Popülizm, içeriği farklı şekilde doldurulan, bazı durumlarda birbirinden çok farklı gelişmeleri açıklamak için kullanılan esnek bir kavram olagelmiştir. Hatta, bir özelliği de net bir tanımın olmamasıdır (Laclau, 1977: 143). Popülizm kavramının kendisi gibi ekonomik içeriği de tarihsel olarak şekillenir. Ancak son dönemde kavramın daha sık gündeme gelmesinin nedeni, 2008’de patlak veren ve halen aşılamayan küresel ekonomik kriz sonrasında dünya ekonomisinde ve siyasetinde yaşanan gelişmelerdir. Bu gelişmeler arasında belki de en kritik olanı, kriz öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında ekonomi politikalarında bir değişim olmaması, yani erken kapitalistleşmiş ülkelerde krize verilen politika tepkisinin “daha fazla neoliberalizm” olarak şekillenmesidir. Bizzat sorunun kaynağı olan ekonomi politikalarındaki bu ısrar gelir dağılımı adaletsizliklerini daha da artırarak, gerek ABD’de gerekse Avrupa’da merkez (sağ ve sol) siyasetin itibar kaybetmesinde ve farklı tonlardaki popülizmlerin yükselmesinde büyük rol oynamıştır. (…)
2019 yılında Toplum ve Bilim Dergisi‘nin 147. sayısında yayımlanan ve Doç. Dr. Ümit Akçay tarafından kaleme alınan makelenin tam metnini http://evvel.org/neoliberalpopulizm.pdf adresinden okuyabilirsiniz.