Patricia Barber’ı neden izlemeliyiz?
Bkz: https://www.cazkolik.com/GuncelHaberler/105392
/5_maddede_bu_Pazar_Patricia_Barber%60i_neden_izlemeliyiz?.html
Patricia Barber hakkında irdelediklerimiz için;
https://evvel.org/?s=patricia+barber
Patricia Barber’ı neden izlemeliyiz?
Bkz: https://www.cazkolik.com/GuncelHaberler/105392
/5_maddede_bu_Pazar_Patricia_Barber%60i_neden_izlemeliyiz?.html
Patricia Barber hakkında irdelediklerimiz için;
https://evvel.org/?s=patricia+barber
Caz şairi Patricia Barber’ın yeni albümü “Smash”,
22 Ocak 2013’te dünyaya geliyor…
Bkz: https://www.patriciabarber.com
Patricia Barber hakkında irdelediklerimiz için;
https://evvel.org/?s=patricia+barber
*
Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Patricia Barber” ilgilerine https://evvel.org/?s=patricia+barber adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
M.Davut Yücel: Müziğe ve özelde caza olan ilgini biliyorum. Şiirlerini kurarken de o alana ait bir takım şeylerden faydalandığını yazmıştın bir keresinde. Bu anlamda, evet, şiirine ilişkin bir takım denemelerde/açılımlarda bulunmaktan kaçınmıyorsun (görsel şiiri şu an için konu dışı tutuyorum). Deneysel olanın sende, şiir düşüncende yeri nedir?
Zafer Yalçınpınar : Mesele sanıldığı kadar karışık değil aslında; deneysellik olarak görülen şey, caza olan ilgimi, müzisyenlik geçmişimi ve bu izlekten öğrendiğim tuşeleri ya da “coşku dönemeçleri”ni şiirlerime yansıtmaya çalışmamdan başka bir şey değil. Aslında yaşamsal, geçmişimle ilgili bir şey bu… Ben caz davulcularını ve onların tuşesini çok takip ettim. Davul cümlelerinin veya senkopların nerede, nasıl tınıdığını iyi bilirim. Bir ritm, bir şarkının “köprü” bölümündeki köşeler, bir hi-hat’teki sektirmeler, bir şarkının “verse” bölümündeki tekrarlar ve yükselişteki koro duygusu, bir atak ya da bir senkoptan sonraki “sus”… Bunlar benim için çok önemli şeylerdir. Bir de çalgıların tınısı önemlidir. Kontrbas ile trompet en sevdiğim çalgılardır. Ayrıca, üflemeli çalgıları çok içten ve şiirsel bulurum. Zurna da buna dâhildir. “Çalgıdönüm” bu tip müzikal benzetmelerin ve çalgıların mevsimlerle eşleşmesinden başka bir şey değildir. Bunu akıl etmek de, ne bileyim, geçmişimden gelenlerin pekiştirmesi, bir çeşit sezgisel yetidir… Örneğin Patricia Barber’ın “The Moon” adlı şarkısının girişindeki kontrbas ezgisi kafamın içinde “bakar yüzün/oyuk oyuk” dizeleriyle birlikte tınıyor. O dinlediğim ezgiyi kafamın içindeki dizeyle birlikte baş başa buluyorum birden… Bu nasıl oluyor, ben de gerçekten bilmiyorum. Şunu da eklemek isterim; en son “Ece Ayhan İçin Bir Davul Cümlesi” adında bir şiir tamamladım. Bu şiiri okuyan bir davulcu bunun hiç de deneysel bir şiir olmadığını anlar. Ama siz bunu deneysel olarak algılıyorsunuz… Ece Ayhan şu sözü boşuna dememiştir: “Tarihe bakarsanız anlarsınız!” Ben de rahatlıkla “Müziğe bakarsanız anlarsınız!” diyorum. (2007, Monokl Dergisi)
***
Vedat Kamer: “Çalgıdönüm” adlı e-kitabın mevsimlerin ve müziğin şiirlerinden oluşuyor. Şiir ve caz arasında nasıl bir bağ kuruyorsun?
Zafer Yalçınpınar: “Çalgıdönüm” fikrinin oluşmasında iki etken vardı. İlki müzisyenlikle ilgili uzak geçmişim ve bu geçmişin bana verdiği bilgi, diğeri de Patricia Barber adlı “cool caz” sanatçısına olan ilgimdir. Patricia Barber’ın “Verse” adlı albümündeki “The Moon” şarkısını, oradaki caz yürüyüşünü ve notalar arasındaki gezintiyi içselleştirmek, çoğaltmak istedim. Şarkının sessizlik(sus) anlarını, oradaki boşlukları betimlemek istedim. Şarkının sözleri ve Barber’ın Ay’a olan takıntısı beni çok etkilemiştir. Bu durum baştan sona şiirsel geldi bana. Şarkının açılış bölümündeki Kontrbas melodisi aylarca kafamın içinde tınıdı ve sonunda “Bakar yüzün/ oyuk oyuk” dizesi oluştu kafamın içinde. Bu dizeyi Ay’ı tanımlamak için söylemiştim. Sonra farklı mevsimlerde aynı şarkının üzerimde farklı etkiler bıraktığını hissedip mevsim dönümleriyle şarkıyı birleştirmek istedim. Böylece, “senkop”, “sus” ve “koro” gibi müzikal terimleri ya da çeşitlemeleri de kullanarak “çalgıdönüm” dörtlemesini oluşturdum. Çalgıdönüm; çeşitli çalgıların tınıları ile şiirsel sesi (veya dize ritmini) benzeştirerek “mevsim dönümleri”nin ve mevsimlere ilişkin imgelerin anlatımıdır. Ayrıca, “The Moon” adlı şarkının üzerimde bıraktığı etkilerin de bir özetidir.
Şiir ile caz arasındaki ilişkiye girmeyelim… Çünkü, ne poetik ne de müzikal bilgim, bunu tutarsız bir biçimde açıklayabilecek kadar güçlü değil. Ancak şu hikayeyi aktarabilirim; Armstrong’a biri “Caz nedir?” diye sormuş. Armstrong da adamı “Şu zamana kadar Caz’ın ne olduğunu anlayamadıysan, bundan sonra da hiç kurcalama!” diye cevaplamış. Cazı ve onun coşkusunu anlatmak güç bir şey; tıpkı şiiri anlatmaya çalışırken olduğu gibi… (2006)
Evvel Fanzin kapsamında yer alan Patricia Barber ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?s=patricia+barber adresinden ulaşabilirsiniz.
Şiir Dengesi III – 2006
By Zy
*
Ayrıca bkz: Piyano İle Kış Gecesi Şarkısı
Dinleyiniz: The Moon (P. Barber)
*
Evvel Fanzin kapsamında yer alan Patricia Barber ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?s=patricia+barber adresinden ulaşabilirsiniz.
Amerika’nın ünlü caz dergilerinden Down Beat’ten “En İyi Kadın Vokalist”ödülünü alan ve günümüzün Cole Porter’ı olarak kabul edilen Patricia Barber, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında 25-26 Ekim tarihlerinde, İstanbul Jazz Center’da sahne alacak.
Bkz: https://www.muzik.net/etkinlik/1311/Patricia-Barber/
Bkz: https://www.ab-pr.com/tr/BasinOdasi/ab/garanti-bankasi/507/patricia-barber-istanbul-jazz-centerda.aspx
Evvel Fanzin kapsamında yer alan Patricia Barber ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?s=patricia+barber adresinden ulaşabilirsiniz.
inatçı ilkbaharın hayaleti gibi yaz, önemini kaybediyor
bu kaşıntı, bu öfkeye duyulan zahit özlemi
bir meleğin kanatlanmak için duyduğu arzuyu gizliyor
bu yüzden, düşüşünle, içime düşüşünle tatlım Persephone,
şimdi senin şairin ve rehberin olarak
gece gündüz ve gec…e tamamlanacağım
senin aziz iyiliğinle ve onun karanlık taraflarıyla
ki biri olmadan diğeri saftır
Limbo Zindanları’nı geçtik ve İkinci Çember’den süzüldük:
Şu ilk beyaz yalanı fısıldadığında
tanrılar gülecek
tanrılar bağıracak
bu yumuşak çemberin içinde
arzunun kölesi oldu sebebin
bunu eğlence gibi hissettin
ateş gibi
küçük boşboğazlıklar zamanın üzerinde kaybolmalı
aşk gibi, daha çok
suç gibi
çok çok kaliteli kumaşın üzerinden kaymasıyla
bunu ipeksi gibi hissettin
günah gibi
nazik ve kirli bir rüya gibi
saklanabileceğin bir oda gibi
uykundaki bir itiraf gibi
ifadenin günahtan arınması,
bir şeytan, bir arkadaş,
acını bitirecek bir doktor gibi
bir yastık, bir öpücük gibi
bir parti, bir ilaç gibi
bir rahibe benzer tatlı dudaklarım gibi
her hayali geceyarısı fantezinle birlikte
kaçışın tamamlanacak
her bir suçlayıcı arzun
eşleşecek benimle birlikte
ve seni yıldızların altına yavaşça bırakışımla birlikte
yarasız ve çiziksiz
toprak üstünde bir cehennem teninin altından kayıyor gibiydi
bunu aşk gibi hissettin
suç gibi
PATRICIA BARBER
“Mythologies”adlı albümünden…
Çeviren: Zafer Yalçınpınar
Ayrıca bkz; Bir Caz Şairi Patricia Barber; https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=2521
Persephone’nin Mitolojik Açıklaması için bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Persephone
Caz şairi Patricia Barber yeni albümünü tamamlamış bulunmaktadır.
İlgili bağlantı: https://www.patriciabarber.com/discs/mythologies.htm
Bir Caz Şairi: P a t r i c i a B a r b e r
Fazla gevezelik etmeyeceğim; “Patricia Barber” hakkında düşündüklerimi ve bildiklerimi tek çırpıda ortaya koyacağım.
Patricia Barber, Chicago kökenli bir piyanist ve vokalisttir —şu sıralar “Cool Caz”ın prensesi olarak adlandırılıyor. İlk birkaç albümünde caz standartları ile bazı popüler şarkıları soğutup “pastorize” ederek yorumlamış ve müzik eleştirmenlerinin dikkatini çekmiştir. Daha sonra, “geleceğimin üstünü çizmemek için geçmişimin üstünü çizdim.” diyerek kendi parçalarını yazmış, bestelemiş ve “Verse”(Dize-Kıta) adlı albümü caz severlere sunmuştur. Ben, bu tavrın günümüz müzisyenlerinin çok yakından bildiği “nostalji ticareti”ne karşı geliştirilmiş en güçlü direnç olduğuna inanıyorum.
“Verse”deki parçalar, tüm “cool caz” parçaları gibi “kurşun geçirmez bir karanlık”la birlikte parlıyorlar. Sanırım, albümdeki ilk parçanın “The Moon” ismini taşımasının sebebi de bu garip karanlıktır; şarkının bir bölümünde şöyle diyor: but tonight / there won’t be light / cause I can’t shine / without you. Bahsettiğim derinliğin dibinde, şarkı sözlerinin şiirselliği ve imge yoğunluğu var. Barber’a sözlerindeki şiirselliğin nedeni sorulduğunda bu durumun okuduğu şiir kitaplarının ve E.e.cummings’in etkisi olduğunu söylüyor. Piyanist olarak da en çok etkilendiği caz sanatçısının “Bill Evans” olduğunu belirtmekten kaçınmıyor. Gerçekten de Bill Evans’ın melodilerini ve tuşelerini düşündüğümüzde her bir müzik cümlesinin bir şair tarafından yazılmış “dizeler” olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Patricia Barber da imgesel anlatımın gücünün farkında ve “şiir”in gizemini takip eden ekolün yeni nesil temsilcisi gibi görünerek caz hayatına devam ediyor. Ayrıca, “cool caz” türünde çalgılar arasındaki iletişim ya da cümleler daha iyi ayrıştırılabilir bir yapı oluşturur. Cool Caz’a özgü bu ağır ve yoğun anlatım, müziği daha iyi anlamlandırabilmemizi sağlıyor. Kısacası, Patricia Barber, müziğinin göstergelerini tane tane, yavaş yavaş dinleyicilerine sunuyor. Böylece cazın güzelliğini ve rengini daha kolay bir biçimde algılıyoruz.
Şimdi, şu şekilde bir soru soralım kendimize: “Eğer şarkı sözleri imge yoğun dizelerden oluşacaksa bunu “cool caz”ın dışında hangi müzik türü aracılığıyla gerçekleştirebiliriz? Hangi müzik “cool caz”dan daha iyi taşıyabilir şiiri? Belki etnik sentezler bunu başarabilir, ama diğer türler için bu deneyin çelişik bir durum alacağını, gizli bir çirkinliğe bürüneceğini düşünüyorum. Kabul etmek gerekli —Patricia Barber şiirsel söylemlerini müziğine sığdırabiliyor ve şarkılarının eğreti hiçbir tarafı yok. “Cool Caz”ın prensesinin dengelemeyi başardığı bu alaşım, hem müzikal hem de edebi bir beceridir ve kesinlikle takdir edilmesi gereken bir olgudur. Bu başarı yüzünden Barber’a “Caz Şairi” diyebiliriz. Yoksa, tabii ya, Patricia Barber “Poetik Caz” adlı yeni bir caz türü keşfetmek için uğraşıyor olmasın? Belki… Bunu akademisyenlerin incelemesi lazım. Ama “zurnanın son deliği” olan akademisyenler değil, gerçek akademisyenler bu konu üzerinde titizlikle çalışmalı…Çünkü bu kadın bizim ezberimizi bozdu. Ben, dinleyici sıfatımla, Barber’ın “dize”lerinin ve müziğinin önünde saygıyla eğilerek bu yazıyı sonlandırmayı düşünüyorum. Ancak, akademisyenler ise çalışmaya şimdi başlayacaklar…
Zafer Yalçınpınar
“cazı böyle severim işte…” (Charles Mingus)
https://evvel.org/cazi-boyle-severim-iste-charles-mingus
Charlie (Bird) Parker… Otel Odası’nda…
https://evvel.org/charlie-bird-parker-otel-odasinda
“Clone” ve “Caz” ve “Cortázar”
https://evvel.org/clone-ve-caz-ve-cortazar
Yazarlar ve Caz
https://evvel.org/yazarlar-ve-caz
Doğaçlamaya karşı bağlar: Jacques Derrida, musallatbilim ve müzik
https://evvel.org/dogaclamaya-karsi-baglar-jacques-derrida-musallatbilim-ve-muzik
İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions (Montreal Jazz Festival 2019)
https://evvel.org/ilhan-ersahins-istanbul-sessions-montreal-jazz-festival-2019
Coşku Mühendislerinin Zamandışı Parantezleri:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=2523
Sting’in “Berklee Konuşması”(1994)
https://evvel.org/stingin-berklee-konusmasi1994
Söyleşi: Al Di Meola ile 8 Mayıs 2014 konseri öncesinde… (Cenk Erdem)
https://evvel.org/soylesi-al-di-meola-ile-8-mayis-2014-konseri-oncesinde-cenk-erdem
Tamer Temel’in ‘Koyu Caz’ Yürüyüşü
https://evvel.org/tamer-temelin-koyu-caz-yuruyusu
Bir Caz Şairi: Patricia Barber
https://evvel.org/bir-caz-sairi-patricia-barber
Caz Sayıklamaları (Zafer Yalçınpınar)
https://evvel.org/caz-sayiklamalari-by-zy
Caz yazılamaları, sayı(k)lamaları… By Zy…
Şiirde;
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/calgidonum.pdf
Özelde;
Bir Caz Şairi Patricia Barber:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=2521
Coşku Mühendislerinin Zamandışı Parantezleri:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=2523
Genelde;
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/i11.html
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com