaneler kurdum. Öğrencilerime iyi şeyler okutmaya çalıştım. Nereye gidersem gideyim o dinamit sandıkları bütün ağırlıklarıyla yanımdaydılar. En son Tunçbilek’teki kooperatif evine taşınırken üç adamla anlaştık, kitapları taşıyacaklar. Sandıkları yüklendiler. Bir süre yürüdük. Kendi aralarında fısır fısır konuşuyorlar. Nihayet içlerinden biri dayanamadı. “Beyim kusura bakma bunlar çok ağır, canımız çıktı, yüklendik falan ama devam edemeyeceğiz. Para falan da istemeyiz,” diyip gittiler. Onları oradan tek tek taşıdım. Sadece bu sandıklar yüzünden başıma gelenleri anlatsam…”

 Narteks

“Ben yıllarca kitap topladım. Topladığım binlerce kitap sıkı yönetimlerde, faşist cuntalarda toplatıldı, yakıldı ama vazgeçmedim. İstanbul’a döndüğümde ansiklopedi satıcılığından, düzeltmenliğe, dergicilikten ansiklopedi yazarlığına kadar pek çok iş yaptım. Ardından kitaplara bir adım daha yaklaşmak için bir sahaf dükkânı açtım. Adı: Narteks. Narteks, kadim bir bitkinin adı. Antik çağda henüz kandiller yokken kutsal ateşin evlere taşınmasında kullanılırdı. Boğumlarında yer alan kimyasal madde sayesinde yanmadan ve ateşi söndürmeden taşımaya yarardı. Kimi kaynaklara göre Prometheus tanrılardan ateşi bir Narteks ile çalmıştır. Pek bilinmeyen bu kelime bende bazı çağrışımlar yarattı ve dükkânın adını Narteks koydum. Girişe şöyle bir yazı yazdım. “Narteks ateşi taşıyan bir bitkidir ki ‘kitap’a benzer ‘insan’a da”…

 “Arada Şiir Varsa…”

 “Bir gün Behçet Necatigil’in bir kitabını buldum, imzalı. “Arada şiir varsa güzelleşir yaşamak..” diye imzalanmış. Tüm şiirlerini taradım, hiçbirinde böyle bir dize yok. Böylece başladı imzalı birinci baskı kitap toplama fikri. Bu fikir, ardından bir kitap müzesi fikrine dönüştü. Şimdi yaklaşık olarak dört yüz bin kitaplık bir arşivim var. Bunların yaklaşık altmış bini imzalı birinci baskı kitaplar. Nâzım Hikmet, Neruda, Oğuz Atay, Kafka, Sartre, Camus, Orhan Kemal, Tanpınar, Halid Ziya, Edip Cansever, Tomris Uyar, Bilge Karasu gibi pek çok yazarın imzalı kitapları var. Bu kitaplar iki evde üst üste yığılmış bir şekilde beklemek zorundalar. Yer yok! Zaman zaman bazı bankalar, yayınevleri bunları satın almak istediler, kimileri kendi isimleri altından bir müze için yer vermeyi teklif ettiler ama kabul etmedim. Ben istiyorum ki hiç kimseye ait olmayan bir müze olsun. Müzenin girişine asacağım teşekkür tabelasında yazacak yazı bile hazır. Kitaplarım ve ben bekliyoruz. Bu bekleyişi Jacques Prevert’in bir şiirine benzetiyorum… Adı: “Bir Kuşun Resmini Yapmak İçin”

“Önce bir kafes resmi yaparsın/ Kapısı açık bir kafes
Sonra kuş için/ Bir şey çizersin içine/ Sevimli bir şey
Yalın bir şey /Güzel bir şey/ Yararlı bir şey
Sonra götürür bir ağaca/ Asarsın bu resmi/ Bir bahçede
Bir koruda/ Ya da bir ormanda / Saklanır beklersin ağacın arkasında
Ses çıkarmaz/ Kımıldamazsın / Kuş bazen çabuk gelir
Ama uzun yıllar bekleyebilir de / Karar vermezden önce
Yılmayacaksın/ Bekleyeceksin/ Yıllarca bekleyeceksin gerekirse
Resmin başarısıyla hiç ilişiği yoktur çünkü /
Kuşun çabuk ya da yavaş gelmesinin / Geleceği olup da geldi mi kuş
Çıt çıkarma yok / Kafese girmesini beklersin
Girdi mi kafese fırçanla / Usulcacık kapısını kaparsın
Sonra kuşun bir tüyüne dokunayım demeden
Bütün kafes tellerini teker teker silersin
Yerine bir ağaç resmi yaparsın
Dallarının en güzeline kondurursun kuşu / Tabii ne yapraklarının yeşilini unutacaksın
Ne yellerin serinliğini / Ne de yaz sıcağındaki böcek seslerini
Otlar arasında. / Sonra beklersin ötsün diye kuş
Ötmezse kötü / Resim kötü demektir / Öterse iyi olduğunun resmidir
İmzanı atabilirsin artık / Bir tüy koparırsın usulca
Kuşun kanadından / Ve yazarsın adını resmin bir köşesine.”

Sabahattin Eyuboğlu, muhteşem çevirmiş şiiri. Bizim durumumuz da buna benziyor biraz. “Kuşlar” hazır, kafesin tellerini de sildim tek tek, kuşun bir tüyüne zarar vermeden, her şey hazır bekliyoruz -yanmış kuşun ötmesini de-…”

“Aramızdaki Şey”

Birkaç yıl önce Aslıhan Pasajı’nda birkaç kitap  ararken tanıştık; Sıtkı Hocayla, Narteks Sahaf’la ve kitap müzesi fikri ile… Ardından ‘kitap’ın kitaptan fazlası olduğu konusundaki ortaklığımızla bağlandık, büyük bir dostlukla birbirimize. Neler yapabileceğimizi düşündük ardından, yapabileceğimiz şey sadece bu fikrin insanlar tarafından öğrenilmesini sağlamaktı.  Bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden Sıtkı Altuner’in izniyle bu sayfayı oluşturmayı düşündük. İsteğimizi hayata bir adım daha yaklaştırmak için belki…

BURCU ŞAHİN & ASLAN ERDEM

 

Ayrıca bkz: https://www.facebook.com/notes/narteks-sahaf/narteks-sahaf-ve-kitap-m%C3%BCzesi/110432059058007

Narteks Sahaf:
https://www.facebook.com/profile.php?id=100002736403146

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
23
2011
0

Devrim Altıkulaç Desenleri

Devrim Altıkulaç’ın kişisel web sitesine https://www.devrimaltikulac.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Eyl
20
2011
0

Neyzen…

Neyzen Tevfik
(Ümit Bayazoğlu Arşivi’nden…)

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
Eyl
19
2011
0

Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı

Bugün, Nâzım Hikmet’in “Şeyh Bedreddin Destanı” adlı kitabını koleksiyonuma katabilmenin coşkusunu yaşıyorum. “Yeni Kitabcı” adlı kitabevinden 1936’da yayımlanan bu edisyonun kapak tasarımını Ali Suavi Sonar gerçekleştirmiş. Kitabın içinde Suavi Sonar imzalı bir  “Genç Nâzım Hikmet” portresi de bulunuyor…

Kitabı bana ulaştıran sıkı sahaf Korhan Akman‘a (İkarus Sahaf’a) ne kadar teşekkür etsem azdır. (Sıkı sahaf Korhan Akman, ayrıca, Cahit Sıtkı Tarancı’ya ait çok önemli efemeraları ve belgeleri de bana ulaştırdı. Önümüzdeki günlerde bu önemli efemeraları ayrıntılarıyla birlikte  Evvel Fanzin kapsamında paylaşacağım.) Zy

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz. “İmzalı” ilgiler ise https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinde bulunuyor.

Eyl
14
2011
0

İmza: Vâlâ Nureddin’den Egeli Ailesi’ne…

“Mersiyelerin en güzelini yazan/ Vecihe Egeli Hanımefendi’ye/ aile mirası dostluğumuzla/ ve bütün köşebaşlarında/ imdadıma yetişen doktorumuza* / minnetlerimle /Moda, 2 XI 1965/ Vâlâ Nureddin (Vâ-Nû)”

*Ord. Prof. Dr. Şerif Egeli

Bu Dünyadan Nâzım Geçti”, Vâlâ Nureddin, Remzi Kitabevi, 1. Baskı, 1965

*


Hamiş: İşbu kitap koleksiyonumda yer alan en değerli kitaplardan biridir. (Zy)

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
07
2011
0

“Masist Gül” Sergisi ( 8 Eylül – 8 Kasım 2011)

8 Eylül – 8 Kasım 2011 tarihleri arasında BAS taifesi çok sıkı bir sergiye aracılık ediyor… Masist Gül‘ün “Kaldırım Destanı”nın bir “serserilik erdemi” olarak İstanbul’un sokaklarında fısıldaşılacağından ve sıkı bir poetika olarak tarihte dimdik duracağından/yazılacağından hiç kuşkum yok. (Zy)

“MASİST GÜL Sergisi”
8 Eylül – 8 Kasım 2011

BAS

Necati Bey Caddesi no 32/ 2 – Karaköy İstanbul
*
Eyl
04
2011
0

Jean Dubuffet’in görüngüsünde yaşamak…

Günümüzdeki “bezdiri-baskın” yaşam ile “her parçasında amorflaşan kaotik bir tipoloji”yi düşündüğümde, kendi kendime şöyle demişim;  “Nasıl da Jean Dubuffet‘in görüngüsünü gerçek kılıyoruz, ister istemez…” (Zy)

Jean Dubuffet’in “Delegasyon” adlı eseri…

*

“Aile Yaşamı”, 1936

*


“Şapkadaki Eğreltiotu”, 1953

*

Milliyet Sanat Dergisi’nin 30 Kasım 1973 tarihli 56. sayısının kapak görüntüsü.

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Gerçeküstü” başlıklı ilgilerin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com