“iki buçuk ayda bir” #3
Bkz: https://issuu.com/ikibucukaydabir/docs/ikibucukaydabir3
Ayrıca bkz: https://www.facebook.com/ikibucukaydabir
“iki buçuk ayda bir” #3
Bkz: https://issuu.com/ikibucukaydabir/docs/ikibucukaydabir3
Ayrıca bkz: https://www.facebook.com/ikibucukaydabir
“Sayıklayanlar, 14. Bölüm” by M.Ş.Ş.
ayrıca bkz: https://evvel.org/m-s-s-sayiklayanlar-kitap
-tanitim-etkinligi-2652015-20-00-karga-kadikoy
26 Mayıs 2015, 17:30
Mimar Sinan G. S. Ü.
Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu
Ayrıntılı program için: https://www.selyayincilik.com/duyuru.asp?id=58
“Taksim Dayanışması” davasının ardından… (İsmail Sürücüoğlu)
Bkz: https://www.sendika.org/2015/05/taksim-dayanismasi-davasinin
-ardindan-ismail-surucuoglu/
İlhan Berk, 1986 yılında Londra’da BBC Türkçe’den Zeki Okar’a ‘Galata’ ve ‘Pera’ kitaplarını anlatıyor: https://youtu.be/3gPLwZdYj_w
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “İlhan Berk” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.
“Sayıklayanlar”, M.Ş.Ş.
Esen Kitap, Mayıs 2015
26 Mayıs 2015, 20.00
KARGA, Kadıköy
Kitap Tanıtım Etkinliği
Bkz: https://www.facebook.com/events/1643655549188010/
M.Ş.Ş’nin Esen Kitap’tan yayınlanan ikinci kitabı Sayıklayanlar, şairin ilk kitabı Şua’nın açılış bölümü olarak geçse de, esasen bir Radyo piyesidir. Aynı zamanda tek kişilik bir oyun ve monolog olarak da düşünülebilir. MŞŞ, Anıl Çifter ile birlikte on yıldır bu uzun söylenceye müzik yapmaktadır. Kişilik bölünmesiyle yedi ayrı karakter olarak yaşamaya çalışan bireyin şizofreni uçurumuna sürüklenmesini aktaran metne müzikal örgü eşlik etmektedir. Arkası yarın piyeslerinden, modern zaman insanının izolasyonuna giden süreçte bir anlamda ’70’ li yıllardan günümüze kadar geniş bir zaman diliminde akışını sürdürür. Rastgele bir dizeden kesip bambaşka bir akışa geçmek mümkündür, bu da anlatıcıya her performansta doğaçlama imkanı sağlar. Belirli bir yön ve son yoktur, anlatıcı aynı zamanda izleyici ve dinleyicidir, kimi zaman konuşmadan, inlemeye, kimi zaman rap’ten brutal’e ve fısıltıya kadar giden anlatım teknikleri kullanılmıştır. Desenleriyle kitaba ve albüme derinlik katan Eren Küçükerdem’in oluşturduğu zamansız ve mekânsız ortamda sizleri beklemektedir… (Tanıtım Metni’nden…)
“Güdümlü edebiyat” üzerine somut eleştirileriyle tanıdığımız Taylan Kara ile Kaan Arslanoğlu, edebiyat, şiir ve yayıncılık dünyasını yöneten oligarşinin karanlığına karşı durmak ve direnmek için önemli bir “İmza Kampanyası” başlatmış. Edebiyatın onurunu ve haysiyetini önemseyen, kalb, vicdan sahibi herkesin bu imza kampanyasına destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Kampanya şurada: https://insanbu.com/a_haber.php?nosu=1776
Başka Peron‘un
“Değişim, Dönüşüm ve Kimlik” temalı 4. sayısı yayımlandı.
Bkz: https://www.baskaperon.com
(…)
“Onları izlemeyi seviyorum, hükmetme arzularını dışavuran enerjik vücutları hoşuma gidiyor. Hep önden gidiyorlar, sokağın köşesinden geçen doları yakalamak için ellerini uzatmış gibiler sanki. Bir tanesi sıfırı çekince bana şöyle demişti: ‘Olsun canım! Dünyada dolanan o kadar fazla para var ki günün birinde elbet bir servete rast gelirim!'”
“Ama Amerika’da yalnızca iş adamları mı var, sanatçıları, düşünürleri yok mu?”
“Çok var onlardan ama kişiliği olana rastlayamazsınız; çok iyi resim yapıyorlar, olağanüstü bir kabiliyete sahipler; Renoir taklit eden birini tanımıştım mesela, ama onu elle taklit etmek fazla kolay olduğundan, ayaklarıyla yapıyordu resimlerini! Amerika’da yüz tane Baudelaire, kırk tane Verlaine, yüzlerce Rodin var ama ne yok asıl biliyor musunuz, Amerikalı!”
“Dalga geçiyorsunuz benimle, nereden çıktı şimdi bu?”
“Fazlasıyla kozmopolit bir ülke orası, bireyselliğin karnı doymaz orada, sanat adını verdiğimiz şeyin sona ermiş bir şey olduğunu bize ilk gösteren orası oldu; sanat, her şeyden önce, bir çağın ihtiyaçlarının bütünü, bir toplumun medeniyetinin temsilidir. Bütün toplumların kaynaşacağı gün, insanlık için sanat diye bir şey var olmayacak, eserlerimizin bütünü yalnızca Mars gezegeninin sakinlerinin ilgisini çekecek. (…)”
Francis Picabia
“Kervansaray”, Çev: Ayberk Erkay, YKY, 2015, s.67
ORHAN VELİ’DEN NAHİT HANIM’A…
10/10/1948 tarihli mektuptan;
“(…) Neyse… Şiirlerimi soruyorsun. Henüz bir şey yok. Ama yakında olacağını sanıyorum. Yazdığım zaman önce sana gönderirim. Kitaplarımdan hiçbir iş çıkmadı. Saygılı Yosma’yı bastıramıyorum. Antigione’nin müsveddesi Ertuğrul Muhsin’de. Sana gönderebilecek duruma gelince onu da yollarım. Oktay (Rifat)’ın piyesi hakkındaki yazıyı Varlık’ta neşretmek meselesine gelince, Yaşar Nabi’ye gösterdim. Neşretmek istemedi. Ben de bundan sonra Varlık’a yazmamaya karar verdim. Aynı şekilde Sait Faik de yazmayacak. (…)”
7/9/1950 tarihli mektuptan;
“(…) Şu anda sıkıntıdan çok üstün bir halet içindeyim: Hüzün! Çok hüzünlüyüm. Mamafih memnunum bu halden. Hiç olmazsa sıkıntılarımı unutuyorum. Hani senin iğne nazariyen vardır: Başağrısını geçirmek için iğne batırmak. Bu da öyle bir şey. Bu halimi iki bardak şarap içebilmiş olmaya borçluyum… Çok içtiğimden şikayet ediyordun. Çok içmeme imkân var mı. Ancak bulursam içiyorum…
Sen, Dora’dan aldığın parayla bir piyango bileti satın al. Belki bir şey çıkar. Bunu, halimin vaktimin iyi olduğundan söylüyorum sanma. Vaziyetim berbat. Mesela bu mektubu postayla gönderemeyeceğim herhalde. Bugün Dora’yı arayacağım. O yarın sabah Ankara’ya gidiyor, onunla göndermeye çalışacağım. Vaziyetimin kötülüğüne bir misal daha vereyim: Burada fena halde yağmurlar başladı. Tam bir kış havası. Buna rağmen benim değil pardesüm, ceketim bile yok. Yağmur altında dün gömlekle dolaştım. Üşüdüğümden çok, utanıyorum…”
ORHAN VELİ
Hamiş: İşbu mektuplar Milliyet Sanat Dergisi’nin 1 Kasım 1980 tarihli 11. sayısından (Yeni Dizi) alıntılanmıştır.
2. Hamiş: “Nahit Hanım kimdir?” diyenler https://tr.wikipedia.org/wiki/Nahit_Fıratlı adresine bakabilirler…
3. Hamiş: Oktay Rifat’in Yaşar Nabi’ye karşıtlığının temel nedeni için bkz: https://evvel.org/oktay-rifattan-husamettin-bozoka-mektuplar-1952-1954
“TAKSİM Gezi Parkı olaylarına ilişkin yargılandıkları davada beraat eden Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu 2. Başkanı Mücella Yapıcı’nın da aralarında bulunduğu sanıklar ve Taksim Dayanışması basın açıklaması yaptı: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/265405/Taksim_Dayanismasi_ndan_beraat_aciklamasi.html
İsmail Mersin’in Mermer Adası’ndaki Şarap Evi…
“BABA ZULA” hakkında Adalı Dergisi’nde H. Can Yücel kaleme almış;
https://www.adalidergisi.com/cms/adali-dergisi/2010-2019/2015/
sayi-119-mayis-2015/makale/664/marmara-adasi-nda-bir-sarap-evi-baba-zula
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Adalar Kültürü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/mermer-adasi adresinden ulaşabilirsiniz.
karazin‘in 2. sayısı yayımlandı!
https://www.facebook.com/karazindergi
karazin’i temin edebileceğiniz mekânların listesi şurada;
https://karazindergi.org/nerede-bulabilirsiniz/
İyi okumalar dileriz…
Türkiye Kupası Yarı Finali 1. Maçı (28/4/2015, Bursa)
Bursazon: 1
Fenerbahçe Spor Kulübü: 2
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz
(Francis Picabia için…)
(…)
burunsuz bir nesiliz geliyoruz yukarıya
___________taytlarımızı sıkı sıkıya kuşandık
burunlu medeniyetlerden hızla aşağıya
___________gidiyoruz kendimizi bıraktık
Ey insanlık!
_____aralar diktik
_________birbirimize
_____________susuyoruz
Ey insanlık!
______hep bir ağızdan
_____________susuyoruz
bu aralar
_____kulaktan
_________öpüşüyoruz
burunsuz
Zafer Yalçınpınar ile Duygu Gündeş
Nisan 2015
Hamişler:
1/ “Burunsuz” adlı şiirin tam metnine https://bit.ly/burunsuz adresinden ulaşabilirsiniz.
2/ Yalçınpınar’ın tüm şiirlerine https://bit.ly/zypsiir adresinden ulaşabilirsiniz.
3/ “Yalçınpınar da kimdir?” diyenler için; https://bit.ly/zykimdir
Fenerbahçe Spor Kulübü: 1
Bursazon: 0
20 Nisan 2015
Maccabi Electra Tel Aviv: 74
Fenerbahçe Ülker: 75
Fenerbahçe, Euroleague’de Final Four’a Yükseldi
https://fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=44573
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.
MOSMOR SALKIM
geçtim karşısına
sarmaşığın
________kendine
_______________yürüyüşüne
bakıyorum:bir at arabası hareketleniyor
eski dünyadan
___________yeni dünyaya
kısalıyor bitişik karanlığı tüm imzaların
zamanda
zamanla
ağrısızlık yaprakların çizgisine yükleniyor:tüm sırları suların, böceklerin, kuşların
ve toprağınyavaş
yavaşça
uzanıyor
dallara
zamanla:“çiçeklerim beni yordu” diyor sarmaşık
mosmor
Zafer Yalçınpınar
“Kirpi Şiir” Dergisi, Sayı:2, Mayıs 2009
Hamiş:
Zafer Yalçınpınar’ın kişisel web sitesine https://zaferyalcinpinar.com adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Yalçınpınar’ın tüm kitapları ise şu adreste yer alıyor: https://zaferyalcinpinar.blogspot.com
18 Nisan 1988’te vefat eden büyük usta Oktay Rifat’ı saygıyla yâd ediyoruz.
“Samih Rifat Bey’le, Münevver Hanım’ın küçük oğluyum. Eski tarihle 28 Mayıs 1330, yeni tarihle 10 Haziran 1914′te Trabzon’da doğdum. Babam oranın valisiydi. 5-6 aylık İstanbul’a getirmişler. Çocukluğum ve ilk gençliğim Ankara’da geçti. Ankara Lisesi’ni ve Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdim. 1937 yılında, hukuk doktorası yapmak için, Devlet hesabına, Paris’e gittim. 3 yıl kaldım. Savaş yüzünden hukuk doktoru olamadım. Orhan Veli, Melih Cevdet ve Cahit Sıtkı ile arkadaşlık ettim. Ozanlık dışında her iş bana ikinci derecede bir uğraş göründü. Avukatlık yaparak geçinirim. Parayı pulu sevmem. Bilgisizliği, üstünkörü bilgiye yeğ tutarım. Yalandan, yalancıdan, hele çıkarı için yalan söyleyenden iğrenirim. Sosyalistim. Şiir, sosyalizm ve yalandan sakınma bana kişiliğimin temel direkleri gibi görünür. Bana kalırsa, şiirin bir ayağı toplumda, bir ayağı kişinin içindedir. Her ozan topluma mal olan, başka bir deyimle nesnelleşen şiirle ilgili kural, ilke ve düşünceleri bilmek ve öğrenmek zorundadır. Ozan, başka ozanlardan kendine, kendinden başka ozanlara gide gele pişer ve olgunlaşır. Ozanın kendine varışı kolay olmaz. Uzun bir yoldur bu.”
Oktay Rifat
EVV3L kapsamında yayımlanan
“Oktay Rifat” başlıklı ilgilerden bir seçki aşağıdadır:
Oktay Rifat’tan Hüsamettin Bozok’a Mektuplar (1952-1954)
“Oktay Rifat’ın Şiir Çizelgesi” (Cemal Süreya, 1969)
“Oktay Rifat’ın Önemi” (Z. Yalçınpınar)
Kitap: Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler (Oktay Rifat)
Şiir hep bizden önce vardır. (O. Rifat) / Akıl ve Şiir (Oktay Rifat)
Aklın dışından, daha canlı, duyuma daha yakın… (O. Rifat)
Garipçiler, Nâzım Hikmet için açlık grevinde… (1950)
Oktay Rifat, Samih Rifat ve Marmara Adası / Oktay Rifat’ın Resimleri
Eşraf Tekerlemesi (Oktay Rifat) Elleri Var Özgürlüğün (Oktay Rifat)
Çalafırça / Bay Lear… / SIĞIR / ZAFER
Oktay Rifat’ın çevirdiği şiirlerden bir seçki;
“Bir Karanlık Ayna İçi” (P. Eluard)
https://evvel.org/siir-bir-karanlik-ayna-ici-p-eluard
Öteki Ben (Jules Supervielle)
https://evvel.org/oteki-ben-jules-supervielle
Yaşama Gücü Ölmez (André Verdet)
https://evvel.org/yasama-gucu-olmez-andre-verdet
İki Epigram (Martialis)
https://evvel.org/iki-epigram-martialis
“(…) Evet, uzun zaman önceydi. Galiba, Devrim’in ilk yıllarındaydık, Küba’nın el değmemiş bir bölgesinde, daha oralara Devrim gelmemişti bile, Haiti’nin karşısındaki sahilde, Doğu’nun doğusundaydım. Bir arkadaşımla beraber, ikimiz, harika anlar geçirdik. Ağaçların altında, gerçeği öğrenirken, Devrim ülkeyi değiştirmekteydi, ve biz de bu değişimi görmek istiyorduk. Çok yüklü bir deneyim oldu. Bir gece bir grup müzisyeni dinliyoruz, ufak bir köyde, sahilde, dört müzisyenden birisi de perküsyonist, ama nasıl çalıyor, tanrılar gibi! Davulundan aklına gelebilecek her tür ses çıkıyordu. O davul gülüyordu, ağlıyordu, inliyordu, protesto ediyordu, susuyordu, fikrini söylüyordu. Neyse, bir çok kadeh ve şarkıdan sonra, ona çekinerek nasıl yaptığını sordum, neydi sırrı? O yaşlıca bir adamdı, ben gençtim, çok ahmak bir soruydu benimki ama insan gençken böyle aptal sorular sorma hakkına sahiptir; böyle çalmasının sırrını sordum bende! O da dedi ki; “ ben sadece ellerim kaşınınca çalarım.” Hayatta unutmayacağım bir ders oldu bu. Bende ellerim kaşınınca yazmaya başladım, öyle belli bir saate ya da disiplinde yazmıyorum, ya da kendimi zorlamıyorum yazmak için. Eğer canım istemiyorsa, yazmama imkân yok. (…)”
Eduardo Galeano
Açık Radyo Söyleşisi’nden… (20 Mart 2007)
Şehirler gerçekten var mı?
Yoksa bunlar insanların ağzılarından çıkardıkları buhar mı?
Öldüğüm zaman hangi sokakların altında yatmak isterdim? Kimlerin adımlarının altında? İnsan hangi adımları sonsuza kadar dinlemek ister?
(…)
Eduardo Galeano
“Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri”,
Çev: Süleyman Doğru, Sel Yay., 2011, s.134
(…) Eskiden hava olan yerde şimdi toz var. Eskiden nehirlerin olduğu yerlerde şimdi caddeler var. Eskiden suyun aktığı yerlerde şimdi otomobiller akıyor.
Eduardo Galeano
Aynalar, Çev: Süleyman Doğru, Sel Yay., 2009, s. 138
EDUARDO GALEANO SEÇKİSİ:
27 Mart: Tiyatro Günü
https://evvel.org/27-mart-tiyatro-gunuHayâl Kurmaya Övgü
https://evvel.org/hayal-kurmaya-ovguVarlıklar Ve Uğraşları Üzerine Pencere
https://evvel.org/varliklar-ve-ugraslari-uzerine-pencereKüreselleşme
https://evvel.org/kuresellesmelepisma saccharina
https://evvel.org/lepisma-saccharinaSinekler…
https://evvel.org/sineklerDüzen
https://evvel.org/duzenSistem
https://evvel.org/sistemBen diğer bir senim…
https://evvel.org/ben-diger-bir-senimZico’nun Golü
https://evvel.org/alinti-ziconun-golu-eduardo-galeanoZiyaretçi
https://evvel.org/ziyaretciYaşayan Anılar
https://evvel.org/yasayan-anilar
Galeano’nun “Kucaklaşmanın Kitabı” adlı eseri için çizdiği özel desen…
19/1/952
Kardeşim Hüsamettin Bey,
(…) Elimde de size gönderilebilecek dergiye münasip bir şiir maalesef yok. Onun için size Supervielle’den vaktiyle tercüme ettiğim fakat son günlerde düzelttiğim bir şiiri yolluyorum. (…) Supervielle’in bu şiiri dikkatle okunursa çok sevilebilir. İnsan içinde böyle hakikaten itirazcı bir mahlûk var gibidir. Yalnız buna mistik mana vermemeli. Şair şiirin adını Alter ego koymuş ki manası “öteki ben” demek. (…)
26/1/953
Kardeşim Hüsamettin,
(…) Bununla beraber size başka bir kitap neşrini teklif edeceğim. Benim Cumhuriyet gazetesinde vaktiyle modern şiirimiz hakkında neşrettiğim bazı makaleler vardır. Bunlar birbirinin devamıdır ve bana göre memleketteki yeni şiir hareketini anlatır. Kanaatimce şiirimizde yeni şiiri takiben başka bir şiir hareketi daha başladı ki ben bunun adına “ileri şiir” diyorum. Gerek Yaprak’ta gerekse sizin gazetede çıkan ve kısmet olursa çıkacak olan yazılarım ise bu ileri şiire dairdir. Binaenaleyh “yeni-ileri” adında bir kitap düşünüyorum. Eğer aklınız yatıyorsa size müsveddeleri hemen göndereyim. (…)
11/12/953
Kardeşim Hüsamettin Bozok,
(…) Birkaç gün evvel Mahmut Makal ile Fakir Baykurt’u gördüm. Burada Gazitepe Enstitüsü’nde okuyorlarmış. İkisi de Yeditepe’ye yazı yazmaya hevesli. Ne dersin? Yazı göndersinler mi? (…)
11/11/954
Sevgili Kardeşim Hüsamettin,
(…) Yaşar Nabi ile adamakıllı kapışmak niyetindeyim. Bu herif kendini ileri fikirli bir insan sanıyor; daha doğrusu bir şey sanıyor. Güdümlü edebiyat diye bas bas bağırıyor, üstelik bunun ne biçim birşey olduğunu da bilmiyor. Güdümlünün Fransızca karşılığı “derigé” de “engagé” de olabilirmiş. (…)
Oktay Rifat
Oktay Rifat İçin (Sempozyum+Belgeler)
Hazırlayan: Güven Turan-Yücel Demirel, Temmuz 1999, YKY
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Oktay Rifat” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.
(…)
“Oysa insan dediğiniz durduğu yerde şekillenmez; bir deha yetiştirebilmek için, evvela onun kök salabileceği, boy atabileceği toprağa sahip olmamız gerek, yazık ki bizim toprakların hali içler acısı. O kadar fazla kimyasal gübre kattık ki içine, gerçek bakteriler yok oldu, sahtelerini yapmaya mecbur kaldık! Neşterlerin ve idollerin zaferidir bu, beyinleri ameliyat masalarında yapay olarak yaşatacağız ama yürekleri sedyede unuttuk! Meydanda o kadar fazla çakma deha var ki, gerçek bir tanesi kazara ortaya çıkacak olsa, kimse ona inanmayacak, kafayı modayla bozmuş bu kalabalık tarafından alay konusu olacak.”
“Fakat, eğer gerçek bir dehadan bahsediyorsak, dolayısıyla bizzat bir kuvvetten, kendiliğinden moda olması gerekmez mi?”
“Bu yanılgıdan hemen kurtarayım sizi, işte yaptığım deney: Umimi bir tuvaletin içine bir şişe parfüm boşalttım, giren çıkan, önünden geçen çok oldu ama bir kişi de çıkıp ‘Beyefendi, burası ne kadar güzel kokuyor!’ demedi. Yeni olanı algılayamadılar, malum kokuya o kadar alışmışlardı ki.” (…)
Francis Picabia
“Kervansaray”, Çev: Ayberk Erkay, YKY, 2015, s. 24
Hamişler:
1/Ayrıca bkz: https://evvel.org/demek-zamaninda-491i-bosuna-cikarmamisiz
2/Önemli bkz: https://evvel.org/?s=picabia
3/ EVV3L kapsamında yayımlanan “Gerçeküstü” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/gercekustu adresinden ulaşabilirsiniz.
kot0.com taifesinden Gupse Korkmaz, ilginç bir konuyu bulmuş, incelemiş: Venezuela-Caracas’ta bir işgal gökdeleni… “Göğe Uzanan Bir İşgal Evi” başlıklı yazının tam metnine https://kot0.com/goge-uzanan-bir-isgal-evi-torre-david adresinden ulaşabilirsiniz.
Sait Faik Araştırma Atölyesi tarafından 22 Mart 2015’te Caddebostan-Muhtar Özkaya Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen “Son Kuşlar” Hikâyesi Üzerine Sait Faik Odaklı Bilişsel Haritalama çalışması sonucunda elde ettiğimiz bilişsel haritaya https://bit.ly/sonkuslarbh adresinden ulaşabilirsiniz.
Türkiye’de, edebiyat alanında ilk kez “Sait Faik Araştırma Atölyesi” kapsamında gerçekleştirilen “Bilişsel Haritalama” çalışmalarına ilişkin detaylı bilgiler şu adreste yer alıyor: https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-odakli-bilissel-haritalama/
Atölye çalışmaları kapsamında, şu ana kadar 26 katılımcının ortak uygulamalarıyla hazırlanan dört adet bilişsel harita taslağı bulunmaktadır. Çalışmalar sonucu elde edilen kavramlar ve kavramlar arası ilişkiler, yaklaşık 200 unsurdan oluşan ve atölye katılımıyla birlikte sürekli genişleyen/büyüyen Sait Faik Odaklı Bilişsel Harita’ya eklenmektedir.
Üzerinde çalışılan bilişsel haritaların listesi aşağıdadır.
Bilişsel Haritalama çalışmalarına ilişkin olarak gerçekleştirilmiş özel bir söyleşi de şurada: https://evvel.org/soylesi-sait-faik-arastirma-atolyesi-ve-bilissel-haritalama-uzerine-o-duygu-durgun
İyi okumalar dileriz.
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.
Bilindiği gibi, Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin faaliyetleri kapsamında, zaman kısıtlaması olmaksızın bazı “kısa anket çalışmaları” gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmaların birincisi için elde ettiğimiz grafiksel sonuçlar; “127 Katılımcı/5 Mart 2015” ve “136 Katılımcı/25 Mart 2015” güncelleme bilgileriyle https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-anketi/ adresinde yayımlanıyor…
https://goo.gl/forms/XivSfFpMe7 adresinde yer alan 4 soruluk kısa anketimizi cevaplayarak Sait Faik’in edebiyatına ve yaşamına dair yürüttüğümüz araştırma faaliyetlerine destek olabilirsiniz.
Saygılarımızla
Sait Faik Araştırma Atölyesi
Hamiş: EVV3L kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden, Burgaz Adası Sait Faik Müzesi kapsamında gerçekleştirilen Sait Faik Araştırma Atölyesi’nin çalışmalarına ilişkin bilgilere ise https://saitfaikmuzesi.org/sait-faik-arastirma-atolyesi/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com