Kas
30
2007

Oyalanmış Soruşturma: Genç Yazarlar ve TYS

Bundan 2 ay önce kalburüstü kültür-sanat dergilerinden birinin editörü beni
aradı; TYS hakkında genç yazarların fikirlerini topladıklarını ve bu konuda
bir soruşturma planladıklarını söyledi. Ben de memnuniyetle soruşturmaya
katılacağımı bildirdim ve hemen(2 gün içerisinde) soruşturma sorularını
cevapladım. Ancak aradan 2 ay (2 sayı) geçmesine rağmen soruşturmanın
dergide yayımlanmadığını görünce -bu sefer- derginin editörünü -ben- aradım.
Editör hanım, soruşturmaya TYS yönetimi tarafının cevap vermediğini
(soruşturmayı oyaladığını) ve benim dışımda bağlantı kurdukları tüm genç
yazarların da soruşturmaya cevap vermeyi reddettiğini söyledi. İşbu duruma, işbu üstünü örtmek/geçiştirmek durumuna çok şaşırdım. Aşağıda ilgili soruşturma soruları ve sorulara benim verdiğim cevaplar yer
almaktadır:

SORUŞTURMA:

Genç bir yazar olarak, üyesi bulunduğunuz TYS’den beklentileriniz
nelerdir? TYS’nin faaliyetlerini planlama ve gerçekleştirme süreçlerinde genç yazarlar ne kadar yer alıyor?

Her ne kadar kendimi “genç bir yazar” ve “TYS üyesi” olarak görmesem de
düşüncelerimi ifade etmekten çekinmeyeceğimi belirterek sorunuzu cevaplamaya
başlayayım. Ben, öncelikle, TYS’nin son senelerde içinde bulunduğu “kim kime
dum duma” karakterinden, yönetsel zafiyetlerinden, dikey eğilimlerden ve
“dirsek teması yoluyla yönetim” anlayışından sıyrılmasını, Afşar Timuçin
gibi  sıkı, eğitimli, güvenilir, yöntemci ve donanımlı bir başkan
yönetiminde yoluna devam etmesini beklemekteyim. Bugüne kadar gençlerin
(aslında şu “genç” kelimesi de ne demekse;  fikirlerin yaşı, rütbesi falan
yoktur…) fikirleri yeterince alınmamıştır ya da işte dikkate alınmamıştır.
Bunun nedeni de “yatay yönetim anlayışı”nın olmayışı ve statüko peşinde
koşan başkanların dikey kurnazlık dolu taktikleridir. TYS’nin yazılı/yazısız
faaliyetlerinde ve programında “taktik söylem”lere, “ruhsal baskı”lara ve
“sessizlik suikastı”na maruz kalmayacak, kalsa bile bunların üstesinden
gelebilecek, iktidar arayışı içinde olmayan, editörlerin oyuncağı haline
gelmemiş (bu son söylediğim çok önemli) gençlerin arama konferansları veya
raporları yoluyla fikirlerinin alınması gerekmektedir. Bugüne kadar böyle
şeyler yapılsaydı, işbu “Genç subaylar rahatsız!” söylemine benzer soruları
sormuyor olurdunuz ve TYS dip noktasına ulaşmak yerine çevrimin yükselişine
çoktan girmiş olurdu.
Sizce, TYS’nin daha dinamik ve etkili bir yazar örgütü olması için
neler yapılmalı?

Genelde yönetsel sorunların temelinde “birey”lerin yatmadığı görüşü
hakimdir. Ancak bu görüş “yönetim sistematiği” olan kurum ve kuruluşlar için
geçerlidir. Eğer bir kurumun başkanı ile yönetim kurulu üyeleri sadece
“statüko veya dirsek teması” peşindeyse (bu nedenle de birçok düşmanı varsa)
ve üstelik o kurumda “yönetim sistematiği” yoksa, sonuç TYS örneğinde
görüldüğü gibi bir “yıkılış” olur. Şu an TYS’de ne yönetim sistematiği var,
ne de sıkı bireylerden oluşmuş, “karakter aşınması” yaşamamış bir yönetim
kurulu… Eğer ikisinden biri olsaydı TYS bu kadar kolay çökmezdi. TYS’nin
acil olarak yönetim sistematiği birimlerini ve yaklaşımlarını belirlemesi
ardından da uygulamaya başlaması gerekir. Araştırma-Geliştirme, Performansa
Dayalı Bütçeleme, Stratejik Planlama, Süreç, Risk ve Zaman Yönetimi
kavramlarına hakim bir başkan veya ekiple birlikte bu kavramların
gerektirdiği “yatay yönetim anlayışı” doğrultusunda bir “sistematik”
kurulması TYS’yi toparlayacaktır. Bu sistematik kurulduğunda ve sonrasında
“danışma kurulları” ya da “arama konferansları” yoluyla geribildirimler
sağlandığında TYS’nin başındaki belâlardan kurtulacağına inanmaktayım.

Yorum yapılmamış »

RSS feed for comments on this post. TrackBack URL


Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.

Powered by WordPress | Theme: Aeros 2.0 by TheBuckmaker.com