Mar
17
2016
--

Fotoğraf: “İlhan Berk ve Dağlarca”

ilhanberkvedaglarca

İlhan Berk ve Fazıl Hüsnü Dağlarca


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden, Fazıl Hüsnü Dağlarca başlıklı ilgilere ise https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
22
2015
0

Bir İllüzyon Olarak Edebiyat Yarışmaları (Uğur Yanıkel)

uguraydinlik

 

Daha önce, “1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü” ve ödüllendirme sistematiği üzerine eleştirel bir edebiyat soruşturması(https://bit.ly/sorusturma) hazırlayan Uğur Yanıkel, bu kez “Bir İllüzyon Olarak Edebiyat Yarışmaları” başlıklı inceleme yazısıyla konuyu ele alıyor…

16 Ekim 2015 tarihli Aydınlık Kitap’ta yayımlanan “Bir İllüzyon Olarak Edebiyat Yarışmaları” başlıklı yazının tam metnine https://pasaj69.org/bir-illuzyon-olarak-edebiyat-yarismalari-ugur-yanikel/ adresinden ulaşabilirsiniz.

İyi okumalar dileriz.

 

uguraydinlik2


1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü’ne ilişkin diğer yazılar şu adreslerde;

ÜVERCİNKA Dergisi’nin EKİM 2015 tarihli 12. sayısında
1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü eleştiriliyor:
https://evvel.org/uvercinka-dergisinin-ekim-sayisinda-1-fazil-husnu-
daglarca-siir-odulu-edebiyat-yarismalari-kara-propaganda-ve-sistematik-
haksizliklar-elestirilmeye-devam-ediyor

SORUŞTURMA: “Bir Şiir Emlâkçılığı” ya da
“DAĞLARCA’nın Parsellenmesi” Hakkında:
https://evvel.org/sorusturma-bir-siir-emlakciligi-
ya-da-daglarcanin-parsellenmesi-hakkinda

“Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Gerçek Vasiyeti” ve
“1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü” Hakkında:
https://evvel.org/fazil-husnu-daglarcanin-gercek-vasiyeti-
ve-1-fazil-husnu-daglarca-siir-odulu-hakkinda


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fazıl Hüsnü Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
17
2015
0

ÜVERCİNKA Dergisi’nin EKİM 2015 tarihli 12. sayısında “1. FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA ŞİİR ÖDÜLÜ, EDEBİYAT YARIŞMALARI, EDEBİYATTA UYGULANAN KARA PROPAGANDA FAALİYETLERİ ve HAKSIZLIKLAR” eleştiriliyor…

Beşiktaş Belediyesi tarafından ‘Fazıl Hüsnü Dağlarca’ adına ilki düzenlenen şiir yarışmasını skandal olarak değerlendiren aylık edebiyat dergisi ÜVERCİNKA, edebiyat ödülleri konusunu Ekim 2015 tarihli 12. sayısında derinleştirerek işliyor…


uvercinka12sinsiyet

https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/uvercinkadan-bu-kez-odule-nester-131548

Konunun kimi yerleşik edebiyatçılarca “edebiyat dışı bir kavga üslubuyla tehditkâr boyutlara taşınması üzerine” düzenlenen bir soruşturma, derginin ekim sayısında “Dağlarca’nın Parsellenmesi” başlığı altında sunuldu.

Uğur Yanıkel’in hazırladığı soruşturmayı yanıtlayan Kaan Arslanoğlu, Cengiz Orhan, Ali Rıza Özkan, Örsan Gürkan Aplak, Kerem Bereketoğlu, Kenan Bıyıklı, Bünyamin Durali, Kaan Turhan, Onur Bayrakçeken , Serkan Köçek, Hakan Kamışoğlu, Hüseyin Algül, Tolga Çınar ve Zafer Yalçınpınar, “Türkiye’de skandal boyutlara varan ödül ilişkilerini” mercek altına yatırdılar. Enver Ercan’ın da sert biçimde eleştirildiği dergide B. Sadık Albayrak, “Ödül ve Ceza” başlıklı yazısında, 12 Eylül 1980 darbesinin hemen ardından, gerçekçi edebiyata darbe indirmek üzere Orhan Kemal Roman Armağanı’nın Erdal Öz yönetiminde kötüye kullanılmasıyla birlikte ödüllerin yozlaştırılmaya başlandığını sergiledi ve olayın tanıklarından biri olan Nurer Uğurlu’yu televizyonda yayımlanan “Edebiyat Cephesi” programında gerçekleri açıklamaya çağırdı.

Berkiz Berksoy, Fransa’da 2015’in tartışılan edebiyat ödüllerini irdelerken, Volkan Hacıoğlu, “ödülün burjuva ideolojik aygıtı oluşunu” vurguladı. Haluk Cengiz, Dağlarca Şiir Ödülü’nün tutarsızlığını sergiledi. Yazar Mecit Ünal da, “Edebiyat Kanonu” ve “Yurttaşlık Kanonu” arasındaki ilmekleri çözdüğü yazısında, tartışmanın 2000 yılında Öküz ve Papirüs dergisindeki yansımalarına değindi.

Engin Turgut’un resimlediği “Postmodern Özne ve Sinsiyeti” başlıklı kapak yazısında, Hilmi Yavuz’dan Enver Ercan’a “defolu ben” olgusu, soruşturmaya katılan Pasaj69 yazarlarının saptamaları ışığında ortaya kondu. Ercüment Gençer’in yazısında insan ve şair olarak Cemal Süreya ele alınırken, Mehmet Sadık Kırımlı, Aziz Nesin’i 100’üncü yaşında aydın ve yazar kimliğiyle sergiledi. Üvercinka’nın yeni sayısında  İnci Ponat, Abdullah Şevki, Ahmet Ada, Koray Feyiz ve Günay Güner de yazılarında çeşitli sorunları tartıştılar. Aydan Ay ve Refik Yoksulabakan da öyküleriyle dergide yer aldı. Bu arada ağustosun son günlerini yoğun bakımda geçiren Zuhal Tekkanat, Aydınlık Günceler’de, ağır sağlık sorunlarına karşın edebiyattan uzak kalamayışını ve tartışmaları izleme çabasını yansıttı. Turgut Tan, Anı/Günlük’ünde Güngör Gençay’ı anımsatırken, “Dergilerden” köşesinde Eliz ve Edebiyat Nöbeti dergileri sergilendi. Derginin “Genç Üvercinka” bölümünde Cemre Sarıkaş ve Erdi Tokgöz’ün şiirleri ele alındı. Koray Feyiz’in İngilizceye çevirdiği şiirlerin yanı sıra, Ahmet Ada, Emine Erbaş, Ogün Hakan ve Melahat Babalık da Üvercinka’nın ekim ayı şairleri oldular.

Kaynak: soL Haber Portalı


Konuyla ilgili olarak yayımlanan diğer haberler ise şu adreslerde yer alıyor;

“Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Gerçek Vasiyeti”
ve “1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü” Hakkında…
https://evvel.org/fazil-husnu-daglarcanin-gercek-vasiyeti-
ve-1-fazil-husnu-daglarca-siir-odulu-hakkinda

“Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü ve Yaşanan Olaylar”
https://www.edebiyathaberleri.com/haber/1359/
fazil-husnu-daglarca-siir-odulu-ve-yasanan-olaylar.html

“Dağlarca Ödülü’ne Ağır Eleştiri…”
https://sanatatak.com/view/Daglarca-odulune-agir-elestiri/2019

“Soruşturma: ‘Bir Şiir Emlâkçılığı ya da Dağlarca’nın Parsellenmesi’
https://www.insanokur.org/sorusturma-bir-siir-emlakciligi
-ya-da-daglarcanin-parsellenmesi-hakkinda/

“Üvercinka’da Ödüle Neşter Çağrısı”
https://www.guncelmersin.com/haber/egitim-kultur_1/
uvercinkada-odule-nester-cagrisi/1199.html

uvercinka12


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fazıl Hüsnü Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
15
2015
0

“Eski adamlar / Yalan söylemezdi aydınlığa karşı” (DAĞLARCA)

15 Ekim 2008’de vefat eden Fazıl Hüsnü Dağlarca‘yı saygıyla anıyoruz…

EVV3L kapsamında yayımlanan “F. H. Dağlarca” ilgilerinin tümüne
https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.



Bir nehir geçer evimin kenarından
Alır ışıklarını, lâmbamın, gider.
İçimde devam eder sabırsız
Ölülere ait düşünceler.


Ve olurdu vücudumuzdaki tarif edilmez çocukluk,
Nedense, daha uzun.
Uyanırdı karanlık hücrelerde,
Bütün yadigârlığı, ruhumuzun.

Susar şehri dolaşan,
Bütün sokaklar bana


gündüzlerden geçen uykular;
Denizler içre balık.
Sonsuz yalnızlığı kalbin
Bütün tarlalara aşinalık.

Evlerin gölgeleri evlere;
Akla gelen düşünceler ki garip.
Bilinmeyen güzel sulara dönmek
Gece vakti ağaçları bekleyip.

Yerine midir bu düşünmek,
Ki ölüme dair ve sonsuz.
Ve birleşir gecelerle birbirine
Bizim şahane uykumuz.

Fazıl Hüsnü Dağlarca
“Çocuk ve Allah” (1940) adlı kitabından…

 


EVV3L’in FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA İLGİLERİ:

Oranın Kör Basamakları:
https://evvel.org/daglarca-oranin-kor-basamaklari

Dar olan…
https://evvel.org/dar-olan-daglarca

Dağlarca’nın Önemi:
https://evvel.org/daglarcanin-onemi

ÜVERCİNKA Dergisi’nin EKİM 2015 tarihli 12. sayısında
1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü eleştiriliyor:
https://evvel.org/uvercinka-dergisinin-ekim-sayisinda-1-fazil-husnu-
daglarca-siir-odulu-edebiyat-yarismalari-kara-propaganda-ve-sistematik-
haksizliklar-elestirilmeye-devam-ediyor

SORUŞTURMA: “Bir Şiir Emlâkçılığı” ya da
“DAĞLARCA’nın Parsellenmesi” Hakkında:
https://evvel.org/sorusturma-bir-siir-emlakciligi-
ya-da-daglarcanin-parsellenmesi-hakkinda

“Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Gerçek Vasiyeti” ve
“1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü” Hakkında:
https://evvel.org/fazil-husnu-daglarcanin-gercek-vasiyeti-
ve-1-fazil-husnu-daglarca-siir-odulu-hakkinda

“Dağlarca 100 Yaşında” Sergisi’nden İzlenimler:
https://evvel.org/daglarca-100-yasinda-sergisinden-izlenimler

Başlangıç Olayı:
https://evvel.org/baslangic-olayi

Üç Şiir: “Yanmak, Gündüz, Yeşil”
https://evvel.org/uc-siir-yanmak-gunduz-yesil-f-h-daglarca

Ece Ayhan ve Dağlarca:
https://evvel.org/ece-ayhan-ve-daglarca

Denizden Gelen…
https://evvel.org/denizden-gelen

Görmek:
https://evvel.org/gormek

“Bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzu anlasak,
daha doğrusu anlasalar, bize yetecek.” (O. Rifat)
https://evvel.org/bir-sanat-eseriyle-karsi-karsiya-oldugumuzu
-anlasak-daha-dogrusu-anlasalar-bize-yetecek-o-rifat

Sessizlik:
https://evvel.org/sessizlik

Fotoğraf: Oktay Akbal, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Sabahattin Batur:
https://evvel.org/fotograf-oktay-akbal-fazil-husnu-daglarca-ve-s-batur

Meçhul Çocukların El İşi Vazifesi:
https://evvel.org/mechul-cocuklarin-el-isi-vazifesi-daglarca

Kalıt:
https://evvel.org/kalit

Kişilik:
https://evvel.org/siir-kisilik-fh-daglarca

Güzel Bir Lobut:
https://evvel.org/tys-halay-takimi-fh-daglarcayi-ziyaret-etmis

Dağlarca İmzaları ve “Karşı Duvar” Dergisi:
https://evvel.org/daglarca-imzalari-ve-karsi-duvar-dergisi

Eki
02
2015
0

“Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Gerçek Vasiyeti” ve “1. Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü” Hakkında…

Son günlerde, Beşiktaş Belediyesi tarafından “Fazıl Hüsnü Dağlarca” adına oluşturulmaya çalışılan mutat bir ‘şiir yarışması’ sorunsalıyla karşı karşıyayız. Yürürlükte olan “güdümlü edebiyat”, “edebiyat oligarşisi”,“statüko oyunları” gibi kavramlar daha önce birçok açıdan ele alındı, eleştirildi, araştırıldı. Artık, bu ‘edebiyat yarışmaları ve güdümlü edebiyat’ üst-başlığının kötücül sonuçları ile sosyal başarısızlığı, bu yarışmaların bir istismar unsuruna dönüşmüş olması konuyla ilgilenen -üçe kadar sayı saymayı bilen ve konuyla ilgili araştırma yapan- herkes tarafından detaylıca biliniyor. En basitinden şu eleştirel çalışmalar incelenebilir:

1-Türkiye’de Edebiyat Ödülleri Nasıl Verilir? (Taylan Kara)
https://www.gunzileli.com/2014/06/30/taylan-karaturkiyede-edebiyat-odulleri-nasil-verilir/

2-Sistem Edebiyatının Otopsisi (TV Programı)
https://www.youtube.com/watch?v=OyZEUXCeI94

Hakikat, kalb ve vicdan arayışının gerektirdiği haysiyet nedeniyle, Cemal Süreya Kültür ve Sanat Derneği tarafından yayımlanan ÜVERCİNKA Dergisi’nin Eylül 2015 tarihli 11. sayısında, ‘edebiyat yarışmaları’ konusuna ‘edebiyat kanonları ve ödüllendirme’ açısından değinen ve F. H. Dağlarca Şiir Ödülü’nün oluşumunu eleştiren bir dosya yayımlandı. (Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/uvercinka-eylul-sayisini-edebiyatta-kanon-ve-odul-tartismalarina-ayirdi-128120)

Dosyanın yayımlanmasının ardından Eylül ayı içerisinde ÜVERCİNKA Dergisi ve çevresi birçok çirkin saldırıya, ‘kara propaganda’ faaliyetlerine maruz kaldı. (Bkz: https://www.guncelmersin.com/haber/egitim-kultur_1/enver-ercandan-uvercinkaya-santaj-gibi-saldiri/1147.html)

Bu noktada, pasaj69.org taifesinden Uğur Yanıkel, edebiyat yarışmalarını ve F. H. Dağlarca Şiir Ödülü’nü eleştiren özel bir edebiyat soruşturması hazırladı. Soruşturmaya katılan şair ve yazarların verdiği cevaplar ile soruşturmanın tam metnine https://pasaj69.org/sorusturma-bir-siir-emlakciligi-ya-da-daglarcanin-parsellenmesi-hakkinda/ adresinden ulaşabilirsiniz. (Tam metin, PDF: https://bit.ly/sorusturma)

Son olarak, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın gerçek vasiyeti dile getirildi, işaret edildi. Dağlarca’nın noter tasdikli-hukuki vasiyetine ilişkin olarak 2008 yılı gazete haberlerinden elde ettiğimiz bilgiler şöyle: https://www.milliyet.com.tr/iste-buyuk-sairin-vasiyeti/gundem/gundemdetay/04.11.2008/1011515/default.htm

“15 Ekim’de İstanbul’da vefat eden “Türk şiirinin büyük şairi” olarak tanımlanan Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın vasiyeti açıkladı. Dağlarca, bugüne kadar yayımlanmış tüm kitap gelirlerinin Bilfen Okulları’nda okuyan burslu öğrencilerin eğitimi için kullanılmasını vasiyet etti. Bilfen Çamlıca İlköğretim Okulu’nda şairin avukatı tarafından vasiyetinin ilk kez okunacağı bir tören düzenlendi. Törene, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, şair Sunay Akın ile, öğrenci, öğretmen ve veliler de katıldı. Bilfen Okulları 3 Mayıs’ta yapacağı Seviye Belirleme Sınavı’nda Dağlarca Vakfı adına burslu öğrenci alacak. 94 yaşında vefat eden Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın vasiyetnamesinde Atatürk’e ilke ve inkılâpları ile çağdaşlık vurgulaması dikkat çekti. Dağlarca vefat edene kadar, Mühürdar’da yaşadığı ve şiirlerini yazdığı evi Kadıköy Belediyesi’ne bıraktığını belirten vasiyetnamede diğer istekleri de yeralıyor. Dağlarca, vasiyetnamesinde şöyle dedi:

“Bu zamana kadar yayımlanmış ve bundan sonra yayımlanacak bütün kitaplarımdan hesabıma intikal edecek paraların yatırıldığı bankada birikerek bu paranın yıllık faiziyle benim adıma müze kuran Çamlıca Bilfen Okulu’nda indirimli, maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin okutulmasını vasiyet ediyorum. Fazıl Hüsnü Dağlarca sokakta bulunan evimi vefatımdan sonra hiçbir siyasi ve dini amaç ile kullanılmamak, sadece Fazıl Hüsnü Dağlarca Müzesi olarak kullanılmak ve gençlere Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda çağdaş eğitim vermek üzere içindekilerle birlikte müze yapılması kaydı ile Kadıköy Belediye Başkanlığı’na bırakıyor ve vasiyet ediyorum. Ayrıca müteveffa murisim annem Kadriye Dağlarca’nın vefatı ile bana intikal eden Konya ili hudutları dâhilindeki bilcümle gayrı menkullerden hisseme düşen miras payımı da Mehmetçik Vakfı’na bırakıyorum. Vasiyetimin amacının Türk çocuklarına Atatürk yolunu göstermek olduğunu beyan eder son arzu ve isteklerimi içeren vasiyetimin bunlardan ibaret olduğunu bu vasiyetnamenin hiç kimsenin herhangi bir etki, tesir, cebir baskı yönlendirmesi altından kalmadan hür irademle imzaladığımı noter huzurunda beyan ve ikrar ederim.”

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve şair Sunay Akın’ın da Dağlarca ile ilgili düşünce ve anılarını anlattığı törende öğrenciler ise onu, sevdiği şarkılarla ve en sevilen şiirlerini seslendirerek andı.”

Kaynak: Milliyet Gazetesi-2008


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fazıl Hüsnü Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
26
2015
0

SORUŞTURMA: “Bir Şiir Emlâkçılığı” ya da “DAĞLARCA’nın Parsellenmesi” Hakkında…

fazilhusnudaglarca

pasaj69.org taifesinden ‘Haklılığın İnadı’ olarak Uğur Yanıkel, ‘Birinci Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü’nü ve edebiyatımızdaki oligarşik ödüllendirme/jüri sistematiğini eleştiren çok sıkı ve oylumlu bir ‘edebiyat soruşturması’ gerçekleştirmiş. Soruşturma kapsamında, kötücül ve karanlık odaklar tarafından son günlerde icra edilen ‘kara propaganda’ faaliyetlerine de değinilmiş. “Bir Şiir Emlâkçılığı” ya da “Dağlarca’nın Parsellenmesi” başlıklı soruşturmanın tam metnine https://pasaj69.org/sorusturma-bir-siir-emlakciligi-ya-da-daglarcanin-parsellenmesi-hakkinda/ adresinden ulaşabilirsiniz. Soruşturmanın PDF biçemi ise https://bit.ly/sorusturma adresinde bulunuyor.

Hakikati görmeniz için, iyi okumalar dileriz…


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fazıl Hüsnü Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
14
2015
0

ÜVERCİNKA Dergisi’ne ‘Kara Propaganda’ Saldırısı!

Dağlarca Şiir Ödülü’ndeki etik tutarsızlıkları eleştiren ÜVERCİNKA Dergisi ile Cemal Süreya Kültür ve Sanat Derneği’ne ‘kara propaganda’ saldırısı düzenlenmiş: https://pasaj69.org/daglarca-sorusturmasi-sonrasi-uvercinkaya-tehditler/

Ayrıca Bkz: https://www.guncelmersin.com/haber/egitim-kultur_1/enver-ercandan-uvercinkaya-santaj-gibi-saldiri/1147.html

Cemal Süreya Kültür ve Sanat Derneği tarafından yayımlanan ÜVERCİNKA Dergisi, Eylül 2015 tarihli 11. sayısında, Beşiktaş Belediyesi’nin ilkini organize ettiği Dağlarca Şiir Ödülü’ndeki etik tutarsızlıkları ve edebiyat kanonlarını eleştiren özel bir dosya hazırlamıştı: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/uvercinka-eylul-sayisini-edebiyatta-kanon-ve-odul-tartismalarina-ayirdi-128120

uvercinka11

Ağu
20
2015
0

İlki düzenlenen ‘Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü’ndeki etik tutarsızlıklar, ÜVERCİNKA Dergisi’nin Eylül sayısında eleştiriliyor!

uvercinka11

“Aylık edebiyat dergisi Üvercinka, Eylül 2015 sayısında ana konuyu edebiyatta “kanon” sorununa ve ödül tartışmalarına ayırdı. Dergide ödüller ve Dağlarca adına konan ödülün niteliği de değerlendirmeye alındı.

Berkiz Berksoy’un orta sayfalarda “Kanon ve Tanpınar” ilişkisini irdeleyen akademik çalışmasını, Volkan Hacıoğlu’nun “Batı Kanonu” başlıklı yazısı izliyor. Ekrem Kahraman’ın “Sözde Çağdaşlar” denemesi, küreselleşmeyle gelen çağdaşlık tanımını ele alarak kanon sorununa bir başka açıdan kaynak oluşturuyor. Koray Feyiz, “Kültür Endüstrisi ve Şiir” incelemesinde, Frankfurt Okulu düşünürlerinin yaklaşımlarını sergileyerek modernizm ve postmodernizme dair saptamalarıyla kanon tartışmaları için zemin sağlıyor.

DAĞLARCA ADINA KONAN ÖDÜLÜN ETİK TUTARSIZLIKLARI ELE ALINIYOR

Derginin “Biz Hangi Kanonu Uyumsuyoruz?” başlıklı kapak yazısında, ödüller ve edebiyat kanonu ilişkisi açımlanarak, Dağlarca adına konan ödülün edebî etik bağlamında tutarsızlıkları konu ediliyor. Derginin “Biz Hangi Kanonu Uyumsuyoruz?” başlıklı kapak yazısında, ödüller ve edebiyat kanonu ilişkisi açımlanarak, Dağlarca adına konan ödülün edebî etik bağlamında tutarsızlıkları konu ediliyor. Seyyit Nezir, ödül konusunda Volkan Hacıoğlu’nun düzenlediği soruşturma yanıtlarını, “Dağlarca’yı Özelleştirmek” başlıklı değerlendirmeyle sunuyor. Abdullah Şevki, ödüllerin işleyişine yönelik ağır eleştiriler getirdiği “Ödül Saplantısı” yazısında, can çekişen şiire Dağlarca Ödülü’nün çare olmayacağını, sonuçta şairin adının zarar göreceğini vurguluyor. Osman Çutsay, edebiyat ve ödül piyasasına savaş açan Taylan Kara’nın kitabını “Sanat Oligarşisi Sallanırken” başlıklı polemik yazısında vurucu söylemiyle tartışırken; Kaan Turhan, Kara’nın kitabında ele alınan “bilinmeyen yazarlara bilinen paraların dağıtılması” gerçeğine “Vasat Edebiyatı Çürütüyor” yazısında dikkat çekiyor. Celil Denktaş da kanon konusuna “Çok Kültürlülük” açısından ışık tutuyor.”

Kaynak: soL Haber Portalı

Bkz: https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/uvercinka-eylul-sayisini-edebiyatta-kanon-ve-odul-tartismalarina-ayirdi-128120

Oca
08
2015
0

Başlangıç Olayı

(…)

Şiir olayı; şiirde olay; şiirde olaylar… Şair için olay; şair için olayın okurda olay olarak sınanması; bu olayın zorunlu kıldığı yanıt; yanıtın kendisinin olay olma olasılığı… Olay: bir “karşılaşma”da yaşamsal bir yeğinlik artışı…

Dağlarca’nın şiiri, doğum an’ında, kendini bir olay şiiri olarak, olaysal bir şiir olarak açığa vuruyor. Olay, burada çoğul bir olgu: olay çokluğu olarak olay. Dolayısıyla bir parçalanma: olay “kapsayan” şiir, parçalıklı bir şiir… Olayın, olayların bir evrenselliği yok: şair için olay, okur için olay olmayabilir; okur için olay, şair için “güçsüz” bir olay olmuş olabilir… Olay, bir tekillik türü; okurun metinle karşılaşmasında en az iki tekillik var: o an’ki şairin tekilliği, o an’ki okurun tekilliği -bağ durumunda, ki bağın kendisi de o an’lık, tekil…

(…)

Ahmet Soysal
“Dağlarca: Başlangıç Olayı”
“Aç Yazı” Dergisi, Sayı:1, Norgunk Yay., Aralık 2014

Eki
29
2014
0

“Dar Olan” (Dağlarca)

20141028_120145

Fazıl Hüsnü Dağlarca
Bkz: Dağlarca 100 Yaşında Sergisi’nden İzlenimler

Özel Not: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kadıköy’deki apartman dairesinin “Dağlarca’nın Gökyüzü” adında bir müze olmasını vasiyet etmiştir.

 


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “F.H. Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
24
2014
0

“Dağlarca 100 Yaşında” Sergisi’nden İzlenimler

daglarca1

Bugün, Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Dağlarca 100 Yaşında” sergisini ziyaret ettim. Sergide, Dağlarca’nın hayatına ve şiirlerine ilişkin etkileyici efemeratik öğelere yer verilmiş. Bu öğelerin içerisinde beni en çok etkileyen, Dağlarca’nın 1940 tarihli “Çocuk ve Allah” adlı ikinci şiir kitabının -Suavi Sonar’ın kapak tasarımıyla- ilk baskısıydı. Sergide, Dağlarca’nın kendi el yazısıyla vasiyeti de yayımlanmış… İşbu sergiyi şiir, edebiyat ve edebiyat efemerasıyla ilgilenen herkese öneriyorum. Sergi, 14 Kasım’a kadar CKM’nde ziyaret edilebilir.

Ayrıca bkz: EVV3L’in Fazıl Hüsnü Dağlarca İlgileri

daglarca2

Dağlarca’nın vasiyeti (Kendi el yazısıyla)

*


daglarca3

Dağlarca’ya İthafen İmzalı Kitaplar

*

daglarca4


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
14
2014
0

Fazıl Hüsnü Dağlarca 100 Yaşında Sergisi

Fazıl Hüsnü Dağlarca 100. yaşında bir sergiyle anılıyor…
Bkz: https://www.sabitfikir.com/haber/fazil-husnu-daglarca-100-yasinda-bir-sergiyle-aniliyor


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Eki
14
2013
0

Üç Şiir: “Yanmak, Gündüz, Yeşil” (F. H. Dağlarca)

YANMAK

Düş yeli sallar
Uyku ağacının yapraklarını
Uyanırsınız
Gürültüden

 

GÜNDÜZ

Kara gecede
En küçük otların
Karşı koymasıyla kazanılır
Bu mavilik

 

YEŞİL

Ağacın resmini yapar adam
Sezmeden
Düşen yaprağın
İçindeki ağacın

Fazıl Hüsnü Dağlarca
Güzel Yazılar” Dergisi, Sayı:22, Temmuz-Ağustos 2003, s.2

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “F.H. Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
19
2011
0

Fotoğraf: Oktay Akbal, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Sabahattin Batur

Oktay Akbal, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Sabahattin Batur

(Fotoğraflayan ve Evvel Fanzin’e Ulaştıran: Ümit Bayazoğlu)

*

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Dağlarca” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
17
2011
0

Dağlarca İmzaları ve “Karşı Duvar” Dergisi

Fazıl Hüsnü Dağlarca imzalı bazı kitaplar…
(Z. Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan)

*

(…)Dağlarca 1959 yılında İstanbul Aksaray’da Kitap Kitabevi’ni açar. Bu kitabevini açtıktan bir süre sonra kendini bir yere kapatılmış hisseder Dağlarca. Bu duygudan kurtulmak için, şiirle gündelik hayatı ve günceli birbirine yaklaştırma çabasının en somut ürünü olan ‘deneysel’ Karşı Duvar dergisini kurar.
Aynı zamanda Dağlarca’nın kullandığı bir eğitim aracıdır Karşı Duvar. Dergi, yayınevinin büyük vitrinine insan boyunda bir karton yerleştirip, üzerine günün konularıyla ilgili şiirler asmasıyla oluşur. 15 günde bir değiştirilen bu şiirlerin bulunduğu vitrin, geceleri de aydınlatılır.
Karşı Duvar, kısa bir süre içinde büyük ilgi toplar. Gece de aydınlatıldığından derginin önünde günün her saatinde okurlar bulunur. Memet Fuat, Türkiye’nin en çok okunan yayını olduğunu söyler bir konuşmasında.
Dağlarca’nın bir anısı, derginin gördüğü yoğun ilginin en güzel kanıtlarından biridir. Bir gün yaşlı bir adam uğrar kitabevine, “Ben ta Kadıköy’den geliyorum. Derginin üç gün önce değişmesi gerekiyordu, iki kez daha geldim, hâlâ değişmemiş” diyerek şaire sitemde bulunur. Dergiye yazıları yerleştiren kişinin hasta olduğunu, bu nedenle de geciktiğini söyleyen Dağlarca çıkacak sayının şiirlerini yaşlı adama verir. Yaşlı adamın sevinci, Dağlarca’yı çok mutlu eder.(…)

Semiha Şentürk
“Dağ gibi şiirleriyle Dağlarca”, Milliyet Gazetesi, 18 Kasım 2008

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Dağlarca” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
17
2011
0

Ece Ayhan ve Dağlarca

Yukarıdaki fotoğraf 90’lı yılların sonunda Öküz Dergisi’nde yayımlandı.
Dağlarca ve Ece Ayhan, Kadıköy’de (Dağlarca’nın evine çok yakın olan Hayat Cafe’de buluşmuşlar.) Buluşma sakin ve olumlu geçmiş… Bu kareyi Hatice Meryem fotoğraflamış… (Zy)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
16
2011
0

Oranın Kör Basamakları

Hadi dedi beni de yaz
Yaz kış arasınlar
Yazın da kışın da bulamasınlar
Yaz kış güneş değişir ya
Değişirken güneşlerde bulamasınlar
Yavaş yürüsünler isterim
Duyulmasınlar isterim
Anılarını çıksınlar insinler isterim
Okuyor gibi
Yazıyor gibi
Unutuyor gibi
Binyıl sonra bulunuyor gibi
Yurtdışına çıkıyor gibi
Gözleri ürküyle büyümüş gibi
Korkmasınlar isterim

Ne saymamışlar ki bugüne dek
Yıldızlar sayılmıştır
Yönler sayılmıştır
Denizler sayılmıştır
Dağlar sayılmıştır
Sevgililerin kirpikleri sayılmıştır
Yarışlarda atların varışları sayılmıştır
Erkeği eve dönmeyen kapılar sayılmıştır

-Siz kimsiniz
-Biz oranın basamaklarıyız
Kimse çıkmasın demeniz neden
Sözcüklerimiz birer güvercindir
Yalnız onlar çıkacaktır basamaklardan
Onlar en yukarda uçup dağılacak kötülüklere

Biri sizindir

Fazıl Hüsnü Dağlarca
Orada Karanlık Olurum, YKY, 2007, s. 31-32

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” ilgilerininin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Eki
16
2011
0

Dağlarca’nın Önemi

15 Ekim 2008’de (94 yaşında) vefat eden Fazıl Hüsnü Dağlarca, yaşadığımız topraklarda yazılan şiirin ve imgeselliğin kuvvetlenmesini sağlayan en önemli/büyük şairlerden biridir. Kalb ve vicdan yolundaki ‘şiirsel çevrimler’i düşündüğümüzde Dağlarca’nın 1940 yılında yayımlanan “Çocuk ve Allah” adlı kitabı tam bir eşik noktasıdır. Örneğin Ece Ayhan, yazılarının ve söyleşilerinin farklı farklı yerlerinde, bazen fazlasıyla olumlu bazen de hafif olumsuz bir bağlamda -ama defalarca- şunu tekrarlamıştır: “Dağlarca’nın ‘Çocuk ve Allah’ adlı kitabı ile Sait Faik’in ‘Alemdağ’da Var Bir Yılan’ adlı kitabından doğduk biz…”

Benim poetik kavrayışıma ve okumalarıma göre, şiir tarihimizin son 80 küsur yılının çevrimini belirleyen ve geleceğin poetikasına, yani ‘İmgelemin Özgürleşmesi’ne yol açan isimler-eserler şöyledir:

-Nâzım Hikmet (835 Satır,1929)
-Fazıl Hüsnü Dağlarca (Çocuk ve Allah,1940)
-Sait Faik (Alemdağ’da Var Bir Yılan,1954)
-Oktay Rifat (Perçemli Sokak,1956)
-Turgut Uyar (Dünyanın En Güzel Arabistanı,1959)
-İlhan Berk (Mısırkalyoniğne,1962)
-Ece Ayhan (Bakışsız Bir Kedi Kara,1965 / Devlet ve Tabiat,1973)

90’lı yılların ortasından bugüne kadar Dağlarca’nın yaşamı ve poetikası sürekli eleştirildi, siyasal olarak olumsuzlandı. Bugün görüyoruz ki, mevcut olumsuzlama çabasını devam ettirenler “haksızlık ve liyakatsızlık” noktasında Yeni Sinsiyet’le paydaş/yandaş olmuşlar… Çünkü Dağlarca, yazdığı tüm şiirlerde -tıpkı İlhan Berk, Ece Ayhan, Oktay Rifat, Turgut Uyar, Nâzım Hikmet gibi- İmgelemin Özgürleşmesi’nin imkânlarını aramış, patikaları bize işaret etmiş, poetikasını hep bu yönde -inatla- son nefesine kadar sürdürmüştür. Dağlarca’nın 1940’tan 2000’lere kadar yayımladığı şiir kitaplarının (‘Çocuk ve Allah-1940’ ile ‘İçimdeki Şiir Hayvanı-Norgunk-2007’ arasının) okunmasını, bu eserlerdeki poetikanın ve alan derinliğinin sezilmesini tüm sahici insanlara -şiire iştigal anlamında sonsuz- öneriyorum. Bir önemli önerim de; Şubat 2009’da yayımlanan ‘Beyaz Dergisi-Dağlarca Özel Sayısı‘nın didik didik edilmesi, incelenmesidir.

Z. Yalçınpınar, 2011


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” ilgilerininin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
16
2011
0

Denizden Gelen…

Aç ölen balıkçıların ruhu,
Mavi daireler gibi genişler sahillere.
Ve bütün mesafelerin sonsuz düzlüğü yayılır,
Kayar, uzaklaşır, rüyaların geldiği yere.

Hâlâ yaşar, ilk intihar edenin suya teması,
Korkunun ve arzunun ve hiçbir şeyin olmadığı an.
Büyük fırtınalar yığılır uzaklarda,
Denizi seyredenlerin bıraktığı arzulardan.

Ve sen denizden gelen bunların hepsi
Sen ki anlamazsın benim kalbimden.

(s.158)

Denizler, ki gönlümün adasını çevirmiştir,
Denizler ki yüzer sükûnunda bir balık gibi şiir.
Hayatı ruha sular arkasından verir
O garip nebatlar gibi kalmak denizler arasında.

(s.66)

F. H. Dağlarca
“Çocuk ve Allah” adlı kitabından…

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” ilgilerininin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Eki
16
2011
0

Susan Dünya (F. H. Dağlarca)

(…)

Susar şehri dolaşan,
Bütün sokaklar bana.

1936

Fazıl Hüsnü Dağlarca
“Çocuk ve Allah” adlı kitabından…

Eki
16
2011
0

Görmek

Görmek, karanlık yapraklar üstünde,
Gece kadar yaşıyan rüzgârı görmek.
(…)

Görmek, bir kör gibi içinden görmek,
Ellere değen manzaraları.
(…)

Uzaktan geçen bir sandal ki bembeyaz,
Bembeyaz görmek engini, bir ses kadar.
İçinde vücudunu hissederek
Görmek bir mezarı, herkes kadar.
(…)

1936

Fazıl Hüsnü Dağlarca
“Çocuk ve Allah” adlı kitabından…

 

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Ara
14
2010
0

“Bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzu anlasak, daha doğrusu anlasalar, bize yetecek.” (O. Rifat)

(…) Bir yazının örgüsüne giren kelimelerin bir kavram karşılığı olmaktan başka ayrı bir tarafları daha vardır. Her kelime bir kavramı temsil ettikten başka bir de heyecan verici, dokunaklı bir unsur taşır. Mesela “yuva” kelimesinde, anlamını aşan bir değer, bize dokunan bir taraf bulunduğunu inkâr edebilir miyiz? Kavramlar donmuş kalıplardır. Halbuki bu kavramları karşılayan kelimeler çoğu zaman bu soğuk kalıpların etrafını canlı bir duygu, bir hatıra, bir esrar halesiyle çevirir. (…) Bu gerçeği bilmeyenler hiçbir zaman Mallarmé’nin, Valéry’nin, Gide’in, Proust’un sanatını anlamayacaklardır. (…) Dağlarca, kullandığı kelimeleri yalnız ve sadece biraz önce açıkladığımız değerlerine göre ele almakta, akla dayanarak değil, iç dünyasına uygun düşecek yolda birleştirmektedir. Böylece bize akıl dışı bir bilgi, bir hayat felsefesi, bulutlu ama çekici bir âlem sunmaktadır.
Çakırın Destanı, hayatın destanıdır; akıllı olmaktan değil, canlı olmaktan doğan hazları, korkuları, şüpheleri, sevinçleri anlatmaktadır. Bu kitapta, aklımıza dayanarak tanıdığımızı sandığımız çarşılar, pazarlar, satıcılar, insanlar, potin boyacıları, sabun kalıpları, kumaşlardaki resimler, hepsi bir canlının üzerinde uyandırabilecekleri acayip ve gerçek intibalarla tekrar ele alınmaktadır. (…) Kitabın değeri hakkında bir şey söylemek istemiyorum. İyi veya kötü. Bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzu anlasak, daha doğrusu anlasalar, bize yetecek.

Oktay Rifat
25 Şubat 1946 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nden…


Eki
13
2009
0

ÇOCUK VE ALLAH (F. H. Dağlarca)


Bir nehir geçer evimin kenarından
Alır ışıklarını, lâmbamın, gider.
İçimde devam eder sabırsız
Ölülere ait düşünceler.


Ve olurdu vücudumuzdaki tarif edilmez çocukluk,
Nedense, daha uzun.
Uyanırdı karanlık hücrelerde,
Bütün yadigârlığı, ruhumuzun.

Susar şehri dolaşan,
Bütün sokaklar bana

(s.143)


gündüzlerden geçen uykular;
Denizler içre balık.
Sonsuz yalnızlığı kalbin
Bütün tarlalara aşinalık.

Evlerin gölgeleri evlere;
Akla gelen düşünceler ki garip.
Bilinmeyen güzel sulara dönmek
Gece vakti ağaçları bekleyip.

(s.113)

Yerine midir bu düşünmek,
Ki ölüme dair ve sonsuz.
Ve birleşir gecelerle birbirine
Bizim şahane uykumuz.

(s.147)


Fazıl Hüsnü Dağlarca

“Çocuk ve Allah” adlı kitabından…

(Zafer Yalçınpınar Koleksiyonu’ndan bir Dağlarca imzası…)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” ilgilerininin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Eki
07
2009
0

Sessizlik

SESSİZLİK

Güller gibi duran eşya
Eşyada yaşayan diyar.

Ortalıkta bir yalnızlık,
Birisi kaybolmuş kadar.

Bir aynadan geçmiş sanki
Rüya gibi esen rüzgâr.

Beyaz bir fanus içinde
Yüzen ve yüzen balıklar!

1936

Fazıl Hüsnü Dağlarca
“Çocuk ve Allah” adlı kitabından…

Eki
02
2009
0

Meçhul Çocukların El İşi Vazifesi (Dağlarca)

Meçhul Çocukların El İşi Vazifesi

Oturmuştuk büyük masanın etrafına,
Babam gazete okuyordu, biz ders çalışıyorduk.
Hesap vazifesini aceleyle yapıyordum,
Vardı benim içimde başka yolculuk.

Nihayet sıra geldi babamdan çekinerek,
Çıkardım el işi defterimi çantamdan.
Mektepte başladığım bir iş vardı nur gibi
Ki nur kesiliyordum aklıma geldiği an.

Masallar ve rüyaler gibi kalpler kesmiştim,
El işi kâğıtlarının birçok rengiyle.
Renklerin arasındaki sevgiyi anlayarak
Yapacaktım onlardan bir aile.

Birbirlerinden sonra çok güzel oldular,
Ellerim yanıyordu değdikçe onlara.
Kalpler, parlak, güzel ve bin hülyaya doğru,
Kalpler, yaşar gibi, rabbim ne manzara.

Ve nihayet dirseğimle dürttüm,
Çağırdım kardeşimi saadetime kadar.
O baktı ve hepsi baktı hayretle,
Kitapları terkedip hülyama karıştılar.

Artık el işi kâğıtları fazla mı parlıyordu,
Kalplerin zarif şekli daha mı incelmişti ne.
Annem bile çevirmişti başını,
Ilık odamızın bu tuhaf sessizliğine.

Ve babam birdenbire hissetti
Gözlüğünün üstünden süzdü halimizi.
Kızıyor gibiydi kitaplar bırakılmış,
Bana işaret verdi ablamın dizi.

Mavi damarları çıkmış kocaman elini,
Uzattı babam bize doğru gülerek.
Aldı defterimi ve seyretti tatlıca,
Başını sallarken dedi: güzel gerçek.

Fakat düşmüş bir tanesi, diye devam etti,
O zaman biz güldük yaramaz ve çılgın.
Beyaz kalbi görmemişti ne tuhaf,
Hayretimiz ve neşemiz üstündeydi hayatın.

Ve birgün bana baban öldü dediler,
Hissederken renkleriyle nasibim olan yurdu.
O el işini hatırladım, ağlayarak,
Acaba onlar da mı beyaz kalbi görmüyordu!

1938

Fazıl Hüsnü Dağlarca
“Çocuk ve Allah” adlı kitabından…

Ayrıca bkz: Meçhul Öğrenci Anıtı

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” ilgilerininin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com