Ağu
08
2011

Kültür Komprodorları

(…)ve belki hepsinden önemlisi, tüketici değil, üretici olacaktır. Ünlü “Batılılaşma” yenilgimizde belki en ağır yanılma, kültürü bir “şey”, bir “mal”, bir “ürün” sanmamız olmuştur. Böyle olunca sırtlanıp götürülebilirdi kültür. Ya da hazıra konabilirdik. Getirirdik, satın alırdık, rafa korduk, tepe tepe kullanırdık.(…) Oysa ki ismi üstünde, kültür bir üretimdir. Kültür sürekli bir eylem, bir çalışma, bir çabadır, bir “iş”tir. Batı’nın da Doğu’nun da yöntemleri, deneyleri, uygulamaları bizim için önemli, yine de hiçbiri kendi kültür eylemimizin yerini tutamaz; değil mi ki kültür organik bir olgudur…
(…)Doğruyu yanlıştan ayırma, süzme eylemi, diyalektiği kullanmasını bilmemize bağlı. Bunu yapabildiğimiz, becerdiğimiz ölçüde kültüre ve bilime bir “katkı” söz konusudur.
Şu halde kültürde emperyalizm nerde başlıyor, nerde bitiyor? Emperyalizm, yabancı kültürün toptan, hazmedilmeden, süzülmeden zorlanma siyasetindedir. Ulusal kimliğimizi ezmeye çalıştığı ölçüde her kültür emperyalisttir. Bu alanda saldırı dışarıdan gelebileceği gibi, içerden de gelebilir.(…)Bu iç yardakçılara “kültür komprodorları” diyebiliriz. Emperyalist tutuma karşı en iyi savunma, yönteme yöntemle, kitaba kitapla, olumsuz sanat eserine karşı olumlu sanat eseriyle karşı çıkmamızdır. Hazıra konuculara, kültür komprodorlarına karşı koymalıyız. (…)

Abidin Dino
“Kültür Emperyalizmi”, Ataç Yayınevi Toplumbilim Dizisi, 1967, s.40-41

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com