Tem
21
2012

Sergi– JOHN’ CAGE” (18 Temmuz-5 Eylül 2012)

JOHN’ CAGE”

18 Temmuz – 5 Eylül 2012 / Kuad Galeri

Süleyman Seba Caddesi, No: 52 Akaretler, Beşiktaş
www.kuadgallery.com

Lynn Criswell, Peter Downsbrough, Esther Ferrer, Tom Johnson, Stéphane La Rue, Teoman Madra, Sarkis, Michael Snow, Taldans | Mustafa Kaplan – Filiz Sızanlı, Su-Mei Tse, Peri Sharpe & Tolga Tüzün, Ilgım Veryeri Alaca

20. yüzyılın en orijinal bestecilerinden John Cage’in 100. yaşı dünyanın her köşesinde kutlanıyor. Kuad Galeri de “Fluxus 50″ sergisinin hemen ardından bu öncü sanatçıyı anmak amacıyla çeşitli disiplinlerden sanatçıların katıldığı bir sergi düzenliyor.

Cage’in çalışmalarının dökümünü çıkarmaya kalkıştığımızda başka hiçbir sanatçıda göremeyeceğimiz, şaşırtıcı biçimde birbirine eklemlenen bir çeşitlilikle karşılaşırız. İlkin bestecidir elbette; ama sadece sesleri, sessizlikleri, gürültüleri bestelemekle yetinmez, asıl hüneri karşılaşmaları, dostlukları, rastlantıları bestelemektir. Schönberg’ten dersler almış, sonrasında kendi tarzında çok uzaklara gitmeyi bilmiştir. Yolu Robert Rauschenberg ve Jasper Johns’la kesiştiğinde her birini ayrı ayrı etkileyen o uzun süreci hemen öngörebilmiştir. Merce Cunnigham, Morton Feldman, David Tudor ve Christian Wolff’la azılı dostluklar kurmuş, Buckminster Fuller, Marshall McLuhan gibi vizyonerlerle fikir tokuşturmuştur. Marcel Duchamp’la karşılaşması belki de yapıtı üzerinde en büyük etkiyi bırakandır: Ondan üçe kadar saymayı ve bekar kalmayı öğrenmiştir.

Cage ilgi duyduğu her şeyi yapıtına davet etti. Dersler verdi, kitaplar yazdı, konuşmalar yaptı, performanslar sergiledi; başta Fluxus sanatçıları olmak üzere birçok kuşağı derinden etkiledi.

Kuad Galeri’deki sergiye katılan sanatçıların neredeyse tamamı ilk kez aynı mekanda yan yana geliyor. Michael Snow daha önce Centre Pompidou’da sergilenen bir ses yerleştirmesiyle katılıyor sergiye; Sarkis doğrudan Cage’e gönderen neonlu bir işiyle yer alacak; Peter Downsbrough her zaman olduğu gibi yine mekana müdahale ediyor; Esther Ferrer iki Eric Satie portresi gönderdi; Cage’in öğrencilerinden Tom Johnson notasyon desenleriyle katılıyor; Su-Mei Tse siyah-beyaz bir fotoğraf seçti Cage için; Stéphane La Rue’den Morton Feldman kağıtları geldi; Teoman Madra altmışlarda yaptığı ışık oyunlarını sergileyecek; Peri Sharpe ve Tolga Tüzün Fontana Mix‘e gönderen interaktif bir iş üretti; Lynn Criswell keçe üzerine yaptığı bir çalışmayla yer alıyor sergide; Taldans’ın eski bir egzersiz videosunu izleyeceğiz; Ilgım Veryeri Alaca bir sanatçı kitabı hazırlıyor. Ayrıca, serginin son günlerinde galeri mekanında çeşitli etkinlikler, performans gösterileri, ve 4 Eylül’ü 5 Eylül’e bağlayan saatlerde küçük bir konser gerçekleştirilecek.

Kesintisiz Avangard sergisiyle yola çıkan Kuad Galeri, Fluxus sanatçılarının hemen ardından, John’ Cage” başlıklı sergiyle “çizgi”yi sürdürüyor.

***

John Cage için: davul tozu, minare gölgesi

Nichi nichi kore ko nichi: Her gün, güzel bir gündür. Kapı açılır, kapı kapanır, bir bulut geçer, mantarlar büyür… Bir şeyler olmuştur, bir şeyler olmaktadır. Cage oldum olası anekdot anlatmayı sever (4’33″).

Müzik yazmak duyulur ve duyulur-olmayan sesleri (sessizlikleri) yeniden icat etmektir. Çağırın onları, kendiliğinden gelenleri sakın geri çevirmeyin, tekrar tekrar değiştirin yerlerini, bırakın üst üste binsinler, alt alta düşsünler, yeni komşuluklar kurun aralarında, mesafeler açın… dünyaya evet demek için fazladan bir şey yapmanıza gerek yok, karşınıza çıkan, sizi kendine çeken her titreşimin peşine düşün, yeter: kaosmos.

I Ching, I Chance, I Change…
Hazır nesne, hazır piyano, hazır zen…
John Cage 100 yaşında.

Söyleyecek bir şeyi yoktu, onu da söyledi, söylüyor…

A. Gültekin

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com