Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/1502419806687090/
Ayrıca bkz: https://www.badpoetry.info/site/
ve bkz: https://soundcloud.com/badpoetry-1
*
Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/1502419806687090/
Ayrıca bkz: https://www.badpoetry.info/site/
ve bkz: https://soundcloud.com/badpoetry-1
*
Albert Camus hakkında ilginç bir Marmaris hikâyesi/buluntusu… Ali Bulunmaz’dan…
Bkz: https://altidokuz.com/muhtelif/marmariste-bir-fransiz/
“Gülen Ada”, Halikarnas Balıkçısı
Yeditepe Yayınları, 1957
Kapak ve Hikâye Resimleri: Halikarnas Balıkçısı
“Gülen Ada” adlı hikâyenin tam metnine
https://zaferyalcinpinar.com/gulenada.jpg
adresinden ulaşabilirsiniz.
*
“Fırıncının Kızı” adlı hikâye için…
“Hayatımın Romanı” adlı hikâye için…
“Barbut” adlı hikâye için…
“Hortlıyan Bakış” adlı hikâye için…
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Yeditepe Yayınları” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.
26 Ekim 2014 tarihli Taraf Gazetesi‘nin
“Sait Faik Araştırma Atölyesi ve Bilişsel Haritalama”ya ilişkin haber kupürü…
Bkz: https://www.taraf.com.tr/haber-edebiyatta-bir-ilk-166775/
Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin dördüncü bölümü 26 Ekim’de Kadıköy-Akademi 1971 Kitabevi’nde gerçekleştirildi.
Sait Faik’in “Mektup” adlı hikâyesinin merkez alındığı atölye çalışmasında çeşitli sosyolojik, psikolojik, dilbilimsel ve edebî çözümlemeler etkileşimli olarak katılımcılar tarafından dile getirildi. Seri oturumlar sonucunda ortaya çıkan 50’ye yakın kavram ve kavramlar arasındaki etkileşimler beş adet bilişsel haritayla temsil edilerek araştırma sürecine dâhil oldu.
Sait Faik’in edebiyatına ve yaşamına dair yeni bulgular ile bakış açıları elde etmek amacıyla, Sait Faik Müzesi çevresince gönüllülük esasında yürütülen “Sait Faik Araştırma Atölyesi”, kavramsal ve imgesel alan derinliğini genişleterek çalışmalarına devam ediyor.
Türkiye’de, edebiyat alanına yansıyarak Sait Faik odağında gerçekleştirilen ilk “Bilişsel Haritalama” çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bilgilere https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-odakli-bilissel-haritalama/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Sait Faik Araştırma Atölyesi’ne ilişkin ayrıntılı bilgiler ile atölyenin diğer faaliyetleri için https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-arastirma-atolyesi/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Çalışmalarımız kış aylarında hız kazanacak ve takvimimiz https://saitfaikmuzesi.org adresinde yayımlanacak…
İlginiz ve desteğiniz için teşekkür ederiz.
25/10/2014 erişim tarihli T24‘te yayımlanan habere ulaşmak için tıklayınız:
“Türkiye’de ilk kez ‘bilişsel haritalama’ ile Sait Faik Araştırma Atölyesi”
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
Şu an okumakta olduğunuz bu “yayım” ya da “başlık” EVV3L’de 3000. paylaşıma ulaştığımızı gösteriyor. Yani, 2006 yılından bugüne toplamda 3000 adet başlıktan oluşan paylaşım/yayım bu sayfalar -ya da işte ekranlar- üzerinden gerçekleştirilmiş…
Sayıların herkesin diline düşen bön ya da “duvar saatleri gibi ahmak” taraflarıyla konuşmayı sevmem, ancak, EVV3L kapsamında okuyucuyla paylaştığımız şiirleri, görsel işleri, değinileri, duyuruları, anlatıları, dizeleri, ifşaatları, lobutları, buluntuları, efemeraları, Ece Ayhan, İlhan Berk, Kuzgun Acar, Kerim Çaplı, Yavuz Çetin, Sait Faik, Oruç Aruoba, Bilge Karasu, Nâzım Hikmet, Abidin Dino, F. H. Dağlarca, Bedri Rahmi gibi özel ilgileri, alıntıları, etkinlikleri, tartışmaları, incelemeleri, kitapları, Kadıköy’ü, adalar kültürünü, söyleşileri, izlenimleri, deneyimleri, sahafları, e-kitapları, dergileri, araştırmaları, sokak sanatını, dilbilimi, mücadeleleri ve tüm bu paylaşımların etrafında yer alan insanları düşündüğümde, (nitelikle eşanlı olarak garip bir nicelikte de kendini bulan) söz konusu cehennemvari “Aksak Kolaj”ın imgesel uzamı, içerdiği duygudurum tuşeleri, çeşitlenen morfolojik yapısı ve göstergesel derinliği beni coşkuyla dolduruyor.
EVV3L’in yayım hayatının üçyüzbininci başlığa/paylaşıma/yayıma ulaşmasını dileyerek ve Turgut Uyar’ın “üçyüzbin” adlı şiirinden kısa bir bölüm alıntılayarak sözlerimi sonlandırayım:
bu kıvırcık ateşten yalanlar
300.000
kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı
çocuksu, deli deli zincirler boğuntusu gök
elimde kolumda senin seslerin var gel de aldırma
(…)
seni kentlere seni bankalar seni seni
300.000
seni zamansız ölümlere karşı koyuyorum hep aklımdasın
yükün ağır, bir irisin bir ufaksın yetiştiremiyorum 300.000
kapattığımız sağnak akşamları açtığımız sabahları
300.000
elimden tut beni acar balıklara alıştır
tekin durmayı öğret acıkmış aç kayalarda
(…)
TURGUT UYAR
Ayrıca bkz: EVV3L 11 yaşında!
Fotoğraflar: İsa Çelik
Gösteri Dergisi, Mayıs 1984, Sayı: 42
Hamişler:
1. Fotoğrafları EVV3L’e ulaştıran, sıkı dostumuz Sn. Neylan Doğan‘a çok teşekkür ederiz.
2. EVV3L kapsamında yayımlanan İlhan Berk başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Bkz: Dağlarca 100 Yaşında Sergisi’nden İzlenimler
Özel Not: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kadıköy’deki apartman dairesinin “Dağlarca’nın Gökyüzü” adında bir müze olmasını vasiyet etmiştir.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “F.H. Dağlarca” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.
Öz ve Biçim
Bay Keuner bir resmi izliyordu, resimdeki şeylere çok başına buyruk bir biçim verilmiş olduğunu gördü. Dedi ki: “Kimi sanatçılar dünyayı gözlemlerken birçok filozofun yaptığını yapıyorlar. Biçim için çaba gösterirken özü yitiriyorlar. Bir seferinden bir bahçıvanın yanında çalıştıydım. Elime bir bahçe makası tutuşturup, bir defne ağacını budamamı istedi. Ağaç bir saksı içindeydi ve bir kutlama günü için kiraya verilmişti. Bunun için küre biçiminde olması gerekiyordu. Hemen sağdan soldan fışkırmış filizleri budamaya başladım. Ne kadar çok çaba tüketmiştim küre biçimini yakalamak için, ama epey, epey zaman bunu başaramadım. Birinde bir tarafından, diğerinde öbür tarafından çok kesmiş oluyordum. Sonuçta bir küre olduydu, ama küre küçücüktü. Bahçıvan düş kırıklığı içinde: “İyi, bu küre, ama defne nerde?” dediydi. (s.38)
En İyilerin Zorluğu
“Ne üstüne çalışıyorsunuz?” diye soruldu Bay Keuner’e, “Çok zorlanıyorum, birazdan gelecek olan yanılgımı hazırlıyorum.” diye yanıtladı Bay Keuner. (s.17)
İyi Bir Yanıt
Bir işçiye mahkemede ‘dünyevi mi, yoksa uhrevi mi’ ant içmek istediği soruldu. “Ben işsizim” diye yanıtlamıştı işçi-“Yanıtı hiç de düşünülmeden verilmiş bir yanıt değildi.” dedi Bay Keuner, “Bu yanıtla vurgulamak istediği, kendisinin içinde bulunduğu durumda bu tür soruların sorulmasının ve belki de böyle bir duruşmanın hiçbir anlamı olmadığını anlatmak istemişti.” (s.26)
Bay Keuner ve Lirik
Bay Keuner bir şiir seçkisini okuduktan sonra dedi ki: “Roma’da aday kamu görevlileri Forum’a gelirken rüşvet olarak para almasınlar diye cepsiz togalarını giymek zorundaydılar. Lirikçiler de öyle yensiz giysiler giysinler ki, saçılmasın yenlerinden dizeler. (s.47)
BERTOLT BRECHT
“Bay Keuner’in Öyküleri”, Çev: Anna-Murat Çelikel, Boyut Yay., 1987
Çekoslovak yazar Karel Çapek‘in “Kaybolan Bacak” adlı hikâye kitabına ulaşmayı “edebiyat”, “etik” ve “ironi” kavramları arasındaki ilişkiler kapsamında çok önemli bir tanışma biçimi olarak görüyorum. Çapek’in hikâye kitabı, Hasan Ali Ediz’in çevirisiyle 1953 yılında Yeditepe Yayınları’ndan yayımlanmış. Kitabın kapağı ile içerdiği hikâyelerin bazı sahnelerini Ferruh Doğan çizgiye dökmüş. Kitapta yer alan hikâyelerin tümü çok ilginç ve ironik, ancak, içlerinden bir tanesi çok hoşuma gitti: “Şair Bir Gece Hırsızı” adlı hikâye beni hem güldürdü, hem de günümüzde olan bitenler ve günümüz edebiyat ortamı çerçevesinde çokça düşündürdü.
İşbu hikâyenin tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/sairbirgecehirsizi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.
Hikâyenin tam metnine EVV3L’in issuu’daki pdf alanı‘ndan da erişebilirsiniz: https://issuu.com/adabeyi/docs/sairbirgecehirsizi
İyi okumalar dileriz…
“Şair Bir Gece Hırsızı” adlı öykü için
Ferruh Doğan’ın çizimlerinden biri…
*
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Yeditepe Dergisi ve Yayınevi” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.
Mahmut Özay tarafından kaleme alınan (ve 1965 yılı Sait Faik Hikâye armağanını kazanan) “Yorgo”(Yeditepe Yayınları, 1966) adlı kitapta, “toplumsal çözülme” konusunu irdeleyen güzel bir hikâyeyle karşılaştım. “Kargalar” adındaki bu ilginç hikâyenin tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/mozaykargalar.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.
Hikâyeye EVV3L’in issuu’daki pdf alanı‘ndan da erişiliyor: https://issuu.com/adabeyi/docs/mozaykargalar
İyi okumalar dileriz…
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Yeditepe Dergisi ve Yayınevi” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
Burada istitrat olarak şunu söylememe müsaadenizi rica edeceğim. Beyoğlunda oturduğum zamandanberi -on sekiz sene kadar oluyor- ya birinci katta oturdum veyahut tavan arasında. İlk oturduğum yer tavan arası idi. Burada uzun müddet kaldım. Sonra Taksimde, birinci katta bir eve taşındım. Burası, hikâyemizin başında bahsettiğim “sokaktan farkı olmıyan” evdi. Hemen caddeye bakan pencereleri olduğu için, her aklına esen uğrar, akşam, gece yarısı veya sabah demez, pencereyi vurarak beni uykudan kaldırırdı. Pek tabiî bu saatte gelenlerin kafaları, alkol buharları ile dolu olduğu için, insafa yer kalmazdı.
Bu evden, tekrar bir apartımanın en üst katına taşınmıştım.
Ancak 113 basamak merdiven çıktıktan sonra kapının zilini çalmak kabil olan bu evde iken, gelip beni görmek istiyenlere evde bulunmaklığım imkânları pek az olduğunu yine ben haber vermiştim.
Buna rağmen nefeslerine güvenenler olmuştu amma birinci katta oturduğum zaman hemen her gece “ziyaret” bahanesile düşen arkadaşlardan artık gelen nadirdi. Galiba, bir gece, Çallı İbrahim kafayı tütsüledikten sonra gelmiş. Fakat merdivenin 85 inci basamağında nefesi kesilip yıkılmış, o aralık tesadüfen, kapısının önüne süprüntü tenekesini koyan bir hizmetçi görmüş, kapıcıya haber vermiş, dar yetiştirmişler, eczahaneye sırtlayıp götürerek kurtarmışlar.
İtiraf etmek lâzımdır ki, 113 basamak çıkılır şey değil. Ayasofya minaresi bile 99 basamaktır.
Netice; ben ve benim gibiler, müfrit insanlarız. Ya en üstündeyiz veya en alt katta. Bir türlü ikisinin ortasını bulamadık.
(…)
Fikret Adil
İntermezzo, Yeditepe Yay., 1955, s.28
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Yeditepe Dergisi ve Yayınları” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.
Richard Sennett’ın çalışmalarını “Sosyoloji’de Yakın Dönem Gelişmeler” çerçevesinde ele alan derli toplu -ve önemli- bir yazıya https://sozriko.blogspot.com.tr/2014/10/richard-sennett.html adresinden ulaşabilirsiniz.
“Heybeli Ada”
Güz, 2014
Fotoğraflar: Z. Yalçınpınar
Ayrıca bkz: Kendini Anlatan
Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın “Kendini Anlatan” fotoğraflarına https://zaferyalcinpinar.tumblr.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Bugün, Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Dağlarca 100 Yaşında” sergisini ziyaret ettim. Sergide, Dağlarca’nın hayatına ve şiirlerine ilişkin etkileyici efemeratik öğelere yer verilmiş. Bu öğelerin içerisinde beni en çok etkileyen, Dağlarca’nın 1940 tarihli “Çocuk ve Allah” adlı ikinci şiir kitabının -Suavi Sonar’ın kapak tasarımıyla- ilk baskısıydı. Sergide, Dağlarca’nın kendi el yazısıyla vasiyeti de yayımlanmış… İşbu sergiyi şiir, edebiyat ve edebiyat efemerasıyla ilgilenen herkese öneriyorum. Sergi, 14 Kasım’a kadar CKM’nde ziyaret edilebilir.
Ayrıca bkz: EVV3L’in Fazıl Hüsnü Dağlarca İlgileri
Dağlarca’nın vasiyeti (Kendi el yazısıyla)
*
Dağlarca’ya İthafen İmzalı Kitaplar
*
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “DAĞLARCA” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/daglarca adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)Bloch’un umut felsefesi, her şeyden önce çeşitli tezahürleriyle Henüz-Varlık-Olmayan’ın kuramıdır. Henüz-Bilincine-Varılmamış insan, Henüz-Gerçekleşmemiş tarih, dünyada Henüz-İfşa Edilmemiş Olan. İnsan ruhunun ileriye yönelik işleyişi üzerine araştırmalarında, gündüz düşlerinden (arzu imgelerinden ilham alan) “ileriye dönük düşlere” her tür düş, önemli bir yer kaplar.
En önemli eseri Umut İlkesi, çeşit çeşit –toplumsal, tıbbi, teknik, felsefi, dinî, coğrafi, müzikal ve sanatsal– ütopya arasına dağılmış arzu imgelerinin ve umut manzaralarının peşinden, geçmişe yapılan muhteşem bir yolculuktur.
Geçmiş ile gelecek arasındaki bu çok özgül ve Romantik diyalektik kipinin vaat ettiği şey geçmişin özlemlerinde gerçekleşmemiş bir vaat olarak geleceğin keşfedilmesidir: “Dolayısıyla, gelecek ile geçmiş arasındaki katı ayrımlar yıkılır; henüz olmamış gelecek geçmişte, öcü alınan ve tevarüs edilen, dolayımlanan ve gerçekleştirilen geçmiş de gelecekte görünür hale gelir” (…)
Michael Löwy
“Ernst Bloch ve Sürrealizm”
Çev: Ayşe Boren, e-skop.com, 21 Ekim 2014
Makalenin tam metnine https://www.e-skop.com/skopbulten/surrealizm-
1924-2014-ernst-bloch-ve-surrealizm/2164 adresinden ulaşabilirsiniz.
Önemli bkz: https://evvel.org/ernst-blochdan
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Gerçeküstücülük” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.
Sait Faik’in edebiyatına ve yaşamına dair yeni bulgular ile bakış açıları elde etmek amacıyla, Sait Faik Müzesi çevresince gönüllülük esasında yürütülen “Sait Faik Araştırma Atölyesi” çalışmalarının dördüncü bölümü 26 Ekim 2014 Pazar günü, Kadıköy-Akademi Kitabevi’nde devam ediyor…
26 Ekim’de, 13.00-15.00 saatleri arasında, Kadıköy-Akademi Kitabevi’nde yürütülecek atölye çalışmalarında, Sait Faik’in “Mektup” adlı hikâyesi merkezinde bir oturum gerçekleştirilecek ve elde edilen bulgular ile kavramsal ilişkiler, Sait Faik Odaklı Bilişsel Harita ve diğer türev haritalara eklenecektir.
Türkiye’de, edebiyat alanına yansıyarak Sait Faik odağında gerçekleştirilen ilk “Bilişsel Haritalama” çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bilgilere https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-odakli-bilissel-haritalama/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Sait Faik Araştırma Atölyesi’ne ilişkin ayrıntılı bilgiler ile atölyenin diğer faaliyetleri için https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-arastirma-atolyesi/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Çalışmalarımız kış aylarında hız kazanacak ve takvimimiz https://saitfaikmuzesi.org adresinde yayımlanacak…
Akademi Kitabevi şurada; https://4sq.com/10JMbDd
Facebook Etkinlik Bağlantısı; https://www.facebook.com/events/307495856121257/
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
Tuhaf güzellikte bir proje…
yakın(ın)da, Kadıköy’de…
Bkz: https://www.badpoetry.info/site/
Bkz: https://soundcloud.com/badpoetry-1
öylesine uzun hatırlamıyorsunuz ki
sanki unutmayı siz icat etmişsiniz
Tekin Deniz
Luis Buñuel ve gerçeküstü sinema üzerine derli toplu bir yazıyı Ayşe Seda Keleş kaleme almış; https://www.kuledibi.org/manset/surrealist-sinemanin-atasi-luis-bunuel/
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Gerçeküstücülük” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com