“Hiçbir insan bir ada değildir” diye başlar John Donne, ünlü (Hemingway’i de esinlendirmiş) “çanlar kimin için çalıyor” konulu vaazına.
Doğrudur. Bir ada değildir hiçbir insan; yapayalnız, tek başına, değil – ama, bazı insanlar, adalı kişilerdir – ve yalnızdırlar…
İsmet Değirmenci de onlardan biri; bir adalı ressam; ama burada, gözlerini söze çeviriyor, şiir yazıyor.
Bir adada – bir adadan – yazılan şiirler hangi temellere dayanır?
Herşeyden önce, Deniz’e: Deniz çevreler Ada’yı – Ada, Deniz’in içindedir – O’nunla birlikte; ama O’ndan dolayı, yalnız… Ada’ya gelenler, Deniz’den gelirler; gidenler de, gene, Deniz’e
– Deniz’den – gideceklerdir.
Ada’da kalan yalnız kişi ise, gene, Deniz’e bakar, bekler – ya beklenen birisinin gelmesini; ya da, tabii, o gelmeyeceğine göre, kendi, çekip gitme zamanın gelmesini – gene Deniz’e –Deniz’den…
İsmet Değirmenci de öyle yapıyor: – Adalıların uğraşlarıyla, ilişkileriyle oluşan Ada yaşamını çerçevelerken, onun içine bir kişiyi özleyen yalnız bir kişi koyu – yor – bekletiyor, çantasını alıp gidene dek, Ada’dan – Deniz’e…
Oruç Aruoba
İsmet Değirmenci’nin “Gemi Ne Zaman Gelecek” adlı şiir kitabının tanıtım yazısından…
Bkz: https://www.kitapturk.com/books/Kitap/66704/Gemi_Ne_Zaman_Gelecek.htm
Hamiş: İsmet Değirmenci, Mermer Adası’nda (Marmara Adası’nda) yaşamaktadır.
İlhan Berk, Ece ayhan’ı bir Ada olarak tanımlar. Ece Ayhan, kendi adasının beyidir…
Ece Ayhan bir adabeyidir!!
(Zy)