Eyl
15
2013
0

Fazıl Say: “Sait Faik benim için hicazdır!”

Fazıl Say ile Cansu Fırıncı tarafından gerçekleştirilen ve bugünkü soL gazetesi’nde yayımlanan söyleşide aşağıdaki müjdeli episoda rastladım:

(…)

Fazıl Say: (…)Seneye Sait Faik yılı olduğu için, projenin ilk konseri Burgazada’da, ikincisi İstanbul’da olacak. Sait Faik’in de yaşadığı (ve de artık benim de bir evim olan) Burgazada’ya gemilerle gidilecek. Sait Faik Stelyanos Hryapulos gemisi hikayesi konumuz, Demet Evgar, Songül Öden, Birsen Tezer gibi pek çok solistimin olduğu, Özen Yula´nın sahneye koyduğu bir sahne eseri projesi. Benim için ilginç olan şu; bu bir ilk, bu eserin tamamını hicaz makamında Türk Sanat Musikisi olarak bestelemeyi planlıyorum. Sait Faik benim için hicazdır.

(…)

Söyleşinin tam metnine
https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/fazil-say-sola-konustu-yasadigimiz-bir-aydinlanma-dirilisidir-haberi-79644 adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamına yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
19
2013
0

“ÇAKIR” yayımlandı…

*

Sait Faik’in Burgaz Adası’nda yer alan müze-evi’nin  -yeniden- ziyarete açılışı anısına…
“ÇAKIR” yayımlandı.
Bkz: https://bit.ly/cakirhikayeci

*

May
13
2013
0

Çakır Hikâyeci’nin Evinden…

Dün, birkaç arkadaş, “Çakır Hikâyeci Hareketi” adıyla Sait Faik’in Burgaz Adası’ndaki müze-evi’nin -yeniden- açılışına katıldık. Darüşşafaka Cemiyeti ve Adalar Belediyesi işbirliğiyle özel bir tören düzenlendi. Törenin ardından müzeyi gezdik: Müzenin genelinde, eskisine göre çok daha itinalı, ancak bazı koruma unsurları ve paneller açısından biraz da abartılı bir küratöryal yaklaşım tercih edilmiş… Bu yaklaşım bana soğuk/sevimsiz gelse de, belki, güvenlik açısından iyidir, iyi olmuştur… (Bilen, biliyor.)

Müzenin çatı katı beni çok etkiledi: Özellikle Sait Faik’in edebiyat çevreleriyle yazışmalarını içeren “çekmeceler” çok güzel bir tasarım… Çatı katında bulunan balıkçılık malzemeleri de hoşuma gitti. Eski İstanbul balıkçılarının “uzun olta” dediği yapıda tercih edilen eski tip (döküm) çeşit çeşit zokalı kurşun, birkaç sarımsak zokası ve çaparize olmuş bir çapari oltası ile özel misinalar çok güzeldi. Bu malzemelerden Sait Faik’in İstanbul balıkçılığını çok iyi bildiği ve balıkçılık üzerine özellikle eğildiği anlaşılıyor. Bunların dışında, Sait Faik’e imzalanan kitapların arasında ilhan Berk’in ithafını ve imzasını görmek beni çok etkiledi; İlhan Berk, Yeditepe Yayınları’ndan yayımlanan “Günaydın Yeryüzü” adlı şiir kitabını Kasım 1952’de “Cânım Sait’e…” ithafıyla imzalamış…  Mercan Usta ile Sait Faik’in özdeşleştirilmesi gibi “sivil ve sahici” bir amaç doğrultusunda Bedri Rahmi tarafından çizilen o ünlü desenin orjinali ile Çakır Hikâyeci’nin kullandığı hançerden devşirme özel “mektup açıcağı” da imgesel olarak çok kuvvetliydi.

Kısacası, yıllardır kapalı olan Sait Faik Müzesi’ni ziyaret edebilmekten -birçok efemerayı tekrar incelemekten-  ve ardından da Kalpazankaya’da öyküler, şiirler okumaktan, Çakır Hikâyeci’nin imgelemini düşünmekten, konuşmaktan feyz aldık.

Not: Önümüzdeki günlerde “Çakır Hikâyeci” adında tek sayılık bir E V V E L cakasını (fanzini) sürüme sokmayı düşünüyoruz.

Sahicilikle
Z. Yalçınpınar
12 Mayıs 2013

May
02
2013
0

Sait Faik Müzesi 11 Mayıs 2013’te dostlarına kavuşuyor!

Restorasyon gerekçesiyle uzun yıllardır kapalı olan Sait Faik Müzesi,  11 Mayıs 2013’te ziyaretçilerine açılıyor. 11 Mayıs’ta Sait Faik’in tüm sıkı dostlarıyla birlikte Burgaz Ada’da olacağız…

İmza: Bir Dülger Balığı

Bkz:https://www.darussafaka.org/tr-TR/darussafaka/Darussafaka-Cemiyeti/Guncel/Sayfalar/sait-faik-muzesi.aspx

Ayrıca bkz: https://evvel.org/burgaz-adadan-bazi-haberler

ve bkz: https://www.ntvmsnbc.com/id/25439885/

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Ağu
19
2012
0

Erdal Öz’ün Kalemiyle Sait Faik

Varlık Dergisi, 1 Mayıs 1955

*

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” başlıklı ilgilerin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Ağu
18
2012
0

“Biz Anadoluluyuz… O zaman bu yazıcılığın meslek olduğunu nerden bilirdim?”

Azize Erten, Sait faik’in ölümünün ardınan Sait Faik’in annesiyle bir konuşma gerçekleştirmiş… 1 Mayıs 1955 tarihli Varlık Dergisi’nde yayımlanan bu konuşmanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikinannesiyle.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Tem
29
2012
0

Söyleşi: Ferit Edgü ile… (2008)

Mutlu DEVECİ: Edebiyatla tanışmanız nasıl ve ne zaman gerçekleşti? İlk etki kaynaklarınızdan bahseder misiniz?

Ferit EDGÜ: Sanat alanın merkezi durumunda olan bir kentte/ İstanbul’da yaşamanın verdiği kolaylıklarla çok erken yaşlarda okumaya ve yazmaya başladım. Sanat çevrelerine de böylece girmiş oldum. Örneğin, Sait Faik’i tanıdığımda lisede öğrenciydim. Attila İlhan’ı, Salah Birsel’i, hemen ardından Melih Cevdet’i daha sonraları benim ilk yazılarımı yayınlayacak olan Vedat Günyol’u, lise öğrencilik yıllarımda tanıdım. Bütün bu kişilerin arasında beni en çok etkileyen Sait Faik olmuştur. Bunu birçok kez dile getirdim. Bir daha dile getirmiş olayım: Biz 1950 kuşağının, özellikle öykücülerinin, Sait Faik’ten geldiğimize inanırım. Dostoyevski’nin o ünlü sözü: “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan geliyoruz.” Biz de kanımca, Sait Faik’den geliyoruz. Neden? Çünkü biz genç yazarlar yazmaya başlarken gereksinimini duyduğumuz yenilik tohumlarını Sait Faik’te bulduk. Neydi bu yenilik tohumları? O estetikle etiği birbirinden ayırmayan bir sanat anlayışı. Ne toplumu, toplumsalı; ne bireyi ve bireyseli göz ardı etti öykülerinde. Böylece ilk kez, toplum ve birey, düş ve gerçek, onun öykülerinde bir araya geldi. Özellikle ölümünden bir ay önce yayımlanan “Alemdağ’da Var Bir Yılan” kitabında bunun en güzel örneklerini verdi.
(…)

M.D.: Dil ile söz ayrımı için ne dersiniz? Ayrıca, günlük dil ile şiir dili arasında fark olmalı mıdır?

F.E.:  Şair, kamunun sözcüklerini kullanır. Ama öylesi bir imge yaratır ki o sözcükler kamunun malı olmaktan çıkar. Hattâ anlamları da sözlükteki anlamları olmaktan çıkar. Buna şairin sözü demek kanımca doğru olur. Bu, halk ozanı olan Karacaoğlan için de geçerlidir, Melih Cevdet için de.
Sokak Türkçesi, günlük dil, herkesin konuştuğu dille biz yapıtlarımızı kuramayız görüşüne karşıdır çağdaş Türk şiir dili ve modernitesi. Kimi zaman büyük yenilikler küçük bir ayrıntıdan doğar. O güne değin insanlar, “Ah! Onu görmüştüm” der, ama bunu bir şair, bir ressam ortaya koyduktan sonra diğerleri görür. Orhan Veli ve arkadaşları bir devam olmak istemediler.
(…)

Ada Dergisi, Sayı:10, 2008

 

Hamiş: Söyleşinin tam metnine https://www.edebiyathaber.net/ferit-edgu-ile-sanat-edebiyat-ve-dil-uzerine-bir-soylesi/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
04
2012
0

Sait Faik’in Burgaz Adası’ndaki Müze-Evi

“Adalı” Dergisi’nin, Mayıs 2012 tarihli 83. sayısında, Sait Faik’e ilişkin bazı haberler müjdeleniyor; Sait Faik’in yaşamını geçirdiği ve 20o5 yılından bu yana kapalı olan müze-evin, önümüzdeki günlerde ziyaretçilere açılacağını öğreniyoruz. Ayrıca, müze-evin bahçesinde bulunan Sait Faik heykelinin Kalpazankaya’ya, -asıl yerine- taşınmış/taşınıyor olması da son derece sevindirici… (Zy)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik ” ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
10
2012
0

55 Yıldır Yeniden Ölen Adam: “Sait Faik”

S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?

Ece Ayhan:
Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.


Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…

Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu  habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”

Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 55 sene sonra, yani 2012 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.) adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

Hamiş: 55 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor. Hâlâ aynı kifayetsiz muhterisler, üleştirmenler ve edebiyat kâhyaları, benzer edebiyat armağanlarını ya ele geçirmiş durumdalar ya da manüple etmekteler…  “Varlık” sebepleri bu olsa gerek!

May
09
2012
0

Sait Faik’in Açık Ya da Gizli Kış Mekânları-2 (Ece Ayhan)

“Ece Ayhan tarafından kaleme alınan ve 1992 yılında “Arkitekt” adlı dergide yayımlanan bu yazıyı Ece Ayhan kitaplarında, sağda solda bulamazsınız: Çünkü susulmuştur bu yazı… E V V E L dostlarına ve “sahici insanlara” armağan olsun!” (Zy)

*

Sait Faik’in Açık Ya da Gizli Kış Mekânları-II:
https://zaferyalcinpinar.com/bbkara/saitfaikinkismekanlari2.jpg

*

 Ayrıca bkz: https://zaferyalcinpinar.com/bakissiz.html

May
07
2012
0

Buluntu Şiir: “Bir Zamanlar…” (Sait Faik)

Yelken Dergisi’nin 1964 tarihli 79. sayısında Sait Faik’in kendi elyazısı ile (Osmanlıca) kaleme aldığı “Bir Zamanlar…” adlı şiire rastladım. Sait Faik’in yayımlanan kitaplarında yer almayan bu şiir, Resih İleri’nin arşivinden gün ışığına çıkmış.

“Bir zamanlar…” adlı şiirin tam metnine, Resih İleri’nin işbu şiire ilişkin notuna ve Sait Faik’in “İnsanlığın haline doğru…” başlıklı bir “iç-konuşmalı, tuhaf röportaj”ına  https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikbirzamanlar.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Hamiş: Dergiyi E V V E L ‘e  ulaştıran Soyut Sahaf‘a (Can Bahar ile Derya Aydedim’e) çok teşekkür ederiz.

Nis
23
2012
0

Evvel Fanzin İndeksi

Mantıklı olanı yapıp indeksleri birleştirdik
ve bütünleşik Evvel Fanzin İndeksi‘ne ulaştık:

https://bit.ly/evvelindeksi

*

Evvel Fanzin’in takipçilerinden bazıları, zaman zaman, Evvel Fanzin’in odaklarındaki (ilgilerindeki) içeriğe erişmekte -aradığını bulmakta- zorlandıklarını ifade ediyorlar… Haklılar da. 2006′dan bu yana Özellikle “Ece Ayhan”, “İlhan Berk”, “Nâzım Hikmet”, “Sait Faik”,  “Kuzgun Acar”, “Oruç Aruoba”, “Ludwig Wittgenstein” gibi bazı evvel fanzin ilgilerinde birçok paylaşım gerçekleştirdik: Evvel Fanzin, bazı ilgilerde/konularda internetteki -ve hatta bazı açılardan matbu/basılı platformları da geçercesine- en birikimli ve kalabalık edebiyat/sanat/felsefe efemerası arşivi haline dönüştü. Bu nedenle Evvel Fanzin kapsamındaki ilgilerin indekslerini oluşturmak efemera meraklıları ve edebiyat/sanat/felsefe araştırıcılarına büyük bir kolaylık olacak…

2007-2012 tarihleri arasında , E V V E L fanzin ilgileri kapsamında yayımlanan “Ece Ayhan”, “İlhan Berk”, “Kuzgun Acar”, “Sait Faik”, “Nâzım Hikmet”, “Oruç Aruoba”, “Ludwig Wittgenstein” başlıklarındaki paylaşımların (ilgilerin, efemeraların, buluntuların, haberlerin ve diğer gayretlerin) indeksine https://bit.ly/evvelindeksi adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zy

Oca
08
2012
0

Sait Faik çevrilebilir mi?

Turgut Atasoy ve Nihat Karaveli tarafından yayımlanan  İstanbul Dergisi’nin Şubat 1955 yılında yayımlanan 2. sayısında “Sait Faik çevrilebilir mi?” başlıklı bir inceleme yazısı yer almış. Taner Baybars tarafından kaleme alınan yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikceviri.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümü https://evvel.org/ilgi/sait-faik adresinde bulunmaktadır.

Kas
23
2011
0

“yeniyazı”nın 11. sayısında İlhan Berk…

“yeniyazı” adlı edebiyat dergisinin 11. sayısında İlhan Berk için özel bir bölüm hazırlanmış. Bu bölümde İlhan Berk’in daha önce yayımlanmamış bazı günlüklerinden parçalar, Memet Fuat’la ve Hüsamettin Bozok’la yaptığı bazı yazışmalar, Sevengül Sönmez tarafından İlhan Berk ile -Sait Faik ve İstanbul üzerine- gerçekleştirilen bir söyleşi, Yavuz Tanyeli’nin fırçasından bir İlhan Berk portresi ve Ülkü Başsoy’un İlhan Berk’li anılarının devamı (2. parçası) yer alıyor. İlhan Berk’le ve onun poetikasıyla ilgilenen herkese “yeniyazı” dergisinin 11. sayısını öneririm.

Günlük’ten…

3 Ağustos 2005

(…)
Ölümün hiçbir biçimi yoktur: Ölüm belki de biçimsizliktir.

İlhan Berk
“yeniyazı” dergisi, Sayı:11, Güz 2011, s.35

 

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan İlhan Berk ilgilerinin tümüne https://evvel.org/ilgi/ilhan-berk adresinden ulaşabilirsiniz.

Eyl
18
2011
0

Sait Faik için Yeditepe Dergisi (1 Haziran 1954)

Sait Faik’in vefatının ardından Hüsamettin Bozok yönetimindeki Yeditepe Dergisi, 1 Haziran 1954 tarihli 62. sayısını Sait Faik’e ayırmış. Dergide ilginç bulduğum bazı kupürleri-örneğin Zahir Güvemli’nin Sait Faik’e ilişkin anılarını- yukarıda paylaştım.  Bunların dışında, Ercüment Tuncalp tarafından kaleme alınmış olan “Sait Faik ve Sürrealizm” başlıklı yazı, gözüme çarptı. İşbu yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/saitfaiksurrealizm.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. (Zy)

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan “Sait Faik” ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden, “Yeditepe Dergisi” ilgilerine ise https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=yeditepe-dergisi adresinden ulaşabilirsiniz.

Haz
12
2011
0

Sevgiliye Mektup (Sait Faik)

Sait Faik’in kaleme aldığı “Sevgiliye Mektup” adlı duygudurumsal yazı -ki bu yazıyı gizli bir başyapıt olarak düşünebiliriz- önce “İnkilapçı Gençlik” dergisi kapsamında 17 Ekim 1942 tarihinde yayımlanmış. 38 sene sonra, Tarık Dursun K.’nın yönettiği “Kitaplar” adlı derginin Haziran 1980 tarihli 6. sayısında yeniden gün ışığına çıkmış. Sait Faik’in duygudurumunu -69 sene sonra- bir de Evvel Fanzin olarak yayımlayalım, işaret edelim istedik…

Yazının tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/saitfaiksevgiliye.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan tüm Sait Faik ilgilerine https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
11
2011
0

Sait Faik için “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi (1954)

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı dergi, Nisan 1954 tarihli 27. sayısını “Sait Faik için” başlığıyla yayımlamış… Dergide, Sait Faik’in en önemli hikâyelerinin yanı sıra Nezihe Meriç’in ve Vüs’at O. Bener’in  Sait Faik’i anmak amacıyla yazdığı ağıtvari betikler yer alıyor. Ayrıca İlhan Berk’in üç adet  “requiem” şiiri de ilgimi çekti… Sözkonusu yazılara ve şiirlere https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikicin.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

1954 yılında İlhan Berk’in Sait Faik için yazdığı “requiem”lerden biri…
(Bu şiir öncelikle “Yenilik” Dergisi’nde, ardından Seçilmiş Hikâyeler’de yayımlanmıştır.)


Hamiş: Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

May
08
2011
0

Sait Faik ilgileri…

11 Mayıs’a yaklaşırken, bir Evvel Fanzin teamülü olarak geriye dönüp baktığımda, Sait Faik üzerine oldukça ilginç paylaşımlar gerçekleştirdiğimizi farkediyorum… 2008’den bugüne kadar paylaşımından coşku duyduğum şeylerin en başında Ece Ayhan tarafından kaleme alınan “Sait Faik’in açık ya da gizli kış mekânları-2” adlı yazı geliyor. Bu yazının birinci bölümü Ece Ayhan’ın kitaplarında yer almış, fakat ikinci bölümü  -nedense- Ece Ayhan’ın kitaplarına girmemiş… Yaşar Kemal’in Sait Faik’le yaptığı söyleşiye ve daha önce gözden kaçırılmış olan Ahmet Oktay, Salim Şengil, Özdemir Asaf,  Mehmed Kemal, B. R. Eyüboğlu, Orhan Veli, Salâh Birsel, Asaf Halet gibi isimlerin Sait Faik’le ilgili anılarından, düşüncelerinden çeşitli parçalara da çok önem veriyorum. Ayrıca, Cengiz Kılçer’le birlikte 2009’da gerçekleştirdiğimiz sohbet, benim için “Sait Faik’in Sivilliği” üzerine düşünmek ve serbestçe konuşmak bağlamında özel bir önem taşıyor…

Sonuçta, Evvel Fanzin’de  Sait Faik’e ilişkin paylaşımlar devam edecek… Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan Sait Faik ilgilerinin tümüne https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik adresinden ulaşabilirsiniz.

Zafer Yalçınpınar

(…)“Onu canavar haline getirmek için hiç bir firsatı kaçırmayacağız.” diyerek bitiriyor hikâyeyi Sait Faik… “Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükûnunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak İsa’nın tuttuğu belinin ortasındaki parmak izi yerlerini, mahmuzları, kerpeteni, eğesi, testeresi ve baltasıyla kazıyacak. İlk çağlardaki canavar halini bulacak.Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiç bir firsatı kaçırmayacağız.” diyor… Çok açıktır ki Sait Faik kendini “insan” kılan farklılıkların yitmesinden, körelmesinden korkuyor… Hoyratlıktan ve kalabalıktan korkuyor; bu durumun insanlığı “insanlıktan çıkaracağını, suyunu, huyunu değiştireceğini, yavaş yavaş öldüreceğini” düşünüyor. En çok da “kalabalığın hoyratlığı”ndan korkuyor gibi geliyor bana. Dülger Balığı’na bir kimlik, sualtında bir dünya yakıştırmasının nedeni de bu arayıştır. Mesela Sait Faik hikâyenin hiçbir yerinde “Dülger Balıkları” dememiştir. Bir Dülger Balığı’nın “suyumuza alışması” Sait Faik için -kendisi adına- bir “canavar” yaratmak demek… Öyle ki tarih boyunca üzerinde ilerlenmiş bir yolun “öfke”yle ve “zorlama”yla silineceğini, başa dönüleceğini sezdirmeye çalışıyor. Yani “Homo Faber”, Sait Faik için korkutucu bir şey, bir canavar belki de… Tüm bunları “gidip-gelen” bir uzamda, sürekli yönelim değiştiren, “gidip-gelen” bir bakışla, suyun bir altına inerek, bir üstüne çıkarak anlatıyor. Sait Faik, “Dülger Balığı’nın Ölümü” hikâyesiyle kimin daha “özgür”, “insan” ya da “sahici” olduğunu arıyor, bu yönde salınıyor gibidir. Bazen onun hikâyelerindeki tüm karakterlerin, ele aldığı tüm sorunların “Dülger Balığı”nın hikâyesinde vücut bulduğunu, sınandığını düşünüyorum. (…) (Sait Faik Üzerine Serbestçe Konuşmak‘tan…)

May
06
2011
0

Her Yıl Yeniden Ölen Adam: Sait Faik

S.H. Dergisi: Sait Faik sağ olsaydı, kendi adına kurulan bu armağanı üç yıldan beri kazananlar için ne derdi?
Ece Ayhan: Sait Faik sağ olsaydı, herhalde; “Yahu teselli mükafatı mı bu?” derdi.


Mart-Nisan 1957 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinde yer alan “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyayı tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.)adresinden ulaşabilirsiniz.

Salim Şengil’in yönettiği “Seçilmiş Hikâyeler” adlı derginin Mart-Nisan 1957 tarihli 62. sayısı çok önemlidir. Önemlidir çünkü modern edebiyat tarihimizde ilk kez kayda değer şekilde -dimdik durarak, topluca ve ayağa kalkarak- bir edebiyat yarışmasının(armağanının) sonucuna ve dağıtımındaki haksızlığa karşı çıkılmıştır. Salim Şengil ve “Seçilmiş Hikâyeler” dergisi çevresinde yer alan yazarlar, 1957 yılının “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın adil bir şekilde dağıtılmadığına işaret etmişlerdir; derginin 62. sayısı “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” adında oylumlu bir dosyaya ayrılmıştır. Salim Şengil ve arkadaşlarının iddiası; 1954-57 yılları arasında Sait Faik Hikâye Armağanı’nın Varlık Dergisi çevresindeki yazarlara haksız bir şekilde dağıtıldığı yönünde eleştirel bir bakış içeriyor. Dosyanın başında Salim Şengil’in açıklaması ve Seçilmiş Hikâyeler dergisi çevresinin “Sait Faik Hikâye Armağanı”ndan çekilişinin, ayrılışının öyküsü ile açık/sert bir mektup yer alıyor. Ardından konuya ilişkin olarak Attila İlhan‘ın “İş İştir”, Burhan Arpad‘ın “Sait Faik Adına Saygı Gerekir”, Tevfik Çavdar‘ın “Varlık Sanat Tekeli” ve Orhan Duru‘nun “Maskeli Balo” adlı ağır eleştiri yazıları yer almaktadır. Ciddi haksızlıklara karşı yayımlanan bu dosyada kısa bir soruşturma da gerçekleştirilmiş… Soruşturmaya Fikret Otyam, Ece Ayhan, Çetin Altan, Suat Taşer, Tarık Buğra, Mehmed Kemal, Sabahattin Batur, Vüs’at O. Bener, Baki Kurtuluş, Nezihe Meriç, Muzaffer Erdost, Güner Sümer, Tarık Dursun K., Orhan Duru, Tevfik Çavdar, Celâl Vardar, Sevgi Batur, Şükran Özkutlu, Can Yücel, M. S. Arısoy, Mahmut Makal ve Tektaş Ağaoğlu cevap vermiş. Soruşturma cevaplarının çoğu Sait Faik Hikâye Armağanı’nda yaşanan haksızlığı işaret ediyor…

Seçilmiş Hikâyeler dergisinin 1957’de sergilediği “karşı duruş ve haklı tepki” bize şunu göstermektedir: “Günümüzdeki hakkaniyetsiz edebiyat yarışmaları, edebiyat oligarşisi, edebiyat kâhyaları, üleştirmenler ve ödüllendirme sistematiği arasındaki habis birliktelik “yeni” bir şey değil… Yeni olan şey, söz konusu  habis birlikteliğe tepkisiz kalışımız…”

Sonuçta, Evvel fanzin kapsamında (sözkonusu edebi ayaklanmadan tam 54 sene sonra, yani 2011 yılında) herkese ibret olsun diyedir, “Seçilmiş Hikâyeler” dergisinin “Sait Faik: Her Yıl Yeniden Ölen Adam” başlıklı dosyasını tekrardan yayımlıyoruz. Dosyanın tam metnine https://zaferyalcinpinar.com/olenadamsaitfaik.pdf (18  Mb.)adresinden ulaşabilirsiniz.

Sahicilikle
Zafer Yalçınpınar

ÜÇ ÖZEL HAMİŞ:

1. Hamiş: Ece Ayhan’ın soruşturmaya verdiği zekice yanıt beni çok heyecanlandırdı.

2. Hamiş: 54 yıl sonra, günümüzde, hâlâ aynı yerde saydığımızı görmek beni üzüyor. Hâlâ aynı kifayetsiz muhterisler, üleştirmenler ve edebiyat kâhyaları, benzer edebiyat armağanlarını ya ele geçirmiş durumdalar ya da manüple etmekteler…  “Varlık” sebepleri bu olsa gerek!

3. Hamiş: Mayıs ayı boyunca, Evvel Fanzin kapsamında birçok Sait Faik ilgisini paylaşmaya devam edeceğiz.

Haz
12
2010
0

Sait Faik (Bedri Rahmi Eyüboğlu)

İstanbul deyince aklıma Sait Faik gelir
Burgaz adasında kıyıda sımsıcak bir çakıl ıslanır
Mavi gözlü bir çocuk büyür döne döne
Mavi gözlü ihtiyar balıkçı gencelir, küçülür
İkisi bir boya geldiler mi sait kesilirler.
Bütün İstanbul’u dolaşırlar
El ele, kol kola, baş başa
Ana avrat küfrederler
Eşe dosta, uçan kuşa
Sivriada’da martı yumurtası toplarlar çilli çilli
Zibâ mahallesinde gece yarısı…
Sabaha Galata’dan geçer yolları
Kahvede maytaba alırlar zararsız bir deliyi:
-Ula Hasan! derler. Gazeteyi ters tutaysun!…
Çaktırmadan gazetesinin ucunu yakarlar fakirin
Sonra… oturup ağlarlar.
(…)

Bedri Rahmi Eyüboğlu
Yeditepe Dergisi, Sayı: 106, 1956

Haz
12
2010
0

Yeditepe Dergisi ve Sait Faik (1956)

Yeditepe Dergisi’nin 1 Mayıs 1956 tarihli 106. sayısını Kadıköy’de, İmge Sahaf’ta buldum. Derginin çoğu sayfası 1954’te (derginin yayımlanışından iki yıl önce) vefat eden Sait Faik’i anmaya yönelik yazılara ayrılmış. Dergide en çok ilgimi çeken Şerif Hulusi’nin aktardığı “Sait Faik’le Geçen Günler” adlı anı yazısı  ve Sait Faik’in kendi elyazısıyla çeşitli tashihler içeren “Ormanda Uyku” adlı öyküsünden bir sayfanın görüntüsüydü.
Bunlarla birlikte, Tahsin Yücel’in 1956 Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazanışına ilişkin bir haber (anlaşılıyor ki Ahmet Hamdi Tanpınar ve eseri yarışmadan çekilmeseydi, Tahsin Yücel’in “Haney Yaşamalı” ile bu ödülü kazanması zordu), Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Sait Faik” adlı şiiri (ah Zibâ ah!) ve Turgut Uyar’ın “Göğe Bakma Durağı” adlı şiirinin tarihte ilk kez Yeditepe’nin Sait Faik’e ayrılmış işbu özel sayısında yayımlanmış olması (anlaşılıyor ki Turgut Uyar’ın “Göğe Bakma Durağı” adlı şiiri Sait Faik’le ilişkilendirilmiştir ya da Sait Faik’e ilişkindir) ve Orhan Kemal ile Sait Faik’in Burgaz Adası’nda (Kalpazankaya’da, sahilde… Anlaşılıyor ki Orhan Kemal ve Sait Faik birbirlerine düşman değildirler) çekilmiş bir fotoğrafı beni çoşkuyla doldurdu. (Zy)


***

***

1936 yılının soğuk bir aralık ayı gecesiiydi. İstiklal caddesindeki Petragot kahvesinde cadde tarafındaki pencereye yakın bir masada Cahit Sıtkı Tarancı, Baki Süha Ediboğlu oturuyorduk. Yahya Kemal’in o günlerde Foto Magazin‘de çıkan şiirlerinin güzelliği üzerinde Cahit Sıtkı’nın hayranlık dolu sözlerini dinliyordum. O sırada Sait Faik yanımıza gelip oturdu. Çakır keyif bir hali vardı. Yahya Kemal lâfını yarıda kesip:
-Ölüm kartviziti basan bu şairin methiyesinden bıktık birader! dedi
Cahit Sıtkı’nın şairce;
-Ölümü yaşamak kadar güzel anlatıyor, insanın ölesi geliyor! lafına kulak asmadı, ayağa kalkıp elimden tutarak bana:
-Haydi, kalk, gidelim! dedi.
(Parmakkapı’dan çıkıp, tramvayla Nişantaşı’na Suphi Nuri İleri’nin evine giderler. Evde misafir olan genç bir şair Yahya Kemal’in “Rintlerin Ölümü” adlı şiirini okur.)
Suphi Nuri İleri:
-Doğrusu güzel bir şiir. Güzel, ama hiçbir cazibesi olmayan, insanı allak bullak eden o iç zenginliklerinden yoksun, mermer kadar duygusuz bir kadın gibi güzel. Hatta, mutfak duvarlarını kaplayan süt beyazı fayanslar gibi. Güzel, tertemiz, ama ne yazık ki hiçbir mânası yok. Yahya Kemal’in bu şiiri de öyle. Hemen hepsi de öyledir, diyebiliriz.
(…)

ŞERİF HULUSÎ

***


May
08
2010
0

Kabul ve Red: Yalnızlığın Kutupları -Sait Faik Üzerine Düşünceler-

Sıkı hikâyeci Sait Faik’i saygıyla Anıyoruz!

*

Argos Dergisi’nin 1990 tarihli 21. sayısında yayımlanan “Kabul ve Red: Yalnızlığın Kutupları -Sait Faik Üzerine Düşünceler-“ başlıklı Ahmet Oktay yazısına https://zaferyalcinpinar.com/yalnizliginkutuplarisaitfaik.jpg adresinden ulaşabilirsiniz.

Ayrıca Evvel Fanzin kapsamında yayımlanan şu başlıklara da bakınız;

Sait Faik’in Kişiliği ve Son Günleri:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=858

Atatürk’ten sonra, Mark Twain Derneği’ne üye olan ilk Türk’tü:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=556

Sait Faik’in Sivilliği Üzerine Serbestçe Konuşmak:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?p=454

Evvel Fanzin’in tüm Sait Faik ilgileri için bkz:
https://zaferyalcinpinar.com/blog/?tag=sait-faik

Şub
25
2010
0

“conscience onirique”

Kıymetleri mukayese etmenin tamamile aleyhinde olmakla beraber, herhalde bir itiyat neticesi, Sait Faik’i okuduğum ecnebi muharrirlerden bazısına benzetmek istemişimdir. Buna rağmen doğrusunu söyliyeyim, neticede onu hiç kimseye benzetemedim. Sait Faik kendi ismi içinde mahsur kalacaktır. Hele bizde son zamanlarda onun bazı “rate” taklitleri türemekle beraber muhakkak ne kendisinden evvel ve ne de sonra ona yakın kimse gelmedi.
Sait, uyuşuk ve donuk gibi görünen bir kalıp içinde korkunç bedbinlikler ve acı bir melal taşır. Bununla beraber kayıtsız görünmek ister.
Sait Faik’in nüvelerinde yalnız insanlar değil, kediler bile “morbide” bir yaradılıştadır, buna rağmen o, bu şahsiyetlerin maraziliklerini göstermeğe, çalışmaz; onlar kendi kendilerini gösterirler, tahlil ederler. Sait Faik, yazdığı şeylerle alâkası yokmuş gibi durur, halbuki bütün yazılan münhasıran kendisini anlatır. O, bir “conscience onirique” içinde, daima rüya gören bir adam gibidir. Onun en çok sevdiğim tarafı da için için kendisiyle alay etmesidir (Şehri Unutan Adam) da, (Ölü) de koyu bir “spleen” İçinde bunalmış, şaşkın, muztarip bir Sait Faik vardır; bununla beraber kendinin bu haliyle alay eden bir Sait Faik..
Bazı muharrirler vardır ki yazılarını sevip okumuşumdur ve geçip gitmişimdir; halbuki Sait Faik’in okuduğum hikâyeleri daima tesirini duyduğum müstesna şeylerdir.

Asaf Halet Çelebi
Küllük Dergisi, Sayı:1, 1940

Kas
11
2009
0

Sait Faik’in Kişiliği ve Son Günleri

Milliyet Sanat Dergisi’nin 14 Mayıs 1979 tarihli 323. sayısında yer alan “Sait Faik’in Kişiliği ve Son Günleri” başlıklı yazıya https://zaferyalcinpinar.com/saitfaikozdemirasaf.jpg adresinden ulaşabilirsiniz. Yazıyı Özdemir Asaf kaleme almış…

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com