(…)Jaspers, kitapları arasında en çok sevdiğini söylediği üç ciltlik Philosophie’si için bu kitapta bir öğreti arayan okurlar umut kırıklığına uğrayacaklardır der: yapıt içinde edilgin, uyuşuk kalmak isteyen okur da bir boşluk duyacak, bir şey bulamayacaktır. “Bu okurlar gerçekten de benim hiçbir şey söylemediğimi ileri sürmelidirler. Onların durumundaki eksiklik, benim öbür kanadın vurması adını verdiğim şeydir, bu da, okunan parçada söylenenin (bir kanadın vuruşu gibi) bütün bir anlam kazanarak yükselivermesi için gereklidir.”
Her içerik bütün öbür içerikleri aşmak için bir araçtır ancak. Bütün öbür deyişlerle yetinmezliğe çağrı olarak görülmeyen hiçbir deyiş anlaşılmış sayılmaz. “Felsefe yapmak” uğruna “felsefe”ye sırt çevrilmiştir. “Bununla birlikte, felsefe yapmanın tek anlamlı içeriği, içimizde büyüyerek kendi kendilerini sezinleyen, bütün nesnel içerikleri ardında bıraktıkça daha bir pekişen itilimlerden, iç eylemlerden, görme yargılama biçiminden, seçmeler yaparak tepki gösterme çevikliğinden, tarihsel şimdiliğe dalmaktan kurulur.”
(…)
Walter Kaufmann
“Dostoyevski’den Sartre’a Varoluşçuluk”, Çev: Akşit Göktürk, De Yay.,1964, s.32