Eki
07
2011
0

Zettel’den… (Ludwig Wittgenstein)

Kapak Tasarımı: Bülent Erkmen, 2004

*

“Zettel” Almanca’da “üstüne not yazılmış kâğıt parçası” anlamına gelir. Wittgenstein böyle notlarının bazılarını topladığı kutu-klasörü bu isimle etiketlemiş…

(…)
10. Dilimdeki bütün sözcüklerin yerine bir anda başka sözcükler geçirmek istediğimi farz edelim; yeni sözcüklerden birinin ait olduğu yeri nasıl söyleyebilirdim? Sözcüklerin yerini imgeler mi korur?
(…)

12. İnsan burada kastetmeyi bir tür zihinsel işaret etme, gösterme gibi hayal etmeye başlar.
(…)

33. (…) Birçok durumda bize öyle gelir ki, zihin anlamı kavrarken, hangi yöne gideceğini bilmeyen kararsız biri gibi küçük başlangıç hareketleri yapmakta, yani mümkün uygulamaların alanını gözden geçirip denemektedir. (…)

34. Çocukluğundan beri sanki konuşurken hızlı bir şekilde yazan insanları düşünün: sanki söylediklerini süslemektedirler. (…)

35. (…) Ama sıradan yaşamda “Falancayı düşündüm” dediğinde “Nasıl düşündün?” sorusuyla karşılaşmam.
(…)

38. Hiç düşünmeden ve akıcı bir şekilde konuşan birinin sözünü kesin. Sonra ona “Ne söyleyecektin?” diye sorun. Birçok durumda, başladığı cümleye devam edebilecektir. -“Bu yüzden, söyleyeceği şeyin zihninin önünde zaten yüzüyor olması gerekir.”(…)
-Cümlenin devamının onun zihinsel görüş alanında yüzdüğünü söylememizin dayanağı belki de bu fenomen değil midir?

39. Pekiyi, böyle bir tepkinin, böyle bir niyet itirafının var olması tuhaf değil mi? Dilin çok dikkat çekici bir aracı değil mi bu? Bunda gerçekten dikkat çekici olan ne? Eh -sözcüklerin bu kullanımını insanın nasıl öğrendiğini hayal etmek güçtür. Fazlasıyla ince bir şeydir bu.
(…)

42. Pekiyi “O zaman tam da fırlatmak üzereydim” ifadesini kullanmayı [bir çocuk] nasıl öğrenir? Ve çocuğun gerçekten de o anda “…üzere” dediğim zihin durumunda olduğunu biz nasıl söyleriz?

43. Birinin “…üzereydim” ya da “tam da … yapacaktım” ifadesini hiçbir zaman öğrenmediğini, dolayısıyla bunların kullanımını da öğrenmediğini farz edersek? İnsan “bunu” düşünmese de pek çok şey düşünebilir. Bu dil oyununa hakim olmadan, dil oyunlarının çok geniş bir alanına hakim olabilir. (…)

44. “… niyetindeydim” bir deneyimin anısını ifade etmez. (“…üzereydim” de öyle.)

45. Niyet ne bir duygu, bir ruh hali, ama ne de bir duyum ya da imgedir. O bir bilinç durumu değildir. Gerçek bir sürekliliği yoktur.

46. “Yarın ayrılmak niyetindeyim.” – Bu niyete ne zaman sahipsiniz? Bütün süre boyunca mı; yoksa aralıklı olarak mı?

47. Niyeti bulacağınızı düşündüğünüz çekmeceyi araştırın. Çekmece boştur. – Herhalde onu duyumlar arasında arıyorsunuz. (…)

48. Hangi koşullarda “Bu alet bir fren, ama çalışmıyor” denir? Bu elbette şu anlama gelir: amacını yerine getirmiyor. O alet için bu amaca sahip olmak nedir? Şu da söylenebilir: Niyet, bunun bir fren olarak iş görmesiydi.” Kimin niyeti? Burada bir zihin durumu olarak niyet tamamen gözden kaybolur.

Birçok insanın, hiçbiri o niyete sahip olmadan, bir niyeti yerine getirdiğe bile düşünülemez mi? Bu şekilde, bir hükümet, “kimsenin” sahip olmadığı bir niyete sahip olabilir. (…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 1. Baskı, 2004, ss. 10-22

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Wittgenstein ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Oca
07
2017
--

Sıkı çevirmen “Doğan Şahiner” hayatını kaybetti…

Felsefi metin çevirileriyle tanınan sıkı çevirmen Doğan Şahiner hayatını kaybetti. Şahiner, en önemli Ludwig Wittgenstein metinlerinden biri olan  Zettel‘i çevirmişti. (Zy)


Bkz: https://www.birgun.net/haber-detay/cevirmen-dogan-sahiner-yasamini-yitirdi-142308.html

1957’de Amasya’da doğan Doğan Şahiner; ilk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladı. ODTÜ İnşaat Mühendisliği öğrencisiyken okulu bırakan Şahiner, tüm zamanını politik faaliyetlere verdi. Bilar ve Özgür Üniversite’de felsefe seminerleri veren Şahiner, “Başka Dillerden” dergisinin yayınına katıldı. Şahiner’in Birikim Yayınları’ndan (Laclau/Mouffe, Hegemonya ve Sosyalist Strateji), Yapı Kredi Yayınları (Owen, Yeni Toplum Görüşü; Cogito dergisi için Wittgenstein, Heidegger, Hegel ve başka yazarlardan çeviriler), İş Bankası Kültür Yayınları (Wittgenstein, Mavi Kitap Kahverengi Kitap; Kierkegaard, Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe), Milliyet Yayınları (“Yeni Başlayanlar İçin” dizisinden Felsefe, Postmodernizm ve başka kitaplar) ve başka yayınevlerinden çok sayıda çevirisi yayınlandı.

Kas
11
2012
0

Çelişki (Wittgenstein)

(…)

687. Çelişki, bir felaket gibi değil, oradan sonra yola devam edemeyeceğimizi gösteren bir duvar gibi görülmelidir.

688. “Çelişkiden sakınmak için ne yapmamız gerekir?” diye sormaktan çok, “Bir çelişkiye ulaşmışsak ne yapmalıyız?” diye sormak isterim.

689. Çelişkiden niçin totolojiden daha fazla korkulur?

(…)

693. Sonsuz gerilemeye yol açan akıl yürütme, ‘bu şekilde amaca asla ulaşamayacağımız için’ değil, burada hiçbir amaç olmadığı için terkedilmelidir; dolayısıyla “amaca asla ulaşamayız” demenin anlamı yoktur.

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
10
2012
0

Psikolojik Kavramların Tasnifi (Wittgenstein)

(…)
488. Psikolojik kavramların tasnifine devam.
Duygular. Bunlarda ortak olan: gerçek süreklilik, seyir. (Öfke alevlenir, azalır, yok olur; sevinç, keder, korku da öyle.)
(…)
493. Düşünceler korkulu, umutlu, sevinçli, öfkeli, vb olabilir.
494. Duygular düşüncelerle ifade edilir. İnsan öfkeli, çekingen, üzgün, sevinçli, vb konuşabilir; lumbagolu konuşamaz. Bir düşünce, bende duygular uyandırır (korku, üzüntü, vb); bedensel acı uyandırmaz.
495. Neredeyse şunu söylemek isterim: İnsan bedeninde üzüntü hissetmez, tıpkı gözlerinde görme hissetmediği gibi.
(…)
499. Anksiyete korkunç ise ve o sürdükçe nefes alışımın ve yüz kaslarımdaki gerilimin bilincindeysem -bu hisleri korkunç bulduğumu söylemek midir bu? Bunlar korkuyu azaltıyor olamaz mı hatta? (Dostoyevski)
(…)
512. Şöyle söylendiğini düşünelim: Memnuniyet bir histir, keder de memnun olmamaktır. -Bir hissin bulunmaması bir his midir?
(…)
567. İnsan davranışı nasıl betimlenebilir? Elbette ancak çeşitli insanların eylemlerinin birbirine karışmış halde bir taslağı çıkarılarak. Yargılarımızı kavramlarımızı ve tepkilerimizi belirleyen şey, tek bir kişinin şimdi yaptığı şey değildir, bireysel bir eylem değildir, insan eylemlerinin bütün arbedesidir, bütün eylemleri üzerinde gördüğümüz zemindir.
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Eki
12
2012
0

Felsefenin Karmaşası

(…)
447. Denebilir ki, felsefede rahatsızlık, felsefeye yanlış bir şekilde bakmaktan, onu yanlış görmekten, yani sanki enine (sonlu) şeritlere değil de boyuna (sonsuz) şeritlere ayrılıyormuş gibi görmekten kaynaklanır.  Kavrayışımızdaki bu tersine çevrilme, en büyük güçlüğe yol açar. Böylece, sanki ucu bucağı olmayan şeritleri ele geçirmeye çalışırız ve bunun parça parça yapılamadığından yakınırız. Elbette yapılamaz, eğer parçadan sonsuz, boyuna şerit anlaşılırsa. Ama enine şerit anlaşılırsa, pekâlâa yapılabilir.-Ama bu durumda işimizin sonunu getiremeyiz!-Tabii getiremeyiz, çünkü sonu yoktur.
(…)
452. Nasıl olur da felsefe bu kadar karmaşık bir yapı olur? Eğer o, anlaşıldığı gibi, bütün deneyimlerden bağımsız, nihai şeyse, tamamen basit olmalıdır elbette.-Felsefe, düşünmemizdeki düğümleri çözer; dolayısıyla, sonucu basit olmalıdır; ama felsefe yapmak, çözülen düğümler kadar karmaşık olmak zorundadır.
(…)
458. Felsefe araştırmaları: kavram araştırmaları. Metafizikte özsel olan: olgusal araştırmalarla kavramsal araştırmalar arasındaki ayrımı silmesi.
(…)
471. Görmek, inanmak, düşünmek, arzulamak psikolojik fiilleri, görünümleri belirtmez. Oysa psikoloji görme, inanma, düşünme, arzulama görünümlerini gözlemler.
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
23
2012
0

“Görmenin Açıklaması” diye neye deriz?

(…)
338. Biri “Kırmızı karmaşıktır” diyecek olsaydı -neyi ima ettiğini, bu cümleyle ne yapmaya çalıştığını tahmin edemezdik. Ama “Bu sandalye karmaşıktır” derse, gerçekten de ne türden bir karmaşıklıktan söz ettiğini dolaysızca bilmeyebiliriz, ama bu önesürüm için hemen birden fazla anlam düşünebiliriz. (…)
339. Burada, “öğrenemeyeceğimiz” bir dil oyunu betimliyoruz.
(…)
341. Kırmızı-yeşil renk körü olan birinin ne gördüğünü siz hayal edebilir misiniz? Onun gördüğü haliyle oranın bir resmini yapabilir misiniz?
(…)
343. Yine: “Görmenin Açıklaması” diye neye deriz? Şu mu söylenecek: Eh, “açıklama”nın ne anlama geldiğini başka durumlardan biliyorsun elbette; öyleyse kavramı burada da kullan.
(…)
348. “Uzlaşma olanağı, bir tür uzlaşmayı zaten içerir.” -Birinin şöyle dediğini düşünün: “Satranç oynayabilmek, bir tür satranç oynamaktır”!
(…)
364. Evet ama burada doğanın söyleyeceği hiçbir şey yok mu?
Var elbette-ama o sesini başka şekilde duyurur.
“Bir yerde kesinlikle var oluş ve var olmayışla karşı karşıya geleceksin!” Ama bu olgularla karşı karşıya geleceğim anlamına gelir, kavramlarla değil.
(…)
367. (…) Rengi doğru tanımış olduğumun kriteri nedir? (…)
(…)
371. Herkesin sağır olduğu bir toplum neye benzerdi? Ya da ‘kıt akıllı’ların bir toplumu? Önemli bir soru! Öyleyse, alışılmış dil oyunlarımızdan birçoğunu hiç oynamamış bir toplum neye benzerdi?
(…)
392.’Kum yığını’, keskin sınırları olmayan bir kavramdır-Pekiyi onun yerine keskin sınırları olan bir kavram niçin kullanılmıyor? Bunun sebebi kum yığınlarının doğasında mı bulunacaktır? Bizim kavramımız için, doğası belirleyici olan fenomen hangisidir?
(…)
395. İnsan, bilinci yerinde değil numarası yapabilir; pekiyi bilinci yerinde numarası?
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Şub
03
2012
0

Öyleyse, hayal edilemezliğin anlamsızlık için bir kriter olduğunu söylemenin doğru bir tarafı vardır. (Wittgenstein)

(…)
247. Zira, “bir cümlenin anlamlı olmadığını keşfetmek” ne anlama gelir?
Ya şu ne anlama gelir: “onunla bir şey kastediyorsam, elbette anlamlı olmalı”?
(…)
260. “Bütün mümkün deneyimleri aşmak” ancak görünüşte mümkündür, bu sözün kendisi bile ancak görünüşte anlamlıdır, çünkü anlamlı ifadelere benzetilerek kurulmuştur.

261. “Sanki felsefesi”nin kendisi bütünüyle benzetme ile gerçeklik arasındaki bu kaymaya dayanır.

262. “Ama aşina olmadığım bir şeye sızmak için sözcükler kullanarak düşüncelerimde gerçekliği öngöremem.
‘Nihil est in intellectu quod non fuerit in sensu’ (Düşüncede hiçbir şey yoktur ki duyuda bulunmamış olsun)
Sanki önden bakınca görülemeyen bir şeye arkadan yaklaşıp göz atmak için düşüncede onun arkasına dolanabilirmişim gibi.”

263. Öyleyse, hayal edilemezliğin anlamsızlık için bir kriter olduğunu söylemenin doğru bir tarafı vardır.
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004, s. 67

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Şub
02
2012
0

“Bu nasıl olabilir?” (Wittgenstein)

(…)
258. Mantıkta genellik, mantıksal basiretimizin ulaştığından daha öteye uzatılamaz. Ya da daha iyisi: mantıksal bakışımızın ulaştığından.

259. “Pekiyi nasıl oluyor da insan anlayışı gerçekliğe üstün gelip doğrulanamaz olanı kendisi düşünebiliyor? Niçin doğrulanamaz demeyelim? Zira onu kendimiz doğrulanamaz yaptık.

Sahte bir görünüm meydana getirilir mi? Pekiyi o görünümün öyle görünmesi bile nasıl mümkün olabilir? Zira bu ‘öyle’nin hiç de bir betimleme olmadığını söylemek istemez misiniz? Eh, öyleyse o ‘sahte’ bir görünüm de değildir, bize yolumuzu kaybettiren bir görünümdür. Öyle ki, kaşlarımızı çatıp sorarız: Bu nasıl olabilir?
(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004, ss.66-67

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Ludwig Wittgenstein” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Ara
27
2011
0

Görme Durumu (Ludwig Wittgenstein)

(…)
208. (…) Yorumlama, bir prosedürdür.(…) Görme bir eylem değil, bir durumdur.(…)
(…)
211. “Bir seferinde ‘Orada bir küre mi görüyorsun?” ve bir başka seferinde ‘Orada bir yarım küre mi görüyorsun?’ diye sorulduğunda, iki seferinde de gördüğüm şey aynı olabilir ve ‘Evet’ diye yanıtlasam da iki hipotez arasında ayrım yaparım. Satrançta şimdiki hamle hem piyonla hem de şahla yapılabilecek bir hamle olsa da ve fiilen şah biçimli bir taş piyon olarak kullanılıyor olsa da, piyon ile şah arasında ayrım yapmam gibi.” -Felsefede insan hep bir sembolizm miti ya da bir zihinsel süreç miti üretmek tehlikesi içindedir. Basitçe herkesin bildiği ve herkesin kabul edeceği şeyler söylemek yerine.

212. Burada sahip olduğum şeyin sahici bir görme durumu mu yoksa bir yorumlama durumu mu olduğunu bana içgözlem söyleyebilir mi? Her şeyden önce, neye yorum diyeceğimi, bir şeye yorumlama durumu mu yoksa görme durumu mu deneceğini nasıl söyleyeceğimi kendim için açık hale getirmem gerekir.
(…)

221. “Bilinç, bir başkasının yüzünde ve davranışında, bendeki kadar açık seçiktir.”

222. İnsan gözünü bir alıcı olarak görmeyiz; o bir şeyi içeri alıyor gibi değil, bir şeyi dışarı gönderiyor gibi görünür. Kulak alır; göz bakar. (Bakış atar, parlar, ışır, ışık saçar.) İnsan birinin gözlerinden dehşete düşebilir, kulağından ya da burnundan düşmez. Gözü gördüğünde, ondan dışarı çıkan bir şey görürsün.

(…)

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 2004, ss.53-57

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Wittgebstein ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Kas
03
2011
0

“Düşünce” üzerine… (Wittgenstein)

(…)
123. “Düşünme zihinsel bir etkinliktir” – Düşünme bedensel etkinlik değildir. Düşünme bir etkinlik midir? Eh, insan birine şöyle diyebilir: “Bunu düşün bakalım”. Ama biri bu buyruğu yerine getirmek üzere kendi kendisiyle ya da hatta bir başkasıyla konuştuğunda iki etkinlikte mi bulunur?

124.
Söylenen şeye ilgi göstermenin kendine özgü işaretleri vardır. Kendine özgü sonuçları ve önkoşulları da vardır. İlgi, deneyimlenen bir şeydir; onu kendimize gözleme dayanarak atfetmeyiz. Söylediğimize eşlik eden bir şey değildir o. Bir cümleye eşlik eden bir şeyi o cümlenin içeriğine gösterilen ilgi yapan nedir?

125.
Düşünme fenomenini yanma fenomeniyle karşılaştırın! Yanma, alev, bize gizemli görünmez mi? Pekiyi niçin bir ev eşyası değil de alev? -Ya bu gizemi nasıl bertaraf edersiniz?

Düşünme bilmecesi nasıl çözülecektir? – Alev bilmecesi gibi mi?

126. Alev ele geçmez olduğu için gizemli değil midir? Tamam -ama bu onu niçin gizemli yapar? Ele geçmez bir şey niçin ele geçen bir şeyden daha gizemli olsun? Biz onu ele geçirmek istediğimiz için değilse.-
(…)

135.
Karşılıklı konuşma, sözcüklerin uygulanması ve yorumlanması devam eder ve ancak bu karşılıklı konuşmanın seyri içinde sözcüklerin anlamı vardır.

“Gitti”- “Niçin?” – Bu “niçin” sözcüğünü sözcüğünü söylediğinde ne kastediyordun? Neyi düşünüyordun?

136.
Okulda parmak kaldırmayı düşünün. Birinin parmak kaldırmaya hakkı olması için, yanıtı kendi kendine sessizce prova etmiş olması gerekir mi? Pekiyi, içinden ne geçmiş olması gerekir? -Hiçbir şeyin geçmiş olması gerekmez. Ama parmak kaldırdığında olağan olarak bir yanıt biliyor olması önemlidir; birinin parmak kaldırmayı “anlamasının” kriteri de budur.

İçinden hiçbir şeyin geçmiş olmasıgerekmez; ama yine de böyle durumlarda hiçbir zaman içinden ne geçtiği hakkında bildirecek bir şeyi olmayan kişi olağanüstü biri olurdu.
(…)

143. Şöyle söylenebilir; her durumda “düşünce” ile kastedilen, cümlede canlı olandır. Cümle onsuz ölüdür, seslerin ya da yazılı biçimlerin bir dizisinden ibarettir.
(…)

144. Sözcüklerin nasıl anlaşıldığını tek başına sözcükler anlatmaz.

Ludwig Wittgenstein
“Zettel”, Çev: Doğan Şahiner, Nisan Yay., 1. Baskı, 2004, ss. 35-39

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Wittgenstein ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ludwig-wittgenstein adresinden ulaşabilirsiniz.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com