(…)
Philippe Sollers: Şöyle diyorsun: “Manzara karşısında her zaman bir şaşkınlık içindeyiz. Hayranlık, aydınlanma, gizlerin açığa çıkışı bu. Şeylerin varoluşu karşısında duyulan, temel, kökten bir şaşkınlık. Sanki varoluşumuz bize yeniden veriliyor gibi, gizemli, anlaşılmaz. Bazen alışılmadık, uç koşullar aracılığıyla kızışıveren bu deneyim, mimari heyecanın ve kışkırttığı fikirlerin deneyimi aslında.
Dönüş yolunda, ertesi gün yola çıkıldığında, dünya bize büyük bir sanayi kuruluşu gibi gözüküyor, geveze ve kör, koca bir yalan. O büyülenme anını yeniden yakalamak istiyoruz, anısı hâlâ zihnimizde ama onu yeniden bulabilmek için girişi yeniden aramamız gerekiyor.” Şu “mimari heyecan” nedir?
Christian de Portzamparc: Beden, mekân, duyumlar ve zaman arasında bir ilişki söz konusu. Buna çoğu zaman “varoluş etkisi” diyorum, anlam etkisine karşıt olarak Bu çok güçlü bir gerçeklik. (…) Daha önce de görmüş olduğumuz ve bazen son derece basit şeyler karşısında, çirkinlikler ve güzellikler karşısında bir şaşkınlık ortaya çıkmıyorsa hiçbir düşünce de üretilemezmiş gibi geliyor.
(…)
C. de Portzamparc – P. Sollers, “Görmek ve Yazmak”
Çev: Cem İleri, YKY, 2010, s. 52