Eyl
09
2014

“İlerleyen biz değiliz, gece.”

“Vagonda üstüste yığılmış gövdeler, sağ dizimde dayanılmaz bir acı var. Gündüzler, geceler. Geceleri, gündüzleri saymaya zorluyorum kendimi. Böylece belki her şey biraz daha açıklık kazanır. Dört gün, beş gece. Ya yanlış saydım ya da gündüzler gece oldu. Geceler hep fazla çıkıyor; satılık gecelerim var. Bir sabah, hiç kuşkusuz bir sabah başladı bu yolculuk. Bütün gün sürdü. Sonra bütün gece. Vagonun alacakaranlığında başparmağımı kaldırıyorum. Etti bir gece. Sonra ertesi gün. Henüz Fransa’daydık, tren şöyle bir kımıldadı. Nöbetçilerin çizme şakırtılarının dışında başka sesler, kimi zaman da trenyolu işçilerinin bağırışmalarını duyuyorduk. Umutsuzluk içinde geçti, unut o günü. Bir başka gece. Alacakaranlıkta ikinci parmağımı kaldırıyorum. Üçüncü gün.  Bir başka gece daha. Sol elimin üç parmağı havada duruyor. Demek dört gün üç gece. Dördüncü geceye, beşinci güne doğru ilerliyoruz. Beşinci geceye, altıncı güne doğru. Ama ilerleyen biz miyiz? Üstüste yığılmışız, kımıldayamıyoruz bile. İlerleyen biz değiliz, gece. (…)”

Jorge Semprun
“Büyük Yolculuk”
Çev: Nedim Gürsel, 2. Baskı, 1985, Can Yay., s.11 

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post.


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com