bkz: https://www.idefix.com/kitap/direnisi-dusunmek-2013-taksim-gezi-
olaylari-kolektif/tanim.asp?sid=KEZL53MGLD2DUM94HYLO
İstanbul’da doğan bu toplumsal hareket korkusuzca desteklenmelidir ve yine bu nedenle bu hareket direnmekle yetinmemelidir: Bilgilerin ve bir taraftan tinsel olana çağrıda bulunup diğer yandan tüm tinsel hayatın yıkımını hızlandıran bir iktidarın temel zafiyetinin altını çizen zihnin savunusu için bir söylem geliştirilmelidir.
-Bernard Stiegler-Ölüm, hayata dayanamaz. Karanlık, ışığı hoş görmez. Kış soğukları, baharın gelişinden nefret eder. Fakat hiçbir oyun oynanmadı, hala hiçbir şey kaybedilmedi. Boğaz’ın akıntılarına kan dökülmüyor. Her şey hala mümkün. Her ne olursa olsun bir gün bahar kışa üstün gelecek. Her ne olursa olsun Taksim 2013 halkların hafızasında kazınmış olarak kalacak.
-Jacob Rogozinski-Somut olarak bir ayaklanma biçimini taşıyan garip deney, varlığını sürdürmekte ve gelecek günlerde, haftalarda, hatta aylarda da sürdüreceğini göstermektedir. İnsanlar, sokağa çıkmanın zor olmadığını anladılar. Birlikten güç doğduğunu, ve büyük kitlesel güç karşısında iktidarların sarsıldığını gördüler. Bununla birlikte, umulur ki düşünmeye başladılar. Politik düşünce, neyin istendiğini formüle etmektir.
-Ahmet Soysal-Protestoları Müslüman sessiz çoğunluk tarafından desteklenen İslamcı otoriter düzene karşı seküler sivil toplumun ayaklanması olarak sınırlandırmamak elzemdir: resmi karmaşıklaştıran şey protestoların anti-kapitalist tepkisidir (kamusal alanın özelleştirilmesi) -Türk protestolarının temel ekseni, otoriter İslamcılık ile kamusal alanın serbest piyasacı özelleştirilmesi arasındaki bağdır. Bu bağ, Türkiye konusunu çok ilginç ve etki alanı geniş bir hale getiriyor.
-Slavoj Zizek-Eğitimli gençlik kendisini tarihsel bir ayaklanmanın diğer potansiyel aktörlerine yaklaştıran yolu yaratmalıdır. Kendi toplumsal varoluşunun ötesinde hareketinin coşkusunu taşımalıdır. Geniş halk kitlelerinin yanında yaşamanın ve yeni politikanın pratik buluşlarını ve düşüncelerini onlarla paylaşmanın araçlarını bulmalıdır.
-Alain Badiou-Bir tek halk düşünür kendini ve tek başına kendine doğru yürür.
-Jean-Luc Nancy-Gezi’deki insan nedir, kimdir? Bu ortaklığın maddesini ve ruhunu nasıl düşünmeli? Şimdilik kesin olan tek bir şey var: bu insan, bu madde, bu ruh neo-liberal kapitalizmin dünyasındaki insan, madde, ruh değil. O halde çekinmeden söylenmeli: şimdi bizim görevimiz gelmekte olan bu insana, bu maddeye, bu ruha yer açmak. Onların birlikte vuku buluşunu/yer alışını düşünmek ve gerçekleştirmek. Yeni bir özgürlük rotası, yeni bir demokrasi haritası çizmek…
-Volkan Çelebi-Olay, olur; gelmektedir, eli kulağındadır; beklenmezken beklenip asla gelmeyen godot’dur, mesihtir, gelir ve geçer, “yıldızın parladığı an”dır, “son bakışta aşk”tır, eylemdir. Gelir, ama geldiği bilinmez, bilinemez, hissedilir, sezilir, geldiğinde muhteşemliğiyle -yaşayanlarda, belleklerde, bilinçte, ruhta, tarihte- iz bırakıp gider. Yeterliliği, yetkinliği bundandır.
-Işık Ergüden-Hayatları yaşanılmaz hale getirilen insanlar, kendilerini zaten kendilerine ait olan sokaklara atıp yaşanabilir hayatların mücadelesini vermeye başladılar.
-Gökbörü Sarp Tanyıldız-Gezi olayı öncelikle özne merkezli politik yapılanmaların, başkanları ve amirleriyle özdeşleşen hiyerarşik iktidar kurgularının ve temsili demokrasinin timsali olduklarını iddia eden otorite figürlerinin karşısına lidersiz, heterarşik ve başkaları tarafından temsil edilmek yerine kendilerini sahneye koyan yeni bir örgütlenmeyle çıktı.
-Gökhan Kodalak-Önümüzdeki yıllarda Türkiye siyasi hayatının ve demokrasisinin ne yöne gideceğini bilemeyiz fakat emin olabileceğimiz bir şey var ki o da Gezi Parkı Direnişi sonuçlandıktan sonraki süreçte de direnmenin devam edeceğidir. Yıllardır tepki göstermeyen, evlerine kapanmış, ekranlardan başını kaldırmayan insanlar bir şeyleri değiştirebileceklerini gördüler.
-Gizem Çıtak-
(Tanıtım Bülteninden)