Mar
23
2011

E. Bostancı’nın “Gölge Haramileri” Üzerine…

“Gölge Haramileri”
Egemen Bostancı

ASMA SANAT (22 Mart- 05 Nisan 2011)
Asmalımescit Şehbender Sokak.  Çiçek Han No:5/3
Tünel/Beyoğlu

“Haramiler ki artık kırkın üstünde sayıları” diyor Ece Ayhan bir şiirinde. Bugünlerde kuracak olsaydı bu dizeyi Ece Ayhan, sanırım şöyle ifade ederdi: “İnsanlar ki artık kötülükle yüzlediler kendilerini”
“Öküzlemeler” adlı uzun bir söyleşisinde ise “Tipolojiyi bilen kazanır” diyor Ece Ayhan. Oysa bugün, “tipolojiyi bilen, kaybeder insanlığını” diyebiliriz. Egemen Bostancı, tipolojiyi biliyor, muhteris tipolojisini tanıyor. Daha doğrusu “tanımış” bulundu bir kere. Farketti onları.
Sabah akşam, çeşitli vesilelerle, “İmgelemin Özgürleşmesi”nden bahsedip duruyorum, bilen bilir. İmgelemin özgürleşmesi şiirde olduğu gibi resimde de geçerlidir. Sıkı şiir olduğu gibi sıkı resim de vardır. Şairin evren tasavvuru tarihin salınımında ressamınkiyle kesişir. Aynı yerden indirgenmiştir çünkü. Tek fark dile getiriş biçimidir. Biri dizelerle sezdirir, diğeri çizgilerle, renklerle… Örneğin şair, “Lastik ayakkabıların dışına benzeyen bir surat” diyerek kötülemektedir. Ressam da böylesi bir tipolojiyi görür ve resmeder. Yani, sözsüz olarak, izleyiciye sezdirir. Çünkü resmetmek ve kurtulmak zorundadır bu tipolojiden, ifşa etmek zorundadır.
Peki, özgür bir ressamın günümüz insanlığında gördüğü şeyler nasıldır? Aslında soruyu şöyle çeşitlendirmemiz gerekiyor: Haramileşmiş bir topluluktaki portrelerin retoriği nasıl olur? Kıvrımları, kıvırışları, gençliği, yaşlılığı, fetbazlığı, sönmesi, parlaması, hırsı, dinginliği, iknası, suskusu nasıl olur? Böylesine ceberrut ve fetbaz bir topluluk nasıl ifade edilir özgür imgelemde? Ceberrutların ve fetbazların retoriği nasıl ifade edilir resim sanatında?
Egemen Bostancı, “gölge haramileri” serisiyle bu sorulara cevap veriyor. Evet, cevap aramıyor, cevap veriyor. Çünkü kendi evren tasavvuru için böyle yapmak zorundadır, onları ifşa etmek zorundadır.
Swankmajer, “Diyaloğun Boyutları”nda hangi tipolojiyi ifşa ettiyse, insanlığın gerçekliğini nasıl tersimlediyse -yani Swankmajer’in gerçeküstücülüğü, endüst-realitenin kötücüllüğünü nasıl tanımlıyorsa- Egemen de aynı yoldan gidip haramileşmiş bir insanlığın kötülük dolu retoriğini ve böylesi bir tipolojinin eşgallerini çıkarıyor.
Egemen’in Gölge Haramileri, “Kötülük Dayanışması” dediğimiz büyük resimden indirgenmiş bir portreler serisidir. Benim gözümde.
Öyle görüyorum.

Zafer Yalçınpınar

Hamiş: Egemen Bostancı’nın web sitesine https://kapalimetin.weebly.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com