Hatay Meyhanesi Defterleri, Ümit Bayazoğlu’nun -ki sıkı bir E V V E L fanzin dostudur- editörlüğünde 2003 yılında YKY’den yayımlanmış ve şu an baskısı tükenmiş… 80’li yıllarda Kadıköy-Bostancı’daki Hatay Meyhanesi’ne takılan -başta Cemal Süreya olmak üzere- çeşitli şair, yazar, ressam ve gazetecilerin ortaklaşa tuttuğu bu “meyhane” defterlerinin, dönemin aurasını ve Kadıköy taifesinin imgeselliğini anlamak açısından eşsiz bir efemera kaynağı olduğunu bilen, biliyor; gören görüyor.
Geçenlerde, Soyut Sahaf’ta, “Hatay (Meyhanesi) Defterleri”nin çok ilginç bir özgün baskısına rastladım. Tamamı kuşe kâğıda fotokopi yoluyla basılmış ve beyaz karton kapağıyla ciltlenmiş bu nüshanın 80’lerin sonuna doğru Hatay Meyhanesi dostlarına dağıtılmak üzere, gene Hatay Meyhanesi’nin kendi imkânlarıyla (meyhanenin müşterilerinin desteğiyle) basıldığı anlaşılıyor. (Nüshanın kapağını Semih Poroy çizmiş, dizgisini ve özgün baskısını da Umut Kudat gerçekleştirmiş. Kapaktaki “BİR” ibaresi başka bir cildin daha geleceğini anlatmaya çalışıyor. Bu baskı ile YKY’den yayımlanan kitabı henüz karşılaştırmadım; YKY baskısının kapsamına her şey alınmış mıdır, bilmiyorum. Zaten, konumuz da tamamen “Hatay (Meyhanesi) Defterleri” değil…)
Konumuz, 5 Nisan 1993 tarihinde vafat eden Feyyaz Kayacan’ın birçok etkileyici el yazısı notuyla, dizeleriyle ve görkemli imgelemiyle Hatay (Meyhanesi) Defterleri’nde tekrar karşılaşmamdır: “Feyyaz Kayacan…” Daha önce Feyyaz Kayacan’a ilişkin olarak Evvel Fanzin kapsamında bazı şeyler paylaşmıştık (Bkz: https://evvel.org/?s=feyyaz+kayacan), ancak Feyyaz Kayacan’ın yaşamına ayrıntısıyla yönelmemiştik. Şimdi -geç olmadan- odaklanalım:
“Feyyaz Kayacan, 19 Aralık 1919 yılında İstanbul’da büyük bir evde dünyaya gelir. Baba tarafından soylu bir Osmanlı ailesine mensup olan yazarın Büyük babası Reşat Bey, Londra’da Namık Kemal’le Ziya Paşa’nın çıkardığı Hürriyet gazetesini yönetmiş bir şahsiyet, amcası ise Washington’da ilk Osmanlı elçisi olarak görev yapmış bir kişidir. Liseyi İstanbul’da Saint Joseph’te tamamlayan Kayacan, Paris’te École Libre des Sciences Üniversitesi’nde bir yıl kadar siyasal bilgiler, oradan da İngiltere’ye giderek Durham Üniversitesi’nde de iktisat okur. Bu arada Fransızca “Gestes â la Mer” adlı da şiir kitabı yayımlanır. Londra’da gerçeküstücü topluma katılmış, Paris’te de André Breton’la tanışır. Fransızca bir dergide gerçeküstücü akımın özelliğini gösteren şiirleri yayımlanır. İngiltere’de okurken Fransızca yazan bir şair olarak, Türk Şair ve yazarlarını keşfetmesiyle Türkçe yazmaya başlar. Avrupalı yazarlardan James Joyce, Dylan Thomas ve W. Faulkner’den, Türk yazarlardan da Sait Faik Abasıyanık’tan etkilenir. 1950’li yıllarda öykü ve şiirlerini Türkçe yazarak, bunları Türkiye’de Yeditepe, Yenilik ve Türk Dili dergilerinde yayımlatır. Uzun yıllar BBC Türkçe Yayınlar Servisi’nde çalışan yazar, buradan emekli olur ve emekli olduktan sonra da Londra’ya yerleşir. İki kez evlenir ve altı çocuk sahibi olur.
Edebî macerası Şiirle başlayan Feyyaz Kayacan, üç dilde şiir yazan bir şairdir. İlk iki şiir kitabını Fransızca Les Gammes İnsollites-Poemes suivis de Destruction (1935) ve Géstes á la Mer (1943) adıyla çıkarır. Şair ilk şiir kitabı çıktığında bir lise öğrencisidir ve kitapta Feyyaz Fergar adını kullanır. Türkçe Şiirlerini Kaşık Havası (1976) ve Benim Örümceğim Başka (1982) adıyla, son olarak da İngilizce Şiirlerini A Talent for Shrouds (1991) adıyla yayımlar. Onun asıl ünü, birçok yeniliği içinde barındıran öyküleriyle olur. 1950 kuşağı içinde yetkin bir isim olan yazarın Şişedeki Adam (1957), Sığınak Hikâyeleri (1962), Cehennemde Bir Yusuf (1964), Gibiciler (1967), Hiçoğlunun Serüvenleri (1969) ve Bir Deli Değilin Defterleri (1987) adlı öykü kitapları bulunmaktadır. Sığınak Hikâyeleri 1963 yılında TDK Hikâye Ödülü’nü alır. Öykülerinin tamamı, yazarın ölümünden sonra Bütün Öyküler adıyla 1993’te, dört oyununu topladığı Mutlu Azınlık 1968’de, öykü anlayışının hem tematik hem de teknik olarak bir devamı olan tek romanı Çocuktaki Bahçe 1982’de ve Türk Şiirini kapsamlı olarak ele alan Modern Turkish Poetry adlı antolojisi de 1992 yılında yayımlanır. Feyyaz Kayacan, edebiyat dünyasında öncelikli olarak öyküleriyle yer edinmiş bir yazardır. 1950’li yıllardan itibaren yazdığı öykülerinde, gerek dildeki yeniliği gerek modern insanın sorunlarına dikkat çekmesi bakımından modernist ve postmodernist bir eğilim göze çarpar. Gerçeküstücü ve varoluş akımlarına bağlı olarak sıkıntı, bunalım, hiçlik, kuşatılmışlık, özgürlük ve umut onun öykülerindeki başlıca temaları oluşturur.“ (Doç. Dr. Nilüfer İlhan, “Feyyaz Kayacan’ın Çocuktaki Bahçe Romanında Ev Ve Sokak Karşıtlığı Ya Da İçerdekiler Ve Dışardakiler”, Turkish Studies, Sayı: 6/3 Yaz 2011, s. 903-928)
E V V E L fanzin olarak ikide bir “imgelemin özgürleşmesi” kavramından bahsediyoruz ya, işte — Feyyaz Kayacan (tıpkı Sait Faik, Vüs’at O. Bener ve Bilge Karasu gibi) bu yolda en büyük ve en sağlam adımları atmış zirve isimlerden biridir, diyebiliriz. Sonuçta, Hatay (Meyhanesi) Defterleri’nin bu ilginç nüshasında bulduğum Feyyaz Kayacan betiklerine https://zaferyalcinpinar.com/hataymeyhanesifeyyazkayacan.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.
Betikleri okumayı, okuyabilmeyi size bırakıyorum…
Zy
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.