Nis
18
2014

“Yahu, önüne baksana koskoca geminin tam göbeğine gitmekte mana var mı?” (Sait Faik)

Sait Faik’in vefatının ardından Bedri Rahmi’nin kaleme aldığı yâd yazılarından biri, 4 Haziran 1954 tarihli  Bayram Gazetesi’nde (resmi bayramlara mahsus gazetede, ki eskiden bayram günleri sadece “Bayram Gazetesi” yayımlanırdı) yayımlanmıştır. Bu yazıda Bedri Rahmi, Sait Faik’le birlikte giriştiği tehlikeli bir macerayı anlatır. Bu maceranın kısaltılmış bir anlatımıyla 9 Temmuz 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin “Seyahat” ekinde karşılaşıyoruz:

SAİT FAİK İLE BEDRİ RAHMİ O AKŞAM ÖLÜMDEN DÖNMÜŞTÜ

Sait Faik ile Bedri Rahmi Eyuboğlu, Sivriada’ya giderler. Fakat motor, Sivriada’ya yanaşır yanaşmaz Sait Faik küfre başlar. Nedeni de kıyıda 4-5 martı ölüsü görmüş olmasıdır. “Dün vurmuş olacaklar. Dün buraya bir sürü yabancı geldi. Tabancalarını tecrübe etmişlerdir” der. Daha sonra balıklar tutulur. Kıyıda güzel bir ateş yakılır. Yanlarında rakı, meze filan da vardır. Ateşin çevresinde rakılarını yudumlayarak muhabbete başlarlar. Fakat bir süre sonra Sait Faik, “Ben sıkıldım, döneceğim” der. Sait Faik ile gelenler bozulmuştur. Dönmeye karar verirler, bu kez de hava patlamıştır. Balıkçılar, “Yapma be Sait Beyciğim. Bak, kırk yıllık balıkçıyız, böyle havada yola çıkılmaz. Üstelik hiçbiriniz doğru dürüst kürek çekmesini bilmiyorsunuz. Başımıza bela çıkaracaksınız. Deniz, sabaha karşı düzelir, o zaman gideriz” derler. Sait Faik’in bütün bunları dinleyecek hali yoktur. Gecenin on birine doğru yola çıkarlar. Sabahın üçüne doğru Burgaz Adası’na varırlar. Sait Faik’in evine ayak bastıklarında annesi Makbule Abasıyanık, hâlâ uyumamıştır. Annesine, “Biz sana geceyi adada geçireceğiz dedik ya!” deyince, annesi şaşkınlığını gizleyemez: “Ben döneceğinizi biliyordum da, bu havada nasıl bunu başardınız, ona şaşıyorum.”

Bkz: https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/15276304_p.asp

 

Yukarıdaki paragrafta anlatılan maceranın Bedri Rahmi’nin kaleminden çıkan daha kapsamlı episodu şöyledir:

(…)
Balıkçılar bir ağızdan:

-Yapma be Sait Beyciğim. Kırk yıllık balıkçıyız böyle bir havada biz yola çıkmayız. Hiçbiriniz doğru dürüst kürek çekmesini bilmezsiniz. Başınıza bir belâ çıkaracaksınız. Deniz sabaha doğru düzelir, çıkarsınız.

Ne dedilerse para etmedi. Gecenin saat on birine doğru denize açıldık. Bizim motörü bir görseniz bu cesaretimize şaşardınız. Motörümüzün ne mal olduğunu bütün dostlarımız gibi Sait de pekâlâ bilirdi. Bizim motörcülüğümüze gelince buji temizlemekten başka bir tarafından anladığımız yoktu.

On birde çıktık demiştim ya, sabahın üçüne doğru burgaza vardık! Tepeden tırnağa sucuk gibi ıslanmıştık. Hiç unutmam bir ara Sait karanlıkta doğruldu. Müthiş bir telaşla bana döndü:

-Yahu önüne baksana koskoca geminin tam göbeğine gitmekte mana var mı?

Motörü büyük bir gayretle çevirdiğimi hatırlıyorum. Sait’in önümüzdeki gemi dediği şey, tâ Süreyya Paşa plajı dolaylarında parlayan bir ışıktı.

-Vay anam vay. Demek sen buraları böyle bilirsin ha? diyecek oldum.

Sait mahçup:

Uzun etme be birâder. Birdenbire o ışığı burnumuzun dibinde bir gemi ışığı sandım Herkesin başına gelir.

Sabaha doğru Sait’in evine geldiğimiz zaman, annesi uyanıktı. Sait hayretle:

-Biz sana geceyi adada geçireceğiz dedik ya.

Annesi hiç oralı olmadı;

-Ben döneceğinizi pekâlâ biliyordum. Amma bu havada nasıl becerdiniz hâlâ şaşıyorum, diyordu.

(…)

Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bayram Gazetesi, 4 Haziran 1954


1. Hamiş: Bedri Rahmi’nin Sait Faik’e ilişkin diğer bir anısı için bkz: https://evvel.org/sait-faikten-bedri-rahmiye-bir-soru-sen-hic-ziba-mahallesi-diye-bir-yer-duydun-mu-1954

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz. Bedri Rahmi başlıklı ilgiler ise şu adreste: https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com