Nis
26
2010

“Biz tuhaf bir ulusuz; şair sever, şiir sevmeyiz.”

24 Temmuz 1983

Biz tuhaf bir ulusuz; şair sever, şiir sevmeyiz.
Yazdıkları şiir mi, değil mi bakmadan, nüfus kütüğünde ne kadar erkek varsa -kadınlar değil- topunu alıp başımıza şair-i mahir diye oturturuz.(…)Fransızlar bu konuda çok taş yüreklidir. (…) Bu yüzden sözlüklerini kötü şair, mıymırık yazar anlamına gelen sözcüklerle doldurmuşlardır.
Onlara göre kaşığın sapını ortalayamamış sanatçının adı râté‘dir. Bunun karşılığını bizim sözlüklerde ararsanız bulamazsınız. (…)
Fransız, kelkenez şairlere rimailleur demeyi sever. Edmond Pilon -ki bir sürü yazarın fotografisini çekmiştir- Roy adındaki taşlamacıyı rimailleur‘e örnek olarak gösterir. Fontenelle de onun bu yargısına yakın durur. Ona göre Fransa’nın en kelek adamı Roy’dur. Çünkü arkasını saraya dayadıktan, ceketinin yakasına da kordon taktıktan sonra da her aklına düşeni yapabileceğini sanmıştır. Rimailleur uyak anlamına gelen rime sözcüğünden türetilmiştir. (Bizim dilimizdeki karşılıkları, manzumeci, kafiyeci, uyakçıdır.) Fransızlar, kadın ozanlara da poetesse derler. Bu da küçümseyici bir anlam taşır. Bopçu ve viranelik ısırganı yazarlara gelince, onların adı da başkadır. Ya écrivassier‘dirler, ya écrivailleur‘dürler, ya da plumitif. Yani yazıcı ya da kalemci adlarıyla anılır. Kadınlar da bas-bleau (mavi-çorap) diye ünlenir.

30 Kasım 1983

(…)
Çokları iyi şiirleri enselerinden topa tutarken, kaknemlerini de, yüzlerini secdeye koyarak pohpohlarlar.
Bu yalnız bizde değil, başka memleketlerde de üç aşağı, beş yukarı böyledir. (…) Balzac çağında da Figaro gazetesi başyazarı Nestor’un çevresinde kümelenen kişiler; Jules Janin, Maliturne, Briffaut, Béquet gibi yelyepelek yazarlardır.
Crapoullot dergisi de 1900’lerde Fransa’da en çok okunan yazarların bourget, Bataille, Hervieu, Paul Adam ve Porto-Riche olduğunu yazacaktır. Hemen hemen topu, piyasası durduğu yerde fırlayan yazarlardandır. Buna karşılık Valéry, Claudel ve André Gide mayışık ve sahteci sayılıyordur.
(…)
Voltaire’in bir aforizması:
-Budalalar kimi zaman işi pek azıtır. Özellikle de bağnazlık yeteneksizlikle, yeteneksizlik de öcalma hırsıyla elele verdiği vakit.

Salâh Birsel
“Yaşlılık Günlüğü”, Ada Yay., 1986

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com