Eki
30
2011

Mavi

(…)Sesin arkeolojisi ancak yakın zamanda mükemmelleştirildi ve sözcüklerin sistematik olarak tasnif edilmesi düne kadar gelişigüzel bir biçimde yapılıyordu. Mavi, sözcüklerin ışıldayan kıvılcımlar saçarak cisimleşmesini, yansımaların parlaklığıyla her şeyi karanlığa gömen ateş şiirini izledi.(…)
Görüşüm iyice sınırlanmış gibi. Hastane bu sabah daha da sessiz. Susturulmuş. Karnımın dibinde sevimsiz bir duygu var. Yenik hissediyorum. Zihnim zehir gibi ama bedenim dökülüyor -karanlık ve harap bir odada çıplak bir ampul. Buranın havasında ölüm var ancak bundan söz etmiyoruz. Ama biliyorum ki bu sessizlik “Hemşire koş! Hemşire yardım!” diye bağıran çılgına dönmüş ziyaretçilerin çığlıklarıyla her an bozulabilir, arkasından koridor boyunca koşuşturan ayak sesleri. Sonra sessizlik.

Mavi, beyazı masumluktan korur
Mavi, yanısıra siyahı sürükler
Mavi, görünür kılınmış karanlıktır
(…)

Derek Jarman
“Mavi” adlı “son” filminden... (1994)

“Mavi”, Nisan Yay., 1995, Çev. Meltem Ahıska

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com