Eki
06
2012

Simgesel Metalar Ekonomisi II

(…)
Mübadelenin gerçeği konusundaki suskunluk paylaşılan bir suskunluktur. Erekçi ve entelektüalist bir eylem felsefesi adına, rasyonel, hesaplanmış olmayan eylemleri kavrayamayan ekonomistler, ortak bilgi’den söz ederler: bir bilgi, herkes, herkesin o bilgiye sahip olduğunu bildiğinde ve bu da herkes tarafından bilindiğinde, ya da kimi zaman söylendiği gibi, ortada herkesin bildiği bir sır olduğunda, ortak bilgidir. Bağış mübadelesinin nesnel gerçeğinin, bir anlamda ortak bilgi olduğunu söyleme eğilimi gösterebiliriz: Biliyorum ki, ben sana bir şey verdiğimde sen de buna karşılık senin bana bir şey vereceğini biliyorsun, vb. Ancak, kesin olan bir şey varsa, o da, herkesin bildiği sırrın açıklanmasının tabu olduğudur. Tüm bunlar gizli kalmalıdır. Bizatihi bu sırrı (tamam, oyun bitti; karşılıklı mübadeleleri cömertçe yapılan birer bağışmış gibi sunmaktan vazgeçelim, bu ikiyüzlülüktür, vb. diyerek) yaymanın toplumbilimsel olarak düşünülemez olmasını sağlayan nesnel ve eyleyiciler tarafından içselleştirilmiş bir dolu toplumsal mekanizma mevcuttur.
Ancak, benim yapmış olduğum gibi, ortak bilgiden(ya da öz-aldatmacadan) söz etmek, bir bilinç felsefesi dahilinde kalmak ve her eyleyici, kendisine karşı bölünmüş, başka taraftan bildiği bir gerçeği bilinçli olarak bastıran ikiye katlanmış bir bilince sahipmiş gibi davranmak demektir.
(…)
Ekonominin yadsınması, nesnel olarak ekonomik ilişkilerin, özellikle de sömürü ilişkilerinin (erkek/kadın, büyük/küçük, efendi/hizmetkâr, vb.) tümden değişmesine yönelik bir çalışma dahilinde gerçekleşir; bu değişim sözde olduğu gibi(örtmece), edimlerde de görülür. Edimsel örtmeceler vardır. Bağış mübadelesi, zaman aralığı sayesinde bunlardan biridir (bir şey yapılır ama yapmıyormuş gibi yapılır). Simgesel mübadele ekonomisine girişmiş olan eyleyiciler enerjilerinin büyük bir bölümünü bu örtmecelerin geliştirilmesine harcarlar. (Ekonomik ekonominin çok daha ekonomik olmasının nedenlerinden biri de budur. Örneğin, “kişisel” bir hediye, yani hediyeyi alacak kişinin zevklerine uyacak bir hediye vermek yerine, tembellik ya da rahatlıktan dolayı bir çek yazdığımızda, alınan hediyenin verilecek kişinin kişiliğine, zevklerine uyması, uygun zamanda verilmesi, vb.  bir de değerinin doğrudan parasal değerine indirgenmemesi için gerekli ilgi ve titizliği harekete geçiren araştırma çalışmasından tasarruf etmiş oluruz.) Dolayısıyla ekonomik ekonomi, nesnel olarak pratiğin nesnel gerçeğini gizlemeye yönelen simgesel kurma çalışmasından tasarruf edilmesini sağladığı ölçüde daha ekonomiktir.

PIERRE BOURDIEU
“Pratik Nedenler”, Çev: Hülya Uğur Tanrıöver, Hil Yayın, 2006, 2. Baskı, ss.169-172

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com