Tem
15
2017
--

“Telgraf çekecek adresim yok…” (Nâzım Hikmet)

Ömrünün büyük bir bölümünü sevdalı olduğu memleketinin hapishanelerinde geçiren Nazım Hikmet, yaşadığı her şeyi şiire dönüştürerek yaşadı. Onun hayatında anlam kazanan her şey daha güzel yarınların tahayyülüyle ve mücalesiyle doluydu. Umutsuz değildi ancak çokça üzgündü. Araştırmacı yazar Haluk Oral, #tarih dergisi’nin son sayısında Nâzım Hikmet’in eşi Münevver Hanım’a yazdığı bir mektubu yayınladı. Mektup, şair Yahya Kemal‘in ölüm haberiyle başlıyor ve devam ediyor. Mektubun tam metnini https://listelist.com/nazim-hikmetin-mektubu/ adresinden okuyabilirsiniz.


Hamiş: EVV3L kapsamındaki “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
14
2017
--

Sevan Nişanyan firarda…

“Yazar Sevan Nişanyan cezaevinden firar ederek yurt dışına çıktı. Nişanyan firarını, sosyal medya hesaplarından, “Kuş uçtu. Darısı geride kalan 80 milyonun başına” paylaşımı ile duyurdu.

Duvar’da yer alan bilgiye göre; Nişanyan Şirince’de SİT alanındaki arazide iki kez mühürlenmesine rağmen ev yaptığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Nişanyan aleyhinde kesinleşen cezalar, mühür bozma ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet suçlarından dokuz ayrı dosyadan oluşuyordu.”

(Kaynak: soL Haber Portalı)

Haberin tam metni için: https://haber.sol.org.tr/toplum/sevan-nisanyan-firar-etti-202878

Tem
14
2017
--

Anons: “34 TUNCA 18… Ticari! Bekleme yapma, sağdan devam et!”

Bugünkü yazısında Tunca Arslan, “Selim İleri” meselesi kapsamında bana giydirmeye filan çalışırken mıy mıy mıy, vıdı vıdı etmiş, kırıtmış, gevelemiş ve işi “Selim İleri çok tatlı, çok şeker bir edebiyatçı ama… Niye Selim’i sevmiyorsunuz yahu?” demeye kadar düşürmüş. Bu duruma gülsem mi, ağlasam mı bilmiyorum. Böylesi zayıf, zorlama söylemlere ve hakikati yadsımak için kullanılan ‘kendi kendini doğrulayan savcı’ tipi bilişsel uyumsuzluk yöntemlerine artık cevap verme gereğini duymuyorum.

Anons: “34 TUNCA 18… Ticari! Bekleme yapma, bekleme yapma, sağdan devam et!”

Sahicilikle,
Z. Yalçınpınar

Tem
14
2017
--

Büyükada’da İki Sergi

Ayrıntılar için bkz:
https://www.adalarmuzesi.org/cms/
sergiler/guncel-sergiler/istanbulda-seyrusefer


Ayrıntılar için bkz:
https://www.adalarmuzesi.org/cms/
sergiler/guncel-sergiler/surgun-kayiklari


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Adalar Kültürü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/mermer-adasi adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Tem
10
2017
--

Ece Ayhan’a dair Önemli Bir Duyuru’dur!


“Ece Ayhan Çağlar ve oğlu Ege Çağlar”

 

Son birkaç haftadır -sağda soldaki- birçok söyleşide/yazıda kulaktan dolma tuhaf bağlamlar kullanılarak Ece Ayhan’ın yaşamının tutarsız ve özensiz biçimde tarif edilmeye çalışıldığını görüyorum. Ece Ayhan’ın vefat tarihi olan 12 Temmuz yaklaştıkça bu tip aktiviteler artıyor, filan…

Bilindiği gibi, ben ve birkaç arkadaşım yaklaşık 10 yıldır Ece Ayhan üzerine efemeratik yönü ağır basan araştırmalar, incelemeler ve edebî tahliller gerçekleştiriyoruz. Elde ettiğimiz tüm sonuçları/buluntuları Ece Ayhan Web Sitesi  ile EVV3L Ece Ayhan İlgileri İndeksi‘nde paylaşıyoruz, topluyoruz. İşbu bütünselliği takip ederek Ece Ayhan’ın yaşamı hakkındaki en doğru/sahici bilgilere ve yorumlara ulaşabilirsiniz.

Söz konusu arşiv ve efemera çalışmalarının sonucunda Ece Ayhan’ın poetikasını ve yaşamını en tutarlı şekilde anlatmak için üç önemli yazı kaleme aldım. Bu yazıların -dikkatle- okunmasını, Ece Ayhan’daki “kara duygululuk” durumu ile maruz kaldığı büyük haksızlıkların doğru anlaşılmasını -ve tabiî ki doğru anlatılmasını- öneriyorum, önemsiyorum!

1/ Ece Ayhan Hakkında Bilinmeyenler (2016)
Okumak için: https://bit.ly/eceayhanbilinmeyenler

2/ Ece Ayhan’ın İktidar Karşıtlığı (2017)
Okumak için: https://bit.ly/eceayhaniktidarkarsitligi

3/ Ece Ayhan Çağlar Adası (2012)
Okumak için: https://bit.ly/eceayhanadasi

Ece Ayhan’ın yaşamına ve poetikasına dair gösterdiğiniz/göstereceğiniz özen için çok teşekkür ederim.

Sahicilikle,
Zafer Yalçınpınar

Tem
09
2017
--

“Sütten başka bir şey içmezmiş!” (Charles Baudelaire)

(…)

(…)

Charles BAUDELAIRE
“Şaraba Dair”, Çev: Alper Turan
Sel Yayıncılık, 2016, 1. Baskı, s.17

Tem
09
2017
--

Şiir Kitabı: “Glitchnâme” (Uğur Yanıkel)

Uğur Yanıkel, Glitchnâme
YAYINpasaj69.org, Temmuz 2017, 26 Sayfa, Şiir

Kitabın tam metnini pdf biçeminde okumak için: https://bit.ly/glitchname


PASAJ ekibinin diğer e-kitapları için bkz: https://yayin.pasaj69.org/


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan e-kitap ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/e-kitap adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
07
2017
--

Sergi: “Sait Faik’ten Kafka’ya…” (Abdülkadir Elçioğlu)

Aptülika’nın (Abdülkadir Elçioğlu‘nun) orijinal karikatür ve illüstrasyon biçeminde çizdiği edebiyatçı portreleri sergisi, 1- 29 Temmuz 2017 tarihleri arasında Kuzguncuk’taki Nail Kitabevi’nin sanat galerisinde ziyaretçilerini bekliyor…


Tem
07
2017
--

MURAL İstanbul 2017


Bkz: https://bantmag.com/mural-istanbul-2017-yarin-kadikoyde-basliyor/



Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
01
2017
--

“Neoliberalizm’in Kötü Yolu”


Pierre Bourdieu’nun geçtiğimiz günlerde dilimize çevrilen “Neoliberalizm’e Karşı Ateşler” adlı kitabındaki püf noktaları kültürel sermaye kuramı kapsamında ele aldığımızda ve işbu hakikatleri David Harvey’in geniş kapsamlı iktisadi ve tarihsel tanımlamalarıyla birlikte incelediğimizde, neoliberalizmin kültür-sanat alanında yürüttüğü sinsi manevraları son derece açık bir şekilde görmek mümkündür.

Kültür-sanat alanında çağdaşlık, güncellik, evrensellik ve ulusallık gibi öz-saygı(haysiyet) kavramlarını ve öz-saygının(haysiyetin) önündeki engelleri fark etmek için, bu kavramları sinsi bir şekilde -dip dalga, dip ses, üst akıl ya da gizli el olarak- değiştirmeye çalışan neoliberal politikaların ‘girişimci tipolojisi’nden bahsetmek gerekiyor. Çünkü neoliberal odaklar, son 10 yılda, girişimcilik ve kalkınma retoriğini kullanarak, bulunduğumuz coğrafyanın siyaset söylemini, bilim ve düşünce dünyasını, yayıncılık ile gazetecilik sektörleri üzerinden algısal olarak değiştirmek için yüklü yatırımlar gerçekleştirdiler.

Tarihe baktığımızda, Şili’den günümüze, Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya kadar neoliberalizmin aynı yöntemi ve söylemi kullandığını anlarız: Neoliberalizm, toplumların ve toplumsal etki alanlarının ‘özgürlük algısı’nı yönetmeye soyunmuştur. Neoliberal odaklar, yönlendirilen, sinsice biçimlendirilen toplum algısının hakikatin önünde yer almasını sağlayarak vahşi kapitalizmin piyasa, üretim ve ürün koşullarının yenilenmesini, sürdürülebilirliğini mümkün kılmaya çalışmaktadır. Üstelik bu kötücül yöntemi ‘rızanın inşası’ ile yürütmektedirler. 1980’ler sonrasında toplumun algısı pazarlama, promosyon, ödüllendirme sistematiği ve halkla ilişkiler aygıtlarıyla yönetilmiştir. 2000’ler sonrasında ise stratejik planlama, kurumsal sosyal sorumluluk ve düşünce kuruluşları aracılığıyla neoliberal yanılgının ve kötücüllüğün yaygınlaşmaya başladığını görürüz.

2002 sonrasında ülkemizde faaliyete başlayan ve sayısı 60’ı bulan stratejik düşünce kuruluşlarını (think-tank’leri) saymazsak, yayıncılık sektörü ve bu sektörün yönetsel kuruluşları (falanca birlikleri, odaları, STK’ları) neoliberal yansımaların en yaygın olduğu kültür-sanat alanıdır. Yayıncılık sektöründe niteliğin son derece azaldığını -sıfıra yakınsadığını- buna karşın niceliğin 20-30 misli arttığını görüyoruz. Bugün yayınevleri ve kitaplar sayısal olarak kitap fuarlarına sığmayacak kadar fazlalaştı. Popüler dergiler ve süreli yayınlar gazete bayilerine, raflara, kitabevlerine sığmıyor. Her hafta, her gazetenin kitap eki sayfalar dolusu kitap tanıtımında bulunuyor. Neoliberal kesime baktığımızda; mikrofon arkasından ve kamera önünden poz kesmeyen, ödülsüz, parasal desteksiz, devlet yardımından mahrum, şilt ve plaketlerle onurlandırılmamış yazar-şair kalmadı neredeyse! Peki, sonuç? Bu arz fazlası nelere neden oldu? Söz konusu niceliksel artışa rağmen ülkemizin fikir, kültür ve sanat atmosferinin özgürleştiğini veya geliştiğini söyleyemeyiz. Aksine, kültür-sanat atmosferi ‘kurşun gibi ağır’ ve ‘boğucu’ bir gericilik ile dinsel istismar ablukasının içine düşmüştür. Mevcut çelişkili durum, uzmanlığın ve liyakatin olmadığı sahte hastaneler, sahte ar-ge merkezleri, sahte fabrikalar ve çakma üniversiteler gibi ‘içi boş’ bir görüntü vermektedir. Kültür-sanat alanındaki nitelik eksikliğinin nedeni; birikimle, araştırmayla, gayretle, emekle ve sabırla elde edilmemiş kazançlardır. Amaçsızlık, bağlamsızlık, yanılgı ve kapitalist heves dolu girişim psikolojisiyle güdülenen kalkınma retoriği, kültür-sanat alanının niteliksel değerini ablukaya almıştır. Yayıncılık alanındaki niceliksel artışın nedeni; kifayetsiz ve liyakatsiz muhterislerin (ki neoliberal odaklar bu tipolojiyi ‘kullanışlı ahmak’ olarak tanımlar) karanlık, sinsi ve ‘gizli el’lerle yurtsever, çağdaş ve evrensel değerleri yıkmak için ‘işgal/vurgun işbirliği’ sağlamasındandır. Bu olumsuz/kavuşmaz şartlar altında yurtsever, çağdaş ve ilerici insanların kültür-sanat alanında neoliberalizm tarafından peydahlanan nev-i zuhûr kuşağa dikkat etmesi, bu karanlık ve yıkıcı kesimle hiçbir konuda işbirliği içine girmemesi, sahte girişimcilere/kalkınmacılara karşı dik durarak kültür-sanat alanındaki ‘birikmiş emekler’ ile ‘evrensel değerleri’ koruması gerekiyor.

Son olarak, 9. Kadıköy Kitap Günleri (Haziran 2017) sırasında yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Biraz önce bahsettiğim neoliberal tipolojiden bir ‘erkek’ yazar, yurtseverlerin standında imza günü gerçekleştiren bir ‘kadın’ yazarın küçük kızıyla fuar alanında tesadüfi olarak karşılaşıyor ve küçük kıza diyor ki; “Annen kötü yola düştü!” Bu söz ve tavır beni çok kızdırdı. O ‘erkek’ yazara -insanlık adına- buradan cevap vermek zorundayım: “Kötü yol senin haysiyetsizliğindir! Kötü yol, neoliberalizmin gönüllü köleliğidir! Kötü yol, neoliberalizmin türevi olan nev-i zuhûrların Türkiye’yi parçalamak için yürüttüğü işbirliğidir!” Nokta.

Zafer Yalçınpınar
Aydınlık Gazetesi Kültür-Sanat Sayfası, 30 Haziran 2017


Hamişler:

1/ Yazının ‘pdf’ biçemine https://bit.ly/kotuyol adresinden ulaşabilirsiniz.

2/ Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
01
2017
--

Yazmak Üzerine Notlar’dan… (JULES RENARD)

1892

(…)
Romanın yeni çıkar yolu romancılığa soyunmamaktır.

Yaşamı tatlılıkla alt etmek gerek.
(…)

1894

(…)
Yazınım kendime yazıp sizin okumanıza izin verdiğim mektuplar gibidir.
(…)

1897

(…)
Zekâmız, rüzgârda mum gibidir.

Yaşamı en yalın ifadesine indirgemeli.
(…)

1900

Yazarın işi yazmayı öğrenmektir.
(…)
Düşlemek sanatçı olarak anlamak demektir.
(…)

1901

Özgür insan, aklını sonuna dek zorlamaktan çekinmeyen kişidir.
(…)

1906

(…)
Çalışma kimi zaman içinde hiç balık olmamış bir suda balık tutmak gibidir.
(…)
Düşler: düşünceyi boğan sarmaşık.
(…)

1907

(…)
Yazı adamlarının yaşamdan eksilttiği şeyleri topluyorum, güzellik öyle ortaya çıkıyor.
(…)
Beynim bir örümcek ağı gibi oldu: Yaşam ona yakalanmadan geçip gidemez artık.
(…)

1909

(…)
İnsanlar gerçekliği gerçeğe yakınlıkla karıştırıyor.
(…)

JULES RENARD
“Yazmak Üzerine Notlar”, Çev: Orçun Türkay,
Sel Yayıncılık, 2016, 2. Baskı


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Poetika Çalışmaları”na https://evvel.org/ilgi/poetika-calismalari adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
30
2017
--

‘Aydınlık Kitap’ kendinde mi? (Zafer Yalçınpınar)

 

Bugünkü (30 Haziran 2017 tarihli) Aydınlık Gazetesi Kitap Eki’nin (Sayı: 269) kapağında Selim İleri’nin suratını görünce şöyle düşündüm: “Aydınlık Kitap kendinde mi?” Üstelik, Selim İleri’nin kapaktaki fotoğrafının yanında büyük puntolarla şu yazıyordu: “Edebiyatın ve sanatın kurtarıcılığına hâlâ inanıyorum.” Selim İleri’nin ağzından çıkan bu sözü okuduğumda, nasıl desem bilmiyorum ama “Şaşırdım, son derece üzüldüm, kızdım, kalbim kırıldı, Aydınlık Kitap kapsamındaki tüm emeklerimin boşa gittiğini hissettim.”

2016 yılı süresince Aydınlık Kitap kapsamında birçok inceleme yazısı kaleme aldım.  Aydınlık Kitap’ın 2017’nin başında editöryal ekibi değişti. Bu değişimde Aydınlık Kitap’tan -kibarca ve ustaca bir operasyonla; yazılarım editörya tarafından reddedilerek, bekletilerek- tasfiye edilmiştim. Aydınlık Kitap’ın ve çevresinin 5 yıllık birikmiş emeğine saygımdan, bu duruma fazlaca ses çıkarmamış, çok toz kaldırmadan durumu kabullenmeye ve duruma tahammül etmeye çalışmıştım. (Bakınız: https://evvel.org/aydinlik-kitap-ekine-veda)

Fakat bu son hamle; ‘Selim İleri’nin Aydınlık Kitap kapsamında kendi karanlığını aklamaya çalışması’ ve ‘Ferhan Bayır’ın bu duruma aracı olması’ tahammül edilecek, yenir yutulur bir şey değil! Çünkü bu ‘büyük hata’ya tahammül edip ses çıkarmazsak, yarın öbürsü gün Elif Şafak’ı veya Hilmi Yavuz’u ve hatta başka Zaman Gazetesi yazarlarını Aydınlık Kitap’ın kapağında görebiliriz!

Ferhan Bayır‘a ve Aydınlık Kitap’ın yeni editöryasına yüksek sesle soruyorum:

“Siz kendinizde misiniz?!”

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar



Hamiş: Yalçınpınar’ın inceleme yazılarına https://zaferyalcinpinar.com/inceleme.html adresinden, tüm kitaplarına ve özgeçmişine https://zaferyalcinpinar.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
26
2017
--

Kolektif Şiir: “Satürn Fısıldayacak”

“Satürn’den gelenler birbirini tanırlar.
İsimsiz gökyüzüne mülteci yıldızlar bıraktık,
tanımadığımız birilerini aydınlatsın diye! (…)”


NeoBeat taifesinin yönledirisiyle 10 Haziran 2017 günü twitter’da #satürnfısıldayacak hashtagi üzerinden, birkaç bin kişinin katılımıyla kolektif olarak yazılan şiirin tam metnine https://beatkusagi.com/saturnfisildayacak/ adresinden ulaşabilirsiniz.


Haz
24
2017
--

“Ece Ayhan’ın İktidar Karşıtlığı” (Zafer Yalçınpınar)


Üvercinka Dergisi‘nin Haziran 2017 tarihli 32. sayısında yayımlanan “Ece Ayhan’ın İktidar Karşıtlığı” başlıklı yazının tam metnini https://bit.ly/eceayhaniktidarkarsitligi adresinden okuyabilirsiniz.



Hamiş: EVV3L  kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin indeksine https://bit.ly/eceindeks adresinden, “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan web sitesine ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
23
2017
--

SOL AÇIK taraftar grubu tribüne dönüyor!


Fenerbahçe’nin muhalif taraftar grubu Sol Açık, Twitter hesabından paylaştığı
“Sarının kavgasında lacivert düşlerimiz var. Dönüyoruz!”
mesajıyla yeni sezonda tribüne döneceğini ilan etti.


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Fenerbahçe Spor Kulübü” ilgilerine https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
21
2017
--

Sokaklardan…

by Canavar
Kadıköy, 2017

Fotoğraflar: Zy


by Yabancı
Burgaz Adası, 2017


by Rakun
Kadıköy, 2017


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
20
2017
--

Noam Chomsky’den Destek Mesajı

Dilbilimci, düşünür Noam Chomsky, açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için destek mesajı yayınladı.

“Türkiye’deki iki açlık grevcisi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, demokratik ilkelere inanan herkesin desteğini hak ediyor. İçinde bulundukları durum vahim bir insan hakları ihlalidir. Grev 100. gününü aşmışken, hijyenik olmayan hapishane koşullarında sağlıkları hızla bozuluyor. Çok geç olmadan grevin sonlanması için, adalet ve haysiyet mücadelelerine saygı gösterilmeli ve iadesini istedikleri iş talepleri bir an önce kabul edilmeli.”

Noam Chomsky

Haberin tam metnine https://www.birgun.net/haber-detay/chomsky-den-gulmen-ve-ozakca-ya-destek-talepleri-kabul-edilmeli-165614.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Haz
19
2017
--

Şiir Kitabı: “Kış Algını” (İlker Şaguj)

İlker Şaguj, “Kış Algını”
YAYINpasaj69.org, Haziran 2017, 60 Sayfa, Şiir

Kitabın tam metnini pdf biçeminde okumak için: https://bit.ly/kisalgini


PASAJ ekibinin diğer e-kitapları için bkz: https://yayin.pasaj69.org/


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan e-kitap ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/e-kitap adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
18
2017
0

‘Ödüllendirilmiş Şairler’ ve ‘Joachim Raphaël Boronali’ için… özel bir şiir…

JoacimRafaelBoronali

İtalyan fütürist ressam Joachim Raphaël Boronali‘nin
“Ve Adriyatikte Uyuyan Güneş” adlı eseri…



Joachim Raphaël Boronali
(Ödüllendirilmiş şairlere ithafen…)

doğayı anlatan bu ellerim hiç titremiyor
rakiplerimin tarihini
_________ve beceriksizliğini yok ettim
büyük şairlerin bile yazamadığı gerçekleri
___________________ben resmettim
“Ve Adriyatik’te Uyuyan Bir Güneş” gibi
yükselmeye hazır övgülerim
______________başarılarım
herkes biliyor ben büyük bir insanım

Ve ateşin gücüne sahibim
manşetlere taşıyın beni
bu ülkedeki vicdanın kardeşliğiyim
daha fazla kutlamayla yıkayın beni
ben gerçeğin mucidiyim
muhalefetin ta kendisiyim
_____________sevgilinizim
sanatın başarı ağacı
kokteyllerin ve açılışların amacı
ödül törenlerinin ve köşe yazarlarının baş tacı
papyonların ve bin yıllık ritüellerin anlamıyım
Joachim Raphaël Boronali’nin hayatıyım
bendeniz

Zafer Yalçınpınar
Aralık 2015


1/ “Joachim Raphaël Boronali kimdir?” diyenler için bkz; https://evvel.org/joachim-raphael-boronali-kimdir

2/ “Joachim Raphaël Boronali” adlı şiirin pdf biçemine https://bit.ly/boronali adresinden ulaşabilirsiniz.

3/ Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.

4/ “Yalçınpınar da kimdir?” diyenler için bkz; https://bit.ly/zykimdir

Haz
17
2017
--

“Baş aşağı duran insanlar var, tıpkı bitkiler gibi; o insanlar ayaklarıyla bakıyor dünyaya!” (Francis Picabia)

(…)

Üst-kadınlar, üst-erkekler, alt-kadınlar, alt-erkekler; saçlarınıza ak düşecek ama fikirleriniz muallakta kalacak.

Kalbin, ruhun ve beynin tasavvurları, kimyasal ve otomatik reaksiyonlardır. Bunları harekete geçiren akım, içinizden, güneşten veya Büyükayı’dan gelir; Büyükayı nakleder, güneş anlatıp döker, bizlerse hazmettiklerimizi ve hazımsızlıklarımızı terennüm ederiz. Sevgili hanım okurlar, fikirleriniz ne kadar mantık veya gerçek dışı olursa olsun, henüz bir anlaşmadan başkası olmayan bir mutlaklığa dair birer anlaşmadır bunlar.

Gökyüzü omuzlarımıza çökerek batar, bizler de daha güçlü olmak için onu taşırız! Yanlış!

Marangoz iki yaşında bir çocuktan güçlü değildir; zamanın ve mekânın süresi aynıdır; şişman, zayıf, yaşlı veya genç kadın aynı şeydir. Sürekli bir devinim içinde durak yerleri, hayali eksen yatakları arıyorsanız çılgınlıktır bu!

(…)
Kıvrak ve taşkın zekalı arkadaşlarımdan biri bana edebi, görsel ve müzikal eserler arasında farklılıklar bulduğunu söylemişti. Bense onunla aynı fikirde değildim ve bu konuda uzun bir tartışmaya daldık. Hezeyanımız beyinlerimizin artık yavaş yavaş pelteye döndüğü âna kadar yaklaşık bir saat sürdü ve sonunda tüm fizik ve metafizik teorilerdeki boşluğun farkına varabildik!

Tartışmamız sırasında başka bir arkadaşım araya girdi ve kendi üzerine yansıttığı harici ışığı fark etmesiyle zihninin berraklığı aniden karanlığa gömüldü: Işık kelimesi yoktur ama ışık vardır; bu bir titreşim midir, yoksa nem mi? vs…, vs…

“Baş aşağı duran insanlar var, tıpkı bitkiler gibi; o insanlar ayaklarıyla bakıyor dünyaya!” Böyle sonlanınca zekayla ilgili tartışmamız, anlayan ve açıklayan insanların çılgınlığından bir süreliğine kaçabildiğimizi hissettik…

Francis Picabia
“Sonradan Görme İsa”, Çev: Alper Turan, Sel Yay., 2017, ss. 17-19


Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Gerçeküstü” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca bkz: https://evvel.org/?s=francis+picabia

Haz
17
2017
--

J. L. Borges Hakkında… Mektup… (E. M. Cioran)

“Oggito” adlı web sitesi sıkı edebiyata çok olumlu/önemli katkılarda bulunuyor. Lirik felsefenin efsane ismi E.M. Cioran tarafından, 1976 yılında, J.L. Borges‘in edebiyat aurasının göstergesel üstünlüğü hakkında kaleme alınmış sıkı bir mektup, Murat Erşen‘in çevirisiyle yayımlandı. Mektubun tam metnine https://oggito.com/emil-ciorandan-borgese-mektup-06201730625 adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
16
2017
--

Taylan Kara çok sert: “Piyasa Edebiyatına Karşı Ön Yargı Listesi”

Taylan Kara, sert bir eleştiri kaleme almış. Piyasa Edebiyatı-Edebiyat Piyasası’na karşı kullanışlı olabilecek ön yargılardan söz etmiş… Taylan Kara’nın eleştirel listesinin tam metnine https://haber.sol.org.tr/yazarlar/taylan-kara/bok-10-piyasa-edebiyatina-karsi-yargi-listesi-200046 adresinden ulaşabilirsiniz.


Önemli Not: Taylan Kara’nın edebiyat oligarşisine dair gerçekleştirdiği analiz ve eleştirilerin bazılarına https://evvel.org/?s=Taylan+Kara adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
16
2017
--

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için İmza Kampanyası

“Türkiye yetkililerinden, görünürde yalnızca sürdükleri barışçıl eylemleri nedeniyle tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın hızla ve koşulsuz serbest bırakılmasını, tutuklandıktan sonra Sincan Cezaevine sevk edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işkence ve kötü muamele görmemesini ve bağımsız doktorlar tarafından sağlanacak, gizlilik ve bilgilendirilmiş onay ilkeleri de dahil olmak üzere tıbbi etiğe uygun bir sağlık hizmetine erişebilmelerini talep ediyoruz. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın barışçıl protesto haklarını kullandıklarını vurgulayarak, Türkiye yetkililerini ifade özgürlüğü haklarına saygı göstermeye çağırıyoruz.”

Uluslararası Af Örgütü’nün yürüttüğü imza kampanyasına katılmak için https://acileylem.org.tr/eylem/nuriyesemih adresini ziyaret edebilirsiniz.

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Haz
15
2017
--

Sergi: “Dışarının İçerisi”

17 Haziran – 1 Temmuz 2017
Tight Aggressive-Kadıköy

“Sokaktan aşina olduğumuz sanatçıların
çalışmalarına bu kez içeriden bakış atacağız.”


Sanatçılar:
Ares Badsector, Alpha Rising, Esk Reyn,
Canavar, Max On Duty, Erin İlkcan Aslan,
Adekan, Enklark Kent, Ekin Deniz Kaya,
Blek, Brot, Odin


Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/312915659131756


Hamiş: EVV3L kapsaamında yayımlanan “Sokak Sanatı” başlıklı ilgilerin yümüne https://evvel.org/ilgi/duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
15
2017
--

Şiir Taslağı

gecelerin yüzüme kapanışı
karanlığın aklıma
__________ yol olduğu sızıntı
bir biçim meselesi
evlerin yeraltına yükselişi
denizlerin boruları dönmesi
tesisatların gökyüzüyle dolması
hepsi hepsi hepsi hepsi hepsi
şiirimin taslağıdır

gözlerimin kıyılarına dolanan yalanlar
hiç yoktan hırsızlıkla kurulan yayınevleri
__________________ünlü editörleri
hepsi hepsi hepsi
benim tanınmayışımdır

beş haneli adaların
kıyısında yaşananlar

Zafer Yalçınpınar
Üvercinka Dergisi, Sayı: 32 (Temmuz 2017)


Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine ve şiir kitaplarına https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com