Şub
21
2012
0

“Umut” Filmini Bir Kez Daha Açındırmak için 12 Noktada Söyleşme (Mustafa Irgat)

Mustafa Irgat sıkı ve sağlam görüyor:

“Umut” Filmini Bir Kez Daha Açındırmak için 12 Noktada Söyleşme
(Defter Dergisi, Sayı: 14, 1990)

Ayrıca bkz: https://mustafairgat.blogspot.com

Hamiş: İlgili metni Evvel Fanzin’e işaret eden Metin Kızıcalıoğlu‘na çok teşekkür ederim.

Şub
21
2012
0

Dr. Halil İbrahim Bahar ve Soyut Dergisi Arşivi’nden Kısa Bir İzlek… (Z. Yalçınpınar)

60’ların sonunda ve 70’li yıllarda, Türk şiirindeki modern salınımların değerlendirilmesi yolundaki eleştiri becerisine önemli bir imgesel açılım sağlayan  “Soyut” Dergisi’ni -12 yıl / 107 sayı- boyunca yayımlayan Dr. Halil İbrahim Bahar‘ın arşivinden bazı efemeraları, sağolsunlar Can Bahar ve Derya AydedimSoyut Sahaf‘ın iki gönüldaşı- Evvel Fanzin’le paylaştı. H.İ. Bahar’ın arşivinden edindiğim izlenimlerimi ve bazı efemeraları aşağıda iletiyorum:

Arşivde yer alan birçok mektup, defter ve el yazısını gözden geçirdiğimizde Halil İbrahim Bahar’ın -82 yıllık ömründe- kaleme aldığı ve çeşitli dergilerde yayımlanan şiirlerini bir kitaba dönüştürmediğini fark ediyoruz. Bu durum garip ve bir o kadar da değerli bir karşıtlığı işaret ediyor bize: Bugünün (2000’lerin) bazı edebiyat dergisi editörleri kendilerine şiir kitabı çıkartmak, boy boy fotoğraflarını afişlerle sergiletmek, her türlü mikrofonun ve masanın arkasından ahkâm kesmek, yarışmalarda jüri olmak, kısacası bir “edebiyat kâhyası”na dönüşmek için “yüksek bir iştahla” her türlü muhterisliği göze alırken,  Halil İbrahim Bahar’ın 70’li yıllarda kendi şiir kitabını yayımlamak konusundaki içe dönük tavrı, çok önemli bir haysiyetin kanıtıdır.

H.i.B.’ın şiirlerini bir kitapla bütünlemeyişinin nedenlerini kolay kolay bilemeyiz. Ancak  kütüphanesindeki “Carl Gustav Jung; Anılar, Düşler, Düşünceler” (Haz: Aniela Jaffé, Çev: İris Kantemir, Can Yay., 2001 ) adlı kitabın içerisine 2001 yılında H.İ.B.’ın kendi el yazısıyla aldığı şu not, belki bize bir fikir verebilir:

“beni anlayanlar değil ancak sesimi duyanlar çoğaldıkça yalnızlığım yabancılaşmam da daha hızlı artıyor. Bu ağırlığın taşıyıcısı benim. Kiminle paylaşabilirim? Çevrem uçuşan kınkanatlılarla dolu. Ayakları balçığa batmışken uçtuklarını sanıyorlar.” hib / 7 Kasım 2001

 

***

Arşivde yer alan iki mektup bizi birincil derecede ilgilendiriyor… Mektupların ilki Behçet Necatigil, diğeri ise İlhan Berk tarafından Halil İbrahim Bahar’a yazılmış… Behçet Necatigil’in mektubu ve Halil İbrahim Bahar’ın “Kalmayan” adlı bir şiiri ilk kez ŞİİRDEN Dergi’nin Ocak-Şubat 2012 tarihli 9. sayısında yayımlandı. İlhan Berk’in Halil İbrahim Bahar’a yazdığı 9 Mart 1969 tarihli mektup ise henüz gün ışığına çıkmadı. Önümüzdeki günlerde işbu mektuptan bazı bölümleri Evvel Fanzin kapsamında yayımlamayı düşünüyoruz. -H.İ.B., Soyut Dergisi kapsamında İlhan Berk’in birçok şiirine, poetika yazısına ve günlüklerine yer vermiş. Ayrıca İlhan Berk’le bir söyleşi de gerçekleştirmiştir. (Bkz: “İlhan Berk, “Kanatlı At”, YKY, 1992)-

Şimdilik, İlhan Berk’in H.İ.B.’a yazdığı mektubun son cümleleriyle yetinelim:

“…Önemsiz bir kişiyim ben. Bir birey o kadar.”

Z. Yalçınpınar

 

İlhan Berk’in H.İ.B.’a gönderdiği mektubun zarfı…

*

Halil İbrahim Bahar arşivinden İlhan Berk’in Bir Deseni (1965)

Desenin altına İlhan Berk tarafından şu not düşülmüş:
“Hamsi’yi yazarken yaptığım yüzlerce resimden biri.”
(İşbu desen, ŞİİRDEN Dergi’nin 9. sayısında yayımlanmıştır.)

*

Behçet Necatigil’in H.İ.B.’a gönderdiği mektubun zarfı… (1976)
(Necatigil’in mektubunun tam metni ŞİİRDEN Dergi’nin 9. sayısında yayımlanmıştır.)

*

60’lı yıllarda Nâzım Hikmet’in “İzlem Yayınları”ndan yayımlanan toplu şiirlerinin
ilk cildine Halil İbrahim Bahar’ın kendi el yazısıyla not aldığı dizeler… (27 Ağustos 1965)

*

1. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
20
2012
0

“Bakışsız Bir Kedi Kara” Notasyonları (İlhan Usmanbaş)

Sağolsun Şükret Gökay bizi yalnız bırakmadı, bırakmıyor; Prof. Dr. İlhan Usmanbaş’ın “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı efsanevi bestesinin notasyonlarından bazılarını Evvel Fanzin’le  paylaştı. Ece Ayhan’ın “sıkı şiir”leri için İlhan Usmanbaş’ın kullandığı ses ve piyano notasyonları büyük bir deha ürünü… Eğer Türkiye’de bir “Görsel Şiir”den bahsediliyorsa ve “bakış”ın disiplinler arası bağlamları veya akışkanlığı dikkate alınıyorsa, İlhan Usmanbaş’ın notasyonlarının “Görsel Şiir” duruşunda bir “zirve” noktası olduğunu -gönül rahatlığıyla- söyleyebilirim. (Zy)

Notasyonların kısa bir episoduna https://zaferyalcinpinar.com/usmanbasbbkk.pdf adresinden  ulaşabilirsiniz.  

Hamiş: Ece Ayhan Web Sitesi’ne https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden, Evvel fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne ise https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
20
2012
0

“…şairlerin elinde şiirden başka şey yoktur” (Ece Ayhan)

Gösteri Dergisi Arşivi’nden… (1982)

*

Gösteri Dergisi Arşivi’nden… (1985)
Fotoğraf: Engin Cıva
*

Ece Ayhan Web Sitesi:
Bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
17
2012
0

Tarih üzerine… (Paul Valéry)

Poetika’nın “usta-dahi”si Paul Valéry’nin 1930’lu yılların başında kaleme aldığı çeşitli deneme yazılarından bazı parçalar “Bugünkü Dünyaya Bakış” adıyla derlenmiş… Yeni Ufuklar Dergisi ve çevresinin oluşturduğu Çan Yayınları’ndan 1972’de yayımlanan bu kitaptaki metinlerin çevirisini Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol gerçekleştirmiş. Kitaptaki birçok düşüncenin arasında Valéry’nin “Tarih” konusunda kaleme aldığı ve bugünkü deyişle Valéry’nin “vizyonerliğini” kanıtlayan bir yazı dikkatimi çekti. İşbu yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/paulvalerytarih.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Ayrıca, söz konusu yazıdan bir bölümü aşağıda paylaşıyorum:

 

Şub
16
2012
0

Poetika 2012 Anketi

Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi’nin Şubat 1960’da gerçekleştirdiği Büyük Anket‘ten feyz alarak Şubat 2011’de, İkinci Yeni Şiir Akımı’nın geçerliğini deneyimlediğimiz bir soruşturma düzenlemiştik.

“50 Yılın Ardında; İkinci Yeni / 2011 Anketi” adını verdiğimiz bu çalışmanın sonuçlarını ve çıkarımlarını 12 Şubat 2011’de Evvel Fanzin kapsamında takipçilerimizle paylaşmıştık.

Bu sene de benzer bir çalışmayı yürüterek, 2012 sularında devinen şiirin niteliği, imgesel akışkanlığı ve alan derinliği üzerine görüş toplamaya karar verdik. “Poetika 2012” adını verdiğimiz işbu anket kapsamında aşağıdaki sorulara cevap arayacağız:

– Sizce, “İkinci Yeni” şiir akımı bitti ya da eskidi mi?
– Geçtiğimiz 5 sene boyunca (2007-2012 döneminde) oluşan ve “yeni” diyebileceğimiz bir “poetika” var mı? Var ise bu poetikanın farklılaştırıcı özellikleri nelerdir?
– Sizce, önümüzdeki yılların (2010’ların) şiiri nasıl olacak, poetika nereye/neye evrilecek?
– “Sıkı şiir” denildiğinde aklınıza neler/kimler geliyor?
– Sizce, “İmgelemin Özgürleşmesi” nedir; böylesi bir ifadeyi nasıl tanımlarsınız?
– Şiirin ve şiirsel imgelemin ilerlemesinin önündeki engeller nelerdir, kimlerdir?

ANKET SORULARINI https://evvel.org/poetika2012.html adresinde yer alan online anket formunu doldurarak ya da zaferyal@gmail.com adresine e-posta atarak CEVAPLAYABİLİRSİNİZ.

Ankete verdiğiniz cevaplar 19 Şubat 2012 Pazar sabahı Evvel Fanzin ile eşanlı olarak birçok platformda paylaşılacaktır.

Şiirimizin günümüzdeki varoluş biçiminin niteliği ile sezgisel sınırlarını araştırdığımız bu ankete katılımınız, ilginiz ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

Hamiş:

Poetika 2012 Anketi Facebook Etkinlik Bağlantısı:
https://www.facebook.com/events/349147968442228/

Şub
14
2012
0

Nâzım Hikmet’ten Sabahattin Ali’ye… tarihsiz..

3 Mart 2012 tarihine kadar CKM’de(Caddebostan Kültür Merkezi’nde) sürecek olan “Sabahattin Ali” Sergisi‘ne ait “Fotoğrafını Bekliyorum” adlı sergi kitabını inceledim. Kitabın editörlüğünü Sevengül Sönmez üstlenmiş. Sergide yer alan tüm edebiyat efemaraları ve Sabahattin Ali’nin hayatındaki dönüm noktaları hem görsel hem de metinsel olarak kitabın kapsamına alınmış. (YKY tarafından yayımlanan “Fotoğrafını Bekliyorum” adlı sergi kitabını  tüm edebiyat ve edebiyat efemerası meraklılarına öneririm.) Kitapta -tıpkı sergide olduğu gibi, doğallıkla- ilgimi çeken birçok efemera var… Özellikle, Nâzım Hikmet’in Sabahattin Ali’ye yazdığı “tarihsiz” mektubu çok önemsiyorum. Mektuptan bir bölüm aşağıdadır. (Zy)

 

(tarihsiz)

Kardeşim,

(…)Romanını nasıl sabırsızlıkla ve ne büyük güvençle beklediğimi  tasavvur edemezsin. Bak konkre konuşmuyorum: Hikâye ve romanda bugün sen varsın, senden sonra Kemal Tahir var, sonra Orhan Kemal var, Suat Derviş var. Kemal Tahir’le Orhan Kemal biri daha ilerde, biri henüz civciv, fakat dehşetli vaatlerle dolu biri civciv, biri yazdıklarını neşretmek imkânsızlığı içinde, ötekisinde bu imkân henüz belirmiş, Suat Derviş’e gelince galiba artık yazmıyor, velhasıl büyük Türk hikâye ve romanının tek bayrağı bilfiil sensin. Bugünkü durumda bu böyle. Bunun zorluklarını, mesuliyetlerini gayet iyi anlıyorum. Fakat sana her zaman o kadar güvendim ve o kadar güveniyorum ki bu zorlukları, yüklendiğin ağır yükün altından kalkarak yeneceğine inanıyorum. (…)Edebiyatımızın bugünkü şartları seni öyle bir yere getirmiştir ki, rehberlik etmeye ve bunun mesuliyetlerini yüklenmeye mecbursun. Verimlisin, bu sana rehberliğinde en büyük yardımcıdır. Beni sekterlikte ittiham etme. Katiyen değilim. Sadece olanı olduğu gibi görmeye çalışıyorum. Sait Faik diye bir yazıcı var. Belki istidatlı, fakat hâlâ ne yapmak istediğini bilmeyen (…) bir delikanlı. Onu seninle birlikte, senden sonra bile saymıyorsam sekterliğimden değil. Sonra Sefer Aytekin diye bir delikanlı var. Orhan’dan daha civciv, bak eğer onunla şahsen uğraşırsan iyi olur. Bir de Denizin Çağırışı mı ne diye bir kitap çıkaran bir delikanlı var. (…) Eskilerden Reşat Nuri dama demiş vaziyette. Bir kitap yazdı ömründe: Yeşil Gece, ondan sonra ve dahi duralar. Yakup Kadri dünyaya biraz daha geç gelseymiş yani şimdi 20-25 yaşında filan olup senin kürsünde ders alacak durumda bulunsaymış adam olurmuş. Gel gelelim ki çok erken gelmiş dünyaya. Ve onun da yıllardır yazdığı yok. (…)

Bütün bunları sekter olmadığımı anlatmak için yazıyorum sana. Belki benim tanımadığım gençler ve ihtiyarlar vardır. Onları bilmem. Varsa onları toplamak, toparlamak, ayarlamak bugün senin üstüne düşen bir memleket vazifesi. (…)

(…)Seni hasretle kucaklarım sevgili kardeşim.

Nâzım Hikmet

 

“Fotoğrafını Bekliyorum” Sabahattin Ali Sergi Kitabı, Haz: Sevengül Sönmez, YKY, Şubat 2012, s. 67

Hamiş: Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Nâzım Hikmet” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
12
2012
0

Piano Pasha “Erdoğan Çaplı” ve 14 Yaşındaki Oğlu “Kerim Çaplı”

Hiçbir zaman, hiçbir yerde “eksik olmasın” Metin Kızılcalıoğlu,  Kerim Çaplı‘nın hayatını, müziğini ve ailesini “anlamak” yolunda en değerli ve  ilginç buluntuları Evvel Fanzin’le paylaşıyor; sıkı davulcu Kerim Çaplı‘nın babası piyanist Erdoğan Çaplı’ya ilişkin birçok önemli bilgiyi bize iletti:

“Erdoğan Çaplı , Amerikalı’ların deyimi ile “Piano Pasha”, Türkiyemizin yetiştirdiği önemli müzisyenlerden biridir. Türk ezgilerini 1955’de yerleştiği New York’da başarıyla icra eden Çaplı, ayrıca Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Keman Bölümü mezunudur. New York’da Türk Haberler Büroları Müzik Müşaviri olarak çalışan Erdoğan Çaplı ayrıca Ankara Radyosu’nda “Daldan dala” isimli program ile kendisine ün yapmıştır. Türk motiflerini piyanosunda başarıyla icra eden Piano Pasha’nın 380 kadar bestesi vardır.  (…) Piano Pasha, iki LP doldurma şansını yakalamıştır. Bunlardan ilki “Dot” etiketi ile Piano Pasha (1959) diğeri ise “Time” etiketi ile The Exciting Rhytms of Piano Pasha (1961)’dır. “

Yukarıdaki paragrafta sözü edilen albümlerden bazılarına ve Erdoğan Çaplı ile eserleri hakkında daha ayrıntılı bilgilere https://fitnefucur.blogspot.com/2009/08/piano-pasha-erdogan-capl.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca, aşağıda, Erdoğan Çaplı’nın “Blues a la Turk” adlı kaydını paylaşıyorum… Time Records’dan 1961’de yayımlanan bu kayıtta davulları 14 yaşındaki Kerim Çaplı icra etmiş! (Zy)

 

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Kerim Çaplı ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kerim-capli adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Written by in: Buluntular (Efemeralar) | Etiketler:
Şub
06
2012
0

René Char kimdir? (Albert Camus)

Ada Yayınları’ndan 1990 yılında yayımlanan “René Char- Seçme Şiirler” adlı kitabın girişinde Albert Camus tarafından kaleme alınmış bir “René Char” portresi  yer alıyor. “İnsanlık” tarihi açısından çok değerli olan bu portrenin tam metnine  https://zaferyalcinpinar.com/renecharcamus.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: René Char’ın seçme şiirlerinin söz konusu baskısının ve Albert Camus tarafından kaleme alınan bu portrenin çevirisi Samih Rifat’a ait…

 

 

Şub
04
2012
0

Sabahattin Ali Sergisi’nden Görüntüler

Bugün, CKM’de gerçekleşen “Sabahattin Ali” sergisini gezdim ve çok etkilendim. “Edebiyat” başlığında kurumsallaşmış üstyapıları veya belediyeciliği ya da böylesi oligarşik salınımları filan zerre kadar sevmesem de bu sezon Kadıköy-Caddebostan Kültür Merkezi’nin mekânında YKY işbirliğiyle gerçekleşen sergilerin en azından “edebiyat tarihi” bağlamında çok etkili ve belki de “yerinde” olduğunu ifade etmek zorundayım.

Sabahattin Ali’nin yaşamından (ve -tabiî ya, ölümünden) kesitlerin fotoğraflarla ve çeşitli efemeralarla sunulduğu işbu serginin küratörlüğünü edebiyat arşivcisi Sevengül Sönmez üstlenmiş. Sabahattin Ali’yle ve edebiyat tarihiyle ilgilenen bir araştırıcı için düşünüldüğünde -gönül rahatlığıyla- “sergide yok yok!” diyebilirim. Sayısı yüzlere varan ayrıntının ve odağın içerisinde beni en çok etkileyen şey “Markopaşa”nın kapatılmasının ardından Sabahattin Ali’nin yeniden çıkardığı “Malum Paşa”nın kapak görüntüsüydü. Bir de, Sabahattin Ali’nin Desoto marka o ünlü kamyonunu görmek beni çok heyecanlandırdı.

Sergi 3 Mart’a kadar CKM’de devam edecek; 18 Şubat günü Sevengül Sönmez sergi alanında olacak ve sergi kapsamında yer alan efemeraların öneminden, bu belgelerin Sabahattin Ali’nin yaşamındaki yerlemlerinden bahsedecek. Aynı gün Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali de sergi alanında kitaplarını imzalayacak…

Sonuçta, kimse bu sergiyi kaçırmasın, diyorum.

Derim de.

Sahicilikle
Zy


Şub
02
2012
0

Fethi Karakaş’ın Bir Deseni

İlk baskısı 1953 yılında “Yenilik Yayınları tarafından gerçekleştirilen ve Sait Faik’in tek şiir kitabı olan “Şimdi Sevişme Vakti”ndeki desenleri Fethi Karakaş çizmiş. İşbu kitabın son sayfalarında yer alan bir desenin görüntüsü aşağıdadır.

Hamişler:

1- Kitabı koleksiyonuma ulaştıran  Soyut Sahaf’a -eski adıyla Aydedim Sahaf’a- çok teşekkür ederim.

2- Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik ” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

3- Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
30
2012
0

Unica Zürn’ün Çizimleri

Unica Zürn (1916-1970)
Çizimlerinden örnekler…

Oca
24
2012
0

Robert Walser’in Bazı Betikleri

Halil İbrahim Bahar’ın yayımladığı “Soyut” adlı derginin 30 Ocak 1971 tarihli 33. sayısında Robert Walser’e ait bazı betiklere/anlatılara rastladım. Sezer Duru tarafından çevirisi gerçekleştiren “Öke”, “Yeryüzü” ve “Saç Kestirme” başlıklı bu üç betiğin henüz Türkçe’de yayımlanan Robert Walser kitaplarında yer aldığını sanmıyorum. Betiklerin tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/walseroykuleri.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Hamiş: R. Walser’in bu ilginç betiklerini bana ulaştıran Soyut Sahaf’tan Derya Aydedim‘e çok teşekkür ederim.

Oca
24
2012
0

Masist Gül ve Kaldırım Destanı

Masis Gül’ün Kartviziti

*

“Masist Gül (1947-2003) güçlü fiziği ile 300’ü aşkın yesilçam filminde rol almış bir oyuncuydu. Pek fazla bilinmeyen yönüyle de olağandışı bir sanatçıydı. Kendini ‘amatör kahırkeş sanat uzmanı’ olarak tanımlayan Gül, şiir, resim, kolaj, bakır üstüne çizim işlerinin yanısıra 80’li yılların başında Kaldırım Destanı – Kaldırımlar Kurdunun Hayatı adını verdiği ‘aylık mecmua’ biçiminde 6 kitaplık bir dizi tasarladı. İlk kez 2006 yılında Bent serisi kapsamında tıpkı basım yoluyla çoğaltılan bu el yapımı kitaplarda, Gül, 1905 ile 1978 yılları arasında yaşayan Kaldırım Fahri adlı bir kabadayının şiddetli ve sert yaşam hikayesini çizgi roman tarzında resmetti.

Kaldırım Destanı-Kaldırım Kurdunun Hayatı’nın orijinalleri ve sanatçının diğer özgün çizim, yazı, defter ve fotoğraflarından oluşan masist gül arşivi ilk olarak 25 mayıs – 25 haziran 2006 tarihleri arasında BAS’da sergilendi. Ardından Etablissement d’en face, Brüksel ve 5. Berlin Bienali kapsamında Schinkel Pavillon’da gösterildi. Kaldırım Destanı – Kaldırımlar Kurdunun Hayatı’ nın tıpkı basımı olan Bent 001, aralarında Macba, Consorci del Museu d’art Contemporani de Barcelona, Centre Pompidou, Bibliotheque Kandinsky, New York Museum of Modern Art’ın bulunduğu birçok kurumsal ve özel koleksiyon ve kütüphanede yer almaktadır.” (BAS‘ın Tanıtım Metni’nden…)

Ayrıca Bkz: https://evvel.org/masist-gul-sergisi-8-eylul-8-kasim-2011

 

“Kaldırım Destanı’nda Kaldırım Kurdunun Hayatı”
(Yazının okunabilir büyük biçemine ulaşmak için tıklayınız)

 

Oca
23
2012
0

“Seni Sefiller’in yazarı yaptık, daha ne istiyorsun.” (Hayalet Oğuz)

Bülent Oran’ın anlattıklarından:
(…)
Bülent Oran’ın anlattıklarına bakılırsa Oğuz, kitap çevirirken kimi zaman aklına geldiği gibi giderdi. Bir gün Sefiller’i çeviriyordu. Çok işi çıktığı iin Bülent Oran’a “Şuna devam et bir iki sayfa yaz…” dedi.
Bülent Oran itiraz etti: “Ben dil bilmem. Nasıl olacak bu?” Oğuz ısrar etti: “Ne olacak canım. Sen Sefiller’in öyküsünü bilmiyor musun? Bak şurada kalmışım, oradan sürdür biraz. Yaz bir şeyler.” Bülent Oran söyleneni yaptı. Oğuz pek beğendi yazıyı. “Çok güzel edebiyat yapmışsın. Aferin. Hadi şurdan bir kadeh içki ısmarla! dedi. Bülent Oran şaşırdı: “Yahu hem yazı yazdırıyorsun hem de üstüne içki ısmarlatıyorsun. Olur mu bu? deyince Oğuz’un yanıtı hazırdı: “Seni Sefiller’in yazarı yaptık, daha ne istiyorsun.”
(…)

Ömer Uluç’un anlattıklarından:
(…)
Hayalet Oğuz çeviriler yaparak, kimi zaman halk tipi kitaplar yazarak geçiniyordu. Özellikle dizi kitaplar yayınlayan yayınevlerini severdi ve her zaman bir diziye başlayınca daha çok iş çıkacağını düşünürdü. Bir gün elinde “Radyo Nasıl Yapılır?” diye İngilizce bir kitapla geldi ve Ömer Uluç’tan yardım istedi. İçinde bol teknik desen bulunan bir kitaptı. Ömer Uluç bu kitap için şu yorumda bulunuyor: “Birisi o kitapla radyo yapmaya kalksa belki radyo değil traktör çıkardı ortaya yahu…”
(…)

Burhan Tekinliğ’in anlattıklarından:
(…)
Oğuz’un özellikleri vardır. Örneğin hiç evi olmamıştır. Hep bir yerlerde konuk olarak kalır. Ama şunu söyleyeyim. Örneğin evine bir misafir getirirsin, adam seni rahatsız eder. Üç gün sonra çıkıp gitsin diye bakarsın. Oğuz’da ise böyle bir şey hiç olmamıştır. Adamın evde olup olmadığını bile anlamıyorsun. Bunu bir sanat haline getirmişti. Oğuz’un evde kaldığını hiç hissetmezsin. Kaldığı odayı her zaman tertemiz bırakır. Hayatında valiz taşıdığını da görmedim. Bir çantası vardı omzuna asardı o kadar. Her zaman şık ve özenli giyinirdi. Onu hiçbir gün pasaklı bir halde görmedim. Evet evde kaldığı sürece hiçbir rahatsızlık hissetmezsin ama ayrıldığı zaman yokluğunu duyarsın. Böyle bir adamdı Oğuz. Bir ayaklı kütüphaneydi. Müthiş geniş bir kültürü vardı.
(…)
Oğuz, Diyarbakır’da köyleri olduğunu söylerdi. Bunu tam olarak anlayamadık hiçbir zaman. Ama bir ara Taksim Belediye Gazinosu’na giderken kendimize bir oyun bulduk. Biz kendi aramızda para topluyor ve bunu Oğuz’a veriyorduk. Hesapları o ödüyordu. Bu arada onun bir Diyarbakır Ağası olduğunu yaydık. Orada İlham Gencer piyano çalıyor ve şarkı söylüyordu. Yılmaz Duru ile birlikte şovları vardı. Programı sırasında kapıdan giren önemli kişileri tanıtırdı. Önde Hayalet Oğuz ağzında sigara biz de arkasında, girdiğimizde “Diyarbakır’ın en zengini Oğuz Halûk beyefendi teşrif ettiler…” diye anons yapmaya başladı. Oğuz da bundan çok keyif alıyor ve gerçek bir ağa gibi yürüyüp çevreye selam verip oturuyordu.
(…)
Eskinden tüberküloz geçirmişti galiba. Ölümü ani oldu. Cenaze namazı Şişli Camii’nde kılındı. Avlu şık insanlarla doluydu. Bir ramazan günüydü ve herkes sigara içiyordu. Hoca anons yaptı “Ramazan günü sigara içilir mi?” diye. Zincirlikuyu’da mezarının başında hoca anasının adını sorunca bir sessizlik oldu. Kimse bilmiyordu anasının adını. Dürnev Tunaseli bozdu sessizliği “Havva” diyerek. Böylece hoca onu toprağa verdi. Mezarının üstü çiçek doldu bir anda.

“O Pera’daki Hayalet”
Oğuz Halûk Alplaçin’in (Hayalet Oğuz) İnanılmaz Yaşamöyküsü ve Yapıtları
Hazırlayan: Sezer Duru-Orhan Duru, YKY, 3. Baskı, Şubat 2011

Oca
22
2012
0

Les Heyénes (Fikret Mualla)

Fikret Mualla’nın “Çakallar” adlı desenlerinden…
(Mualla’nın bu desenleri, Ferit Edgü tarafından 1977 yılında
“Çakallar” adlı bir albümde -Ada Yayınları- toplanmıştır.)

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “İmzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
22
2012
0

Nâzım Hikmet ve Suat Derviş

Vefatından bir yıl önce (1962’de) Nâzım Hikmet ve Suat Derviş Fransa’da bir konferansta birlikte… (Fotoğraf, Lütfi Özkök ve Ali Müstecaplıoğlu arşivindendir.)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
21
2012
0

Bedri Rahmi Röportajı (1964)

Bedri Rahmi’nin Bir Deseni…
Yelken Dergisi, 1964

Yelken Dergisi’nin Şubat 1964’te yayımlanan “Resim Özel Sayısı”nda Gürol Sözen tarafından Bedri Rahmi ile gerçekleştirilmiş bir röportaja rastladım. İşbu röportajın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/bedrirahmiroportaj.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Bedri Rahmi ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
21
2012
0

Kitap: “Yaşadım” (Bedri Rahmi)

Bedri Rahmi Eyüboğlu, “Yaşadım”
Şiir ve Desenler, Ada Yayınları, 1977

*

Kitabı, koleksiyonuma ulaştıran Aydedim Sahaf’a çok teşekkür ederim. (Zy)

*

Bedri Rahmi’nin “Bedri ve Eren” desenlerinden biri…

*

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “imzalı” ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/imzali adresinden, Bedri Rahmi Eyüboğlu ilgilerine ise https://evvel.org/ilgi/bedri-rahmi adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
20
2012
0

“uyanır uykudan büyük İstanbulum.” (Nâzım Hikmet)

Dörtlük

koparmış ipini eski kayıklar gibi yüzer
kışın, sabaha karşı rüzgârda tahta cumbalar
ve bir saç mangalın küllerinde
uyanır uykudan büyük İstanbulum.

Nâzım Hikmet
27 Haziran 1958, Laypzig

“Hasretle” (N.Hikmet Mektupları), Haz: M.Melih Güneş, YKY, 2008, s.61

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
16
2012
0

Nâzım Hikmet (Philippe Soupault)

1964’te Paris’te yayımlanan Nâzım Hikmet Şiir Antolojisi için Philippe Soupault tarafından kaleme alınan “önsöz”ün tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/nazimsoupault.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Soupault’un yazısını Afşar Timuçin dilimize çevirmiş ve işbu yazı Kemal Özer tarafından yayımlanan “Şiir Sanatı” adlı derginin Nisan 1967 tarihli 18. sayısında yer almış.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Nâzım Hikmet ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
15
2012
0

“Yaşadım” diyebilmen için; “Nâzım Hikmet 110 yaşında!”

(…)
yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…

(…)
böylesine sevilecek bu dünya
“yaşadım” diyebilmen için…

NÂZIM HİKMET

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan
tüm NÂZIM HİKMET ilgilerine
https://evvel.org/ilgi/tas-ucak
adresinden ulaşabilirsiniz.

Çizim: Selçuk Demirel

*

(…)
yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…

(…)
böylesine sevilecek bu dünya
“yaşadım” diyebilmen için…

NÂZIM HİKMET

*

Nâzım Hikmet ve Vala Nureddin(Vâ-Nû)
Bolu’dan Kastamonu’ya geçerken (1920-1921)
(Bu fotoğraf, Müzehher Vâ-Nû’nun “Bir Dönemin Tanıklığı” adlı eserinden alınmıştır.)

*

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm NÂZIM HİKMET ilgilerine
https://evvel.org/ilgi/tas-ucak adresinden ulaşabilirsiniz.

*

Nâzım, Bursa Cezaevi’nde…

*

Oca
12
2012
0

Kitap: Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler (Oktay Rifat)

1946
Kapak: Emin Barın

*

Nurullah Berk’in kitapta yer alan çizimlerinden…

*

Hamiş: Kitabı koleksiyonuma ulaştıran Aydedim Sahaf’a çok teşekkür ederim. (Zy)

2. Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Oktay Rifat ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/oktay-rifat adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
11
2012
0

Tarihi rozet, Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi’ne bağışlandı.

Üzerinde Osmanlıca eski yazılar bulunan ve ender rastlanması nedeniyle koleksiyonerlerin büyük ilgisini çeken tarihi Fenerbahçe rozetlerinden bir tanesi, sahibi Nuray İffet Yüzak tarafından Fenerbahçe Müzesi’ne bağışlandı. (…) 2’si İngiltere’de, 1’ide Viyana’da yaptırılan 3 ayrı versiyondan oluşan bu rozetlerden yaklaşık 200-250 adet arasında üretildiği tahmin ediliyor. Çok azı günümüze ulaşabilen bu rozetler, tarihi değer taşıyor.

Fenerbahçe Dergisi’nin Ocak 2012 tarihli 107. sayısında yer alan haberin kupüruna https://zaferyalcinpinar.com/fbrozet.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca şuraya bakmanızda da fayda var:
Santrfor Yaşar Yalçınpınar’ın Fenerbahçe Rozeti

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Fenerbahçe Spor Kulübü ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/kara-deryalarda-bir-fenersin adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
11
2012
0

Buluntu: “Yeni Sesler, Çatlak” (Ece Ayhan)

Enteresan mevzularla ilgilenen Futuristika! taifesi, 12 Temmuz 2011’de Ece Ayhan’ı anmak amacıyla yayımladığım Yarım Ağızlı Bir Eceoğrafya listesini incelemiş ve çok önemli bir buluntuyu tarihe, insanlık tarihine not düşmüş;

Ece Ayhan’ın 2000 yılında Öküz Dergisi’nde kaleme aldığı “Yeni Sesler, Çatlak” başlıklı yazısının tam metnine https://www.futuristika.org/trend/komplo/ece-ayhan-yeni-sesler-catlak/ adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Ece Ayhan ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ece-ayhan adresinden ulaşabilirsiniz.

2.Hamiş: “Bakışsız Bir Kedi Kara” adlı Ece Ayhan Web Sitesi’ne ise https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com