09
2020
Paris Musées, yüz binlerce eseri tüm dünyanın erişimine açtı
“Artık Goya, Monet, Cézanne ve diğer yüzlerce sanatçının eserlerinin yüksek çözünürlüklü dijital versiyonunu görmeniz ve kendi bilgisayarınıza indirmeniz mümkün…”
Haberin tam metni şurada; https://bigumigu.com/haber/paris-teki-muzelerde-bulunan-321-178-eser-internete-acildi-paris-musees/
07
2020
7 Şubat 2020 (#5)

DOĞRUDAN YAYINCILIK FALAN!
kitapyurdu‘nun ‘doğrudan yayıncılık’ girişimi, dijital yayıncılığın ticarileştirilmesinden başka bir fonksiyon taşımıyor bence.
Şiire bir katkısı falan da olmaz, diye düşünüyorum.
Olan şey şu: Bir internet kitap satış sitesi, dağıtım ağı ile dijital listeleme/görünürlük avantajlarını kullanarak, matbaacılık mesleğinin kâr marjına ortak olmaya ve yeni nesil bir cazibe merkezi yaratmaya çalışıyor!
Ne müthiş bir strateji!
Ayrıca, ‘editöryal ve dilsel açıdan da bilgi, titizlik, tutarlılık, hassasiyet’ dediğimiz şeylerin tamamıyla bitişini, edebiyat ve şiir için kritik bir önem taşıyan bu alanlarda oluşacak kalite kaybını, kötücüllüğü söylemiyorum, düşünemiyorum bile! Sonuçta, bu işin, edebiyata ve şiire marjinal bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum.
Bu ‘doğrudan yayıncılık’ işi, hepi topu bir tür moda ya da ‘yeni nesil cukkalama yöntemi’ falan olabilir.
Nokta.
(kitapyurdu’nun girişimi bir ilk falan da değil. ISSUU yıllardır benzer bir yöntem kullanıyor…)
Zafer Yalçınpınar / 7 Şubat 2020
Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm köşe yazılarını https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar adresinden okuyabilirsiniz.
03
2020
Upas Şiir: “Sinek Balesi” (Cem Onur Seçkin)
Sinek Balesi, Cem Onur Seçkin
UPAS Yayın/Şiir, Şubat 2020, 30 Sayfa
Okumak için: bit.ly/sinekbalesi
Cem Onur Seçkin‘in şiirileri çok keskin. Aklında neşter taşıyanların gizil duygularıyla kristalize olmuş bir cevher gibi; dünya sancısı, kalb ağrısı ve Sinek Balesi!
Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
01
2020
“Başımın Belası İlhan Berk” (Özdemir İnce)
Geçtiğimiz aylarda, Yalçın Armağan’ın yayına hazırladığı İlhan Berk “Şiirin Çizdiği” başlıklı kitaba dair birçok tartışma gerçekleşti:
1: Yalçın Armağan’a Açık/Zorunlu Bir Mektup: “Bir Teşekkürü Çok Görmek ya da Görmezden Gelmek”
2: İlhan Berk’in Manisa Ortaokulu Diploması ve Fransızca (1935)
3: Şiirin Çizdiği’ne dair “Bir Muamma…” (Özdemir İnce / İlhan Berk)
4: “İLHAN BERK’İN DERİNİ” (Seyyit Nezir) (9/12/2019, Aydınlık Gazetesi)
Son olarak, 31 Ocak 2020 tarihinde Özdemir İnce -resmi web sitesi kapsamında- “Başımın Belası İlhan Berk” başlıklı bir itiraz/eleştiri yazısı kaleme aldı. Edebiyat tarihine ve araştırma çalışmalarına not düşmek amacıyla kaleme alınan bu detaylı itirazın/eleştirinin tam metnini https://ozdemirince.com/basimin-belasi-ilhan-berk/ adresinden okuyabilirsiniz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
30
2020
30 Ocak 2020 (#4)

BORA SARI VE ARKADAŞLARI,
SAHİCİ BLUES-ROCK TINISINI KÖKLENDİRİYOR…
2010’lardan günümüze uzanan ‘yeni nesil popüler kültür dalgası’ ve içerdiği hızlı endüstrileşme/ticarileşme, tüm sanat aurasında etkisini gösterdi, gösteriyor. Özellikle de müzikte… Neler neler… Retro-sound mu istersiniz, 80’ler-synth mi istersiniz, tuhaf loop’lar mı, turistik şarkılar mı, şamanizm mi…
“Ne ararsan var, gel vatandaş!”
Hızlı tüketimsel süpermarketimizde ne ararsanız var, maşallah! Bununla birlikte tabiî, yeni nesil popüler kültürün (ya da billurlaşmamış deneysel çeşitliliğin) taşıdığı çok kötü bir ortaklık var: Söz konusu eserlerin hızlıca üretiliyor ve hızlıca tüketiliyor olması! (Bu hızın öyle değişik yolları var ki, nasıl bir kalpazanlıkla oluştuğunu ve müziğin özündeki kıymeti nasıl iğdiş ettiğini anlatamam size! Sırf bu nedenle, bu kötücül anlayıştan uzak durmak için yeni tanımlar icat etmek zorunda kaldım: Örneğin; ‘bağımsızdan da bağımsız olmak’ gibi!)
“Allahım, bu kötücül sistematiğin, bu kalpazanlığın dışında kimse yok mu, hiçbir şey üretilmiyor mu acaba?” diye kara kara düşünüyorken, sıkı gitarist Bora Sarı ve arkadaşlarının (Bora Sarı Band) “Yüksek Tansiyonlu Yorgunlar” adlı ilk şarkısı spotify’da beliriyor.

Dinliyorum, sonra birkaç kez, üst üste dinliyorum şarkıyı, gitar rifflerini ve sözleri…
Kendi kendime -yüksek sesle- bağırmışım; “Bu… Bu sound işte! Bu sound, bu tuşe sahici bir öz taşıyor, sahici bir kök ve anlam taşıyor!”
Demek ki mesele blues-rock alanına geldiğinde, hâlâ sahici eserler veren (yani, kalpazan üretimi olmayan) müzisyenler yetişebiliyormuş. Bu düşünceyle birlikte kafamdaki karanlık dağılıyor; nasıl desem, “mıy mıy olmayan” bir parıltıyla karşılaşıyorum.
Mutlu oluyorum, onur duyuyorum falan… Neyse! Daha fazla kafanızı karıştırmadan, özet geçeyim:
Bora Sarı Band, “Yüksek Tansiyonlu Notalar” üst-başlığıyla tasarlanmış uzun bir blues-rock serüveninin ilk adımını atıyor: Yüksek Tansiyonlu Yorgunlar! Spotify üzerinde şu adresten dinlemenizi -yüksek sesle- öneriyorum:
https://open.spotify.com/track/5IZkErba4aFkuE8y4X1TC3?si=hLDxMRf5S6KFwUN2OZJ0Tw
Zafer Yalçınpınar / 30 Ocak 2020
Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm köşe yazılarını https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar adresinden okuyabilirsiniz.
27
2020
İÇBÜKEY KIVRIMLAR (Emir Alisipahi)
______________Duygu Gündeş anısına
(…)
işte,
görüyorsun sevgilim.
bu diyardan biz,
inceldiğimiz yerde koptuk.
işte, görüyorsun ya!
anlamak,
ve anlayış.
çağlar boyu süregelen,
en ince hastalık.
ve herşeye rağmen,
-yalnızca-
senin koynunda yadırgamadım,
bu dünyevi muhabbetlerin
kirli uğultusunu.
şimdi giderayak
deliller bırakıyorum ardımda,
damlaların o katıksız
ağırlığınca.
tembih ettim kuşlara,
ve bilhassa,
fısıldadım yılgın kanatlıların,
sivri kulaklarına.
(…)
ve elbette sevgilim.
kabul,
en çetrefilli yoldu,
dağların kıyıya
dik uzanan yamaçlarında.
velhasıl,
-yani-
herşeyden sonra,
sen de biliyorsun.
süratli bir varıştı zihnimizdeki,
enkaza dönüşün altın çağına
(…)
Emir ALİSİPAHİ
26 Ocak 2020
Şiirin tam metnini bit.ly/icbukey adresinden okuyabilirsiniz.
26
2020
Canımız, biriciğimiz Duygu Gündeş’i yitireli 1 yıl oldu…
Canımız, biriciğimiz, güzeller güzeli çevirmen Duygu Gündeş‘i yitireli 1 yıl oldu. Geçen bu 1 yılda yaşadım mı, yaşamadım mı, Duygu’nun yokluğuna, bu acıya, bu özleme dayandım mı, dayanamadım mı, neler-nasıl ve neden oldu hiç bilemiyorum… (Tam-eksiksiz bir çırpınış!) Geçen zamana dair içselleştirdiğim -daha doğrusu, içselleştirdiğimi sandığım- tek şey şu: Duygu’ya bir ağıt olarak Ölümcül Defter‘i kaleme aldım, ölümü anlamaya/sınamaya çalıştım. Ne kadar başarılı olduğum bilinmez; yaşayan ölülerin çağına/dünyasına kıyasla… (Zafer Yalçınpınar)
Duygu Gündeş (1976-2019)
10 Kasım 1976 tarihinde Ankara’da dünyaya gelen Duygu Gündeş, 1994’te Kadıköy Anadolu Lisesi’nden, 1996’da İstanbul Üniversitesi Turizm Otelcilik Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 2005 ile 2007 yılları arasında Kanada’da yer alan Güney Alberta İngilizce Dil Vakıfları’nın “Amerikan Edebiyatı ve Yaratıcı Yazarlık” bölümünde eğitimini sürdürdü. Çevirileri ve yazıları birçok edebiyat platformunda (Kaçak Yayın, Yeni Harman, Koridor, Patika, EVV3L, Karga Mecmua, Üvercinka) yayımlanan Duygu Gündeş’in “Psikopat, Keith Ablow” (Pegasus Yayınları, 2008) ile “Duman Hırsızı, Shana Abe” (Erko Yayıncılık, 2007) adında iki roman çevirisi de bulunmaktadır.
Yaşamının büyük bölümünü İstanbul Kadıköy’de (Fenerbahçe-Dalyan ve Erenköy-Ethem Efendi’de) geçiren Duygu Gündeş, 26 Ocak 2019 tarihinde Kadıköy’de yaşamına son vermiştir. Bilinen tüm çevirileri ve yazıları duygugundes.info adresinde toplanmıştır.
(Kupür: 26 Ocak 2020, Sözcü Gazetesi, Türkiye Baskısı)
Ölümcül Defter, Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın, Eylül 2019, 55 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/olumculdefter.pdf
Çeviri Şiirler, Duygu Gündeş
UPAS Yayın/Şiir, Eylül 2018, 30 Sayfa
(2. Edisyon, 3 Şubat 2019)
Okumak için: bit.ly/cevirisiirler
William Blake, Charles Bukowski,
Leonard Cohen, Emily Dickinson,
George Eliot, John Milton, Pablo Neruda,
Carl Sandburg, Sappho, Robert Snyder,
Humbert Wolfe, Andrei Voznesenski,
William Butler Yeats
“Yeni Harman ve Kaçak Yayın gibi edebiyat dergilerinden tanıdığımız Duygu Gündeş‘in 2000’li yılların başından günümüze özenle gerçekleştirdiği şiir çevirileri (13 şairden 21 şiir) bu kitapta bütünleniyor. Çeviri Şiirler, William Blake‘den Charles Bukowski‘ye uzanan geniş bir yelpazede edebiyatın güçlü şairlerinden imgesel kıvılcımlar yansıtıyor.”
25
2020
Öl… Ölebildiğin kadar… Seeeev, sevebildiğin kadar.

Nâzım Hikmet’in
“Benerci Kendini Niçin Öldürdü” (1932)
adlı destanından…
“Nâzım Hikmet’in bu şiirinde, şiirsel bir anıştırma olarak, “sev” kelimesinin yerine “öl” kelimesi okunabilir/kullanılabilir. Özellikle destanın bütünselliği kapsamında, Benerci’nin sevgilisinin sonu düşünüldüğünde… “(…) benden izin sana, öl, ölebildiğin kadar.” (Zy)

Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.
23
2020
Biles Öcal’ın Portreleri
Ressam Biles Öcal‘ın vefatından dün haberdar oldum ve çok üzgünüm. Kendisini şahsen tanımıyordum, fakat Öcal’ın eserlerindeki şiirsel güçle -2001 yılında- Karşı Sanat kapsamında gerçekleştirdiği portreler sergisinde tanışmıştım. Öcal’ın tüm eserleri, kendine özgü ve çok kıymetli bir “bulanık denge”yle donanmıştır. Hem teknik açıdan, hem de yansıttığı duygulanımlar açısından Öcal’ın eserleri kuvvetli bir şiirsel yükü taşıyor… Onun sanatsal izleğine, imgelerine ve görüngülerine tanık olmaktan gurur duyuyorum. (Zy)
Mart 2001, Karşı Sanat Çalışmaları
Biles Öcal Sergi Kataloğu‘ndan…
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.
18
2020
KOLAJ: “Kuşlar ve Terk Edilmişler için Şiir Sanatı” (Tan Tolga Demirci)

Kuşlar ve Terk Edilmişler için Şiir Sanatı
(kolaj, 2020)
Tan Tolga Demirci
(Tan Tolga Demirci‘nin kolajlarından özel bir seçki,
yakında Upas Yayın’ın dijital kitapları arasında yer alacak…
Heyecanlıyız, mutluyuz…)
Ayrıca bkz: Varoluş Denemeleri
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Gerçeküstü” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.
16
2020
Dada neydi?
(…)
Dada neydi? En başta çeşitli sanatçıların, ressamların ve şairlerin Birinci Dünya Savaşı’na ve bu savaşa sebep olan toplum ve liderlere karşı şiddetli tepkisiydi. Kabare Voltaire’i düzenleyen Hugo Ball günlüğüne şöyle yazmıştı:
Burada kutladığımız hem şaklabanlık ve hem de bir ağıt merasimidir. Kabaremiz bir jesttir. Telaffuz ettiğimiz, söylediğimiz her söz en azından bir anlama gelir: Bu utanç verici çağ, saygımızı kazanmayı beceremedi. Nesi saygıdeğer, nesi takdire şayan? Top tüfekleri mi? Büyük davulumuz onları bastırıyor. İdealizmi mi? Hem popüler hem akademik türü çoktandır el âlemin maskarası olmuş…. Dada dediğimiz şey daha yüce soruları da içinde barındıran bir hiçlik komedisi, bir gladyatörün selamı, paspal artıklarıyla bir oyun, ahlak ve bolluk pozlarının ölüm fermanıdır.
Dadacının kavgası, bu çağın ıstırabı ve ölüm sancılarıyladır.
Hugo Ball, “Flight Out Of Time” (Viking Press, New York, 1974)
Lee Harwood
“Kalbim Dada’da Kaldı”, Çeviri: Deniz Kurt
SUB Yayın, Underground Poetx Serisi, 2019
15
2020
Özel Tarih Damgalı Zarf: Nâzım Hikmet’in Doğumunun 118. Yılı
15/01/2020, PTT, Özel Tarih Damgalı Zarf
Bkz: https://www.filateli.gov.tr
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.
10
2020
Nâzım Hikmet ve Sait Faik (1950, Burgaz Adası, Vedat Günyol Arşivi’nden)
Yeni Ufuklar Dergisi, Haziran 1976, Sayı: 273
(Vedat Günyol Arşivi’nden…)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden, Sait Faik başlıklı ilgilerin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
08
2020
En Uzun Geceden
acıyı çekiyorum
göz bebeklerime kadar
karın altında,
kelimeler gömülü.
ne yapılabilir
denizin dibinde,
en büyük gemiler
___________gömülü.
ve bu tırmanış iyi değil.
manolya ölmeye hazırlanıyor,
bitecek her şey bu gece.
havada asılı kalan duman
boyun eğmeyen ağaçlar
yaşamı anlatan ırmak
konuşkan martı
sabaha karşı!
mecburen,
kendi gökyüzümü kuruyorum
dudağının kenarındaki
_______________çizgiyle
en uzun geceden.
Zafer Yalçınpınar
Ocak 2020
Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve şiir kitaplarını https://bit.ly/zypsiir adresinden okuyabilirsiniz.
02
2020
‘Sağlam Bir Karanlık’ ya da “Aa, ne güzel bıçak. Nerden bulmuşlar ki bunu?” (Ömer Faruk Dizdar)
Ömer Faruk Dizdar‘ın “sağlam karanlık” şarkıları…
Tüm dostlara öneriyoruz, kafanız kapansın azıcık!
Dünya sancısının şakası yoktur, çünkü!
Abone olunuz:https://www.youtube.com/channel/
UCtI0w_ct2SFY3aX77_X6Mbw
01
2020
Siyah İçi ve ‘Ölümcül’ Bir ‘Ağıt Defter’
“Duygu vefat edeli 1 yıl olacak… Biricik-mu‘yu yerden göğe kadar özlüyorum. Bu yazdığım defter bir ağıt… Siyah içi bir Ölümcül Defter yazarak, bu defterin başında düşünerek ölüm denen şeyi anlamaya çalışıyorum, anlayamıyorum…” (Zy)
Ölümcül Defter,Zafer Yalçınpınar
UPAS Yayın, Eylül 2019, 55 Sayfa
Okumak için: https://upas.evvel.org/olumculdefter.pdf
Hamiş: Zafer Yalçınpınar’ın tüm kitaplarını https://zaferyalcinpinar.info adresinden okuyabilirsiniz. Upas Yayın ise şurada; upas.evvel.org
28
2019
28 Aralık 2019 (#3)
ANTİ-KAHRAMAN
Geçenlerde, edebi eserlerimde kullanmak için bir “anti-kahraman” yaratmak istedim kafamda.
Oturup bu konu üzerine çalışayım, düşüneyim, dedim.
Nasıl biri olmalı?
Örneğin, Moliere‘in teatral ve ironik seslenişini kullanıp -henüz- var olmayan bu anti-kahramana “haşmetmeap!” diye hitap edebiliriz.
Ya da bu anti-kahramanı dünyadaki tüm kötücül doksozofinin (genel geçer kanaat teknisyenliğinin) mucidi olarak tanımlayabiliriz.
Bilemiyorum… Düşünmeye devam ediyorum.
Her düğünün damadı, her cenazenin papazı!
Üniversite mezunu olmadığı halde, çeşitli retorikler kullanarak kendisini evrensel bilginin üzerinde konumlayabilen bir ağ örücü!
Eli uzun, her yere değebilir!
Üniversite mezunu olmadığı halde her bilimsel sempozyumun içerik belirleyicisi, her eleştirel operasyonun komutanı, her bilginin ve yorumun efendisi! Sanırsın… Bir ordinaryüs!
Ödül törenlerinin, yazar-çizer ortamlarının baş tacı! Sergi açılışlarının bir numaralı konuşmacısı! Her yerin onur konuğu…
Medya ustası! Başyazar! Büyük mentor!
Hep en önde… Hep en hızlı!
Dünyayı su bassa, o bir ördek gibi dünyanın üzerinde yüzecek!
Bilemiyorum.
Aslına bakarsanız, vazgeçtim böyle bir anti-kahraman düşünmekten!
Dünyamıza bunu yapamam. Böyle bir anti-kahramanı icat etmek dünyamıza ve insanlık tarihine geri dönüşü olmayan bir kötülük sunar! Edebiyat dünyamız, böyle bir anti-kahramanı daha kaldıramaz!
Kendi kendime gülüyorum…
Elias Canetti’nin “Kulakmisafiri” adlı kitabına (Payel Yayınları, 1994, Çeviren: Şemsa Yeğin) ve bu kitabıyla yarattığı 50 karaktere selâm olsun!
Kanal İstanbul… Asgari ücret… Yeni yıl?
Önce, bu yazıda anlatmaya çalıştığımız anti-kahramanlardan kurtulmalıyız! Çünkü anti-kahramanların ülkesinde ‘Kanal İstanbul’ da ‘Asgari Ücret’ de ‘Yeni Yıl’ da anlamsızdır!
Zafer Yalçınpınar / 28 Aralık 2019
Hamiş: Yalçınpınar’ın tüm köşe yazılarını https://evvel.org/ilgi/kendimle-konusmalar adresinden okuyabilirsiniz.
27
2019
Yeni Klip: “Mainline” (Kerim Çaplı)
Söz/Müzik: Kerim Çaplı
Düzenleme: Kerim Çaplı
Yönetmenler:
Anıl Tütüncüoğlu (YüzdeYüz Film)
ve Ahmet Çaplı
I have been running on the mainline
with a suitcase in my hand
I have been riding on the mainline
with a suitcase in my hand
If I dont come back tomorrow
well I hope you will understand
Reality aint a city street,
i gotta be my dawn,
I could feel the beat
Come on
I am gone back to the South Lane
where the stars fall from the sky
Well I am gone back to the South Lane
where the stars fall from the sky
I am a beepy brickle flame baby
If I miss it I wanna fly
Reality aint a city street
I gotta be my dawn
I could feel the beat
Come on
Come on
Reality aint a city street
I gotta be my dawn
I could feel the beat, come on
Ayrıca bkz: Muhtacım Sana
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Kerim Çaplı” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.
26
2019
2019’un ‘sonsuz acı ve dünya sancısı’ yılı olduğunu (etimde, kanımda, canımda) hissediyorum.
Bilindiği gibi, 2006 yılından bu yana her yılın sonunda -meşhur bir manyaklığa imza atarak- Zafer Yalçınpınar Oto-Almanağı‘nı yayımlıyor ve bir tür kişisel tarih çalışması gerçekleştiriyordum. Fakat, 2019‘un ölümcül krizlerini düşündüğümde, bu uğursuz yılın ‘sonsuz acı ve dünya sancısı’ yılı olduğunu -etimde, kanımda, canımda- hissediyorum. Zinhar! 2019 yılı bir almanağı falan hak etmiyor!
2020 yılının hakikat yolunda kalb, vicdan, hakkaniyet ve umut getirmesini diliyorum… Yaşayan herkese… (Zy)
24
2019
İlhan Berk’in Manisa Ortaokulu Diploması ve Fransızca (1935)
Geçtiğimiz günlerde, şair İlhan Berk’in 1930’lu yılların ortasında Fransızca bilip bilmediği (yeterince Fransızcası olup olmadığı) üzerine Özdemir İnce tarafından yoğun bir eleştirel tartışma başlatıldı.
Bakınız:
“Bir Muamma” (Özdemir İnce, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki)
https://evvel.org/siirin-cizdigine-dair-bir-muamma-ozdemir-ince-ilhan-berk
“Ne muamma ne mahremiyet ne de vukuat” (Yalçın Armağan, K24)
https://t24.com.tr/k24/yazi/ne-muamma-ne-mahremiyet-ne-de-vukuat,2497
“İlhan Berk’in derini” (Seyyit Nezir, Aydınlık Gazetesi)
https://www.aydinlik.com.tr/ilhan-berk-in-derini-seyyit-nezir-kose-yazilari-aralik-2019
İlhan Berk’in 1930’lu yılların ortasında Fransızca bilip bilmediğine (veya yeterince Fransızcası olup olmadığına) dair devam eden tartışmaya ışık tutacak önemli bir bilgiye/referansa ulaştık. Manisa Ortaokulu Bitirme Diploma Defteri‘nde yer alan bilgilere göre “347/1 – 20/7/1935” numaralı ve tarihli diplomayla birlikte genç İlhan Berk, 5 tam not üzerinden 4 alarak Fransızca dersini başarıyla tamamlamıştır. (Zy)
(Bkz: Hakkı Avan, “İlhan Berk’in Manisa Yılları”, Edebi Şeyler Yay., Kasım 2019, 1. Baskı, s.43)
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
22
2019
‘Kış Adası’ için Üç Dörtlük
Kış Adası için üç dörtlük…
Şiir: https://evvel.org/siir-uc-dortluk-kis-adasi
Tüm şiirler: bit.ly/zypsiir
Tüm fotoğraflar: zaferyalcinpinar.tumblr.com

21
2019
“Bir Methiye” (Mehmet Kerem Baysal)
Bir Methiye
Mehmet Kerem Baysal
UPAS Yayın, Aralık 2019, 16 Sayfa
okumak için: bit.ly/birmethiye
“Mehmet Kerem Baysal‘ın “Bir Methiye” başlıklı şiiri, yaşamın arka bahçesini araştıran yeni nesil bir gezintiyi gözler önüne seriyor.
Önemli Not: “Sıkı şiire öncelik vermek” ve “imgelemin özgürleşmesini sağlamak” amacıyla dijital yayıncılık serüvenine başlayan UPAS Yayın‘ın tüm kitaplarını upas.evvel.org adresinden ücretsiz olarak okuyabilirsiniz.
17
2019
Buluntu: “İlhan Berk’in ‘Beyaz’ Şiirinin İlk Biçemi”
EVV3L’in sıkı dostlarından -ve sıkı araştırmacı- Halûk Cengiz, İlhan Berk‘in şiirsel işleğine dair önemli bir buluntuyu bizlerle paylaştı.
Bugün, İlhan Berk’in “Âşıkane” (1968, De Yayınevi) adlı kitabında bulunan “Beyaz” şiirinin 1962 yılındaki ilk biçemine erişmenin heyecanını yaşıyoruz. Söz konusu şiirin ilk biçemi, ‘Son Çağ’ Dergisi‘nin Haziran 1962 tarihli 12. sayısında “Sonnet” başlığıyla yayımlanmış…
Son Çağ Dergisi, No.12
Kapak Görüntüsü ve “Sonnet” Şiiri, 1962
(Görselleri büyütmek için üzerlerine tıklayınız.)
Böylesi buluntular İlhan Berk’in şiir yazım sürecindeki dize, dizgi, kelime ve başlık tercihleri için (İlhan Berk’in şiirsel işleği için) kıyaslamalar geliştirmemizde, analitik bir adım atmamızda çok önemli fikirler sağlıyor.
Şiirin her iki biçemini de (1962 ve 1968 versiyonunu) ilginize sunmaktan mutluluk duyuyoruz. (Bu değerli paylaşım kapsamında Halûk Bey’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Sağolsun, her daim varolsun Halûk Bey…)
Sahicilikle!
Zafer Yalçınpınar
17/12/2019
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilere https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.