Haz
23
2011
0

Bilge Karasu’dan Masallar

“Dost Dergisi”nin Ekim 1969 tarihli 60. sayısında Bilge Karasu tarafından kaleme alınmış iki masalla karşılaştım. “Yağmurlu Kentin Güneşçisi” ve “Korkusuz Kirpiye Övgü” başlıklı masallar, Nezih Danyal’ın karikatürvari çizimleriyle birlikte okuyucuya sunulmuş. Karasu’nun masallarına https://zaferyalcinpinar.com/karasumasallari.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Bilge Karasu ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=bilge-karasu adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: Dost Dergisi’nin birçok önemli sayısını bana ulaştıran Sahaf Barış Soysal’a çok teşekkür ederim.

Haz
23
2011
0

Bir Zamanlar Moda’da… (Ahmet Cemal)

İstanbul Dergisi’nin 3. sayısında yayımlanan “Bir Zamanlar Moda’da…” başlıklı yazıya https://zaferyalcinpinar.com/birzamanlarmoda.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. Yazı, Ahmet Cemal’in Kadıköy-Moda anılarından ve Moda’nın eski görüntülerinden oluşuyor.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm “Kadıköy” başlıklı ilgilere https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
22
2011
0

“Moda Burnu, Fazıl Paşa Sokak, 14 Numara”nın Hikâyesi

Birkaç gün önce Kadıköy Moda Burnu, Fazıl Paşa sokak, 14 numarada yer alan metruk eve yapı iskeleleri kurulduğunu ve bir restorasyonun gerçekleşmeye başladığını gördük. Çok sevindim; o metruk ev, yeniyetmeliğimden beri yaşam taşımasını, yaşamasını, dirilmesini arzu ettiğim cansız bir heykel-iskelet gibi duruyordu. Şimdi yeniden “yaşamaya” başlayacak. Fazıl Paşa Sokak, 14 numaralı evin hikâyesini İstanbul Dergisi’nin Ekim 1992’de yayımlanan 3. sayısında buldum. Elif Erim, işbu evi konu alan kapsamlı bir yazı kaleme almış. Elif hanım eve ilişkin bir yazı-araştırma ortaya koymakla kalmamış, evi kurtarmak için bir de imza kampanyası düzenlemiş. Kampanyaya katılan isimlerin arasında Can Yücel ve ailesi, İdil Biret, Ara Güler, Latife Tekin, Doğan Kuban, Leyla Pamir, Berna Moran gibi isimler de bulunmakta…

Moda, Fazıl Paşa Sokak, 14 numara’nın hikâyesine https://zaferyalcinpinar.com/fazilpasa14.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Zy

1. Hamiş: Fark ediyoruz ki bir evin hikâyesinin değişmesi/anlaşılması 19 sene kadar sürebiliyor.

2. Hamiş: Kadıköy konulu odak çalışmalar yayımlamaya/hatırlatmaya önümüzdeki günlerde de devam edeceğiz.

3.Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm “Kadıköy” başlıklı ilgilere https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
22
2011
0

Belgesel: “Khalkedon Manzaraları”

Kadıköy ve Tarihi Üzerine Bir Belgesel… (İZ TV’den..)

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
Haz
22
2011
0

Nietzsche ve Felsefe (Gilles Deleuze)

Borges Defteri taifesinden Nazan Başgan, önemli bir çeviri gerçekleştirmiş. G. Deleuze’ün kaleme aldığı “Nietzsche ve Felsefe” adlı kitaptan “Kara Vicdan ve İçe Dönüş” başlıklı episoda https://issuu.com/borgesdefteri/docs/kara_vicdan_ve_i_e_d_n__ adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
21
2011
0

İmzalı: Oğuz Atay’dan Cahit Arf’a

Oğuz Atay’dan Cahit Arf’a imzalı “Tutunamayanlar”…
Prof. Dr. Haluk Oral Koleksiyonu’ndan…
(Collection Dergisi, Sayı:7, 2002)

Prof. Dr. Haluk Oral’ın kitaba ilişkin notu…
(Collection Dergisi, Sayı:7, 2002)

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan imzalı ilgilerin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
20
2011
0

Duvarda: “Göz”

by sedat
(Foto:
Zy)

Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=takma-goz

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm “Sokak Sanatı” ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=duvarda adresinden ulaşabilirsiniz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Haz
20
2011
0

exdergi /no.2

exdergi‘nin tüm sayılarına https://exdergi.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Bloglardan ve diğer özgür platformlardan derlenerek projelendirilen exdergi, gerek taifesiyle gerekse de içeriğiyle geleceğin dergiciliğini ve özgür neşriyat kimliğini imliyor. Uzgörü açısından inanılmaz derecede özgün bulduğum bu dergicilik fikrini sonuna kadar desteklediğimi bildiririm. (Zy)

Haz
20
2011
0

Sergi: Kalbur Saman İçinde (Neslihan Öztürk)

“KALBUR SAMAN İÇİNDE”
Neslihan Öztürk

21 Haziran- 12 Temmuz 2011

PİHA KOLLEKTİF SANATLAR- KADIKÖY
Caferağa Mh./ Bademaltı Sk. 17/B

Bkz: https://www.facebook.com/event.php?eid=130603673685451

Written by in: Duyurular, Tartışmalar | Etiketler:
Haz
19
2011
0

Ece Ayhan’ın “Aile Öfkesi”

Kitap-lık Dergisi, 2001 tarihli 48. sayısının “Vesika-lık” bölümünü Nurullah Ataç’a ayırmış. Şüphesiz, Ataç, şiirde sezgisellik ve dil devrimimiz adına edebiyat tarihimizdeki çok önemli bir isimdir. Ancak, benim bu dergide ilgimi çeken şey Ece Ayhan’ın Ataç hakkında kaleme aldığı yazıdır. Daha doğrusu Ece Ayhan’ın, Ataç üzerine düşünürken gam değiştirerek -garip ve atonal ve kendince- bir “aile öfkesi” haritası çıkarmasıdır. Ece Ayhan’ın kitaplarında yer almayan bu yazıdan önemli bir bölüme https://zaferyalcinpinar.com/eceatac.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

1. Hamiş: Ece Ayhan bu yazıyı ölümünden bir sene önce kaleme almış…

2. Hamiş: 12 Temmuz 2011 tarihine yaklaşırken, Ece Ayhan’ın kitaplarına girmemiş başka yazılarını da Evvel Fanzin kapsamında yayımlayacağız.

3. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
19
2011
0

“Cevap” olarak… (19 Haziran 2011)

Kuşların bana söylediğine/ilettiğine göre, Yeni Sinsiyet‘in nemalanıcıları, şiir simsarları ve edebiyat/sanat kâhyaları sağda solda vızıldamaya başlamış. Zafer Yalçınpınar‘ın ne iğrenç bir adam olduğu yönünde “dezenformasyon” uyguluyorlarmış, dedikodu döndürüyorlarmış. Kulaktan kulağa fısıldaşıp, iç içe iki kaşık gibi haysiyetsizce davranarak sağa sola beni kötülüyorlarmış, filan… Yıllardır aynı şey…
O muhterislere sözüm şudur:  “Devam edin!”
Ki biz de -tarihsel bir vazife olarak- aşağıdaki şiiri bir 80 sene daha size ithaf edelim;

CEVAP

(…)
Yala bal tutan beş parmağını
____________beş çürük muz gibi,
homurdanarak dolaş besili bir domuz gibi
Meydan senin…
___________mi dersin?

Hata edersin,
bizde o göz var mı baksana!!
Ben içirmek için sana
_________kendi kara kanını
bir ateş çemberi çevirdim dört yanını,
sağa git
____yok geçit,
sola git yok,
ileri
___geri
______yok.
Kıvır kuyruk kalemini kalbine sok
bir akrep gibi intihar et…

Nâzım Hikmet

Haz
19
2011
0

Sıkı bir sinema platformu; “BAKINIZ.COM”

(…)Eğer siz filmlerinizi yapmak için sürekli olarak devlete ve televizyonlara bakarsanız vicdan ve hakikat karşısındaki tavrınız da ihtimaldir ki bir süre sonra problemli hale gelebilir. Dolayısıyla insanın seyircisini oluşturması, seyircisini eğitmesi kötü bir şey değildir.(…) (Derviş Zaim)

Bugün, “Bakınız” adlı sıkı sinema platformunu incelemekte ne kadar geç kaldığımı farkettim. Sinema Sanatı üzerine birçok sıkı derlemenin, söyleşinin ve inceleme/odak yazısının yer aldığı web sitesini “sıkı sinema” ile ilgilenenlerin baş tacı etmesi gereken bir yer olarak görüyorum.

Örneğin, sitede Derviş Zaim‘le yapılmış bir söyleşiye rastladım. Zaim, 17 Mart 2011’deki bu söyleşisinde sadece sinema değil tüm sanat dalları -özellikle de edebiyat- için geçerliğini arttıran bir “vicdan tavrı”nı imlemiş… Bu tavrı çok önemsiyorum. (Söyleşinin tam metnine https://www.bakiniz.com/dervis-zaim-vicdan-ve-hakikat-sinemasi-2/ adresinden ulaşabilirsiniz.) Ayrıca, “Ken Loach” ve “Sıkı Sinema” üzerine oluşturdukları derleme de çok ilginç; https://www.bakiniz.com/ken-loach-sinemaci/

Sonuçta, https://www.bakiniz.com adresinde yer alan siteyi yakından takip etmenizi öneriyorum. (Zy)

Hamiş: Bakınız‘ın logosunda bir “Baykuş Bakışı” seziyorum. Bu bakış tarihlendirilmiş zamanı irdelemenin en sıkı yoludur.

Haz
18
2011
0

Sıkı sahaf Barış Bingöl’le “kitap mezatı” üzerine laflamak…

Zafer Yalçınpınar: Kadıköy’de üçüncü kez kitap mezatı gerçekleştirdin. Kitap ve bilgi heveskârları bu mübadeleden çok memnun görünüyor. Mübadelenin amacından biraz bahsedebilir misin?

Barış Bingöl: Mezat dediğimiz şey, kabaca, açık arttırma usülü ile kitapların alım-satımıdır. Mezat, çok öncelerden beri sahaflara entegre olmuş bir satış metodudur aynı zamanda. Şu anda çoğu insanın elinde bol olmayan tek şey zaman… Her sabah saat 5’te 6’da kalkıp işe giden, gecenin 1o’unda 11’inde eve dönen birçok insan yaşıyor bu memlekette… Hal böyle olunca, dükkâna gelip rafları kurcalayan kişi sayısı da oldukça azalıyor. Son birkaç yıldır da böyle malasef. Zamansızlığı yenmenin en iyi yolu da pratik çözümler, kısa yollar bulmaktır. Ben de bunu düşünerek bizim mesleğin olmazsa olmazını, mezatı Kadıköy’de yapmaya karar verdim. Daha önce Babil Sahaf da kitap mezatı yapmıştı, ama o da zamansızlığa yenildi ve bıraktı. Yaptığım mezat sayesinde bütün müşterilerim kitaplara daha kolay erişebildiğini söylüyor. Çünkü onların neler topladığını hangi konularla ilgilendiğini bildiğimizden listeye o kitapları eklemeye gayret gösteriyoruz. Böylece her ay eline geçen katalogda hem kendi kitaplarını buluyor, hem de başka konulardaki aykırı kitaplardan haberdar olup onlara da pey verebiliyorlar. Bu kataloğu hazırlarken teknolojinin velinimetlerinden de yararlanıyoruz. Her ne kadar sahaflarla teknoloji örtüşmüyor görünse de bence işin devamlılığı ve gelişmesi için belli argümanların mesleğimize entegresi şarttır. O sebeple yapmış olduğum sitede kataloğu resimli olarak yayınlıyoruz. Bu sayede İstanbul dışından birçok müşterim de mezata pey verip katılabiliyorlar. Onların bana teşekkürleri çok daha yoğun oluyor haliyle, çünkü İstanbul’a gidip gelemezken her ay İstanbul’dan kitap alabilir olmaları uzaktaki müşterilerimi çok mutlu ediyor. Tabiî, kitap mezatını Kadıköy’de yapıyor olmakla bu yakada oturanların bir kat daha beğenisini kazandığımı söyleyebilirim. Onların evlerinin olduğu yerde böyle bir etkinliğin var oluşu çok daha mühim bir hal alıyor. Kitap heveskârı evinden çıkıyor ve 30 dakikada ulaşabildiği bir yerde mezata katılıyor. İlk mezatı gerçekleştirdiğim zaman Avrupa yakası için bana ısrarda bulunan birçok kişi oldu. Ama onlara Kadıköy’de mezat yapmak istediğimi, kitap mezatının bu yakada gerekli bir şey olduğunu dile getirdim. Şimdi mezatı burada, Kadıköy’de yapmış olmanın ne kadar doğru bir hareket olduğunu anlıyorum.

 

Z.Y.: Üçüncü mezatın kapsamında ilginç bulduğun kitaplar hangileri?

B.B.: Hangi birini anlatsam bir an bilemedim. Ama bu mezatta ilk sıralarda yer alan Türk Futbol Tarihi kitabı oldukça zor bulunan bir kitaptı. İçerisinde amatör ve profesyonel lig ayırmaksızın o zaman var olan bütün takımların bir fotoğrafı ve tarihi yer almakta… Onu da sen aldın mezata katılıp… Bence, çok da iyi ettin. Mükâfat ciltli Osmanlıca kitaplar vardı. Mükâfat cildi mekteplerde başarılı olan öğrencilere kitaplarını içine koysun diye verilen ciltlere denir ve çok güzel süslemeleri olur. Eskiden kitap hülasa etme müsabakaları düzenlenirmiş… Düzenlenen her yarışma sonrasında yarışmanın kitabı çıkarmış… 1944 yılında yapılan yarışmaya Erdal İnönü daha Fen Lisesi’ndeyken katılmış. Bu mezatta katıldığı yılın kitabı da vardı.

Z.Y.: Genç ve sıkı bir sahaf olarak, kitap heveskârları hakkında ne düşünüyorsun? Misal, tarihçiler nasıl insanlardır, edebiyatçılar nasıl insanlardır? Belirgin bir fark var mıdır?

B.B.: Kitap heveskârları için genel tabir “hafif çatlak” olduklarıdır. Yani, “çatlak” dediğimde hemen kötü düşünmeyin! Kendilerine özgü, zararsız, hatta güzel çatırtılardır bunlar. Herbirinin ayrı bir takıntısı mevcuttur. Bir müşterim matbaadan yeni çıkmış gibi 1935 basımı bir kitap ararken, bir diğeri “Bana içi lazım, kitabın kondisyonu önemli değil. Hem böylece fiyatı daha mâkul olur.” diyebiliyor. Bir müşterim, İstanbul Ansiklopedisi’nin 11. cildini beş sene boyunca arayıp, 11. cildi bulduğu vakit, “Rengi solgun, benim diğer ciltlere uymuyor, o yüzden kalsın.” diyebiliyor. Sahaf müşterisini tarihçi-edebiyatçı diye ayırmak pek de uygun düşmez. Çünkü hepsi selülozun o eski kokusuna hastadır. Dükkânımda karşılaştıkları zaman görüş farklılıkları dahi olsa çok güzel sohbet edip ortak konular bulabiliyorlar. Farkları kalmıyor haliyle, birbirlerinden…

11 Haziran 2011

Hamiş: Barış Sahaf’ın web sitesine https://www.bariskitabevi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilere https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=imzali adresinden, “Kadıköy” ilgilerine ise https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Haz
18
2011
0

Kara Deryalarda; “Viva Fenerista!”

2010-2011 sezonunda Fenerbahçe Spor Kulübü tüm profesyonel branşlarda (Futbol, Erkek Basketbol, Bayan Basketbol, Erkek Voleybol ve Bayan Voleybol’da) beşte beş yaparak şampiyon olmuştur. 2011 yılı itibariyle şunu bağırabiliriz: “NO PASARAN! VİVA FENERİSTA!”

Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kara-deryalarda-bir-fenersin

Haz
17
2011
0

“Üst notaların melodisini işitmek” (Tevfik Sonder)

Futuristika! taifesi -gene- önemli bir kültür arkeolojisi gerçekleştirmiş. Tevfik Sonder’in çalışmalarından örneklere, fotoğraflara ve Sonder’in müziğine ilişkin bir söyleşiye  https://www.futuristika.org/kultura/musiki/tevfik-sonder-ust-notalarin-melodisini-isitmek/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
15
2011
0

Bir zamanlar Kadikeuy…

Haydarpaşa Limanı’nın Eski Görüntüsü
(Seyhun Binzet Koleksiyonu’ndan…)

Seyhun Binzet, Collection dergisinin Ocak-Mart 2002 tarihli 6. sayısında Kadıköy’ün eski görüntülerine ve yaşantısına ilişkin olarak “Eski Kartpostallarda Kadıköy” adında bir yazı kaleme almış. Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/kadikeuy.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Kadıköy” başlıklı ilgilerin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=kadikoy adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
13
2011
0

Mutlu Ortam (Celâl Sılay)

 

Celâl Sılay
“Değinmeler”, 1966, Yeni İnsan Yay., ss. 40-42

Haz
12
2011
0

Sevgiliye Mektup (Sait Faik)

Sait Faik’in kaleme aldığı “Sevgiliye Mektup” adlı duygudurumsal yazı -ki bu yazıyı gizli bir başyapıt olarak düşünebiliriz- önce “İnkilapçı Gençlik” dergisi kapsamında 17 Ekim 1942 tarihinde yayımlanmış. 38 sene sonra, Tarık Dursun K.’nın yönettiği “Kitaplar” adlı derginin Haziran 1980 tarihli 6. sayısında yeniden gün ışığına çıkmış. Sait Faik’in duygudurumunu -69 sene sonra- bir de Evvel Fanzin olarak yayımlayalım, işaret edelim istedik…

Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/saitfaiksevgiliye.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Sait Faik ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
11
2011
0

Yaşar Nabi’nin Kartvizitleri ve Bir Tersimleme

Emin Nedret İşli’nin kartvizit koleksiyonculuğunu işaret etmişken, koleksiyonumda bulunan iki adet Yaşar Nabi kartvizitini de paylaşayım istedim. (Esasına bakarsanız, hoşuma gitti bu en önemli* editörlerimizden birinin  “saygılariyle teşekkür ve en iyi dilekleri…” )

* Burada kullandığım sıfattaki tersimlemeyi anlamak için bkz; “Canım kahve istemedi!” (Yaşar Nabi)

Haz
11
2011
0

Kartvizitler (Emin Nedret İşli)


“Rıza Tevfik’in kartviziti”
(E. Nedret İşli Koleksiyonu’ndan…)

Sıkı sahaf ve araştırmacı Emin Nedret İşli’nin kartvizit koleksiyonu üzerine kaleme aldığı “Kolay Bir Koleksiyon: Kartvizitler” başlıklı yazısına https://zaferyalcinpinar.com/kartvizitkoleksiyonu.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Nedret İşli’nin bu yazısında “Yunus Nadi’nin Peyami Safa’yı Başbakan Refik Saydam’a takdim edişi”nden tutun da “Rıza Tevfik’in filozofluğu ve Kadıköy’lülüğü”ne kadar çok ilginç ya da şaşırtıcı efemeraların görüntüleri yer alıyor.  Collection Dergisi‘nin Ekim 2000 tarihli ilk sayısında yayımlanan bu “sıkı” yazıyı okumanızı ve yazı kapsamındaki kartvizitleri dikkatle incelemenizi öneriyorum. (Zy)

Ayrıca bkz; Yaşar Nabi’nin Kartvizitleri ve Bir Tersimleme

Haz
08
2011
0

Fabrika (Aleksandr Blok)

Komşu binada ferah pencereler
Akşamları, akşamları
Gıcırtıyla açılıyor dalgın sürgüler,
Kalabalık süzülüyor kapılardan.

Ve kapılar boğulasıya kilitli
Duvar üzerinden, duvar üzerinden
Hareketsiz biri, simsiyah biri
İnsanları sayıyor sessizlikte.
(…)

Aleksandr Blok
Çev: A. Yaran

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Haz
08
2011
0

Otoportre II (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

“Yaşamak tükene tükene”
(B. Rahmi)

Bedri Rahmi’nin iki deseni (1971-1972)

*

Ayrıca bkz; https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=5942

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler: ,
Haz
07
2011
0

E-Kitap: KIZGIN (Zafer Yalçınpınar)

 

“Kızgın”
Zafer Yalçınpınar

Haziran 2011
(2009-2011 şiirlerinden ara imgelem…)

Kızgın‘ı, https://zaferyalcinpinar.com/kizgin.pdf adresinden indirebilirsiniz.

Hamiş: 2003-2011 yılları arasında yayımlanan Zafer Yalçınpınar e-kitaplarının tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=5982 adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
07
2011
0

Tenkitçi Firmaları (Salâh Birsel)

Yığınlar yani sanata bir eğlence gözüyle bakanlar sanatı çokluk cılız eserlerden takip ettikleri için önlerindeki örneklerin berisinde kalmış olan yeniliğe varmakta bir hayli zorluk çekerler.
Yeniliğin anlaşılması ve benimsenmesi çok sonra onu sezip yığınlara tanıtan birkaç uyanık tenkitçinin veya bu yaklaştırma işinde bir çıkarı bulunan edebiyat simsarlarının ortaya çıkmasıyla mümkün olabilir.
Bazen yeniliği getiren şairin mesela favori modasını yaymış bulunması gibi sanatla hiç ilgisi olmayan bir sebebe dayanarak üne kavuşması da bu yeniliğin kabul edilmesinde rol oynayabilir.
Bunlardan şu sonuç çıkıyor ki, yeniliğin, yeni bir sanatın veya daha genel olarak sanatın anlaşılması öyle sağlam temeller üzerine oturtulmuş değildir. Sanat alanında geçen usuller ticaret alanını dolduran buyrukların, yargıların hemen hemen tıpkısıdır. Yani orada da kötü paranın iyi parayı kovduğunu açıklayan Grasham kanunu gereğince kötü şiir iyi şiiri ortadan kaldırmaktadır. Orada da edebiyat simsarları, büyük tenkitçi firmaları, roman toptan satış depoları, aktarmacı şairler birliği piyasanın dizginlerini avuçlarında sıkmakta ve piyasayı bozacak eserlerin sürümüne yahut meydana çıkmasına engel olmak için aralarında her türlü kartel veya tröst kurmaktan çekinmemektedirler.

(Ekonomi bilimi sınırları içinde geçer akçe olan “Grasham Kanunu”nu edebiyat alanına aktarmayı düşünen ve kötü şiirin iyi şiiri kovduğunu belirten ilk ben değilim. Benden önce, Nurullah Ataç, bir yazısında, bu fikre dokunmuştu sanıyorum.)

Salâh Birsel
Şiirin İlkeleri, Yenilik Yayınları, 1954, s.25-26

Hamiş: Bu yazıyı antolojicilik oynayan edebiyat kâhyalarının tümüne -özellikle de Şerefsiz Şeref ile Ayhan Top’a- armağan ediyoruz.

Written by in: Usta Beni Öldür! (AKSAK KOLAj) | Etiketler:
Haz
06
2011
0

“Vezinsiz şiir yoktur.” (Nâzım Hikmet)

(…)İmdi: Bendenizce, şiirin ayrı sahası -muhteva bakımından- nesrin ayrı sahası yoktur. Her ikisi de aynı mevzuu, aynı hissi ele alırlar. Her ikisinin de kendine has imkânları vardır, fakat bu imkân farkı, şiire şu girmez, nesre bu girmezden değil de, teknik farkından gelir. Yani ölçü farkı, yani yazılış farkı, yani okunuş farkı. Mesela; suluboya ile yağlıboya farkı gibi. “Kayıtlı-vezinli” şiirler örnek istemez, fakat “vezinsiz-vezinli” şiirler hakkında bir iki misal vereyim. Ele, Bedri Rahmi’nin Karadut’unu alıyorum:

Çatlar mıydı bu yürek kahrından kıyamadık.

Bak, vezinsizliğin vezni burda “kıyamadık” sözüne kadar mükemmel. Bedri, “Bu yürek çatlar mıydı kahrından…” dememiş. Bunu bilerek dememişse çok güzel, çünkü şekille, muhteva arasındaki birlik, uygunluk, bütün sanatların esası olduğuna göre, burda bir kere, “çatlar mıydı”ya basmak lâzımdı, ki basmış. Bir ufak ses kusuru var: Yürek kahrından, derken bu iki k’nin, yüreğin sonundaki k ile kahrındanın başındaki k’nin yanyana gelmesi kakafoni yapıyor, diyebilirler. Bence hayır, bu iki k’nin burda birleşmesi, “çatlar mıydı”yı takviye ediyor. Çatlamanın bahis konusu olduğu yerde, ritm, vezin, ses de biraz çatlamalı. Bu mısraya itirazım: “Kıyamadık” sözünü, benim tekniğe göre kuyruğa almalıydı. Yani:

Çatlar mıydı bu yürek kahrından
______________kıyamadık

demeliydi.(…)
Bütün bunlardan başka, tempo meselesini de göz önüne almak lazım. Böylelikle en vezinsiz denilen şiirler, haddi zatında en mürekkep vezinli olur, bundan dolayı da vezinsiz şiir yoktur.

Nâzım Hikmet
“Cezaevinden Memet Fuat’a Mektuplar” , De Yayınevi, 1968, s.47-49

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Nâzım Hikmet ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com